SON DAKİKA

logo

Elektrikli bisikleti çalıp yüzünü gizlemek için seçtiği yer güvenlik kamerasının önü oldu

Antalya’da bir apartmanın bahçesindeki elektrikli bisikleti çalan kolu sargılı hırsız, güvenlik kameralarına yakalanmamak için yüzünü gizlemeye çalıştığı yer güvenlik kameralarının tam da önü oldu. Burada yüzünü bezle kapatan ve kolundan düşen sargı bezini düzelten hırsız, bisikletle birlikte kayı..

Antalya’da bir apartmanın bahçesindeki elektrikli bisikleti çalan kolu sargılı hırsız, güvenlik kameralarına yakalanmamak için yüzünü gizlemeye çalıştığı yer güvenlik kameralarının tam da önü oldu. Burada yüzünü bezle kapatan ve kolundan düşen sargı bezini düzelten hırsız, bisikletle birlikte kayıplara karıştı. Bisikleti ailecek kullandıklarını belirten yoğun bakım hemşiresi, “Yüzünü kapatması bir çare değil. Ben bisiklete değil ona ulaşmaya çalışıyorum. Peşindeyim” dedi.
Olay, 10 Ağustos Perşembe günü 06.15 sıralarında Muratpaşa İlçesi Gebizli Mahallesi 1115/1 sokak üzerindeki bir apartmanın bahçesinde yaşandı. Yıldıray Oğuz’un haziran ayında yaklaşık 13 bin 500 TL’ye aldığı elektrikli bisiklet, apartman bahçesinde kilitli vaziyetteyken kimliği belirsiz bir hırsız tarafından çalındı. Sabah bisikletin yerinde olmadığını gören Oğuz, ağabeyi ve yengesi Reyhan Oğuz’a haber verdi. Güvenlik kameralarını inceleyen Reyhan Oğuz, şüphelinin bisikleti çalış anını ve yüzünü gizleme çabalarını gördü.

“Yüzünü kapatması çare değil, peşindeyim”
Ailecek kullandıkları ve yeni aldıkları elektrikli bisikletin hırsız tarafından kolayca çalınmasına şaşırdığını belirten Reyhan Oğuz, işin peşini bırakmayacağını ifade etti. Oğuz, “Kameraları fark edince yüzünü kapatmaya çalışmış fakat kameranın önünde yapıyor bunu. Hazırlıklı gelmiş, çantası vardı yanında. Kolundakinin alçı olduğunu düşünmüyorum, kolunu rahat hareket ettiriyor çünkü. Yoğun bakım hemşiresiyim. Büyük ihtimal yeni tedaviden çıkmış, ya da yaralandıktan sonra kendi sardı. Yüzünü kapatması bir çare değil. Ben bisiklete değil ona ulaşmaya çalışıyorum. Büyük ihtimal bisikleti elden çıkarmış olabilir, o da önemli değil. Bu işi emniyete kadar götüreceğim. Kendim de takipteyim. Bisikleti eşimin kardeşinindi ama ailecek kullanıyorduk.. Yakın iş görüşmelerine eşim onunla gidiyordu. Ödemesi 3 ay taksitle daha yeni bitmişti” dedi.

Yüzünü gizlemek için güvenlik kamerası önünü seçti
Şüpheli şahsın hırsızlık anları ise apartmanın etrafındaki güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde bisikletin yanına gelen hırsızın, kilidi kırdıktan sonra bisiklete bindiği ve bir süre sonra yüzünü gizlemek için güvenlik kamerasının önüne gelmesi yer aldı. Burada önce yüzünü bezle kapatan hırsız, ardından kolundan düşen sargı bezini de düzelterek yoluna devam etti. Şüphelinin ara sokaklar da tek elle bisikleti sürerek kayıplara karışması da görüntülere yansıdı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.12 16:03:54
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Antalya’da bıçaklı kadın mahalleliyi canından bezdirdi

Antalya’nın Kepez ilçesinde bir kadının elinde bıçakla mahalleliyi tehdit edip kadınlarla kavga ettiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Serbest bırakılan kadın, olay çıkarınca yine gözaltına alındı.
Dün akşam, Kepez ilçesi Kanal Mahallesi 4737. Sokak’ta meydana gelen olayda, psikolojik sorunları olduğu öne sürülen M.S. elinde bıçakla mahalle sakinleri ile tartışmaya başladı. Elindeki bıçağı sallayarak kendisiyle konuşanların üzerine yürüyüp tehdit eden kadın, 2 kadınla da saç başa kavga etti. Çevredekiler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Vatandaşların araya girmesiyle kavga sona ererken, M.S. ise polis aracına götürüldü. M.S.’nin elinde bıçakla mahalleliyi tehdit ettiği anlar ve kadınlarla kavgası, vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. ’Tehdit’ ve ’hakaret’ suçlarından hakkında işlem yapılan M.S., serbest bırakıldıktan sonra geri geldiği mahallede yeniden sorun çıkarınca yine gözaltına alındı.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.03 15:39:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Esen: Mali disiplinden ödün vermiyoruz

Göreve geldiği günden bu yana mali disiplinden ödün vermediklerini belirten Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “En kapsamlı projeden en küçük malzemeye kadar harcayacağımız her kuruşun hesabını yapıyoruz” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Dostlar Gurubu’nun konuğu olan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Belediye bütçesini ince eleyip sık dokuyarak harcadıklarını ifade eden Esen, harcadıkları her kuruşun mali hesabını yaptıklarını ifade etti. Gelir-gider dengesini sağlamanın en iyi yolunun mali disiplinden geçtiğini vurgulayan Başkan Esen, belediyedeki her kalemin, her giderin mali hesabını yaptıklarını ve konuyahakim olduğunu belirtti. Sabit gelirleri hesaplayarak ilerleyen yıllarda nasıl bir yol izleyeceklerini şimdiden belirlediklerini söyleyen Esen, “İller Bankası’ndan gelen paranın giderlerin hangi kalemini ne oranda kapatabileceğini biliyorum. Bunu bilmem gerekiyor. Eğer bunu bilmezsek uyuyamayız. Bunu bilmezsek plan, proje veya hizmet yapamayız. Hesabı yapılmayan bir projenin yapımına başlamamak lazım. Öncelikli dikkat ettiğimiz şey bu. Örneğin, bin öğrenciye, 500 lise hazırlık 500 de üniversite hazırlık öğrencisine bedava kurs verecek etüt merkezi ve hemen arkasında yeni bir kreş planımız var. Kendi arsamızda, kendi paramızla yapacağımız ve kira vermeyeceğimiz yerler olacak. Bunları yaptığımız zaman verdiğimiz kiranın büyük bir yük olmasından kurtulmuş olacağız. İşte mali disiplin böyle olur” şeklinde konuştu.

“TASARRUFA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Konyaaltı Belediyesi’nin tüm birimlerinde maksimum verim elde etmek için, attıkları her adımı önceden planladıklarını ifade eden Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, tasarruf politikasını temel anlayış haline getirdiklerini belirtti. Büyük küçük fark etmeksizin tüm çalışmalarında tasarrufu öne aldıklarını söyleyen Esen, HayatPark’ta yaptıkları tasarrufu örnek göstererek ihaleden son taşı koyana kadar büyük tasarruf sağladıklarını belirtti. Atık getirme kumbaralarından çöp konteynerlerine kadar tüm malzemeleri kendi atölyelerinde ürettiklerini ifade eden Esen, “Göreve geldiğim ilk zamanlarda, 2 bin tane çöp konteynerinin alınması gerektiği söylendi. Bunun için de ihaleye çıkılması gerektiği belirtildi. Almak yerine neden kendimiz üretmiyoruz, dedim. Kaynak, kesme, bükme vb. makineleri almamız lazım dendi. Alalım dedim ve bu makinaları aldık. İyi ki almışız, şimdi bunu almaya güç yetmez. Sadece çöp konteyneri değil atık getirme istasyonu ve bu alanda kullandığımız her malzemeyi kendimiz üretiyor ve çok büyük tasarruf sağlıyoruz” diye konuştu.

DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR ATIKLARDAN BÜYÜK GELİR

Dönüştürülebilir atıklar ile önemli bir gelir elde ettiklerini söyleyen Esen, tüm dönüştürülebilir atık alanlarından yılda 12 milyon lira kazandıklarını ifade etti. Popülist söylemler ile işlerinin olmadığını söyleyen Başkan Esen, “Mali disiplin yapalım derken bazı popülist yaklaşımlar vardır, ‘işe bisikletle gittim’ şeklinde. Biz bunu daha gerçek ve gerçekçi yaklaşımlar ile uyguluyoruz. Kız yurdu, etüt merkezi, yüzme havuzu, kapalı spor salonu ve kreş. Bunları yapmayı planlıyoruz ve çoğunun projelerinin hazırlıklarına başladık. Bunun yanında en önemli konulardan biri, belki bununla ilgili siz kent paydaşlarımızdan da destek isteyeceğiz, günde 2 bin tane üniversite öğrencisine, eğer yapabilirsek bedavaya, yapamasak da minimum ücretle öğle ve akşam yemekleri vereceğiz” dedi. Temel hizmetleri de aksatmadan sürdürdüklerini söyleyen Esen, her kış bozulan yayla ve kırsal bölgelerdeki yolları yenilemenin önüne geçmek için, suyun yolları bozduğu noktalara büzler yerleştirerek bu sorunun önüne geçtiklerini ifade etti. Halkın parasını, ince eleyip sık dokuyarak harcadıklarını kaydeden Esen, “Aksi takdirde burada bulunmamızın bir anlamı yok” dedi.

“HAK ETTİĞİMİZ HİBE DESTEĞİNİ ALAMIYORUZ”

Dönüştürülebilir atıkları şirketler üzerinden toplamak yerine kendileri topladıklarını ifade eden Başkan Esen, ilçenin belirli noktalarına ‘kendin getir’ kumbaraları koydurduklarını dile getirdi. Devletten, sıfır atık ile ilgili tüm şartları yerine getirmelerine rağmen siyasi nedenlerden dolayı hak ettikleri hibe desteğini alamadıklarını vurgulayan Esen, buna rağmen atık ve geri dönüşüm ile ilgili kendi imkanları ile hizmet verdiklerini söyledi. Esen, konu ile ilgili şu açıklamaları yaptı; “Her 10 bin nüfusa bir atık getirme istasyonu koyduk. Bu konuda devlet, ‘eğer sıfır atık ile ilgili bir hedef koyup çalışmalara başlarsan, bununla ilgili projelerini bana getir, sana ne lazım, saç kesme makinası mı lazım, toplama kamyonu mu lazım, ne lazımsa ben sana hibe vereceğim’ der. Siyasete girmeyelim diyoruz ama ister istemez girmek zorunda kalıyoruz. Bu alanda yaptığımız proje ve çalışmalar ortada olmasına rağmen henüz bir lira bile hibe kullanamadık. Diğer birçok belediyenin kullandığı hibelerin yüzde 1’ini bile kullanamadık. Daha dün yine bir projemiz ret edildi. Gerekçe de şu; “Siz zaten belli bir aşamaya gelmişsiniz, artık bundan sonra para lazım değil” dendi. Bu adaletli bir durum değil.”

“OKÇULUK TESİSİ YERİNE YURT YAPIN!”

Üniversite öğrencilerinin yemek ve barınma gibi ihtiyaçlarının görmezden gelinmesine büyük tepki gösteren Başkan Esen, amaca hizmet etmeyen projelerin hayata geçirilmesinin anlamı olmadığının altını çizdi. Antalya merkezinde yaklaşık 60 bin üniversite öğrencisinin olduğunu ve bu sayının ancak 10 binin yurtlarda kalabildiğini vurgulayan Esen, geriye kalan 50 bin öğrencinin nerelerde kaldığı hakkında kimsenin bir fikrinin olmadığını belirtti. Hal böyleyken Finike’ye okçuluk tesisi için neden milyonlarca liranın ayrıldığını soran Esen sözlerine şöyle devam etti; “Yurt alanını özel okul alanına çevirmenin anlamı yok. Buna karşı çıktım ve hala karşı çıkıyorum. 10 bin kapasiteli yurt hacmimiz varken 60 bin öğrencimiz oradayken ve 50 bininin nerede kaldığından fikrimiz bile yokken, üniversitenin arka kapısının orada yurt yapmak yerine Finike’ye okçuluk tesisi için 300 milyon ayırmanın anlamı yok. Kültür Mahallesi’nin o halini gördükçe hala içim yanıyor ve sızlıyor. Akşam oraya yanaşan o lüks arabaları gördükçe o arabalara binen zavallı çocukları gördükçe içim yanıyor. Gençlerin orada o sıkıntıyı yaşamalarına izin vermemeliyiz. Çocuklara ücretsiz yemek hizmetini devreye soktuğumuz zaman birçok şeyin önüne geçmiş olacağız. Sizlerden bir şey istemeyeceğiz. Diyeceğiz ki ‘bize para vermeyin’, salça, nohut, makarna, pirinç, kurbanda kestiğiniz eti verin bize. Biz onlarla o gençlere bedava yemek vereceğiz. 2 bin öğrencilik kapasitemiz olacak. Çevremize olan bitenden bihaber ve duyarsız kalamayız. O nedenle bu öğrenciler konusunda bence tüm Antalya’nın artık ayağa kalkması lazım. Çocuk ve genç istismarının, fakir istismarının zirve yaptığı bir yerdir Kültür Mahallesi. Birilerinin bunu duyması ve bu duruma engel olması lazım. Yarın bizim çocuğumuz da başka bir yerde aynı duruma düşebilir. Ben bu sorumluluğu içimde hissediyorum. Gençlerimizi orada yanlışa veya ileride pişman olacakları şeylere sürüklenmesinin önüne geçmeliyiz.Finike’de tesisi kuracağıma, iftar çadırı gibi çadır kuracağım. ‘Gelin çocuklar, burada yemek yiyin’ diyeceğim. Hep birlikte çocuklarımızı bu korkunç durumun içinden çıkarmalı ve korumalıyız. Hiçbir gencimizi orada yem etmememiz lazım. Bugünkü küçük şeyler için ileride pişman olacakları veya ruh sağlıklarını bozacak şeyler yapmalarının önüne geçmeliyiz. Çocuklarımızı tertemiz, kendi ayaklarının üzerinde durana kadar korumak bizim görevimiz. Bu durum için tek başına hiçbir belediye veya kurumu değil hepimiz kendimizi eleştirmeliyiz. Her belediye veya kurum kendi bölgesinde yemek vb. yardımları yaparsa bu durum ile başa çıkabiliriz. Yoksa bu tek başına üstesinden gelinecek bir 
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.08.16 12:45:12
Son Düzenlenme Tarihi :