SON DAKİKA

logo

Asırlık ceviz ağaçları tüfek dipçiği oluyor, 3 kıtaya ihraç ediliyor

Adana’da bir firmanın asırlık ceviz ağaçlarını işlemesiyle elde ettiği av tüfeği dipçikleri, yurt dışından büyük talep görüyor.
Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ahşap ürünleri tesisinde, verimden düşmüş 200-300 yıllık ceviz ağaçları işlenerek av tüfeği dipçiğine dönüştürülüyor. Rengi, parlaklığı, sağlamlığı ve kalitesiyle dikkati çeken dipçikler; İngiltere, Almanya, İtalya, Portekiz, Belçika, Japonya, ABD başta olmak üzere birçok ülkedeki silah üreticilerine ihraç ediliyor. Tesiste yıllık ortalama 3 bin ton ceviz ağacı işlenerek yaklaşık 120 bin av tüfeği dipçiği elde ediliyor. Firma, Bingöl, Bitlis, Tunceli ve Hakkari bölgelerinde zor mevsim şartlarında yetişmiş 100 yaşın üzerindeki ağaçlar arasından en çok verimi elde edeceklerini belirliyor ve daha sonra Adana’ya getirip onları binbir emekle işliyor. Ceviz ağacının işlenmesiyle üretilen av tüfeği dipçikleri, Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarındaki ülkelere pazarlanıyor. Firma, bu ihracatlarıyla ekonomiye yıllık 2 milyon euro katkı sunuyor.

“Toprak olacak malzemeyi değerlendiriyoruz”
Firma sahibi Haydar Denli (80), İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Denli, “Av tüfekleri için dipçik üretiyoruz ve İngiltere, Almanya, İtalya, Portekiz, Belçika, Japonya, ABD başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıyoruz. Orada da tam manasıyla üretim yapılıyor ve bizim dipçilerimiz tüfeklere takılıyor. Biz toprak olacak malzemeyi burada değerlendiriyoruz. Dipçik üretiminden geriye kalan ağacı da parke ve mobilya üretiminde kullanılan panellerin üretiminde değerlendiriyoruz” diye konuştu.

“Ekonomiye 2 milyon euro katkı”
Tasarım da yaptıklarını anlatan Denli, “Winchester marka tüfeğin tasarımını burada yapıyoruz ve İtalya’ya gönderiyoruz. Onlar da orada tamamlayarak Amerika’ya gönderiyorlar. 2 milyon euro ekonomiye katkı sunuyoruz. Ben yılın belli aylarında İsviçre’de kalıyorum. Çocuklarım ve torunlarım orada ancak Türkiye’ye gelmiyorlar. Bu işi çok zor buluyorlar” dedi.
Denli, dipçiklerin uzun yıllar özelliğini koruması için ızgaralarda 4 yıl kadar beklettiklerini, sonrasında istenilen nem oranını elde etmek için 25 gün fırında kurutma işlemine tabi tutuklarını ve temizleme işleminin ardından desenlerin ortaya çıkmasıyla ürünü kalitesine göre gruplandırdıklarını söyledi.
Ayrıca Denli, bazı önemli silah üreticilerinin müşterilerinin isteğine göre kendi dipçiklerini kullanarak özel tüfekler tasarladığını ve bunları 100-120 bin avroya kadar sattığını kaydetti.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 10:13:34
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Çöl sıcaklarında klima kullanımı nedeniyle oluşabilecek sırt ve eklem ağrılarına dikkat

Uzmanlar son günlerde etkili olan sıcak havalara karşı klima kullanan vatandaşları, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceği konusunda uyardı.
Türkiye, temmuz ayının başından bu yana sıcak hava dalgalarıyla boğuşuyor. Mevsim normalleri..

Uzmanlar son günlerde etkili olan sıcak havalara karşı klima kullanan vatandaşları, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceği konusunda uyardı.
Türkiye, temmuz ayının başından bu yana sıcak hava dalgalarıyla boğuşuyor. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havalara karşı klima, deniz, havuz gibi serinleme yöntemleri tercih edilirken; uzmanlar kas ve eklem ağrılarına dikkat çekti. Sırt ve eklem ağrılarının, pek çok insanın günlük yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sorun olduğu ifade edildi. Çeşitli faktörler, uzun süreli oturma, yanlış pozisyonda çalışma, hareketsizlik, kötü uyku düzeni, yetersiz egzersiz, obezite ve stres gibi nedenlerle sırt ve eklem ağrıları ortaya çıkabileceği belirtildi. Özellikle yaz aylarında, sıcak hava ve nem, bu tür ağrıların daha şiddetli bir hal almasına sebep olabildiği uyarısında bulunuldu.

Sırt ve eklem ağrılarından kurtulma yolları
Uzmanlar, yaz aylarında sırt ve eklem ağrılarından kurtulma yöntemleri konusunda önemli ipuçları paylaşıyor. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmak ve güçlendirme egzersizlerine zaman ayırmak, sırt ve eklem ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir. Egzersiz öncesi ve sonrası yapılacak ısınma ve soğuma egzersizleri, kasları esnetmek ve ağrıları azaltmak için faydalı olduğu ifade edildi. Uzun süreli oturma veya yanlış duruş pozisyonları, sırt ve eklem ağrılarını artırabilir, bu nedenle doğru duruşa ve hareket etmeye dikkat etmek önemlidir. Vücut ağırlığınızı kontrol altında tutmak, sırt ve eklem sağlığınızı desteklerken, stresle başa çıkmak için yoga, nefes egzersizleri, masaj gibi rahatlatıcı çalışmalara yönelmek faydalı olacağı üzerinde duruldu.
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, ülkeyi etkisi altına alan Afrika sıcaklarının özellikle 20 Ağustos’a kadar devam edeceğini belirtti. Kutluay, klimaların yanlış kullanımının sırt ve eklem ağrılarına, boyun ve bel tutulmalarına yol açabileceğini aktardı.
Klimaların gerekenden daha düşük sıcaklıklarda çalıştırılması ve klimaların karşısında ıslak kıyafetlerle veya ıslak saçla oturulmasının bu ağrılara neden olabileceğine dikkat çekti. Ayrıca, dış mekândan iç mekâna girildiğinde vücudun sıcaklık değişimini düzenlemek için klimaların belirli bir süre sonra çalıştırılmasının önemine değindi. Bu yanlış uygulamalara karşı dikkat edilmesi gereken önemli noktaları sıralayarak, kas gevşemesine yardımcı olacak doğal ve bitkisel topikal kremlerle masaj yapmanın faydalı olabileceğini belirtti.

Sırt ve eklem ağrılarına karşı arı zehrini önerisi
BEE’O Apicare Kurucusu Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı ise sırt ve eklem ağrılarına karşı arı zehrini önerdi. Samancı, “Bilimsel çalışmalara göre, arı zehri eklem rahatsızlıklarında olumlu etkilere sahiptir. Osteoartritli 660 katılımcının yer aldığı bir çalışmada, katılımcıların büyük bir kısmının tamamen iyileştiği veya iyileşme sürecinde olduğu gözlemlenmiştir. Romatoid artrit üzerine yapılan araştırmada, arı zehri ile akupunktur terapisi uygulanan deney grubunda, medikal tedavi alan kontrol grubu ile benzer olumlu sonuçlar elde edilmiştir. Tedavi sonrasında, sabah tutukluğu süresinde, romatoid faktör (RF), C reaktif protein (CRP), şiş/hassas eklem sayıları (indeksler), el kavrama kuvveti ve diğer semptom ve bulgular üzerinde olumlu etkiler gözlemlenmiştir” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.27 10:57:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Almanya’dan geldiler, baba ocağının enkazında hatıra aradılar

Almanya’da yaşayan iş adamı Recep Adan, Hatay’da çocukluğunun geçtiği, annesi, babası ve kardeşinin sağ çıktığı 5 katlı apartmanın enkazında ailesiyle birlikte hatıralarını aradı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremler 11 il içinde en büyük yıkımı Hatay’da meydana getirdi. Kentte ağır hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları ise devam ediyor. Bazı Hataylılar yıkım çalışmalarını takip ederken, bazıları da kaldırılan enkazın yerinde küçükte olsa bir hatıra arıyor. Adan ailesinin depremde Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi’ndeki 5 katlı aile apartmanı da yıkıldı. 45 yıldır Almanya’da yaşayan iş adamı 2 çocuk babası Recep Adan’ın annesi, babası ve kardeşi ise enkazdan hafif yaralı olarak kurtarıldı. Ailesini yakınlarının desteğiyle Almanya’ya götüren Adan, ilk fırsatta ise doğup büyüdüğü baba ocağı Antakya’ya geldi. Adan ve ailesi, kaldırılan enkazın yerinde bir anı bulabilmek için büyük çaba sarfetti. Adan’ın depremden bir gün önce Almanya’ya dönmesinin yıkılan salonda annesi, babası ve kardeşinin hayatını kaybetmesini önlediği öğrenildi.

“Belki bir hatıra buluruz”
57 yaşındaki Recep Adan, depremde anne, babası ve kardeşinin yaşadığı 5 katlı apartmanın çöktüğünü söyledi. Aile apartmanından hayatını kaybedenin olmadığını fakat ailesinin yaklaşık 8 saat sonra enkazdan çıkarıldığını aktaran Adan, “Ailemin Almanya’ya yanımıza gelmelerini sağladık, tedavilerine orada devam ediyoruz. Almanya’da bir akrabamız vefat etti, onun defin işlemleri için Türkiye’ye geldik. Bu esnada doğup büyüdüğümüz topraklara geldik. Belki hatıramız veya bir eşyamızı buluruz diye bakınıyoruz. Birkaç resim, banka cüzdanı, bir saat bulduk. Onlar bize hatıra kalacak. İleride buralar düzene girerse binamızı buraya dikmek istiyoruz. Yaşlandığımızda emekliliğimizi şehrimizde geçirmek istiyoruz” dedi.

“Gittikten bir gün sonra deprem oldu”
Sık sık memleketi Hatay’a geldiğini ve kentten 5 Şubat’ta ayrıldığını anlatan Adan, “Bir gün sonra da deprem oldu. Verilmiş bir sadakam varmış, eğer dönmemiş olsaydım, annem babam vefat etmiş olabilirdi. Çünkü onlar bana yatak odalarını veriyorlar, kendileri salonda yatıyorlardı. Ben döndüğüm için tekrar yatak odalarına geçmişler. Allah’a şükürler olsun onlar sağ salim kurtuldular. Salon diye bir yer kalmadı, birinci kat yok oldu. Eğer ben geri dönmemiş olsaydım annem, babam ve kardeşim vefat etmiş olacaktı. Allah bize onları bağışladı. Bundan sonrası için önümüze bakacağız. Bizim burası anamızın babamızın toprağı, buraya geri geleceğiz. Antakyalı hiçbir zaman toprağını terk etmez” dedi.

“1 dakika 40 saniyede her şey tükendi”
Doğup büyüdüğü, çocukluğunun geçtiği yerleri böyle görmenin çok üzüntü verici olduğunu ifade eden Recep Adan, “Annem babam yıllarca Almanya’da ağır işlerde çalıştı. Babam biriktirdiği paralarla bu arsayı aldı ve aile apartmanı yaptırdı. Sonra buraya temelli geldiler. Ama 1 dakika 40 saniyede her şey tükendi gitti. Antakya’da dükkan ve evlerimiz vardı, hepsi yıkıldı. 1 dakika 40 saniyede varlığımız tükendi. Ama çok şükür ana-babamız sağ. Her şey yeniden olur. Önemli olan sağ olmaları” diye konuştu.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 16:56:00
Son Düzenlenme Tarihi :