SON DAKİKA

logo

İnsan tacirine tarihin en büyük hapis cezası

Antalya’da 33 yabancı uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten yabancı uyruklu şahıs 220 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan t..

Antalya’da 33 yabancı uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten yabancı uyruklu şahıs 220 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan tacirine verilen en yüksek ceza olduğu bildirildi.

Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticaretiyle Mücadele Dairesi Başkanlığı ve Antalya İl Jandarma Komutanlığı tarafından 26 Nisan 2021 tarihinde icra edilen operasyonda; 33 Tayvan Uyruklu şahsı çalışma vaadiyle kandırarak Türkiye’ye getiren, pasaport ve cep telefonlarına zorla el koyarak bilişim sistemleri yoluyla dolandırıcılık suçunu zorla işleten ve bu suretle “İnsan Ticareti” suçunu işleyen 1 Tayvan uyruklu şahıs yakalandı. 33 insan ticareti mağduru kurtarıldı. Yakalanan 1 Tayvan uyruklu şahıs için yapılan yargılama sonucunda, kurtarılan her bir mağdur için 6 yıl 8 ay olmak üzere toplamda 220 yıl hapis cezası aldı. Ceza, İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay tarafından onandı. 220 yıl hapis cezasının Türkiye’de bir insan tacirine verilen en yüksek ceza olduğu bildirildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.23 18:40:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Burdur’da 200 kişilik arama kurtarma ekibi kuruluyor

Türkiye'de yaşanan depremlerden sonra harekete geçen Burdur Belediyesi kentte afetlere yönelik önlem planları çerçevesinde Burdur İtfaiyesi öncülüğünde 200 kişilik arama kurtarma ekibi kurma kararı aldı. Deprem, sel gibi her türlü doğal afet ile mücadele edebilecek bu ekip, afet uzmanı akademisyenler ve Burdur İtfaiyesi tarafından eğitilecek. 

Ülke içerisinde meydana gelecek herhangi bir afet durumunda haber beklemeksizin araç, malzeme ve ekipmanı ile bölgeye hareket edebilecek şekilde hazır hale getirilecek bu ekip afet bölgesinde en kısa sürede arama kurtarma faaliyetlerini yürütebilecek.  
 
BAK-15 (Burdur Arama Kurtarma) ismini kullanacak bu ekip 20-45 yaş arasında gönüllülerden oluşacak. MAKÜ Konferans Salonu'nda bugün gerçekleştirilen toplantıda BAK-15 için ilk adım atılarak arama kurtarma timine katılmak isteyen gönüllülerin başvuruları alındı ve afet yönetimi hakkında bilgilendirme yapıldı. -İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.08 12:58:16
Son Düzenlenme Tarihi :





“KENDİ YETİŞTİRDİĞİMİZ HAYVANIN ETİNİ LOKANTADA YİYEMİYORUZ”

27. Hasyurt Tarım Fuarı’nda Söz Çiftçide Paneli’nde konuşan hayvan yetiştiricisi Ali Ertuğ, “Kendi yetiştirdiğimiz hayvanın etini lokantada yiyemiyoruz” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Ticaret Borsası, Antalya Tarım Konseyi, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, Kumluca Ticaret Borsası’nın birlikte organize ettiği Hasyurt Tarım Fuarı’nda Söz Çiftçide paneli düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım yaptı. Panelde katılan genç çiftçiler, üretirken yaşadıkları zorlukları anlatırken, destek beklentisini dile getirdi.

Yaş sebze üreticisi Asiye Akkaya, tarımdaki üretim maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çekerken, “Biz üretiriz, doğamızda üretmek var ama artan maliyetlere artık dayanamıyoruz” dedi. İşçi bulmakta sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Akkaya, işçilik maliyetlerinin de yüksekliğine dikkat çekti. Akkaya, “Çiftçi bilinçlenmeli, biz artık birlikte hareket etmeliyiz” dedi.

ÇOBAN ÇOK DERTLİ

Çoban Ali Ertuğ, hayvan yetiştiriciliğinde yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. “Çok dertliyiz” diye söze başlayan Ertuğ, “Biz hayvan yetiştirmek istiyoruz ama engelimiz çok. Su yok, meramız yok, sigortamız yok. Çobanlar küçükbaş hayvancılığı bırakıyor. Geçenlerde bir çoban arkadaşımız elindeki tüm hayvanları değerinin çok altında elden çıkardı. Sosyal güvencemiz yok. Kazancımız kurtarmıyor. Kurbanlık besleyip satalım diyoruz yem masrafına yetişemiyoruz. Maliyetler yüksek ama malı değerinde satamıyoruz. Kendi yetiştirdiğimiz hayvanın etini lokantada yiyemiyoruz” diye konuştu.

Üretici Mehmet İğneli, ziraat mühendisi olduğunu ve çiftçilik yaptığını söylerken, “Bizim masraflarımız tarlanın icarından başlıyor, katlanarak da devam ediyor. Gelirler giderlerimizi karşılamıyor. Devlet tarıma destek vermeli. Çiftçi, üretici olmazsa insanlar aç kalır. İthalat yapmak zorunda kalırız” dedi.

Siyaset bilgiler fakültesi mezunu olan ve eşinin işi nedeniyle tarım sektöründe çalışmaya başlayan Seher Varoğlu, “Önce eşimi, sonra bu toprakları çok sevdim. Siyasal bilgiler okudum, 3 yıldır tarımla uğraşıyorum. Tarlanın soğuğu zor, fırtınası, yağmuru zor, işçi çalıştıramıyorsunuz, sosyal hayatınız yok. Çiftçi olmanın zorlukları çok ama çiftçi olmaktan, üretmekten mutluyum” dedi.

Hakan Gonur da girdi maliyetlerine yetişmekte zorlandıklarını söylerken, devletin yeterli ve yerinde destekleme yapması gerektiğini söyledi. Gonur, bütün ömrünü üretimine vakfeden çiftçinin ve üretimin artık değer bulması gerektiğini kaydederken, “Üretim biterse insanlar aç kalır” dedi.

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, özellikle tarımsal üretimdeki örgütlenmenin eksikliğine dikkat çekerken, “Üretimden gelen gücünüz var, örgütlenin. Tarımda yaşanan sıkıntıların önemli bir bölümünü bu şekilde aşabilirsiniz” dedi. Yıldırım, panelistlere katılımları nedeniyle teşekkür etti. Panelin ardından Finike Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Özdemir Ali Ekber Yıldırım ve panelistlere teşekkür plaketi sundu.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2024.05.10 09:31:13
Son Düzenlenme Tarihi :