SON DAKİKA

logo

Genç diş hekimleri yemin ederek mesleğe adım attı

Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan 103 öğrenci yemin ederek mesleğe adım attı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Diş Hekimliği Fakültesi’nin mezun memnuniyetinde Türkiye’de üçüncü olduğunu hatırlatarak, “Akdenizli olmanın ayrıcalığını meslek yaşamınızda hep hissedeceksiniz.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2022-2023 Yemin Töreni büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Fakülteden mezun olan 103 diş hekimi yemin ederek mesleklerine ilk adımı attı. Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Diş Hekimliği Dekanı Prof. Dr. Alper Kuştarcı, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Törende konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, “Sevgili öğrenciler, Çok özel bir üniversiteden ve çok özel bir fakülteden mezun oluyorsunuz. Bunun kıymetini ve değerini emin olun ki ilerleyen süreçte daha çok hissedeceksiniz. Bunu sadece biz değil, mezunlarımız da söylüyor. Son açıklanan Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırmasına göre Diş Hekimliği Fakültemiz, mezuniyet memnuniyeti konusunda Türkiye genelinde 3’üncü sırada yer aldı. Bu vesileyle bu başarıya katkı koyan tüm hocalarımızı kutluyorum. Meslek hayatına atıldığınızda buradan aldığınız kaliteli eğitimin farkını hem teoride hem de uygulamada hissedeceğinize ve bulunduğunuz ortamlarda fark oluşturacağına olan inancım tam. Çünkü sizler modern teknolojik alt yapısı, dinamik ve yetkin akademik kadrosu ile Türkiye’nin en iyi diş hekimliği fakültelerinden birinden mezun oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Kuştarcı ise, fakültenin 7’nci dönem mezunlarını uğurlamanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Diş Hekimliği Fakültesi’nin 11’inci yılını doldurduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kuştarcı, “Fakültemiz, aradan geçen sürede çok önemli bir yol kat ederek, ülkemizin hem eğitim hem akademik hem de klinik olarak yüksek oranda tercih edilen fakültelerinden biri haline gelmiştir. Bu süreçte fakültemiz ağız ve diş sağlığı merkezi statüsünden ağız ve diş sağlığı hastanesi statüsüne yükselmiş, hizmet verdiği hasta sayısını ve gelirlerini önemli miktarda artırmış, açılan ameliyathane ve yataklı servisi ile üst düzey tedavi hizmeti sunmaya başlamış, eğitim alt yapısını en güncel hale getirmiş, akreditasyonda son düzlüğe girmiş, kendi bilimsel dergisini çıkarmaya başlamış, akademik olarak da hem üniversitemizde hem de ülkemizde en iyi konumda olan fakültelerden biri haline gelmiş, uluslararası tanınırlığı daha da artmış ve öğretim üyesi ve öğrenci değişim programlarını da en yoğun şekilde uygulayan üst düzey fakültelerden biri haline gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
Diş hekimliği yemini ederek mesleklerine ilk adımı atan genç diş hekimleri tören sonunda geleneksel hale gelen kep atma merasimi ile büyük bir özlemle bekledikleri mezuniyet sevincini aileleri, hocaları ve arkadaşları ile doyasıya yaşadı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.31 14:19:32
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Erken teşhis ameliyattan kurtarıyor

Omurganın farklı nedenlere bağlı olarak sağa ya da sola doğru eğrilmesi ve kendi etrafında dönmesi olarak tanımlanan skolyoz, ergenlik çağına giren her yüz çocuktan 3’ünde görülüyor.  Eğriliğin 10-20 derece arasında olduğu dönemde kız ve erkeklerde eşik oranlarda tespit edilen skolyoz, 30 derece ve üzeri eğriliğe ulaştığında ise kızlarda büyüme hızına bağlı olarak 7 kat daha fazla gelişiyor. Küçük yaşlarda başlayan skolyoz tedavi edilmezse kalp ve akciğerlerde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle ilerleyen skolyozun erken dönemde mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor! Acıbadem  Bakırköy Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Özkoçak, erken tanı sayesinde skolyoz ve ona bağlı ek sorunlar ortaya çıkmadan tedavi şansının yakalanabildiğine işaret ederek, “Skolyozun erken tanısı için ebeveynlerin çocuklarını 9 yaşından 16 yaşına kadar, her altı ayda bir düzenli olarak kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Zira eğrilik derecesi ilerlemeden uygulanan egzersiz ve korse yöntemleri sayesinde skolyozun tedavisi ameliyat gerekmeden mümkün olabiliyor” diyor. 

 

Egzersiz ve korse ameliyatı önleyebiliyor

Skolyozun tedavi planında ‘Cobb açısı’ denilen eğriliğin derecesi büyük önem taşıyor. Omurga eğrilikleri değerlendirmesinde röntgen grafileri ya da daha düşük radyasyon oranına sahip EOS (3D İskelet Sistemi Görüntüleme) yöntemi kullanılıyor. Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Özkoçak, günümüzde skolyozların çoğunun egzersiz ve korse uygulamalarıyla tedavi edilebildiğini belirterek, şöyle devam ediyor: “Skolyozda 0-20 derece eğriliklerde egzersiz tedavisi ile gözlem yeterli geliyor. Eğrilik 20-40 derece arasında ise egzersizin yanı sıra korse uygulaması da gerekirken, 40-45 dereceye ulaştığında cerrahi yönteme başvuruluyor. Skolyozu olan çocukların yaklaşık yüzde 0,1-0,3’ü gibi çok az bir kısmında deformitenin cerrahi olarak düzeltilmesine ihtiyaç duyuluyor.” 

 

Üç tip skolyoz var

Genellikle çocukluk çağında görülse de yaşamın her döneminde ortaya çıkabilen skolyoz, 3 gruba ayrılıyor. En sık görülen skolyoz türünün ‘idiopatik’ diye ifade edilen, ‘sebebi bilinmeyen’ skolyoz tipi olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Özkoçak, “İkinci sıklıkta kas veya sinir hastalıklarına bağlı gelişebilen nöromusküler skolyoz görülüyor. Diğer sık görülen tip ise anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında omurga anomalilerine bağlı olarak gelişen “doğumsal skolyozdur” diyor. 

 

Özellikle üç belirtisi çok önemli!

Skolyoz 0-20 derece arasında olduğunda dışarıdan dikkat çekmezken, 20-40 dereceye ulaştığında, çıplak vücuda bakıldığı zaman fark edilebiliyor. Skolyozun pek çok belirtisi olsa da özellikle üç belirtiye çok dikkat etmek gerekiyor. Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Özkoçak, ebeveynlerin asla gözden kaçırmamaları gereken sinyalleri şöyle sıralıyor: 

  • Bir omzun diğerinden daha yüksek olması
  • Belin bir tarafının içeriye doğru oyuk iken diğer tarafının dışarı doğru çıkması veya daha dolgun görünmesi
  • Arkadan bakıldığında ve çocuk omurgasını yere paralel hale gelene kadar öne eğildiğinde; sırtın bir tarafının diğerine göre daha yüksek görünmesi. Buna “hörgüç” görüntüsü deniyor. 

Diğer belirtileri

  • Yana doğru eğrilik, anormal kamburluk ya da içe doğru anormal eğrilik
  • Anormal uzun kollar veya bacaklar
  • Birbirine eşit olmayan omuzlar, bel ya da kalçalar
  • Bacaklara göre gövdenin orantısız kısa olması
  • Sırtta cilt anormallikleri: Tüylenme artışı, gamzeler, renk değişiklikleri

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 14:07:22
Son Düzenlenme Tarihi :





AKTOB Başkanı Kavaloğlu: “Temel eğitimde turizm dersi olmalı”

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, iç pazar olmadan dış pazar olamayacağını belirterek, turizm bilinci oluşturulması için temel eğitimde turizm dersi olması gerektiğini söyledi.
AKTOB tarafından yayınlanan aylık bültenlerin mayıs sayısı yayınlandı. Mayıs sayısında yurtiçi seyahat pazarına ilişkin v..

AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, iç pazar olmadan dış pazar olamayacağını belirterek, turizm bilinci oluşturulması için temel eğitimde turizm dersi olması gerektiğini söyledi.
AKTOB tarafından yayınlanan aylık bültenlerin mayıs sayısı yayınlandı. Mayıs sayısında yurtiçi seyahat pazarına ilişkin veriler yer aldı. AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, iç turizme yönelik olarak yaptığı değerlendirmede, “Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, 26 yıldır düzenlenen, ülkemiz turizminin gelişmesine katma değerler sağlayan önemli bir organizasyon. Bu yıl da TÜROFED çatısı altında yönetim kurulu üyelerimizle birlikte fuara katılım sağladık. İş ortaklarımız, kamu ve özel sektör temsilcileri ile bir araya geldiğimiz fuarda iç pazarın durumu ve geleceğine yönelik çalışmalarımızı sürdürdük. Küresel ya da ulusal çapta yaşanan krizlerden en az etkilenen iç turizm, ülkelerin büyümesi yönünde en fazla destek sağladığı kaynak pazar. Bizim de birlik olarak, pandemi öncesinde dengeli olarak büyüyen iç pazar, büyük önem verdiğimiz hedef pazarlar içinde yer alıyor. 2022 yılı tüm dünyada toparlanma yılı olarak görünse de iç pazar için aynı olumlu verileri aldığımızı söyleyemeyiz” dedi.

"Ekonomik iyileşmeye paralel talep ivmesinde de iyileşme söz konusu olabilir"
Kavaloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artan konaklama maliyetlerinin iç pazara yansıması kaçınılmazdı. Bu durum, maliyet endeksli tatilciler için negatif yönde etki oluşturacak. Ekonomik iyileşmeye paralel talep ivmesinde de iyileşme söz konusu olabilir. Özellikle uzun mesafe uçuşların etkileneceği yönündeki gelecek öngörümüze mukabil, tüm ülkeler yurtiçi seyahat potansiyelini artırma yönünde girişimlerde bulunmaktadır.”

“Temel eğitimde turizm dersi olmalı”
Vatandaşları bu değerleri keşfetmeye yöneltecek bir turizm bilinci oluşturulması için temelden bir eğitim başlatılması gerektiğini belirten Kavaloğlu, “Dünyanın en büyük iç pazar payına sahip ülkeleri yine en büyük uluslararası gelişmelere sahip ülkeleridir. Dünya sıralamasında ilk 5 içine giren ülkemizde de paralel bir iç pazar büyümesini destekleyecek kampanya ve programlar için iş birlikleri geliştiriyoruz. Seyahat bilinci ve tatil kültürünün geliştirilmesi için sektör ve devlet işbirliği içinde çalışmalar yapıp, tatil alışkanlığının geniş bir kesime yayılması için TGA tarafından Türkçe hazırlanan tanıtım kanalları dijital olarak yayınlanmaktadır. Bakış açımız ’iç pazar olmadan dış pazar olamayacağı’ şeklindedir. Birliğimiz üyeleri ve yönetim kurulumuz bu bakış açısıyla iç pazarın geliştirilmesi yönünde çalışmalarını sürdürmektedir” açıklamasına yer verdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.22 22:01:28
Son Düzenlenme Tarihi :