SON DAKİKA

logo

SIFIR TOLERANS!

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, kardeş kent Karaman’ın Göktepe Belediyesi’nde yapımı tamamlanan Çukurbağ Mahallesi 100. Yıl Atatürk Sosyal Tesisi açılışında “Türkiye’de, bir lirayla üç liralık iş yapanlar var. Bir de üç lirayla bir liralık iş yapamayanlar var. O parti, bu parti meselesi değil” dedi. 
Başkan Uysal, Muratpaşa Belediyesi’nin kardeş kenti Karaman'ın Sarıvelililer ilçesine bağlı Göktepe Belediyesi’nin Çukurbağ mahallesinde yapımı tamamlanan sosyal tesisin açılışına katıldı. Başkan Uysal, açılış öncesi Göktepe Belediye Başkanı Mustafa Doğan’ı ziyaret etti, belde sakinleriyle bir araya geldi. 
‘VATAN SEVGİSİYLE YOĞRULDUK’
Başkan Uysal, açılışta konuşmasına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözlerini hatırlatarak başladı. 
Uysal, “Bizler, Torosların yetiştirdiği insanlar, bu vatana her şeyimizle, taşıyla, toprağıyla, insanıyla bütün özellikleriyle kendimize adamış, bu vatanla, bu vatanın sevgisiyle yoğrulmuş kişileriz” diye konuştu.  
‘BİZİM İÇİN ONUR’
Muratpaşa’da birçok Çukurbağlı ve Göktepelinin yaşadığını belirten Başkan Uysal bu temmuz gününde onların doğduğu, büyüdüğü topraklarda olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Başkan Uysal, şunları söyledi:
“Kıt imkanlar, bin bir güçlük içinde yapılan hizmetlere katkıda bulunabiliyor olmak bizim için büyük bir onurdur. Büyük bir şereftir. Maalesef, kamu menfaatinin başladığı yerde siyaseti bitmesi gerekirken, millet menfaatinin başladığı yerde her türlü siyasi ayrımın noktalanması gerekirken Türkiye'miz o seviyeye gelememiştir. Kamu menfaati başladığında da siyaset devam etmektedir. Zaten bu nedenle de Türkiye'miz, genel olarak milletimiz fakir kalmaktadır. Türkiye'miz dünyada hak ettiği yeri maalesef alamamaktadır.”
‘KAMU YARARI ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİDİR’
Oysaki kamu yaranının aynı zamanda çocukların geleceği olduğunun altını çizen Uysal, “Siyaset, siyasi ayrım karın doyurmaz. Kapıkule'den dışarıya çıktığın zaman sana ‘O partili, bu partili’ demezler. ‘Türk geldi’ derler. ‘Türkiyeli geldi’ derler” şeklinde konuştu. Türkiye’de ayrımcılığın, zıtlaşmanın, haksızlığın sürüp gittiğini belirten Başkan Uysal, “Öyle olunca buralar çaresiz, yoksul kalıyor. O dengeyi de bizler olabildiğince sağlamaya çalışıyoruz” dedi. 
‘PARTİ MESELESİ DEĞİL’
Göktepe Belediye Başkanı Doğan’ın adeta ‘bir liralık kaynakla, üç liralık hizmet ürettiğini’ belirten Başkan Uysal, konuşmasına şöyle devam etti: “Burada suyla çalışan bir değirmen gördüm. Üreten kadınlar gördüm. Onların ürünleri Muratpaşa'ya kadar geliyor. Burada buğday eken, nohut eken belediye gördüm. Burada kaynaklar memleket menfaatine verimli kullanılıyor. Biz de Muratpaşa'da 2 bin dönüm ilave park yaptık. Bir kök çiçek satın almadık. Hepsini kendimiz ürettik. 5 yüz kilometrelik cadde ve sokağı yeniledik. Asfaltı satın almadık. Kendimiz ürettik. 4 bin çöp konteynerini yer altına aldık. Hiçbirini satın almadık. Tamamını kendi kaynakçımızla, kendi fabrikamızda ürettik. Bir lirayla üç liralık iş yapanlar var, Türkiye'de. Bir de üç lirayla bir liralık iş yapamayanlar var. O parti, bu parti meselesi değil.”
* BLD. BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.29 14:22:53
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bina işleri yaptırılacaktır

ANTALYA SU VE ATIKSU İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ(ASAT)

VANA&POMPA TEST İSTASYONU ve ÇELİK KONSTRÜKSİYON BİNA YAPIM İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. 

ilan.gov.tr’de yer alan duyuruya göre İhale 27.04.2023 - 14:30'da: ASAT Genel Müdürlüğü, İhale Salonu (Asma Kat - A11 Nolu oda) adresinde yapılacaktır. 


Kaynak : BİK.GOV.TR
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 13:28:54
Son Düzenlenme Tarihi :





Türkiye’nin yedi renkli gölünde su seviyesi kritik seviyede

Günün değişik zamanlarında farklı renkler alan, etrafı elma ve şeftali bahçeleriyle çevrili, berrak plajlarıyla ünlü, Türkiye’nin dördüncü büyük doğa harikası Eğirdir Gölü’ndeki su seviyesi kritik seviyelere yaklaşıyor. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne kadar göl hacminin yarı yarıya azaldığını belirterek “Göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin yedi renkli gölü olarak bilinen aynı zamanda Türkiye’nin ikinci tatlı su gölü olan ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Eğirdir Gölü’nde su kayıpları kritik seviyelere yaklaşıyor. Gölde su seviyesinin azalmasıyla birlikte halk plajlarında kumluk alanlar genişlerken iskeleler de karada kaldı. Suların çekilmesi ilginç görüntüler de oluşturdu. 2016 yılında Bedre Plajı’na kurulan su kaydırağı kumların arasında kaldı. Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümü öğretim üyesi aynı zamanda Su Enstitüsü müdürlüğünü yürüten Doç. Dr. Şehnaz Şener, Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şeyin su kullanımlarının azaltılması gerektiği konusuna dikkat çekti.

“Göl hacmi yarı yarıya azaldı, göl yüzey alanı ise 55 kilometre kare küçüldü”
Eğirdir Gölü’nün Türkiye’nin ikinci doğal tatlısı gölü olduğuna ve Isparta’nın içme suyu ihtiyacını karşılaması sebebiyle en önemli su kaynaklarından biri olduğuna değinen Doç. Dr. Şehnaz Şener, “Gölün son yıllardaki durumunu hepimiz üzülerek izliyoruz. Göl içme suyu kaynağı olması sebebiyle özel hükümlerle koruma altına alınmış durumda ve gölün su seviyesi minimum işletme kodu özel hükümlerle 914,72 metre olarak belirlenmiş. Devlet Su İşleri 18. Bölge Müdürlüğünün yaptığı göl seviye ölçümlerine göre 1 Eylül tarihinde alınanı en son göl seviyesi 914,70 metre olarak ölçülmüş. Bu değer bu göl seviyesiyle yine DSİ Bölge Müdürlüğümüzün 2020 yılında yaptırmış olduğu batimetri verileriyle göl alanını hesapladığımızda 436 kilometre karelik bir göl yüzey alanı şu anda mevcut durumda ve göl hacmimizi 2 milyar metreküp civarında. Gölün maksimum işletme kodunda bu değerlere baktığımızda ise göl hacmimizin yaklaşık 4,1 milyar metreküp olduğunu biliyoruz. Bu demek oluyor ki geçmişten günümüzde şu anda gölün hacminin yarı yarıya azalmış olduğunu söyleyebiliriz. Gölün maksimum su kodunun ölçüldüğü 1969 yılı Haziran ayından itibaren bugüne baktığımızda göl hacmini yarı yarıya azaldığını, göl yüzey alanının ise 55 kilometre kare daha küçüldüğünü söyleyebiliriz” dedi.

“Bedre Plajı’nda kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme 90 metre”
Eğirdir Gölü çevresinde gerçekleşen su çekilme noktalarını belirten Şener, “Bunlardan bir tanesi gölün doğusundaki Gelendost-Yenice bölgesi bir diğeri gölün batısında Pupa Çayının göle döküldüğü bölge. Yine gölün kuzeyinde Taşevi bölgesinde ciddi çekilme alanları söz konusu ve şu an burada bulunduğumuz Bedre Plajı’nda da çok ciddi bir göl çekilmesi gözlenmekte. Yaptığımız bu sayısal analizler sonucunda 2010 yılından günümüze kadar Bedre Plajı’ndaki kıyıdan itibaren gerçekleşen çekilme miktarı 90 metre civarında.2010 yılından günümüze kadar Yeşil Ada civarında 70 metrelik, Kovada Kanalı çıkışında 70 metrelik yine gölün kuzeyindeki Taşevi bölgesinde en fazla çekilme 160 metre olarak belirlendi” dedi.

“İçme suyu için 13 milyon metreküp, tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp”
Göldeki su kaybının sadece iklim değişikliğine bağlanmaması gerektiğini vurgulayan Şener, “Tabii ki yağışların azalmasıyla ve sıcaklığın artması sonucunda gerçekleşen buharlaşma miktarlarının artmasında su kaybının etkisi olduğu bir gerçek ancak bunun da ötesinde sürdürülebilir bir göl yönetiminde olması gereken koruma kullanma dengesinin sağlanamamış olması ne yazık ki gölü mevcut duruma getiren en önemli faktördür. Yani koruma kullanma dengesi derken aslında gölden kullanım amacıyla alınan su miktarlarından bahsediyoruz. Rakamsal olarak ifade edecek olursak Eğirdir Gölü’nün içme suyu için 13 milyon metreküp su alınırken tarımsal sulama için alınan su miktarı yaklaşık 160 milyon metreküp. Bu durumda havza içerisinde aynı zamanda sulamada kullanılmak üzere çok fazla sayıda sondaj kuyuları var ve sürekli bir yeraltı suyu çekimi söz konusu. Yani gölden su kullanımında tarımsal sulama aslında en büyük problem olarak karşımıza çıkıyor. Biz bilim insanları olarak bunu yıllardır söylüyoruz. Tarımsal sulamanın daha kontrollü ve özellikle damlama sulamaya geçilmesi gerektiği noktasında ancak hala Havza’nın birçok noktasında vahşi sulamaların yapıldığına ne yazık ki şahit oluyoruz. Atabey Ovası yine tarımsal sulama için gölü kullanan en önemli alanlardan biri. Yaklaşık 14 bin hektarlık bir alanın sulaması yine Eğirdir Gölü’nden karşılanıyor ve bunun için yılda 65 milyon metreküplük bir su çekimi söz konusu. Atabey Ovası’na suyu götürmek için sistem açık kanallarla gerçekleşiyor ve taşıma noktasında da bu süreçte 65 milyon metreküp suyun 40 milyon metre küpünün buharlaştığını söyleyebiliriz. Bunu önlemek adına Atabey sulamasını modern hale getirmek yani kapalı sistemle taşınmasına yönelik 2020 yılında ihalesi yapılmış ve çalışmaları başlatılmıştı ancak hala günümüzde bu çalışmalar tamamlanmış değil ne yazık ki. Tarımsal sulama için çekilen bu afaki su miktarını minimuma indirilebilmesi için bir an önce havzadaki tüm sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi ve modernizasyonunun gerçekleştirilmesi zorunludur” şeklinde konuştu.

“Yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır”
Gelecek yıllarda Eğirdir Gölü’nün yağıştan beslenemeyeceğini açıklayan Şener, “2020-2100 yılları arasında yağışın yaklaşık yüzde 15 oranında azalacağı, sıcaklığın ise en kötü senaryoya göre 3 ile 6 santigrat derece arasında bir artış göstereceği öngörülmekte. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki önümüzdeki yıllarda da gölün yağıştan beslenimi artmayacağı gibi buharlaşma kayıpları da her geçen gün daha da artacak. Bu nedenle Eğirdir Gölü’nü kaybetmemek için yapılması gereken tek şey su kullanımlarının azaltılmasıdır. Bu da havzadaki su kullanımlarının, su politikalarının iyileştirilmesi ve buna yönelik gerekli noktalarda şuurlandırma ve farkındalık faaliyetlerinin arttır mümkün olacaktır aksi durumda gelecekte Eğirdir Gölü’nün kuruması ve gölü kaybetmemiz kaçınılmazdır” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.22 15:32:18
Son Düzenlenme Tarihi :