SON DAKİKA

logo

Rektör Özkan: "Ev sahiplerinden daha insaflı olmalarını bekliyoruz"

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversite yerleşkesinin kent merkezinde olması nedeniyle çevresindeki ev kiralarının yüksek olduğunu belirterek, "Etrafımızda kiralar olması gerekenden pahalı. Bundan canı yanan kimler oldu, bizim asistanlarımız (tıp fakültesi) var. Onlar da A..

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversite yerleşkesinin kent merkezinde olması nedeniyle çevresindeki ev kiralarının yüksek olduğunu belirterek, "Etrafımızda kiralar olması gerekenden pahalı. Bundan canı yanan kimler oldu, bizim asistanlarımız (tıp fakültesi) var. Onlar da Antalya’yı yazarken bir değil birkaç kez düşünüyorlar. Bu anlamda hem ev sahibini etkilemeyecek hem de öğrencinin daha ideal şartlarda kalabileceği bir fiyat olursa her iki taraf için daha kıymetli olur. İnşallah daha insaflı olur ev sahipleri" dedi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, yaptığı açıklamada Akdeniz Üniversitesi’nin YKS yerleştirme sonuçlarına göre yüzde 99 doluluk oranına ulaştığını bildirdi. Yüzde 1’lik kesimi ise öğrencilerin meslek anlamında çok itibar etmediği bölümlerin oluşturduğunu dile getiren Özkan, birçok MYO ve fakültelerin tamamen dolduğunun altını çizdi. Turizmde en çok tercih edilen okulun Akdeniz Üniversitesi olduğunu vurgulayan Özkan, “Böyle de olması gerekirdi. Antalya dünyanın en önemli turizm merkezinden biridir. Kaliteli hizmet vermek ve onun bilimini yapmak üniversitelerin görevidir. Çok iyi bir gastronomi, turizm işletme ve rehberlik bölümlerimiz var. Türkiye birincisi fakültemiz var. Sadece merkezde değil, Manavgat ve Kemer’de fakültelerimiz var. Hepsi de dereceye giren fakültelerimizdir” diye konuştu.

"Antalya’yı yazarken birkaç kez düşünüyorlar"
Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinin şehrin merkezinde olduğuna değinen Özkan, “Şehrin kalbinde kıymetli bir bölge, etrafı da öyle durumda. Antalya diğer şehirlerinden biraz daha farklı. Rusya-Ukrayna savaşından çok etkilendi. Oradan en çok göç alan şehir oldu. Gelen yabancılar da paralarla geldi, insanlar bunu fırsat bildi. Diğer şehirlere göre yüksek oranda kiralar yükseldi. Bundan da en çok etkilenen memurlar ve öğrenciler oldu. Etrafımızda kiralar olması gerekenden pahalı. Bundan canı yanan kimler oldu, bizim asistanlarımız (tıp fakültesi) var. Onlar da Antalya’yı yazarken bir değil birkaç kez düşünüyorlar. Hükümetimiz birkaç adım attı bunun için, umarım etkili olur. Kaliteli öğrenci, öğretim üyesi, asistan gelmesi açısından önemli bu. Siz ne kadar iyi olursanız olun, eğer yaşam şartlarınız kaliteli değilse elbette burayı haklı olarak tercih etmiyorsunuz. Bu anlamda bizi etkiliyor, daha da yukarı çıkmaması gerekir” ifadelerine yer verdi.

"Anadolu’da tercih edilen 3. üniversiteyiz"
Tıp fakültesi olarak Ankara ve İstanbul’dan sonra Anadolu’da tercih edilen ilk üniversite olduklarına değinen Özkan, “Ama keşke kiralar daha ideal olsaydı çok daha iyi öğrenciler çekerdik. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ait güzel yurtlar var. Bir tane yapılıyor, ek bir tane daha yapılması planlanıyor. Bu yurtlar inşallah dertlere deva olur. Şu etapta bizim 70 bin öğrencimizin hepsinin yurda yerleşmesi mümkün değil. En kısa zamanda daha hızlı bir çözüm bulunur. Etrafımız öğrencilerin ve asistanların tercih ettiği bölgeler. Bu anlamda hem ev sahibini etkilemeyecek hem de öğrencinin daha ideal şartlarda kalabileceği bir fiyat olursa her iki taraf için daha kıymetli olur. Eğitim tabii ki bir insan hakkıdır. İnşallah daha insaflı olur ev sahipleri. Ev sahiplerinin de bazıları bu kiradan geçiniyorlar” dedi.
Yüksek kira fiyatlarının Akdeniz Üniversitesi’ni tercih etme oranını da etkilediğini ifade eden Özkan, “Çok uygun değil fiyatlar. Bazı aileler iki çocuk okutuyor. Kesinlikle Antalya tercihleri yapılırken elbette bunu etkiledi. Antalyalı iseniz sorun değil” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 15:28:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yarı finalde 3 ncü başpehlivan Kürşat Korkmaz

671 nci elmalı Yağlı Pehlivan Güreşlerinde çeyrek final heyecanı devam ediyor

671 nci tarihi Elmalı Yeşilyayla yağlı pehlivan Güreşleri’nde yarı finale çıkan üçüncü başpehlivan puanlamada Yunus Emre Yaman’ı yenen Kürşat Korkmaz oldu. yarı finalde gürecek 4 ncü başpehivan, İsmail Balaban- Ali Gürbüz müsabakasında belirlenecek* Salih ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.09.10 13:34:34
Son Düzenlenme Tarihi :





Merve öğretmen depremin izlerini müzikle silmeye çalışıyor

Hatay’da okul öncesi öğretmeni olarak gören yaparken depreme yakalanan Ispartalı Merve Can, depremin izlerini müzik yaparak unutmaya çalışıyor. İzinden döndüğü gün Hatay’da yakalandığı deprem anlarını unutamadığını söyleyen Merve öğretmen, "Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime ’Şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan’ dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada" dedi.
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde birçok kişi hayatını kaybetmiş ve milyonlarca kişi etkilenmişti. Depremin üzerinden geçen 7 ayın ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. 6 yıl önce Hatay’a okul öncesi öğretmeni olarak atanan 29 yaşındaki depremzede Merve Can, memleketi Isparta’da yaptığı müzikle depremin izlerini unutmaya çalışıyor. Deprem anında yaşadığı felaketi güçlükle anlatan Merve Can, “Televizyondan izlediğiniz gibi ya da duyduğunuz gibi bir olay değil, yaşaması oldukça güçtü. Ben yeni yıl tatilinden yeni dönüş yapmıştım Hatay’a. O gece zor uyudum, tam uykuya daldıktan sonra bir sarsıntı yaşadık. Telefonumu almışım, o anı hatırlamıyorum. Direkt yatağımın kenarına geçerek pozisyon almaya çalıştım ama asla pozisyon alamadım, o kadar şiddetli bir depremdi. Büyük bir gürültü vardı. Ben beşinci katta oturduğum için çıkma şansım yoktu. Zaten çıkmayı düşünmemiştim, depremin bitmesini bekledim ama biteceğini düşünmemiştim, artık binam yıkıldı ve ben enkaz altında kaldım diye düşünüyordum. 90 saniye geçmişti, tabii biz yaşarken farkında değildik. Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada. Dışarı çıktığımda çok şiddetli bir yağmur vardı ve ben olayın şokundaydım. Her yerde insanlar vardı ve herkes çığlık atıyordu. Binadan uzaklaşmam gerektiğinin bile farkında değildim. Hiç tanımadığım, ismini bilmediğim bir komşum o sırada ’Burada durmayın’ dedi ve ben onun arabasına bindim. Biz arabaya geçtiğimizde hala sarsıntı, deprem devam ediyordu” dedi.

“Yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım”
Ailesinin Isparta’da olması sebebi ile 6 Şubat gecesini arkadaşının ailesinin yanında geçirdiğini belirten Can, “Arkadaşım ve ailesi beni almaya geldi. Ortam zifiri karanlıktı. Biz olayın büyüklüğünün farkında değildik ve arabanın içinde ne yaşadığımızı anlayamamış bir şekilde günün doğmasını bekledik. Çok ilginçtir o gün güneş doğmadı Hatay’da, çok karanlıktı. Gündüz olduğunda olayın ciddiyetinin farkına vardık. Kurtuldum demeye, sevinmeye fırsat olmadan yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım” dedi.
Yakıt olmadığı için üç gün Hatay’da kaldıklarını söyleyen Can, “Artık evler kalmamıştı, girecek bir yer yoktu. Arkadaşımın ailesi ve akrabalarıyla bildiğiniz sebze seralarından kendimize çadır yaptık ve orada barınmaya çalıştık. Birçok kişi ile beraber üç günüm orada geçti ama su yok, yiyecek yok. Isınmak için sadece arabaları kullanıyorsunuz. Arabaların yakıtı yok. Birilerinin bize ulaşmasını bekledik. Telefonlar çekmiyordu, birkaç gün sonra ufak sinyaller alabildik. Dışarıdan gelecek arkadaşlarım bana ulaşmaya çalıştı. Onlardan tek istediğim şey yakıt oldu. Çünkü çıkmamız gerekiyordu oradan. Depremlerin arkası kesilmiyordu. Üçüncü günün sonunda yakıt bularak Hatay’dan ayrıldık. Ben Isparta’ya altıncı günün sonunda gelebildim” şeklinde konuştu.

“6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum”
Küçüklüğünden beri müzikle hobi olarak ilgilendiğini ve depremin izlerini müzikle unutmaya çalıştığını belirten Merve Can, “Amatör olarak şarkılar söylemeye çalışıyorum. Bu ilkokuldan itibaren devam ediyor benim hayatımda. Ben bu depremde bana sadece bir kapı değil, bütün kapılar kapanmıştı diye düşünmüştüm. Artık yaşadığımı hissetmiyordum ve tutunacak bir şey bulamıyordum bu hayatta kendime ama hayat ve arkadaşım Özcan bana çok büyük bir fırsat sundu ve böyle bir projede buluştuk. Onunla birlikte şarkı yaptık. 6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum. Bir laf vardır ’sevgi paylaştıkça çoğalır.’ Acı da paylaştıkça azalıyor, gerçekten sanat iyileştirir, müzik iyileştirir, ben de müziğe tutundum. Dediğim gibi depremden sonra en güzel anlarımı yaşıyorum. Ben bir daha gülemem, mutlu olamam zannediyordum ama o günden sonra yeni hayatımda, yeni yaşantımda benim tutunduğum tek şey müzik oldu” dedi.
Depremde ağır hasar alan evi kontrollü şekilde yıkılan Merve öğretmen, önümüzdeki hafta Hatay’daki görevine geri dönmeye hazırlanıyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 16:53:21
Son Düzenlenme Tarihi :