Yılkı atlarının Toroslar’ın yeşil çayırlarında görsel şöleni
Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi sınırları içerisinde yıllar önce doğaya bırakılan ve bugün sayıları bin 200’ü bulan yılkı atları, yurt edindikleri Eynif Ovası’na güzellik katarak ziyaretçilerine görsel şölenler sunuyor.
Toroslar’ın, Akdeniz ile İç Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölge..
Toroslar’ın, Akdeniz ile İç Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölgede yer alan ve belgesellere konu olan Eynif Ovası’nın yeşil çayırlarında yeni doğan yavruları ile doğaya ayrı bir güzellik katan atları izlemek üzere her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler geliyor. Yılkı atları ise ovada yaklaşık 50 sürü halinde yaşıyor. Gruplar halinde yavruları ile aile halinde yaşayan yılkı atlarının yeni doğan yavruları ve kavgaları kameralara yansıdı, vahşi yaşamları dron ile görüntülendi.
Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi Eynif Ovası’nda yaşayan ve her yıl yavrulayarak sayıları bin 200’ü bulan yılkı atları, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. Su ve yiyecek sorunu yaşamayan ve zamanla çoğalan atların sürü halinde geziyor. Ormanları, barındırdığı yaban hayvanları, mağarası ve ovasıyla dikkati çeken bölgenin "vahşi güzelliği" diye nitelendirilen yılkı atları, Eynif’in turizm potansiyeli olarak da görülüyor. Toroslar’ın, Akdeniz ile Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölgede yer alan Eynif Ovası’nda özgürce dolaşan atları izlemek üzere her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler geliyor.
Yılkı atlarının Osmanlı dönemine kadar dayandığı ve bu atlar Osmanlı’nın süvari birliklerinden gelmekte olan bir at soyu olarak biliniyor. Bu ovada serbestçe dolaşabiliyorlar.
“Özgürlüklerine düşkünler”
Sayıları her yıl artan yılkı atları su aramak için bir araya geliyor. Özgürlüklerine düşkün olmalarıyla bilinen yılkı atları, kendilerine yaklaşılmasına izin vermiyor. Yılkı atlarını fotoğraflamak isteyenler de uzaktan fotoğraflayabiliyorlar. Antalya’nın isyankar çocukları onlar. Her mevsim doğadalar. Yazın tozun içinde, kışın karda, baharda suda benzersiz bir görsel şölene tanıklık etmek isteyenlere 90 bin dönümlük Eynif Ovası’nda yaz kış özgürce koşan yılkı atlarıyla tarifsiz bir görsellik sunuyor.
Özgürlüklerinden taviz vermeyen yılkı atları 10-12 attan oluşan gruplar halinde dolaşıyor. Bu grupların liderleri bir erkek olurken, diğerleri ise kısraklardan oluyor. Kışın zor şartlarında ve kurtların saldırılarına karşı bu şekilde mücadele eden yılkılar, kışları çam ormanlarının altlarını sığınak olarak kullanıyorlar.
Antalya’dan Eynif Ovası’na yılkı atlarını görmeye gelen Alper Uyan, yılkı atlarını haberlerde izlediğini ve özellikle onları izlemeye geldiğini söyledi. Ovaya eşsiz bir güzellik kattığını anlatan Uyan, “Haberlerde sürekli izliyordum. Özellikle buraya yılkı atlarını izlemeye geldim. Çok büyük ovanın içerisinde bu atları görmenin mutluluğunu yaşadım. Antalya’nın doğa turizmi açısından burası inanılmaz bir yer. Geldiğimde şansımdan burada yüzlerce yılkı atları ile karşılaştım. Gerçekten inanılmaz bir güzellik. Tüm doğaseverlerin burayı görmesini isterim. Bizlerin onları izlemesi harika bir olay. Burası yaklaşık 90 bin dönüm bir arazi. Yılkı atlarının yavruları ile dolaşması, ayrıca gruplar halinde aileler halinde dolaşması ve iki ailenin reislerinin birbirleri ile kavga etmelerinin görüntüsünü izlemek çok güzeldi” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 11:39:44
Son Düzenlenme Tarihi :
Velilere okul öncesi sağlık kontrolü uyarısı
Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, okul öncesi yapılacak genel taramaların çocukların verimli ve sağlıklı bir okul dönemi geçirmesine katkıda bulunacağını bildirdi. Uzm. Dr. Demir, okul sürecinde Covid-19 salgınından korunma yöntemlerini de anlattı.
2021-2022 eğitim ve öğretimde dönemi 6 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, öğrenci ve velilere okul öncesi uyarılarda bulundu. Okul öncesi velilerden çocuklarının rutin sağlık kontrollerini yaptırmalarını isteyen Uzm. Dr. Demir, yapılacak genel taramaların çocukların verimli ve sağlıklı bir okul dönemi geçirmesine katkıda bulunacağı söyledi. Demir, “Çocukların boy kilo gelişimi değerlendirilmeli ve genel muayenesi yapılmalıdır. Gerekirse tahliller yapılmalı ve ihtiyacı varsa vitamin, demir, çinko gibi takviyeler verilmelidir. Yatılı okulda kalacak öğrencilerin ek olarak bulaşıcı hastalıklar açısından kan tahlili boğaz ve gayta tahlilleri yaptırması uygun olacaktır. Maalesef pandemi koşullarında çocuklarımızın ekran maruziyeti fazla olup düzenli olarak göz muayenesi yaptırılmalıdır.” dedi.
Okul çantalarına pandemi kutusu
Okulların tüm dünyanın mücadele ettiği Covid-19 salgını gölgesinde açılacağını hatırlatan Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, artık okul çantalarına pandemi kutularının da ekleneceğini söyledi. Pandemiyle birlikte okul çantası ve kırtasiye alışkanlıklarında da değişiklikler olduğunu belirten Uzm. Dr. Demir, “Eskiden okullar açılacağı zaman kitaplar, defterler kaplanır üzerine rengarenk etiketler yapıştırırdık. Kalemler, silgiler, cetveller okul çantasının vazgeçilmeziydi. Şimdi bu çantaya ‘Pandemi Kutusu’ ekleniyor. Bu pandemi kutusunda; temiz bir şekilde paketlenmiş maske, alkol bazlı el dezenfektanı, ıslak mendil, kağıt peçete, dezenfektanlara bağlı tahriş için nemlendirici krem bulunmalıdır. Toplum geneli kurallara uyar ve uygun şekilde aşılanırsa bu kutudan kısa sürede kurtuluruz.” diye konuştu.
Maske seçimi nasıl yapmalıyız?
Velileri çocuklarına nasıl maske almaları gerektiği konusunda da bilgilendiren Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, “Tıbbi bir gerekçesi yoksa çocuğunuza mutlaka uygun boyda maske takmalısınız. Bez maske koruyuculuğu olmadığı ve yapısı gereği bakteri barındırabileceği için kullanmayın. Üç katlı cerrahi maske tercih edin. Tıbbi bir sebepten dolayı maske takılamıyorsa rapor altına alın ve mutlaka koruyucu siperlik kullanın. Maskenin ağız ve burnu tam olarak kapatmasını sağlayın. Nemlenmesi halinde değiştirmek gerekeceği için okul çantasına yedek maske koyun. Maskelerin okullarda özel maske atık kutusuna atılmasını sağlayın.” dedi.
Okulda nasıl yemek yemeliyiz?
Okullarda yeme ve içmenin hızlı bir şekilde yapılması ve hemen ardından maskenin tekrar takılması gerektiğine değinen Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, “Yemek masasına karşısı boş olacak şekilde çapraz oturulmalı ve yoğunluk olmaması için dönüşümlü yemekhane girişi sağlanmalıdır. Maske kurallarına öğretmenler ve öğrenciler kadar okul servis çalışanları, temizlik çalışanları, yemek ve destek hizmet çalışanlarının tam olarak uyması gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Sınıflar havalandırılmalı
“Sınıflar havalandırılmalı, konuşma, öksürme ve hapşırmakla ağzımızdan çıkan yüzlerce bazen binlerce parçacığın içinde basil, bakteri ve virüsler bulunur. “ diyerek sözlerine devam eden Demir, “ Bunlar da ortam havasında saatlerce asılı kalabilir. Yeterli havalandırılmayan ortamlarda bulunan ve hızlıca çoğalan mantarlar, akarlar ve artıkları, küfler, bakteriler ve virüsler sağlığımızı tehdit edip salgın hastalıklara sebep olabilmektedir. Derslerde dışarının ses ve sıcak/soğuk havasını sınıflara girmemesi için pencerelerin yeterince açılmaması ve düzenli olarak havalandırma yapılmaması toplu olarak bulunulan ortamlarda virüs ve bakterilerin solunum yoluyla kolayca bulaşmasına sebep olacaktır. İmkân varsa sürekli, yoksa da özellikle ders aralarında mutlaka sınıflar havalandırmalı, gün içinde de sık sık tekrarlanmalıdır. Okul pencerelerinde düşme başta olmak üzere diğer kazalara karşı de gerekli tedbirler alınmalıdır. Klima kullanılıyorsa mutlaka düzenli bakım ve temizliklerinin yapılması gereklidir. “
Pandemi döneminde çocuğunuzun bağışıklığına dikkat!
Belediye Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Emre Demir, Pandemi döneminde çocukların bağışıklığına dikkat edilmesi gerektiğini de bildirdi. Uzm.Dr. Demir, “Çocuklarımızın pandemi döneminde bağışıklığını güçlü tutmak hepimizin ortak isteği. Bunun için öncelikle düzenli doktor kontrolü yapılması ve gerekli testler ile gereklilik varsa takviyeler alınması gerekebilir. Akşam düzenli şekilde okul saatleri de göz önünde bulundurularak erken yatıp erken kalkmak çok önemlidir. Düzenli ve yeterli uyku bağışıklık için olmazsa olmaz bir kuraldır. Bunun dışında gün içinde bol su tüketimi, sağlıklı ve mevsimine uygun sebze meyve tüketimi çok önemlidir. Düzenli kahvaltı yapılmalı ve öğle akşam yemekleri zamanında aksatılmadan yenmelidir. İmkanlar doğrultusunda haftada iki öğün ızgara yada fırında balık tüketmek faydalı olacaktır. Bünyesel bir hassasiyet yoksa ideali günde bir, en az haftada dört adet yumurta tüketilmesi önemli bir protein kaynağıdır. Günde bir bardak süt, bir bardak yoğurt ve bolca peynir tüketmek kalsiyum açısından çok önemlidir. Düzenli spor yapmak hem metabolizmamızı düzenler hem de bağışıklık sistemini güçlendirir. Profesyonel bir şekilde olmasa da düzenli yürüyüş, koşu, bisiklet turu gibi sporlar mutlaka yapılmalıdır.” dedi.
Toplumsal bağışıklık için herkes aşı olmalı
Pandemiden kurtulmanın tek yolunun toplumsal bağışıklık için aşılanmak olduğunu vurgulayan Demir, “Bunun için her vatandaş sadece kendi sağlığı için değil toplumdaki diğer bireylerinde sağlığı için aşılanmalıdır. Okullarda çalışan öğretmenler başta olmak üzere bütün okul ve okul servisinde çalışan herkes mutlaka aşılanmalıdır. Veliler kendi çocuklarının ve diğer ailelerin çocuklarının sağlığı için mutlaka asılanmalıdır. 15 yaş üzerindeki bütün çocuklar ve kronik hastalığı olan 12 yaş üzerindeki çocuklarda aşılanarak hem kendi sağlıklarını koruyacak, hem de toplumsal bağışıklığa katılacaklardır.”diyerek sözlerini tamamladı.

