SON DAKİKA

logo

ATSO Başkanı Bahar’dan “İhracatta kur sevdası” eleştirisi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, ülkemizde tehlikeli bir kur sevdası olduğuna dikkat çekerken, “Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır.” dedi.
Başkan Bahar, meclis toplantısında yüksek kur politikası eleştirirken şunları söyledi: “Antalya'mızın 3 milyar dolara yakın mal ihracatı bulunmakta. 13 milyonu havayoluyla olmak üzere 15 milyona yakın yabancı ziyaretçimiz var. Yani hizmet ihracatında da çok güçlüyüz. 
Türkiye genelinde ihracatçılarımızda gördüğümüz çok yanlış ve tehlikeli bir kur bilinci var. Ben buna kur sevdası diyorum. Peki nedir bu?
2021'de ihracat artacak diye döviz kurunun bilinçli olarak yükseltildiği bir süreç yaşadık. O günlerdeki “rekabetçi kur” sloganını hepimiz hatırlıyoruz. 
Ne olacaktı? 
Kur yükselecek, Türk malları Dolar ve Euro bazında ucuzlayacak böylece ihracat artacaktı. Buna karşılık kur yüksek olduğu için yabancı mallar pahalılaşacak, ithalat azalacaktı. Böylece daha fazla ihracat, daha az ithalat yoluyla cari denge iyileşecekti. 
Dolar iki ay içinde 9 liradan 18 liraya yükseldi. Ama artan ihracat değil, ithalat oldu. Kur geçişkenliği dediğimiz olgu ile enflasyon patladı. Maliyetler sıçradığı için hepimiz bunu ister istemez kendi fiyatlarımıza yansıtmak zoruna kaldık. 
Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır. Zira Türkiye ihracattan kazandığı her 100 doların en az 65 dolarını, bu ihraç malını üretmek için ithalata vermek zorundadır. 
Bunları neden dikkatinize sunuyorum? Çünkü bizim bu anlayıştan uzaklaşmamız gerekiyor. Eğerbu yaklaşım doğru olsaydı, bütün ülkeler kendi paralarının değerini düşürmeye çalışırlardı. Bugün önde gelen ekonomilere bakıyoruz. Var mı öyle bir örnek?
Olmadığını görüyoruz.
Bizim asıl ihtiyacımız olan katma değeri yüksek ihracat yapmaktır, yüksek teknolojili ürün satmaktır. Türkiye ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı yıllardan beri yüzde 3 civarında seyrediyor. Biz neden burada takıldık, kaldık diye düşünmemiz gerekiyor. Ar-Ge'ye, inovasyona odaklanmamız gerekiyor. Teknolojiyi her alanda daha fazla kullanmamız gerekiyor. 800 yıl önce Mevlana “Dün dünde kaldı cancağazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” demiş. Biz hala aynı şeyleri söylüyor, aynı şeyleri yapıyoruz. Aynı şeyleri yapıp, farklı bir sonuç bekleyebilir miyiz? 
Hayır!
Artık yeni şeyler söylemeli ve yeni şeyler yapmalıyız.”

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.22 20:46:48
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ANSİAD’DA“İŞ YERİNDE VE YAŞAMDA MOTİVASYON” KONUŞULDU

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (ANSİAD) 2025 Yılı 7. Olağan Toplantısı 22 Nisan 2025 Salı günü, Franklin Covey Eğitmeni ve Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç’un “İş Yerinde ve Yaşamda Motivasyon” başlıklı konuşmasıyla Akra Hotel’de gerçekleşti.

Toplantının başkanlığını ANSİAD Kurucu Üyesi ve Orkun Ozan Medya Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Öcal üstlendi. Toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı Dr. Cem Oğuz, ANSİAD üyeleri, iş dünyasının temsilcileri ve çok sayıda basın mensubu katılım sağladı.

 

Karakoç; “Motivasyon, hevesle hayal arasındaki köprüdür”

 Konuşmasına motivasyonun doğasına değinerek başlayan Osman Karakoç, şunları söyledi:“Motivasyon, aslında dışarıdan gelen bir dürtü değil; içimizde var olan bir enerjinin uyanmasıdır. Hayal kurmak kolaydır, ama hayale ulaşmak için hevesin olması gerekir. Hevesin devamlılığı da motivasyonla mümkündür. Motivasyon, hayal ile heves arasındaki köprüdür.”Karakoç, motivasyonu sürdürülebilir kılmanın yolunun bireyin kendini tanımasından geçtiğini belirterek, iş dünyasındaki başarıların temelinde de bu farkındalığın yattığını vurguladı.Karakoç, Stephen Covey'in “Baltayı bilemek” metaforuna atıfla, kişisel gelişimin ve liderliğin bir seferlik değil, sürekli bir çaba gerektirdiğini ifade etti:

“Kendimize her gün küçük ama istikrarlı yatırımlar yapmalıyız. Bedenimizi, zihnimizi, kalbimizi ve ruhumuzu beslemeliyiz. Günlük özel zaferler olmadan, toplumsal veya mesleki büyük zaferler mümkün değildir”


Karakoç;“Liderlik bir pozisyon değil, bir seçimdir”

 Liderliği yalnızca bir unvan ya da pozisyon olarak değil, bir yaşam biçimi olarak gördüğünü belirten Karakoç; “Liderlik, insanlara ne yapacaklarını söylemek değil; onlara ilham vermek ve onlara güvenmektir. Lider, başkalarının potansiyelini açığa çıkaran kişidir. Bugünkü zorluklarla gelecekteki fırsatlar arasında bağ kurabilen insanlar liderliği içselleştirebilir.Gerçek liderlik, başkasına ‘Ne yapması gerektiğini’ söyleyen değil, onun içinde zaten var olan cevheri ortaya çıkarandır. Bir lider, bazen sadece susarak liderlik eder. Bazen bakışıyla. Bazen bir cümleyle. Ama asla baskıyla değil. Gelişim liderliğin bir parçasıdır. İki günü aynı olan kişi gelişmiyordur. Gelişimin olmadığı yerde ise liderlik mümkün değildir. Hayatta en çok kime hayransınız?Kendimizle tanışmadan kimseyle gerçek anlamda tanışamayız. Her insan biricik ve değerlidir. Asıl mesele, kendi kıymetimizi fark etmek ve bu farkındalıkla başkalarına değer katabilmektir” şeklinde konuştu.

 

Karakoç;“Etki alanımızı bilirsek, gerçek değişimi başlatabiliriz”

 Karakoç iş dünyasının gelişimi için bireysel farkındalığın önemine vurgu yaparak bireylerin kendi iç dünyalarıyla barışmalarının, liderlik becerilerini geliştirmek için ön koşul olduğuna dikkat çekti. Karakoç; “Ben FranklinCovey eğitmeniyim ama aslında ben bir tiyatro oyuncusuyum. Tiyatroyla başlayan yolculuğum, insanla ilgilenmeye başladığım andan itibaren başka bir yöne doğru aktı. Sınıfta gözüm sürekli öğretmende değil, öğrencilerdeydi. Kim ne düşünüyor, kim ne hissediyor? Bu ilgi beni tiyatroya, oradan da eğitmenliğe taşıdı” dedi ve ekledi. “İki alan var: Etki alanımız ve ilgi alanımız. İlgi alanımızda dünyada olup biten her şey var: savaşlar, iklim krizi, ekonomik dalgalanmalar… Ama bu olayları bizim değiştirme gücümüz yok.

 Etki alanımızda ise; kendi davranışlarımız, alışkanlıklarımız, bakış açımız, iletişim biçimimiz var. Değişim ancak buradan başlar. Eğer etki alanımıza odaklanırsak, zamanla o alan büyür ve daha fazla insana dokunabiliriz.”

 

Karakoç; “İletişim, niyetle başlar”

 Günümüz iş yaşamında iletişim eksikliğinin sadece performansı değil, motivasyonu da ciddi biçimde etkilediğini vurgulayan Karakoç; “İletişimde en çok ihmal ettiğimiz şey niyettir. Karşımızdaki insanı kazanmak mı istiyoruz, yoksa haklı çıkmak mı? Eğer niyetimiz sadece karşı tarafı bastırmaksa, iletişim olmuyor, monolog oluyor. Niyetimizi düzeltmeden, hiçbir iletişim tekniği işe yaramaz. Bugün burada iş insanları var; liderlik, yöneticilik yapıyorsunuz. Liderlik, pozisyondan değil, tutumdan gelir. İnsanlar size güveniyor mu? Sizi sadece iş sonuçları için mi takip ediyorlar, yoksa gerçekten sizi bir rehber olarak mı görüyorlar? Bunun yanıtı tamamen sizin onlarla kurduğunuz bağda saklı” dedi.


Karakoç; “Alışkanlıklarınız kaderinizdir”


Stephen R. Covey’nin “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” modelini katılımcılarla paylaşan Karakoç, alışkanlıkların bireyin yaşam biçimini nasıl şekillendirdiğine dair örneklerle konuşmasını sürdürdü. Karakoç; “Her sabah neye odaklanarak güne başlıyorsunuz? Tehlike ve kriz mi, yoksa fırsat ve çözüm mü? Bu bir alışkanlıktır. ‘Proaktif ol’ demek, dış koşullar ne olursa olsun, sorumluluğu almaktır. Kimseyi suçlamadan, her sabah kendi aynana bakarak başlamak...” şeklinde konuştu. Karakoç iş dünyasındaki liderliğin sadece stratejiyle değil, insan psikolojisini anlama becerisiyle gelişeceğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

               

         “ANSİAD 7. Olağan Toplantısı” soru cevap kısmından sonra ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in konuğumuz, Franklin Covey Eğitmeni ve Tiyatro Oyuncusu Osman Karakoç’a “Triskeles” hediye takdiminin ardından sona erdi.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.04.25 12:24:52
Son Düzenlenme Tarihi :





Şafak'ta moloz yığınları yerine yeşil alan

Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, modern sitelerin bulunduğu 4286 Sokak’ta yer alan ve moloz ve çöp kirliliğinin yaşandığı 2 bin 564 m2 alanda yeşillendirme çalışması başlattı.

Kepez Belediyesi önceki yıllarda Şafak Mahallesi ile Akdeniz Sanayi Sitesi arasında yer alan 37 bin m2 alanda yaşanan moloz kirliliğini yeşillendirme çalışmasıyla ortadan kaldırmıştı. Uzun yıllar bölgenin ortasında kara bir leke olarak duran arazi, yeşillendirme çalışmasıyla portakal bahçesine dönüştürülmüştü. Kepez Belediyesi, aynı bölgede moloz ve çöp kirliliğin yaşandığı başka bir araziyi de yemyeşil hale getiriyor. Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, modern sitelerin bulunduğu 4286 Sokak’ta yer alan ve moloz ve çöp kirliliğinin yaşandığı 2 bin 564 m2 alanda yeşillendirme çalışması başlattı.

Zeytinli parka dönüşüyor
    Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, ilk olarak iş makineleriyle alandaki molozları ve çöpleri temizledi. Daha sonra toprak tesviyesi yapılan park alanının çevresine bordür taşı döşendi.  Daha sonra çim ekiminin yapılacağı araziye, zeytin ağacı dikilecek. Yeşil alanın aydınlatma ve sulama tesisatı da yapılacak.  Çevresine ahşap oturma mobilyaları yerleştirilecek olan yeşil alanda çocuk oyun parkı da kurulacak.  Vatandaşların sosyal etkinlik alanı ihtiyacını karşılayacak olan yeşil alan, bölgenin estetik olarak güzelleşmesine katkı sağlayacak.
Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkilileri, park çalışmasını bu yıl içerisinde tamamlayacaklarını ifade etti.

Şafak’a dört dörtlük hizmet
    Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Şafak Mahallesi’nde yol yapımından asfalta, kaldırımından yeşil alana, kapalı Pazar yerinden Kepez Evi’ne, spor salonundan semt konağına kadar ciddi bir hizmet yaptıklarını söyledi.
    Mahallenin kuzeyinde Ahmet Hamdi Akseki Caddesi ile Akdeniz Sanayi Sitesi arasında kalan bölgenin bazı kısımlarında moloz kirliliği sıkıntısı yaşandığını anımsatan Başkan Tütüncü, açıklamasında şunları kaydetti: “ Özellikle Ahmet Hamdi Akseki Caddesi’ni ulaşıma açmamız, mahallenin kuzey bölgesinde inşaat sektörüne ciddi bir hareketlilik getirdi. Bölgede site tarzı modern konutlar inşa edildi. * Kepez Belediyesi Basın Bürosu


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.08.11 12:32:49
Son Düzenlenme Tarihi :