SON DAKİKA

logo

Meteorolojiden yine Antalya için yüksek sıcaklık uyarısı geldi

Meteorolojiden yine Antalya için yüksek sıcaklık uyarısı geldi.
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü’nce yapılan açıklamada, “yapılan son değerlendirmelere göre, mevsim normalleri civarında seyreden hava sıcaklıklarının, Antalya’da etkisini arttırması beklenmektedir.
Sıcak hava dalgasının 13.08.2023 pazar günü etkisini arttıracağı ve önümüzdeki hafta  devam edeceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklıklarının Antalya ve çevresinde 2 ila 4, yer yer 4 ila 6 derece civarında artacağı tahmin ediliyor.
Önümüzdeki günlerse sıcaklık artışının  beklenen il merkezimizdeki günlük en yüksek hava sıcaklığının şu aralıklarla olacağı tahmin ediliyor : “Antalya 31-35 derece”
Sıcak hava dalgası nedeniyle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılarımız ve çocuklarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın günün en sıcak saatleri olan 11 ve 16 saatleri arasında dikkatli ve tedbirli olmaları gerekmektedir” denildi.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.12 20:39:53
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sezaryen Sonrası Normal Doğum Mümkün mü?

Anneler bir veya birkaç bebeğini sezaryenle doğurduktan sonra, bir sonraki hamileliğinde normal doğum yaptırmak isteyebiliyor.  Peki bu duruma uzmanlar nasıl bakıyor? Anne ve bebek açısından riskleri var mı? Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum konusunda anne adaylarını bilgilendirdi.

Kadınların öncelikli tercihinin doğal doğum olması gerektiğini savunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nuray Aydın, sezaryen sonrası ikinci ya da üçüncü bebekte de doğal yani vajinal doğum yapılabildiğini söyledi.  

Anne adaylarına özellikle ilk bebeklerini normal doğurmaları çağrısında bulunan Dr. Nuray Aydın, bunun hem anne ve bebek sağlığı, hem de sonraki doğumların daha az riskli geçmesi açısından önemli olduğunu dile getirdi. Aydın. “Maalesef dünyada en çok sezaryen yapılan ülkelerden biriyiz. Ülkemizde sezaryen oranı yüzde 58. Oysa ki sezaryen çeşitli riskler barındıran bir ameliyat. Normal doğuma engel bir durum yoksa önermiyoruz” diye konuştu.
Dr. Nuray Aydın, sezaryen sonrası vajinal doğum konusunda şu bilgileri verdi:

Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum Yapılmasının Koşulları:
Öncelikle anne adayının genç olması gerekiyor. Geç hamilelik başlı başına risk barındırdığı için 35 yaş üzeri hamilelerde sezaryen sonrası vajinal doğum yapmıyoruz.
Sezaryenin üzerinden en az 2 yıl geçmiş, dikişlerin kaynamış olması gerekiyor. Daha kısa sürede dikişlerin açılma riski artıyor.
Bebeğin kilosu önemli, sezaryen sonrası vajinal doğum yaptırabilmemiz için bebeğin çok iri olmaması gerekiyor. İri bebek annenin sezaryen dikişlerinin açılmasına neden olabileceği için bundan kaçınıyoruz.
Anne adayının hamilelik sürecinde fazla kilo almaması için beslenmesine dikkat etmesi,  yoga pilates gibi egzersizler yapmalarını istiyoruz. Böylece doğumları daha kolay oluyor.
Annenin önceki doğumunda sezaryen yapılırken rahim yeteri kadar açılmışsa bu bize sezaryen sonrası vajinal doğum için avantaj sağlıyor. Kaçıncı haftada sezaryen yapıldığı da önemli. Sezaryenin tüm hikayesini anneden öğreniyoruz.
Sezaryen sonrası vajinal doğumdaki rüptür (sezaryen kesi yerinin ayrışması) riski; birinci sezaryenden sonra 400’de bir, ikinci sezaryen sonrası ise 200’de bir. Risk giderek arttığı için üçüncü sezaryenden sonra vajinal doğum yaptırmıyoruz. 
Hem anne hem de babanın sezaryen sonrası vajinal doğuma yazılı onay vermesi gerekiyor.
Hastane koşullarının da uygun olması gerekiyor. Düşük bir olasılık da olsa, dikişlerin açılması ve kanama riskine karşın sezaryen sonrası vajinal doğum yapılacak hastanenin; gece gündüz hizmet veren yoğun bakım ünitesi, kan ünitesi, bebek yoğun bakımı ve acil müdahale edilebilecek bir ameliyathane olması gerekiyor.
Doğumda ebe desteği, doğum öncesinde de gebelik eğitimi olmazsa olmazımız.

Neden Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum Yapılmalı?

Çünkü sezaryen; anne-bebek arasında bağlanma problemlerine yol açıyor. Bebeğin bir an önce annenin kucağına verilmesi çok önemli. Emzirmenin geç olması, sütün geç gelmesine sebep olabiliyor. Bebeğin normal yolla gelmesi, mikrobiyotaları almasını, doğum yolundaki dirayetleri kazanmasını, dirençlerin oluşmasını da sağlıyor. Bu da bebeğin daha sağlıklı ve dirençli olmasını getiriyor. 
Diğer yandan her sezaryen doğum, bir sonraki doğumda bebeğin plasentasının kasa ve idrar torbasının önüne yapışması riskini artırıyor. Bu da anne için rahmin alınması, bebek için de anne karnında ölüm riskini artırıyor.  Yani sonraki sezaryende riskli bir ameliyat durumu ortaya çıkıyor. -HBR.MRK.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.16 14:11:27
Son Düzenlenme Tarihi :





Büyük umutlarla aldıkları evler kabusları oldu: Çıkan sesler yüzünden evlerini terk ediyorlar

Antalya’nın Serik ilçesinde apartman sakinlerinin büyük umutla aldıkları evlerinde meydana gelen çatlaklar kabusları oldu. Her akşam binada oluşan çatırdama sesinden dolayı bazı ev sahipleri binadan taşınmak zorunda kaldı.
Serik ilçesinde ev sahibi olmayı hayal eden vatandaşlar, 5 yıl önce Kök..

Antalya’nın Serik ilçesinde apartman sakinlerinin büyük umutla aldıkları evlerinde meydana gelen çatlaklar kabusları oldu. Her akşam binada oluşan çatırdama sesinden dolayı bazı ev sahipleri binadan taşınmak zorunda kaldı.
Serik ilçesinde ev sahibi olmayı hayal eden vatandaşlar, 5 yıl önce Kökez Mahallesi’nde bir müteahhitle anlaştı. Anlaşmanın ardından apartmanda bulunan 9 daire farklı kişiler tarafından satın alındı. Süreç içerisinde vatandaşlar evlerine yerleşti. Aradan geçen zamanda binada oluşan çatlaklar her geçen gün artarak, sakinlerinin adeta kabusu oldu. Yaşanan olayın ardından iki daire sahibi evinden taşınmak zorunda kaldı. Yüksek kiralar nedeniyle dairelerinde yaşamak zorunda kalan vatandaşlar ise korkuyla yaşıyorlar.

“Kızım bana ’Anne biz ölecek miyiz? Biz artık ne yapacağız’ diye soruyor”
Aparmanın birinci katında yaşayan Elvan Alataş, "Ben binayı sıfır olarak bir mimardan satın aldım. Binayı 7 kez tamir yaptırdım evin içerisinde çatlaklar oluştuğu için. Her tadilattan 1 ay sonra çatlaklar çoğalmaya başladı. Fileli yapımdan tutun her türlü yapımı denedik. Binada çatlamalardan dolayı çat çat diye seslerden dolayı kızım korkmaya başladı. ’Anne biz ölecek miyiz? Biz artık ne yapacağız’ diye konuşunca buradan taşınmak durumunda kaldım. Kendi evimi bırakıp kiraya çıktım. Şu an hukuki süreci başlattım. Tek amacımız bu işin bir an önce çözülmesi. Çünkü ben bu evde yaşayamadığım için çıktım ama binada 9 tane dairede 12 tane çocuk var. Bu yüzden panik içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

“Biz mezar satın almadık, ev satın aldık”
Daire sakini Umut Dalka ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
"2018 yılında müteahhittin kendisinden aldım bu evi. 3 ay sonra evde sıkıntılar meydana geldi. Duvarların çatlaması, fayansların dökülmesi ve elektrik kablolarının arızasını müteahhide bildirdim, duyarsız davrandı. Eşine durumu anlattığımda bütün ustaları getirdi, geçici tadilat yaptılar. O da çok fazla sürmedi ve binada daha fazla hasar meydana geldi. Özellikle son 20 gündür daha da çoğaldı. Evimde akşamları ses gelmeye başladı. Her evde en az 2 çocuk var. Bu yüzden can güvenliğimizden endişeliyiz. Biz mezar satın almadık, ev satın aldık. Biz bilirkişi olarak üç mühendis getirdik. Yapılan inceleme sonucunda en kısa zamanda binanın boşaltılması gerektiğini bize bildirdiler. Belediye ile görüştük, onlar da bu işin takipçisi olacaklar" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.06 11:28:16
Son Düzenlenme Tarihi :