SON DAKİKA

logo

İş yeri yıkılan depremzede berber evinin önünde işine devam ediyor

Hatay’ın Antakya ilçesinde depremde evi ağır hasar alan ve iş yeri yıkılan berber Gazi Gümüş, işini evinin önünde devam ettiriyor.
Hatay’ın Antakya ilçesi Anayazı Mahallesi’nde yaşayan berber Gazi Gümüş’ün depremde evi ağır hasar aldı, iş yeri ise yıkıldı. Her şeyini kaybeden Gümüş, memleketini terk etmeyerek evinin önünde çalışmaya başladı. Gümüş, depremde dükkanını kaybettiğini ve hiç malzeme kurtaramadığını belirterek, "Dükkanım yıkıldı. Sandalye buldum evin önünde işime devam ediyorum. Ufak tefek çalışıyoruz. Hayatımızı sürdürmeye çalışacağız. Bu ev rahmetli annemden bana kaldı. Bu ev de yıkılacak. Hepsi bu, yapacak bir şey yok. Allah’a şükür hayattayız. Ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi.

“Tıraş ettiğim çoğu arkadaşım vefat etti”
Berber Gümüş, kardeşlerinin desteğiyle işine konteynerde devam etmeyi düşündüğünü ifade ederek, “Şimdi yaz olduğu için bir sıkıntı yok. Yarın bir gün kış gelince hayat daha zor olacak. Bunun farkındayız. Düşünmek istemiyoruz. Çünkü alıştık. Yani bu hayatın başka hiç alternatifi yok. Yani önceden her şeyimiz vardı. Evimiz vardı, çatımız vardı, arkadaşlarımız vardı. Tıraş ettiğim çoğu arkadaşım vefat etti. Hepsi öldü yani hayat boş. Onun için Allah’ın izniyle ayakta duracağız” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.30 14:23:36
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sığla ağacı Antalya, Muğla, Denizli, Isparta ve Burdur bölgesinde bulunuyor

Halk arasında günlük ve amber ağacı olarak da bilinen (Hamamelidaceae familyasına mensup Liquidambar Orientalis Miller) Ülkemiz dışında sadece Rodos Adası'nda rastlanan, Antalya, Muğla, Denizli, Isparta ve Burdur bölgesine özgü ülkemizin en gözde relik ve endemik türlerinden biri olan Anadolu Sığla ağaclarından, kadimden gelen yöntemlerle elde edilen, Sığla yağı (Styrax Liquidus) binlerce yıldan beri şifa ve güzel koku yaymaya devam ediyor.
Yüz yıllarca yaşayabilen sığla ağacı uygun koşullarda 35-40 metreye uzunluğa ulaşabilirken, bataklık alan, vadi, akarsu ve dere kenarları, deniz kıyısı gibi nemli ve taban suyu yüksek yerleri seviyor.
ÜRETİMİ MEŞEKKATLİ VE UZUN SÜRELİ
Sığla yağı elde etmek için bahar aylarında ağacın gövdesine çizikler çizilir. Temmuz ayından itibaren gövde üzerinde biriken salgı ve kabuklar özel bıçaklar ile kazınarak toplanır. Bu salgı ve kabuklar sıcak su ile kaynatıldıktan sonra özel preslerde sıkılarak sığla yağı elde edilir. Sığla yağının bileşiminde kokusunu veren sinnamik asit, uçucu yağlar ve reçine bulunur.
Meşakkatli ve uzun süren Sığla yağı üretiminin, uzman ekiplerce belirlenen ağaçta kabuk sıyırma işlemi ile başlanıp 50-70 santimetre yüksekliğinde, 10 cm genişliğinde, dış kabuk kısımları yontulmak suretiyle “kızıllatma" denilen işlem yapılıyor. 
Yapılan bu işlemden bir ay sonra “kızıllatma" yapılan tabaka boyunca 4-5 santimetre genişliğinde, 3-4 milimetre derinliğinde “göz çekme" adı verilen damar açma işlemine geçiliyor.  Damar açıldıktan 1-2 hafta sonra, yara sathını onarmak isteyen ağacın oluşturduğu "sur" adı verilen reçine sathı kaşıkla, belli zaman aralıklarında sıyrılarak alınmaya devam ediliyor. Damarlarda biriken yağ ve kabuk yongaları, damar boyutları değiştirilmeden yine kaşık denilen aletle sıyrılarak alınıyor. "Sur arkası" ismi verilen bu işlem Temmuz ayı başlarında sona eriyor.
Biriken sığla yağı sıyrılarak "margun"adı verilen kıl torbalara toplanıyor. "Sefer" adı verilen bu işleme Ekim ayı başına kadar devam ediliyor. Ekim ayı sonu ile Kasım ayı ortalarına kadar damarlarda toplanan yağ ve ağacın dip kısımlarına akarak oluşan, yağ karışımı yonga kaynayan kazandaki sıcak suya koyularak 2-3 dakika kadar kaynatılma işleminden sonra presleme işlemine geçiliyor. Presleme sonucu çıkan bileşik bir havuzda toplanarak dinlendirilmeye alınıyor. Bu işlem sonra suyun üstüne çıkarak ayrılan Sığla yağı satışa hazır hale geliyor.  
Ekonomik değeri çok yüksek olan sığla yağı, kozmetik, ilaç, kimya ve gıda sanayisi için binlerce yıldır, önemli bir hammadde kaynağı olarak kullanılırken dünya piyasalarında “Türk sitiraksı" olarak tanınıyor.
SIĞLA YAĞI BİRÇOK HASTALIĞA İYİ GELİYOR
Özellikle cilt hastalıklarında, kesi, yara ve yanıklarda çok etkili olan Sığla yağı, iyi bir antiseptik ve parazit öldürücü özellikte olup, astım, bronşit gibi solunum yolu ve akciğer hastalıklarında, pomat ve yakı halinde uyuz ve mantar gibi cilt rahatsızlıklarında, ağrı dindirici, İltihapları giderici, stres ve uyku sorunlarını azaltıcı, zihin açıcı, saç canlandırıcı olarak geleneksel ve modern tıp tarafından kullanılmakta. Buhur olarak kullanılan yongalar köz üzerine atıldığında bedeni rahatlatıcı koku yayması nedeni ile tütsü olarak tercih edilmekte.
* Orman Genel Müdürlüğü​

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.13 11:04:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Kazada ölümden kıl payı kurtulan kadın, yangından kurtulamadı

Antalya’da çıkan yangında cesedi tanınmaz halde bulunan ve kimliği 25 gün sonra DNA örneğiyle tespit edilen 2 çocuk annesi 41 yaşındaki kadının, yangından 2 yıl önce aynı tarihlerde geçirdiği kazada ölümden kıl payı kurtulduğu ortaya çıktı.
  Geçtiğimiz 19 Mart tarihinde gece yarısı Muratpaşa ilçesi Kızılsaray Mahallesi Yener Ulusoy Bulvarı üzerindeki bir apartmanın bodrum katında meydana gelen yangında, eşinden ayrı yaşayan 2 çocuk annesi 41 yaşındaki Meltem Bereket, feci şekilde hayatını kaybetti. Tanınmaz hale gelen ceset, olay yeri ve savcılık incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis kadının kimliğini belirlemek için çalışma başlattı. Bölgede yapılan çalışmanın ardından polis, kadının Finike’de yaşayan yakınlarına ulaştı. Alınan DNA örneğinin ardından cesedin 25 gün önce ölen Meltem Bereket’e ait olduğu belirlendi. Ağabeyi ve yakınları tarafından morgdan alınan kadının cenazesi Finike Turunçova Mahallesi’nde toprağa verildi.

  Ölümden kıl payı kurtuluşu araç kamerasına yansımıştı
  Öte yandan Meltem Bereket’in, 26 Mart 2021 tarihinde de trafikte motosikletiyle seyir halindeyken epilepsi nöbeti geçirip ölümden son anda kurtulduğu ortaya çıktı. Bereket’in trafiğin yoğun olduğu bulvar üzerinde nöbet sonrası kontrolünü kaybetmesi ve demir bariyerlere çarptıktan sonra yere düşüp arkadan gelen cipin altında kalmaktan son anda kurtulması araç kamerasına yansımıştı.

  Kaza anını anlatmıştı: "Görüntüleri izleyince ben bile korktum"
  Kaza sonrası yaşadığı anları İhlas Haber Ajansı'na (İHA) anlatan Bereket, şu ifadeleri kullanmıştı:
  "Biraz gittiğimi hatırlıyorum. Düşünce içerisindeydim, kötü düşünceler nöbet geçirmeme sebep oldu. Bu üçüncü nöbetim oldu. En son motosikleti sürerken hatırlıyorum ama gerisi yok bende. Ne çarpma anı ne de düşme anı. Hatırladığım tek şey, gözümü açtığımda polislerin başımda olmasıydı. Gerçekten ‘Allah korumuş’ dedim. Bariyerlere çarpmışım, yere savrulmuşum. Bir cip benim arkamdan geliyormuş, son anda kurtulmuşum. Kötü bir kaza olmuş. Motosiklet sürmeyeceğim artık. Yaşamamdan daha önemli değil. Motosiklet de kazadan sonra binilmeyecek halde."

-İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.14 10:34:05
Son Düzenlenme Tarihi :