SON DAKİKA

logo

Baş ağrısı şikayetiyle başvurdu, hipofiz bezinde tümör tespit edildi

Antalya’da yoğun baş ağrısı, halsizlik ve adet düzensizliği gibi rahatsızlıklar nedeniyle birçok doktora başvuran ancak sonuç alamayan Bahtişen Peker’in (26) hipofiz bezinde tümör tespit edildi. Tümör, OFM Antalya Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ethem Taner Göksu tarafından başarılı bir şekilde çıkarıldı.
Yaşadığı hastalık nedeniyle çok zor günler geçirdiğini, psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Bahtişen Peker, hastalığının gelişimi ve tedavi süreci hakkında bilgiler aktardı. Peker; “İlk başta adet gecikmesi yaşadım, durumun farkında değildim. Sonrasında çok yoğun baş ağrılarım oldu, verilen ilaçlara rağmen rahatlama olmadı ve yapılan MR sonucunda bu hastalığımın olduğunu öğrendim. Dayanılacak gibi bir durum değildi, ağrı kesiciler etki etmemeye başlamıştı” ifadelerini kullandı. Ameliyattan korktuğunu ve bu konuda çok araştırma yaptığını söyleyen Bahtişen Peker, şöyle devam etti: “Ameliyatım ile ilgili internetten çok araştırma yaptım. Bu konuda kimlerin başarılı olduğunu inceledim ve sonunda Prof. Dr. Ethem Taner Göksu’ya ameliyat olmaya karar verdim. Doktorum bana ameliyatın kafatasını açmadan burun yoluyla yapılacağını söyledi ve çok güven verdi. Beyin ameliyatı oldum ama kafamda hiçbir iz yok, hiç ameliyat olmamış gibi hissediyorum, baş ağrılarım rahatladı.”
Ameliyatın yaklaşık iki saat sürdüğünü, burundan endoskopik yöntemle kitlenin tamamının çıkarıldığını söyleyen Prof. Dr. Ethem Taner Göksu, “Ameliyat sırasında herhangi bir problemle karşılaşmadık. Ameliyat sonrası ikinci günde hastamızı sağlıklı bir şekilde taburcu ettik” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Göksu; “Hastamızın temel şikâyeti baş ağrısıymış ve bu sebeple tetkik edilmiş. Her zamandan farklı türde gelişen baş ağrılarının mutlaka dikkate alınması, bu konuda mutlaka bir Nöroloji ya da Beyin Cerrahi uzmanına başvurulması gerekiyor” dedi.

Burundan kapalı cerrahi ile beyin ameliyatı
Hastanenin Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ethem Taner Göksu, hipofiz bezinden kaynaklı beyin tümörlerinin artık burundan kapalı cerrahi yöntemle çıkarılabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Ethem Taner Göksu; “Beyinde hormon üreten, hipofiz bezi dediğimiz çok önemli bir yapımız var. Hipofiz bezinden kaynaklanan çeşitli tümörler, kistler var. Bunlar, baş ağrısı, görme bozukluğu ve hormonal dengesizliğe bağlı belirtiler verebilir. Adet düzensizliği, meme uçlarından süt gelmesi, kısırlık, cinsel isteksizlik, el ve ayaklarda büyüme, kilo alma, vücutta kıllanma, ciltte renk değişiklikleri gibi farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Hipofiz bezinin MR ile görüntülenmesi ve hormon testleri ile teşhis konulur. Tedavisi bazı hastalarda sadece ilaç, bazılarında ise tümörün ameliyatla çıkarılmasıdır. Endoskopik burun yoluyla cerrahi bu hastalarda etkin ve güvenli bir tedavi yöntemdir” sözlerine yer verdi.

"Tüm donanıma sahibiz ve fazlasıyla da hasta tecrübemiz oldu"
Prof. Dr. Ethem Taner Göksu sözlerini şöyle tamamladı: “Endoskopik burun yoluyla yapılan cerrahi girişimler hipofiz bezi tümörleri dışında kafa tabanı yerleşimli tümörler, beyin sıvısı kaçakları, görme sinirlerinin rahatlatılması gibi niyetle de uygulanabilmektedir. Bu yolla girişimlerin avantajları; burundaki doğal boşlukların kullanılması, kafa tabanına aydınlatmalı, geniş ve panoramik bir bakışın sağlanabilmesi, kafatasının açılmaması nedeniyle hastanın ameliyat sonrası hızlı iyileşmesidir. Bu tip ameliyatlar için cerrahın deneyimli olması ve özel ekipmanların bulunması büyük önem taşımaktadır. Daha önce kafatasını açarak yaptığımız birçok ameliyatı artık burundan kapalı yöntemle yapabilir hale geldik. Biz bu konuda modern teknoloji ne gerektiriyorsa tüm donanıma sahibiz ve fazlasıyla da hasta tecrübemiz oldu. Her geçen gün bu yolla yaptığımız ameliyatların çeşitliliğini daha da genişletiyoruz. Bu ameliyat, burundan, kapalı yöntemle ve endoskop yardımıyla yapılmaktadır. Kafatası açılmadığından hastanın ameliyat sonrası toparlaması çok hızlı olmakta ve çok kısa sürede normal yaşantısına dönebilmekte.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.01 16:14:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANTİK SİDE GÜZELLEŞİYOR

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, 2019 Yerel Seçimleri öncesinde kent halkına verdiği taahhütleri yerine getirmeye devam ediyor. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, son olarak dünyaca ünlü Antik Side Limanını daha işlevsel ve kullanışlı hale getirecek olan projenin startını verdi

DAHA İŞLEVSEL VE KULLANIŞLI OLACAK
Antik Side’de yaptığı kentsel tasarım çalışmaları ile sayısız ödüle layık görülen Manavgat Belediyesi, şimdi de Side Limanı’nda muhteşem bir yenileme çalışması başlattı. Manavgat Belediyesi Etüt Proje Müdürlüğü tarafından tasarlanan Antik Side Limanı yenileme projesinde, ilk olarak zeminin sağlam olması amacıyla kayalardan dolgu yapılarak üstü de sağlamlaştırıldı. Her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan Antik Side’de, limana demir atan özel tekne ve yatların ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilmesi amacıyla su, elektrik ve atık su hatları da yenilecek. Antik Side Limanı’nın daha kullanışlı ve işlevsel hale gelmesini hedefleyen Manavgat Belediyesi, bölgeyi ziyaret eden turistlerin harika manzara eşliğinde keyifli vakit geçirebilmesini de sağlamak amacıyla, liman üzerinde yürüyüş yolları ve oturma grupları da yerleştirecek. Mevcut liman üstünde yer alan ve tarihi doku ile uyumsuz beton malzeme de gerekli güçlendirme çalışmalarının ardından traverten ve diyabaz doğaltaş malzemeler ile kaplama yapılacak. Side’nin tarihteki ismi olan Nar anlamını vurgulamak ve Antik Side’nin kendine özgü bir dili olduğunu belirtmek amacıyla zeminde doğaltaş ve nar figürleri de tasarlandı. Ayrıca yat limanının 33 olan tekne kapasitesi modern proje ile 50 adet olarak belirlendi.

BAŞKAN SÖZEN; ANTİK SİDE’YE ÇOK YAKIŞACAK
Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Antik Side Limanı yenileme çalışmalarının bölgeyi ileri taşıyacağını ve işlevsel olarak kullanımın daha kolay olacağını söyledi. Başkan Şükrü Sözen, “Antik Side Limanı’mız, geçen dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin tasarrufundaydı ve biz bu nedenle hizmet yapamamıştık. Ancak bu dönem Antalya Büyükşehir Belediyesi ile imzaladığımız protokol neticesinde limanın tasarrufunu Manavgat Belediyesi olarak biz aldık ve yatırım yapmaya başladık. Limanı doğal traverten taşı ile kaplayarak elektrik ve su hattını tamamen yeniledik. Bölgemizde balıkçı barınağı da mevcut ve buraya güzel bir hava katıyor. Bölgeyi canlı kılmak adına iskeleleri de yeniledik. Yerli ve yabancı misafirlerimizin keyifli vakit geçirebilmesi adına yürüyüş yolları ve oturma grupları da yerleştirdik. Projemiz tamamlandığında Side’mize yakışır bir hale gelecek. Sit alanı olmasından dolayı ilgili kurullarla müşterek bir çalışma yürüttüğümüz kısımlar da var. En kısa sürede tamamlamayı düşünüyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Kentimizi ileriye taşıyacak olan projeleri sırasıyla hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.

-HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.05 16:20:39
Son Düzenlenme Tarihi :





Prof. Dr. Ömer Özkan: “Yüz, kol ve rahim nakillerinde dünyada tek merkeziz”

(İHA) - Dünyadaki ilk rahim nakli, Türkiye'deki ilk yüz ve çift kol nakli gibi ulusal ve uluslararası düzeyde birçok başarıya ve ilke imza atan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Özkan, “Hem yüz hem kol hem de rahim nakli gibi çeşitli kompozit doku nakillerinin yapıldığı dünyadaki tek merkeziz” dedi. 
  Antalya Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Estetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ‘Samsun E-Dergi’nin 7’inci sayısı için özel röportaj verdi. Dünyada ilk kadavradan rahim naklini, Türkiye’de ilk yüz naklini ve ilk çift kol naklini ve bir bacak naklini gerçekleştiren çeşitli kompozit doku nakilleri yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye’nin sağlıkta bu alanda geldiği son durumu anlattı.   
  “O ani yaşayana kadar düşünmedim” 
  Ekibiyle birlikte 11 yıl önce Türkiye’de ilk yüz nakli ameliyatını yapmasının ardından yaşadıklarını anlatan Prof. Dr. Ömer Özkan, “O anı yaşayana kadar hiç de düşünmedim. Aklıma gelmeyen bir konuydu. Çünkü ameliyata başladığınız kişi ile ameliyatı sonlandırdınız kişinin sanki farklı kişiler olduğunu hissediyorsunuz. Bir anda yüzü değiştirdiğinizde gözünüzün önünde çok farklı bir insanı görüyorsunuz ve bu çok farklı bir his. Anlatması çok zor. Ancak yaşayarak hissedilebilecek, çok değişik bir durumdu. Aslına bakarsanız teknik olarak zor ameliyatlar ama daha zoru üzerinize yüklediği psikolojik yük. Yani herhangi bir olumsuzluk durumunda omuzlarınızdaki o yükü hissetmeniz, karşınızda uğraştığınız konunun bir insan olması ve sonuçlarının o insan için doğrudan etkileyici olması yani tamamen başarılı olması veya hastanın hayatını kaybetmesi arasında bir spektrum içermesi yaptığınız işin önemini artırıyor” diye konuştu.  
 
  “Hasta sayısında inanılmaz bir artış var” 
  Prof. Dr. Ömer Özkan, nakil için başvuran hasta sayısında inanılmaz bir artış olduğuna dikkat çekerek, “Bize başvuran hasta sayısında inanılmaz bir artış var. Tabii bu konuda bölgede ve ülkede referans merkezi olmamız çok önemli. Bu açıdan güzel gibi görünse de insanların sizden umut beklemeleri ama maddi imkanların kısıtlı olması kısmen üzerinize bir yük bindiriyor. Medyada çıkan en ufak bir haberde beklentisi olan insanların size sürekli soru yöneltip olumlu bir haber vermenizi beklemeleri üzerinize bir baskı hissettiriyor” şeklinde konuştu.  
 
  “Dünyada tek merkez” 
  Türkiye’nin kompozit doku naklinde oldukça iyi durumda olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, “Genel olarak bahsedecek olursak ülkemizin ilk beş içerisinde olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Ama hem yüz hem kol hem de rahim nakli gibi çeşitli kompozit doku nakillerinin yapıldığı dünyadaki tek merkeziz. Genel sayı ve başarı oranını soracak olursanız yine bahsettiğim gibi ilk 3-5 ülke arasında sayılabiliriz. Bu konuda genel olarak Amerika ve Avrupa’da Fransa ile birlikte ilk üçte olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim” şeklinde konuştu.  


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.30 11:02:23
Son Düzenlenme Tarihi :