SON DAKİKA

logo

Sokak ortasında önce kız arkadaşını, sonra kendini vurdu

Antalya’da kız arkadaşı ile tartışan genç, önce kız arkadaşını, sonra da kendisini silahla başından vurdu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan genç kız kurtarılamazken, gencin tedavisi ise devam ediyor.
Olay, saat 14.30 sıralarında Kepez ilçesi Göksu Mahallesi 6862. Sokak’ta meydana geldi...

Antalya’da kız arkadaşı ile tartışan genç, önce kız arkadaşını, sonra da kendisini silahla başından vurdu. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan genç kız kurtarılamazken, gencin tedavisi ise devam ediyor.
Olay, saat 14.30 sıralarında Kepez ilçesi Göksu Mahallesi 6862. Sokak’ta meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Batuhan C. (23) ile kız arkadaşı olduğu öğrenilen Merve G. (25) sokak ortasında tartışmaya başladı. Tartışma sırasında Batuhan C., üzerinde taşıdığı tabancayı çıkartıp kız arkadaşını kafasından vurdu. Hızla olay yerinden koşarak kaçan genç, yaklaşık 300 metre ileride 6864. Sokak’ta da silahı başına dayayarak ateşledi. Çevredeki vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılara ilk müdahale olay yerinde yapıldı. Batuhan C. özel bir hastaneye kaldırılırken, Merve G. ise Kepez Devlet Hastanesine kaldırıldı. Genç kız doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polis ekipleri olay yeri ve çevresinde geniş çaplı inceleme yaptı. Ekipler, Batuhan C.’nin kendisini vurduğu yerde bulunan bir adet tabanca ve boş bir kovana el koydu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.30 17:38:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bileziğini satıp iş kuran 3 çocuk annesi, 15 kişiye istihdam sağladı

Kahramanmaraş’ta 3 çocuk annesi girişimci kadın , 2 yıl önce kolundaki bileziği bozdurarak sim sarma işini kurdu, 15 kadına istihdam sağladı.
Onikişubat ilçesi Fatih Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk annesi 37 yaşındaki Leyla Bekereci, evde sim sırma işleri yaparak mesleğini ilerletti. Yaptığı iş sayesinde kazandığı paralarla bir bilezik alan Bekereci, kendi atölyesini kurmak için harekete geçti. Bir süre daha kendi başına çalışan 3 çocuk annesi, aldığı bileziği 2 yıl önce 9 bin TL’ye bozdurarak atölye açtı. Müşterilerinin artmasıyla yoğun mesai yapmaya başlayan kadın girişimci bu sayede 15 kadına da istihdam sağladı.
13 yaşından bu yana sim sırma işleri ile uğraştığını belirten Leyla Bekereci," Küçük yaşlarda gönül verdiğim, sultanlardan ve saraylardan özendiğim bir işti bu. O zamanlar sultanların simlerle değil de altın tellerle yaptığı işçiliği biz şimdi, sim iplerle yapıyoruz. 13 yaşından beri uğraştığım ve gerçekten severek geliştirmeye çalıştığım bu işi küçük bir atölye ile devam ettirmek için profesyonel olarak 2 yıldır 15 arkadaşımızla çalışarak büyüme sağladık" dedi.

Daha da büyüyerek devam edeceğiz
Bekereci,"Bu işe başlarken, evde yaparak kazandığım bir bileziği bozdurarak açtık bu küçük atölyeyi. 9 bin lira gibi bir meblaydı. İnşallah daha da büyüyerek devam edeceğiz. Hayallerimizi gerçekleştirmeyi ve geleneğimiz olan genlerimizde olan bu işçiliği tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyorum. Aslında hayal edilen her şeyi burada yapıyorum. Perdeler, Osmanlı motiflerini aklınıza gelebilecek her yere işleyebiliyoruz. Eşarplar, masa takımları, yemek takımları, karyola örtüleri, seccade takımları yani bir kızın çeyizinde olması gerekenlerin hepsini biz burada işlemesini yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Her işin kendine göre zorluğunun olduğunu aktaran Bekereci," Maliyetli bir iş yapıyoruz ve her zaman risk almak zorunda kalıyoruz. Ama severek yaptığımız her işte geriye gitmiyoruz ileriye gidiyoruz. Bu çok güzel bir duygu. Özellikle bayanlar başarmayı çok seviyor. Onlar bizde başardığını görüyor biz onlar da başardığımızı görüyoruz. İlk hedefim kendi geleneğimizi tüm dün dünyaya tanıtmak. Çünkü bu çok meşakkatli, şık ve zarif bir işçilik. Bence tam olarak sarayların, sultanlarını anlatıyor. Ve tüm dünya bunu unutmamalı. Hiç kimse boş durmamalı. Hem bizim gelişmemiz için hem çevremizin gelişmesi için hem de ülkemizin gelişmesi için çalışmalı, üretmeli ve başarmalıyız" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 10:28:54
Son Düzenlenme Tarihi :





172 kiloda anne oldu

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.

Antalya’da yaşayan felsefe öğretmeni Özlem Güven Yıldız, 156 kiloda 2. bebeğine hamile olduğunu öğrendi ve doktorların, ’Elinde saatli bomba taşıyorsun, gebeliğin çok tehlikeli sonlandırılmalı” sözlerine aldırış etmedi, 172 kiloya kadar çıktığı bu süreçte sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdi.
Alanya’da yaşayan bir çocuk annesi Felsefe Öğretmeni Özlem Güven Yıldız Yıldız, 34 yaşında, 156 kilogram ağırlığında sürpriz bir şekilde ikinci bebeğine hamile olduğunu öğrendi. İlçedeki takibinde Yıldız’a, "Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır" sözleriyle gebeliğin sonlandırılması önerildi. İkinci bebeğini kucağına almayı çok isteyen Yıldız, yılmadı ve obezite hamileliği noktasında araştırma yapmaya başladı. Yıldız, Antalya’da gözyaşları içinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru’ya başvurdu. Tüm risklere rağmen Kumru ve ekibi tarafından yönetilen hamilelik sürecinde Özlem Güven Yıldız, 172 kiloya ulaşmasına rağmen sağlıklı şekilde sezaryenle 3 kilo 540 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. 10 gün yenidoğan yoğun bakım sürecinin ardından bebeğiyle sağlıklı şekilde taburcu olan olan Yıldız, mutluluğunu süreci başarıyla yöneten doktoru Kumru ile de paylaştı.

"Ölümü riske alıp bebeğini dünyaya getirdi"
Yaşadığı mutluluk yüzüne yansıyan Özlem Güven Yıldız, ilk çocuğunun çocuğunu 26 yaşında kucağına aldığını ve o zaman bu kadar kilolu olmadığını aktardı.
İkinci bebeğine hamile olmasının kendilerine de sürpriz olduğunu dile getiren Yıldız, "Çok erken öğrendik 4-5 haftalıktı. Doktorum çok riskli bir gebelik olduğunu hem benim hem bebek için dolayısıyla hamileliğimi sonlandırmam gerektiğini söyledi. Sonlandırmak istemedim, çünkü bir daha hamile kalacağımın garantisini kimse bana veremezdi. Daha sonra Selahattin Kumru hocaya ulaştım. Hatta ilk aradığımda ağlayarak aramıştım. Eski doktorum, ’Hayatınla kumar oynuyorsun elinde bir bomba taşıyorsun her an patlamaya hazır’ demişti. Çünkü asıl 6-7 ay sonra hamileliğin pik evresine giriliyormuş, işte o zaman tansiyon yükselmesi, ani bebek ölümü, gebelik şekeri, gebelik ölümü ve daha birçok şeyden bahsetti. Bir hekim olarak söylemesi gerekenleri söylemişti. Ben de daha sonra perinatolojiye başvurdum. Selahattin bu süreci ilerlettik, 35. 36. haftaya kadar geldik planlı bir şekilde aldık yani ameliyat süreci çok zorlu geçti. Sonrasında ayağa kalkabilmem yani kilodan kaynaklıydı bunların hepsine karşı hocam ve ekibi tüm önlemleri aldılar" diye konuştu.

"172 kiloda süreci tamamladı"
Hamilelik sürecini 156 kilo ile başlayıp, 172 kilo ile tamamladığının altını çizen Yıldız, "Şu anda 158 kiloyum inşallah bu 6 ay içinde tekrar çift hanelere düşmek istiyorum. Gerçekten çok zorlandım. Emboli atma riskim vardı bunların hepsini konuşmuştuk. Bir çok önlem alındı gerek ameliyat esnasında gerek sonrasında. Sadece bendeki gebelik şekerinden dolayı bebeğimin akciğer gelişimini akranları ile tam aynı şekilde tamamlayamadığı için 10 gün yenidoğan yoğun bakımda kaldık. O süreçte çok güzel geçti şuan ikimizde sağlıklıyız" ifadelerini kullandı.
Kilolu olan anne adaylarına da önerilerde bulunan Yıldız, "Tek bir kişinin olumsuz söylemleri ile bu sürecin sonlandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Daha çok araştırma yapılmalı. Biz bu süreci çok güzel yürüttük süreci önce Allah’ın sonra onların sayesinde her sey cok güzel ilerledi tabi ki olumsuz durumlarda yaşadık ama bunun üstesinden geldik" dedi.

"Oldukça riskliydi"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Kumru, hastasının kendilerine başvurduğunda gebeliğin erken süreçte olduğunu ve normalden bir fazla kilo ile karşı karşıya olduklarını belirtti.
Gebelikte normalden fazla kilo olmasının bazı sorunların görülme ihtimalini arttırdığına dikkat çeken Kumru, "Gebelik diyabeti, gebelikte hiper tansiyon ve gebelik zehirlenmesi gibi bebeğin akciğerlerinin iyi gelişmemesi, ani bebek ölümü riskinin artması gibi bazı sorunların olma ihtimali artırıyor. Gebeliği sonlandırması önerilmiş o da bebeği istiyordu. Hastamız bize karamsar bir tablo ile geldi, riskler konusunda bilgilendirilmiş ama bebeği istediğini söyledi. Biz de elimizden geleni yapacağız dedik ve başladık. Bu sorunlar olmasın diye tedbir amaçlı ilaçlar verdik yine de bazı sorunlarla karşılaştık. Vücut kilo endeksinde 20-25 arası en idealidir. Özlem’in endeksi 50’ ye yakındı o yüzden oldukça riskli görünüyordu. Gebelik diyabetiyle karşılaşmamıza rağmen bu süreci yönettik. Son zamanlarına kadar getirttik 35-36. hafta aralığında planlı olarak doğum gerçekleşti ve sağlıklı olarak bebeklerini kucaklarına aldılar" ifadelerine yer verdi.

"Perinatolojinin önemi"
Vücut kilo endeksi 25 altı olan gebelikler en iyi gebelikler olduğunu işaret eden Kumru, "Hastamızda bir hamilelik sürecini 172 kilo ile tamamladık. Perinatoloji tek riskli gebeliklerle uğraşan bir bilim dalı kadın doğum üzerine yüksek ihtisas olarak yapılıyor. Kilolu gebelerde perinatoloji alanına giriyor bu tarz gebeler perinatoloji uzmanı tarafından takip edilirse sonuçların olumlu olmasına daha çok katkı sağlayacaktır. Obezite sıklığı ülkemizde yüzde 25 civarında bildiriliyor ama bu durum morbid obezite daha seyrek oluyor" açıklamasında bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.21 11:58:16
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.21 12:02:16