SON DAKİKA

logo

Klima hastalıklarından korunmanız için 9 püf nokta

Bunaltan yaz sıcaklarında hepimizi ferahlatan, hayatımızın vazgeçilmez teknolojilerinden biri olan klimalar, bazı koşullara dikkat edilmezse, farklı hastalıkların ve sağlık sorunlarının nedeni haline gelebiliyorlar. 
Klimaların solunum yolu enfeksiyonlarından kas tutulmalarına, alerjiden felce kadar farklı sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken  Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu “Klimanın yanlış ve bilinçsiz kullanımı, özellikle kışın alışkın olduğumuz ama ‘yazın olur mu?’ diye düşündüğümüz soğuk algınlığı, nezle, ateşli boğaz enfeksiyonları ve lejyoner (klima) hastalıklarının önemli nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. 
Üstelik bu hastalıkların bazıları; bağışık sisteminin zayıf olduğu bazı hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, sigara kullanıcılarında ve 50 yaş üstü kişilerde ağır seyredebiliyor. Aynı zamanda alerjik bünyeli kişiler için klimalarda üreyebilen küf mantarları da alerjik rinit ve alerjik astıma yol açabiliyor. Peki, klimalar nasıl oluyor da hastalıklara neden olabiliyor ve tedbir almak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor?
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu klimaların olası risklerini anlattı, korunma yolları hakkında önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 
1. RİSK: ALERJİLER
Yeterli bakım yapılmamış klimaların ortama soğuk hava üflerken içindeki tozları, küf mantarlarını yani içinde bulunan alerjik etkenleri de üfler. Bu durum normal kişileri etkilemezken özellikle alerji sorunu olan kişilerde şikayetlerin artmasına ve alerji ataklarına neden olabiliyor. Bazı hastalarda kuru öksürüğe hatta astım krizlerinin yaşanmasına yol açabiliyor. 
2. RİSK: KAS AĞRILARI VE FELÇ
Yazın sık sık kas tutulmalarından ya da ağrılarından şikayet eden kişilere rastlanmasının nedenlerinden biri de klimalar oluyor. Klimaların üflediği soğuk havaya doğrudan maruz kalan kişilerdeki yüz sinir kılıfları etkilenirken, ileri etkilerde ödem yapabiliyor. Ancak bu durum, yüz felcine de yol açabilir ki böyle bir durumda ilk yapılması gereken acilen en yakın sağlık kuruluşuna gitmektir. 
3. RİSK: SOLUNUM YOLLARI ENFEKSİYONLARI
Klimaların korkulan etkilerinden biri, solunum yolu enfeksiyonlarına yol açması. Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, klimaya bağlı solunum yolu enfeksiyonları yaşanmasının iki nedeni olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor: “Dışarıda çok sıcak bir hava varken içerde klimayı yüksek soğukluk derecesinde kullanmak bazı riskleri de beraberinde getiriyor. İç-dış sıcaklık arasındaki yüksek farklılık, ani ısı değişikliği etkisine, aynı zamanda sürekli soğuk ve kuru havaya maruz kalmak vücut direncinin düşmesine yol açar. Bu da kişinin hastalığa davetiye çıkarması gibi bir durum. O nedenle tedbir alınmalı, klima ile dış sıcaklık arasındaki farkın en fazla 7 derece olmalıdır.”
İkinci nedenin ise klimanın çalışırken içindeki bazı bakteri ve virüsleri havaya üflemesi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu “Bunlar solunum yoluyla kişiye bulaşırlar. Havayı serinletirken aynı zamanda kurutan klimalar, üst solunum yollarında farenjit, burun tıkanıklıkları ve sinüzit gibi hastalıklara yol açıyor. Nezle, grip gibi hastalıkların yanı sıra halk arasında klima hastalığı olarak bilinen ağır sağlık sorunlarına yola açabilecek hastalıklar da görülebiliyor” diyor.   
9 ÖNERİYLR YAZ SICAĞINDA SAĞLIĞINIZI KORUYUN
Peki, yazın vazgeçilmezlerimizin başında gelen klimaların sağlık risklerinden uzak durmak için hangi tedbirler alınabilir. 
İşte Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu’nun önerileri:  
- Odanız ne çok soğuk ne çok sıcak olmalı. Klimanızı 22-25 arası bir dereceye sabitleyin. 
- Odanız sıcakken klimanızı ani bir şekilde çok soğuk dereceye getirmeyin. Isıyı yavaş yavaş düşürün ki vücut sıcaklığınız ani düşmesin. 
- Dış sıcaklık ile klima çalışan odadaki sıcaklık arasındaki farkın en fazla 7 derece olmasına dikkat edin.  
- Klimanızın üfleme gücünü sabit ve en fazla orta seviyede tutun. Aniden yükselttiğiniz üfleme gücüne maruz kalmanız vücut sıcaklığının ani düşmesine, kaslarınızın da olumsuz etkilenmesine neden olur.  
- Klimanızın üflediği noktada bulunmaktan kaçının. Doğrudan klimanın üflediği yerde bulunmak sizi o an ferahlatsa da çok zararlıdır. 
- Çok terlediniz, çok sıcakladınız ve yüzünüze püfür püfür essin istiyorsunuz ancak  klimayı yüzüne doğru üfletmeyin. Bu hem yüz felcine hem de içinde varsa hastalık etkenlerini hızlıca solumanıza yol açabilir. 
- Kuru hava sağlığa zarar verebildiğinden nem dengesini sağlayan klimaları tercih edin. 
- Klimaların yeterli düzeyde solunum yollarınızı nemlendirememe ihtimaline karşılık bol bol su için. 
- Bakımı titizlikle yapılmayan klima sularında bakteri üreyebileceğinden klima ve havalandırma sistemlerinin filtrelerini her yıl değiştirip bakımlarını yaptırın.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 10:37:42
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Neler çıkmadı ki ?

Antalya’da, Muratpaşa Belediyesi’nin Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) Çevre Platformu bünyesinde kurulan sualtı temizlik timi, ilk dalışını tarihi Kaleiçi Yat Limanı’ndan yaptı. Dalgıçlar, tarihi limandan plastik sandalye, tespih ve soba borusu bile çıkarttı.

Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuruluşları yerleşkesine ev sahipliği yapan ASSİM’inÇevre Platformu, Antalya Sualtı Derneği’yle sualtı temizlik timi kurdu. AB Sivil Düşün Programı kapsamında hazırlanan ‘Temiz Deniz Temiz Gelecek’ projesi kapsamında dernek, 20 gönüllü gence dalış eğitimi verdi. Yaşları 16 ile 30 arasında değişen gençler, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’nca yetkilendirilen dalış okullarında eğitim aldı ve CMAS-1 dalış sertifikasının sahibi oldu.

Proje kapsamında eğitim alan gençler, Antalya Sualtı Derneği üyeleriyle Çevre Platformu’nun sualtı temizlik ekibini oluşturdu. Ekip ilk dalışını tarihi Kaleiçi Yat Limanı’nda yaptı. Günün erken saatlerinde tarihi limanda buluşan ekip, dalış öncesi titiz bir hazırlık yaptı. Tüpler tek tek kontrol edildi, dalış ekipmanları gözden geçirildi. Tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından dalgıçlar tek tek suya atladı. Dalış sırasında liman yat ve tekne trafiğine katılırken deniz polisi de dalışa eşlik etti.

Yaklaşık 1 saat sualtında temizlik yapan dalgıçlar, tarihi limandan plastik sandalyeden tespihe ve boşa borusuna, çok sayıda çam ve plastik şişe çıkarttı.  Antalya Sualtı Derneği Başkanı Semih Başaran, “Sualtı temizliğimizde çok çeşitli plastikler, soba boruları, sandalyeler çıktı. Bazı canlıların buna adapte olduğunu gördük. Cam bardağın içine ahtapotun yuva yaptığı gibi” diye konuştu. Başaran, dalışa ilk başlayanların sorduğu temel sorulardan bir tanesinin “Sualtında bizi bir şey ısırır mı? “ olduğunu belirterek,  “Gördüğümüz gibi sualtında en tehlikeli canlı insan” dedi.

Dalışın ardından biyolojik çeşitliliğin korunmasına dikkat çekmek için denize levrek ve çupra yavruları da bırakıldı. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.05.23 08:55:57
Son Düzenlenme Tarihi :





Bakan Ersoy: “2030 yılında tüm turizm tesisleri Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacak”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, şu ana kadar toplam belge ve sertifika alan işletme sayısının ise bin 584’e ulaştığını sözlerine ekledi.
Sürdürülebilir seyahat ve turizm için global standartları belirleyen ve bu standartların uygulanırlığını yöneten Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin (GSTC) her yıl farklı ülkede düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Konferansı, Antalya’da başladı. Bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlenen ve GSTC’nin “imza etkinliği” niteliğindeki konferans, sürdürülebilir seyahat ve turizmin geliştirilmesi ve tanıtımına dahil olan tüm turizm paydaşlarını Akdeniz’in turizm cenneti olan Antalya’da buluşturdu.

"Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edilecek"
Konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, GSTC’nin imza etkinliği niteliğinde olan ve sürdürülebilir turizm alanında dünyanın en yetkin uzmanları ile kanaat önderlerinden oluşan konuşmacıları ve katılımcıları bir araya getiren bu önemli konferansın ilk kez Türkiye’de düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edileceğini ve böylece GSTC 2023 Küresel Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın tüm katılımcılar için değerli bir bilgi ve fikir alışverişi platformu olduğunu söyleyen Ersoy, konuşmasında Türkiye’nin COVID-19 salgını sırasında hayata geçirdiği Güvenli Turizm Sertifika Programı’na ve daha sonrasında GSTC ile imzalanan iş birliği anlaşmasına da yer verdi.

"Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısı 531’e yükseldi"
Türkiye’nin bu çalışmalarla global çapta örnek teşkil ettiğini belirten Bakan Ersoy, ülkenin sürdürülebilir seyahat ve turizm konusunda yaptıklarının bununla sınırlı kalmadığını da sözlerine ekledi. Ersoy, Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısının 531’e yükseldiğini, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı 19 miras alanı bulunduğunu, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne en çok unsur kaydettiren ilk 3 ülke arasında yer aldığını ve Bisiklet Dostu Konaklama Tesisi Sertifikası kriterlerini karşılayan 42 konaklama tesisine sahip olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, sürdürülebilirlik konusunda atılan adımlara Türk mutfağını da ekleme gayretinde olduklarını belirtti ve ayrıca Rami Kütüphanesi, İzmir Kültür Sanat Fabrikası ile Adana Müzesi’nin Biosphere sertifikasına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.

2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm sertifikasına sahip olacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, 8 Mayıs ise bin 382 işletmenin 1. Aşama Belgesi aldığını, 3. Aşama Belgesi alan işletme sayısının 202, toplam sayının bin 584 olduğunu ve program çerçevesinde yüzde 100 uygunluk belgesi almaya hak kazanan tüm tesislerin, Bakanlık ve TGA internet siteleri ile Türkiye’nin resmi turizm platformu GoTürkiye’de duyurulduğunu belirtti.

“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi”
Konferansın açılışında konuşan GSTC Başkanı Luigi Cabrini ise, sektörün küresel zorluklarla mücadele etmesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşarak, şunları söyledi:
“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi. İklim değişikliğinin etkileri giderek daha görünür hale geliyor, plastik okyanus ve nehirleri kirletiyor, su kıtlığı artarken, biyoçeşitlilik azalmaya devam ediyor. Turizm, sömürüyü önleme, insana yakışır işi teşvik etme ve erişilebilirliği artırma konusunda gelişmelidir. Toplumlara yarardan çok zarar getirdiği algılanan bir turizme geri dönemeyiz ve dönmek de istemiyoruz.”
Cabrini, Türk yetkililere de şükranlarını dile getirdi ve, “Türkiye’nin turizm yetkililerine yalnızca bizi davet ettikleri için değil, aynı zamanda ulusal sürdürülebilir turizm planı geliştirmek için gösterdikleri iddialı ve ileri görüşlü taahhüt için şükranlarımızı sunuyorum" dedi.

“Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz”
GSTC CEO’su Randy Durban ise GSTC’nin 2023 Küresel Konferansı için Türkiye’de ağırlanmaktan onur ve mutluluk duyduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, ulusal sürdürülebilir turizm programı ile cesurca hareket etti. Türkiye’de ve dünyada turizmi daha sürdürülebilir hale getirmenin zorluklarına yönelik çözümlerin paylaşılmasını teşvik etmek için küresel topluluğumuzu Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz.”
GSTC Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın, kamu sektörü, oteller, tur operatörleri, şirketler, akademisyenler, kalkınma ajansları, online seyahat acenteleri ve sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu 45 ülkeden 300’de fazla kişinin katılımıyla düzenlenen ve 4 gün süren konferans programında, birçok eğitim, interaktif çalıştay, toplantı ve sosyal etkinlik yer aldı. Katılımcılar, konferans programı ile sürdürülebilir turizmin geliştirmesi ve tanıtımında uzmanların pratik deneyimlerinden faydalanma imkânı bulurken aynı zamanda Türkiye’nin seyahat cenneti Antalya’yı da keşfetme şansı elde etti.

GSTC sürdürülebilir turizmde küresel standartları belirliyor
Dünyanın en üst çevre ve sürdürülebilirlik platformu olan Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi, GSTC Kriterleri olarak da bilinen seyahat ve turizm alanında sürdürülebilirlik sağlamak için oluşturulan küresel standartları düzenliyor ve güncelleyerek yönetiyor. Kâr amacı gütmeyen bağımsız kuruluş, bu kriterler ile sürdürülebilir turizme dair ortak bir anlayış oluşturmayı hedefliyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 12:57:47
Son Düzenlenme Tarihi :