SON DAKİKA

logo

Down sendromlu kızının eğitim ve sağlığı için 39 yaşında okuma-yazma öğrendi

Down sendromlu küçük kızının eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilmek için büyük bir özveri ve fedakarlık göstererek Akdeniz Belediyesinin sağladığı ücretsiz kurs sayesinde okuma yazma öğrenen Remziye Fidan, azmiyle birçok ebeveyne de örnek oldu. Remziye Fidan, özel eğitim ve ilgi gerektiren kızı Kevser’e destek olabilmek, bu süreçteki ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla, ücretsiz okuma ve yazma kursuna katılarak 39 yaşında okuma ve yazmayı söküp, öğrenmenin yaşının olmadığını herkese gösterdi.
3 çocuk annesi Remziye Fidan, azmiyle görenlerin takdirini topluyor. Özellikle down sendromlu çocuğunu hastaneye ve okula götürürken zorlanan, okuma yazma bilmediğinden dolayı işlemlerini çoğu zaman yapamayan Fidan, kızının öğretmeninin tavsiyesi üzerine kursa başladı. Akdeniz Belediyesin Çilek Mahallesi’nde bulunan kültür ve sanat evinde verilen ücretsiz okuma yazma kursuna başlayan Fidan, 4 ay gibi bir sürede okuma yazmayı öğrendi.

“Kaç defa işlemlerimi yapamadan eve geldim”
Kursa başlama hikayesini anlatan anne Fidan, okuma sebebinin kızı olduğunu söyledi. Kızının özel bir çocuk olduğunu kaydeden Fidan, "Onun daha iyi bir eğitim alması için okuma yazma öğrenmeye karar verdim. Buraya kızımın anaokulu öğretmeninin tavsiyesiyle geldim. Okuma yazma bilmeden önce bir yere tek başıma gidemiyordum. Kızımı hastaneye götürdüğüm zamanlar sürekli yanımda birileri geliyordu. Ancak herkesin işi var, sürekli biri yanımda gelemiyordu. Tek gittiğim zaman da sürekli sorarak işlerimi halletmeye çalışıyordum. Birçok insan da yardımcı olmuyordu. Kaç defa işlemlerimi yetiştiremediğim için geri eve gelmek zorunda kaldım. Okuma yazma olduğu zaman elinle koyduğun gibi her şeyi bulabiliyorsun" diye konuştu.

"Okumak için hiçbir zaman geç değildir"
Artık bir yere giderken zorlanmadığını vurgulayan Fidan, "Artık bindiğim otobüslerin nereye gittiğini biliyorum. Hastaneye gittiğimde işlemlerimi kendim yapabiliyorum. Kendimi çok mutlu hissediyorum. Rahat bir şekilde işlemlerimi yapıyorum. Kimse kendi yaşının geçtiğini düşünmesin. Herkes okuma yazma bilmeli. Okumak için hiçbir zaman geç değildir. Bir arkadaşım 40 yaşında ve şu an üniversite okuyor. Ben ondan da biraz etkilendim zaten. O yaptıysa bende yapabilirim dedim ve kursa gelmeye karar verdim. Hedefim tabi artık liseyi, üniversiteyi okumak. Bu yüzden bize bu tür yerleri kazandıran başta Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" dedi.

"Yüzlerce kadınımız okuma yazma öğrendi"
Kursu ziyaret ederek, okuma-yazma öğrenen kadınlarla sohbet eden Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak ise ilçede 19 kültür evinin olduğunu belirtti. Bu evlerden genelde kadınların faydalandığının altını çizen Gültak, "Okuma-yazma derslerinden tutun, spor dersleri, pilates derslerinden tutun aklınıza ne gelirse dikiş nakış vesaire birçok yeteneklerini gerçekleştirecek sanatsal faaliyetler de gerçekleştiriyorlar. İçlerinden ressamlar çıkıyor, farklı yetenekli insanlar da çıkabiliyor. Ayrıca tabi kadınlarımız daha çok geldiği için bunların çocukları var, çocuklarına yönelik de mutlaka tüm kültür evlerimizde kreşlerimiz var. Çocuklarını da kreşlere bırakıp çocuklar da eğitim alıyor, dolayısıyla annenin aklı evde de kalmıyor. Hem kendisi hem çocuğu ders alıyor. Çok verimli oluyor buralar. Bugün burada olmamızın nedenlerinden bir tanesi de tabi ki Remziye Hanım. Kendisi 39 yaşında. O da küçük bir çocuğumuz Kevser ile birlikte geliyor. Tabi down sendromlu özel bir çocuğumuz. Anne onun eğitimiyle ve sağlık sorunlarıyla ilgilenirken zorluk çekiyordu. Nedeni de okuma-yazmasının olmamasıydı. Yine kültür evlerimize başvurarak kendisi şu an artık okuryazar sertifikası olan bir anne. Dolayısıyla Kevser hem sağlık hem eğitim konularında da daha cevval olacak, daha cesur olacak, daha girişken olacak. Bu tür çocuklarla ilgili haberleri, konuları gazeteleri dergileri rahatlıkla okuyabilecek. Bir yere gittiğinde çocuğuyla ilgili hakkını daha çabuk arayıp veya yolunu yöntemini daha çabuk öğrenecek. Bu tür hikayelerimiz çok bu evlerde, gurur duyuyoruz. Daha önce hem kadınlarımıza hem gençlerimize bu tür yöntemlerle bu imkanlar verilmemiş bizi üzüyordu. Ama bizim bu 4 yıllık dönemimizde yüzlerce kadınımız okuma yazma, içinde erkeklerimiz de var öğrendiler. Bu tür kurslarımız ekim ayından itibaren de devam edecek" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.21 14:46:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Dıştan saray gibi içi VİRANE !

Elmalı’nın tarihi geçmişi olan çarşı ve sokaklarında geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen çalışmalarda onlarca binaya dış cephe giydirmesi yapılmış ve ortaya da güzel bir görüntü çıkmıştı.

     Yapılan bu çalışmalar sonunda  Demircilik tekrar Elmalı’ya kazandırılırken, bu bölgede bulunan birçok dükkan kısa sürede ticari anlamda Elmalı’ya kazandırıldı.
    Ancak bu noktaya yakın dış cephe giydirmesi yapılan bazı dükkanlar ise ne yazık ki ticari açıdan değerlendirilemedi. Dıştan saray gibi görünen ama içine bakıldığı zaman adeta virane bir görünümde olan bu dükkanların zamanla tekrar tadilata ihtiyacı olacağını kaydeden vatandaşlar, “Bu dükkanlarda süratle Elmalı’da ticari yaşama kazandırılmalı. Yoksa, harcanan onca paraya günah” dediler. * Abdültalip GÜNGÖR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.02.10 07:52:31
Son Düzenlenme Tarihi :





DokumaPark’a bir inci gerdanlık daha

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ziyaretçilere kapılarını araladığı, ‘Bir Zamanlar Antalya Müzesi’nin resmi açılışı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, Antalya Milletvekilleri ve belediye başkanlarının katılıyla gerçekleştirildi.

Antalya’nın 25 yıllık hayali  kent müzesi DokumaPark’ta kapılarını açtı. ‘Bir Zamanlar Antalya Müzesi’nin resmi açılışına Antalya Valisi Ersin Yazıcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Mehmet Özhaseki, AK Parti Antalya Millet Vekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, Tuba Vural Çokal, 18 ili kapsayan Yerel Yönetimler Bölge Toplantısına katılan belediye başkanları, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, belediye meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Kepez Belediyesi Antalya Çocuk ve Gençlik Senfoni Orkestrasının konseri ile başlayan açılış töreninde konuşan Bir Zamanlar Antalya Müzesi Küratörü Prof. Dr. Nevzat Çevik, kent müzelerinin temel amacının iyi bir yurttaş yetiştirmek olduğunu söyledi. Çevik, “Bir Zamanlar Antalya Müzemiz, doğa, tarih, arkeoloji, turizm, çeşitli yöneticiler, ünlüler, aileler, geleneksel mimarlık, Kaleiçi, mutfak, geleneksel törenler, Yörük kültürü, ulaşım ve haberleşme, Altın portakal ve diğer festivaller, eğitimi, sağlık, sanat gibi kentin ana konularının ayrı sektörlerde sergilendiği Antalya'nın toplu bir özeti olarak dokuma fabrikasının ruhu ve hafızası korunarak tasarlanmıştır. Geleneksel objeler efemeralar ve teknoloji yardımıyla insanların yüreklerine dokunacak biçimde de sergilenmiştir. Amaç objelerle insanlar arasında güçlü duygusal ilişkiler kurmaktır. Odağımızda insan vardır. Müzeyi ziyaret edenler Antalya hakkında doyurucu bilgiyle ve yoğun duygularla ayrılacaktır. Antalya için bir hasret projesi olan bu özel ve önemli projeyi hep birlikte adım adım hayata geçiriyoruz. DokumaPark ile Antalya ilk defa yerli yabancı insanların aileleri misafirleriyle günlerini geçirebilecekleri çok renkli bir etkinlik eğlenme öğrenme ve dinlenme alanlarına kavuşmuştur. Bu proje rutin bir belediye hizmeti değildir. Bir kentin hafızasının ve özgün kimliğinin geleceğe taşınmasıdır. Bu Unique Proje ile Hakan Başkan adını memleketin kültür ve sanat tarihine yazdırmıştır. Bugüne dek aldığımız ödüller gişe rekorlarımız ve ziyaretçi geri bildirimleri bizim şimdiden amacımıza ulaşmış olduğumuzu yeterince ifade etmektedir. Kompleks çok yakında tamamlandığında dünya çapında bir ayrıcalığımız olacak ve bu anıtsal eser turizmi ve arkeolojinin başkenti olan şahane şehrimiz Antalya ya çok yakışacaktır.” dedi.

Bu kentin 25 yıllık hayaliydi

Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü de, kentin 25 yıllık hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu dile getirerek konuşmasına başladı. Dokuma Fabrikası’nın kuruluş aşamasını anlatan başkan Tütüncü, “1950'lerin Antalya’sı 40.000 nüfuslu bir Antalya’dır. Antalyalılar dünyanın en iyi akala pamuğunu üretirler. Ürettikleri bu akala pamuğunu da ekonomiye bir katkı olsun diye bir fabrikayla işlemeye karar verirler. Bu fabrikanın kurulması için yola çıktıklarında aslında ne kadar büyük bir hayal kurduklarını, o hayale ulaşmanın da haydi güç olduğunu anlarlar. 1950 ile 1960’ların kudretli vekillerinden, Antalya’nın efsane belediye başkanlarından Dr. Burhanettin Onat’ın kapısını çalarlar. Ve sonrasında konu başvekil Menderes’e aktarılır. Menderes’te, ‘Siz yapamazsınız. Hükümetimizin Antalya'ya bir armağanı olarak bir Dokuma Fabrikası yapalım’ der. 5 Ocak 1956 günü burada dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in birlikte katıldığı bir törenle bu fabrikanın temeli atılır. Ancak bu fabrikanın Antalya tarihinde kıymetli bir özelliği vardır. Bu fabrika Cumhuriyet tarihi Antalya’sının ilk sanayi tesisidir. Fabrika 2003 yılında kapanır, 2004 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu fabrikayı dönemin Kepez Belediye başkanına burayı kültür sanat adası yapması için verir. Dönemin belediye başkanı bir gece yarısı operasyonuyla burayı Hollandalı bir firmaya o zamanlar peşkeş olarak nitelendirilen bir kararla teslim eder. Ve sonrasında da sayın başbakanımız Dokuma Fabrikası’nı koruma görevini bizlere verdi.” diye konuştu. 

Kültür ve sanat adasına dönüştü

Başkan Tütüncü, Dokuma Fabrikası için 2009'da yepyeni bir sürecin başladığını, 2014 yılına kadar geçen süreçte hukuki ihtilafların hepsini tamamladıklarını, tapuyu belediye üzerine aldıklarını ve ilçe belediyesi imkânlarıyla  kültür sanat adasına dönüştürdüklerini söyledi.

Binaları tescillettik

Dokuma Fabrikasının duvarlarına sinen hatıraların, içindeki tesislerle, etrafındaki bitki dokusuyla birlikte beraberce yaşaması için binaların hepsini tescillettiklerini belirten Tütüncü, “Ağaçların tamamını plakalandırdık. Binden fazla ağacın buraya transplantasyonunu sağladık. Botanik bahçeleri, portakal bahçeleri, 2 tane kütüphane kurduk. Birisi Akdeniz’in en zengin kütüphanesi, diğeri de Çocuk Kütüphanesi… Burada ayrıca 13 müze kurduk. İlki ise Dünyanın en zengin müzelerinden biri olan Anadolu Oyuncak Müzesi…” dedi.

Kent Müzeleri, kent bilincini artırır

Antalya’nın 25 yıllık hayalini gerçekleştirmenin 6 yıllık bir emeğin neticesi olduğunu belirten Tütüncü, “Antalya'da Kent Müzesi kurulması ile alakalı yapılan çalışmalar çok anlamlıydı. Daha önce birçok grup bu konuda çalışmalar yaptı. Ama bu çalışmaları neticeye ulaştıramadı. Nevzat Hoca ile birlikte çıktığımız bu güzel yolculukta Antalya’mıza kent müzesini kazandırdık. Bu toprakların 500.000 yıllık insanlık tarihi var. Bu müzede de Antalya’nın son 200 yılı yer alıyor. Kent Müzeleri, kent bilincini arttırmak, kent aidiyetini güçlendirmek anlamında son derece önemlidir.” diye konuştu


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.11.28 18:37:51
Son Düzenlenme Tarihi :