SON DAKİKA

logo

Hatayspor-Kasımpaşa maçının ardından

Trendyol Süper Lig’in 2. haftasında Hatayspor, Mersin’de oynanan karşılaşmada Kasımpaşa ile 0-0 berabere kaldı.
Maçın sonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Kemal Özdeş, "Bugün ligin ilk haftası kazanan 2 takımın mücadesi vardı. Ancak iklim şartları, belki nem oyunun görsel kalitesini düşürdü diye düşünüyorum. Hava her iki takımın oyuncularını da zorladı. Belki 60. dakikadan sonra bizim yapabileceklerimizi kısıtladı diyebilirim. Oyunun ilk yarısı istediğimiz gibi bir oyun oldu. Daha doğru yerleşen, kazandığımız toplarla istediği genişliği yakalayan, savunma arkasına bulduğumuz anlar yaşadık. Hem geriden oyun başlayarak hem de rakip çıkarken kazandığımız toplarla belki becerili olsak ilk yarıda gol olabilecek pozisyonlar yakaladık. Buna karşı da Hatay takımında çok fazla pozisyon vermedik. İkinci yarıda aynı stratejiyle oynayalım istedik ama bu kez rakibimiz daha doğru oynadı. Dakikalar ilerledikçe yorgunluk oldu bizde. Evet belki top rakipteyken maç boyunca net pozisyon vermedik ama ikinci devrede oyun üstünlüğünü Hatay’a verdik. İlk yarıda yakaladığımız geniş alanları yakalayamadık, doğru opsiyonları yakalayamadık. Bugün birer puan akça gibi duruyor. Şimdi önümüzdeki maça hazırlanacağız. Takım genç oyunculardan kurulu bir takım, bunu planlayarak yaptık. Transfer çalışmalarımız devam edecek. Belki ligimizdeki tüm takımlar için geçer. Takımımız tamamlandığında hem genç oyuncuları geliştireceğimiz ortamı daha sağlıklı edeceğiz hem de bu sonuçları devam ettirmeye çalışacağız. Rakibimizi de bundan sonraki maçlarda başarılar diliyoruz" dedi.

Volkan Demirel: "İstediğimiz sonuç olmadı"
Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel ise hava sıcaklığının herkesi etkilediğini belirterek, "Oyuncular da etkilendi. Biz yedek kulübesindeki hocaları da etkiledi. Açıkçası benim adıma istediğimiz sonuç olmadı. Ama tabii ki futbolcularıma da rakip oyunculara da hak vermek istiyorum gerçekten çünkü hava şartları müsaade etmedi. Neticesinde birer puan aldık. Bana sorarsanız ben memnun değilim. Eminim ki karşı tarafta memnun değildir. Ancak en büyük faktör havanın bu kadar sıcak olması" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.20 16:01:00
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Tarihi kentte unutulmaz festival

Muratpaşa Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’nde tarihi kent merkezinin sokakları şenlik alanına dönüştü. Festivalde Kaleiçi’nin 33 ayrı noktasında 103 etkinlik gerçekleştirildi.

Muratpaşa Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’nde tarihi kent merkezinin sokakları şenlik alanına dönüştü. Festivalde Kaleiçi’nin 33 ayrı noktasında 103 etkinlik gerçekleştirildi.
Kaleiçi Old Town Festivali, Antalya’nın simgelerinden tarihi Üç Kapılar’da küratörlüğünü Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Doç. Dr. Terlan Mehdiyeva Azizade’nin yaptığı “Üç Kapılar’da Buluşalım” etkinlikleri ile başladı. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyareti onuruna yapılan kapıda müzik dinletileri, canlı performanslar, resim çalışmaları gerçekleştirildi. Üç Kapılar’ın ünlü konuğu ise oyuncu, yönetmen, sanat yönetmeni ve oyun yazarı Tamer Levent oldu. Levent eğitmenliğindeki gösteride AÜ öğrencileri doğaçlama drama gösterisi sundu. Oyuna seyirciler de dahil oldu.
Kaleiçi’nde yıllar önce ‘Sanata Evet’ festivali düzenlediklerini söyleyen Tamer Levent, Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’yle 2’nci kez Kaleiçi sokaklarında olduğunu belirtti. Levent, “Çok geniş bir katılım oldu ve interaktif oldu. Hem görüşlerini belirttiler hem de izleyicilerimizin içinden oyun oynayanlar oldu. Ben buna çok mutlu oldum” dedi.
Dramayı "kendini fark etmek" olarak tanımlayan Levent, “Kendimizi ayakta sağlıklı tutabilmek için sanat kavramına yeniden ve bu çağa özgü bir vizyonla sahip çıkmamız gerekiyor. Sanata evet diyoruz” diye konuştu.
Gösteride rol alan Bilge Göze Bal, festival için Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a teşekkür etti. 52 yaşındaki Nurgül Yüksel ise gösteriden çok keyif aldığını söyleyerek, “Aslında sürpriz oldu. Müzik dinletisi için gelmiştik” dedi.
Yüksel, festival hakkında ise şunları söyledi:
“Kesinlikle çok güzel. Hem halka açık hem keyifli hem Antalya’nın tanıtımı için çok güzel ve çok renkli. Özellikle de bu 100’üncü yılın kutlamalarının döneminde bence çok çok başarılı ve çok güzel.”
Festival çerçevesinde Balıkpazarı Sokak’ta 35 yıllık Antalya Olgunlaşma Enstitüsü de ‘biberli ekmek’ yapımının anlatıldığı mutfak atölyesine ev sahipliği yaptı. Ayrıca Mescit Sokak’ta mandala boyama, Hesapçı Sokak’ta son dönemin popüler perküsyon aleti hang drum atölyeleri düzenlendi. Başka bir sokakta tarihi bir konağın bahçesinde bir grup Antalyalı sanatçı düzenlenen çalıştayda bir araya gelirken, gazeteci, yazar ve belgeselci Tuluhan Tekelioğlu, Antalya’da Selçuklu dönemine ait tek medrese olan Karatay Medresesi’nde ‘Görmek İstediğin D’eğişimin Kendisi Sen Ol’ başlıklı söyleşi ve imza günü gerçekleştirdi.
Festival, her gün saat 09.00’da Kaleiçi’nde yoga ile başladı. Festivalde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Antalya’sı, Alacahöyük’ten Göbeklitepe’ye Cumhuriyet dönemi
arkeoloji çalışmaları ve Antalya’nın endemik bitkileri de düzenlenen konferans ve söyleşilerde ele alındı. Doğaçlama komedi, konserler, ritim atölyeleri, dans gösterileri ve çocuklara yönelik etkinlikler festivale renk kattı.

Festivalin ana teması: “Cumhuriyet’in Işığı”
Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü yılında gerçekleşen festivalde etkinliklerin ana teması “Cumhuriyet’in Işığı” oldu. Resim, müzik, heykel ve daha birçok alanda sanatsal çalışmalar bu başlık etrafında gerçekleşti. Bu çalışmalardan biri de tekstil, seramik ve heykel disiplinlerinden üç sanatçının bir araya gelerek oluşturduğu eğitim çalışması oldu. Öğretim Üyesi Mine Aydoğan, seramik sanatçısı Emel Mülayim ve heykel sanatçısı Cem Güney Çevikbaş, kadın ve eğitim üzerinden Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Atatürk devrimlerini anlattı. Çevikbaş, “Eserlerimiz kinetik, heykel diye geçiyor. Kendi etrafında dönerken, insanlar etrafında gezerken sorma, sorgulama ve izleme fırsatı buluyor. Ortak temamız olan Cumhuriyeti üç farklı sanatçımızla nasıl bir araya getirebiliriz diye bir çalışma yaptık” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.29 10:23:25
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.29 10:25:00





Mahmut Selim Kaya, o ‘KAPIYI’ sakla

Konuyu fazla uzatmak istemiyorum ama sosyal medyada takip ettiğim ender kişiler arasında yeralan Mahmut Selim Kaya’nın paylaşımını aktarmadan önce sayın Kaya’ya, o el işçiliği şahaseri, Cumhriyet tarihimiz kadar eski ‘KAPIYI’ saklamasını, satmamasını rica ediyorum. Olur olur binlerce liraya restore edildikten sonra kapılarına kilit vurularak korunmaya çalışılan Ömer Paşa Camii’nin avlusunda bulunan medrese “müze” olarak değerlendirilirse, ya da kaymakamlık veya belediye 100 yıldan fazladır ayakta duran tarihi evlerden birini yaşayan bir müzeye döndürürse o zaman sergilenmek amacıyla oraya bağışlasın. Umarım o tarihi kapının, Elmalı’da yaşayan tarihi medrese ya da evden müzeye dönüştürülen bir yapıda sergilendiğini görmek için uzun süre beklemek zorunda kalınılmaz. * Erkin ÖZGÜNSÜR

öyle güzel bir kapı.
Yıllardır hayranlıkla baktığım kapı, takıldığı virane evin sahibi tarafından yıktırılması sonucu bana nasip oldu.
Yapım dönemi Cumhuriyet tarihinin ilk yılları.
Bunu üzerindeki latin harfleri ile yazılmış ‘’SELİM SIRRI’’ kabartmasından anlıyoruz.
Kapı tamamen el işçiliği ve oymaları ile göz dolduran bir kapı.
Üzerinde çiçek figürleri yaprak ve dal figürleri yanısıra iki tane aslan figürü mevcut.
Aslan figürünün biri üst göbekte.
Diğeri altta kanatlı bir aslan figürü.
Iki gündür figürleri araştırıyorum. Kanatlı aslan figürleri Yunan-Rum figürleri olarak geçiyor.
Yani kapımızın o dönemlerde Elmalı’da yaşamış Rum kökenli bir ailenin evine ait olma olasılığı çok yüksek.
Üzerindeki ‘’SELIM SIRRI’’ ise sayfamız yöneticilerinden Attila Gülenay büyüğümüzün dediğine göre bu bölgede ve Fethiye bölgesinde eşkiyalık yapmış sonrada kurtuluş savaşında düşmana karşı mücadele vererek isim yapmış birisi.
SELIM SIRRI’yı internette araştırmamda ise;
‘’Selim Sırrı Tarcan, Türkiye Millî Olimpiyat Komitesinin kurulmasına önderlik ederek Türkiye’nin Olimpiyatlar’da temsil edilmesini sağlayan beden eğitmeni, spor yöneticisi ve siyasetçi.....
Doğum tarihi ve yeri: 24 Mart 1874, Larissa, Yunanistan’’ diye çıkıyor.
Her iki ihtimal de muhtemel yani..
Bu kapı Selim Sırrı Tarcan hayranlığı ile Selim Sırrı isminin kapıya yazılıma ihtimali de muhtemel...
Kapı antika bir kapı kesinlikle değil ama tarihi ve işçilik olarak kıymeti olan bir kapı.
Ve kapıyı bana verenlerden bana rivayet edilen, kapının Elmalı eski cezaevinde bir mahkuma yaptırıldığı. Ama burası muamma.
Kapının kaybolup gitmesine, birçok Elmalı evindeki kapı ve pencereler gibi balta balyoz ile odun olmasına gönlüm razı olmadı.
Bu tür kapıları zevk sahibi olanlar üzerine damperli kırılmaz cam koyup salonlarında masa olarak da kullanıyorlar.
Bakalım ya nasip. Nasibinde ne varsa o gelir başa.
Herkese selam ve hürmet ile hayırlı akşamlar. * Mahmut Selim KAYA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.02.20 10:18:22
Son Düzenlenme Tarihi :