SON DAKİKA

logo

Boşanma sürecinde velayeti alan baba, annesinin götürdüğü 4 yaşındaki oğlundan haber alamıyor

Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan Levent Koç, 4 yaşındaki oğlunun boşanma sürecindeki eşi Ü.K. tarafından kaçırıldığını iddia ederek, "Boşanma davası açınca 6 ay önce annesi oğlumu alarak babasının evine götürdü. Mahkeme temmuz ayı içinde velayeti bana verince annesi oğlumla birlikte ortadan ..

Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan Levent Koç, 4 yaşındaki oğlunun boşanma sürecindeki eşi Ü.K. tarafından kaçırıldığını iddia ederek, "Boşanma davası açınca 6 ay önce annesi oğlumu alarak babasının evine götürdü. Mahkeme temmuz ayı içinde velayeti bana verince annesi oğlumla birlikte ortadan kayboldu. Eşim oğlumu sık sık dövüyordu. Oğlumun hayatından endişe ediyorum"dedi.
Alanya’nın Kestel Mahallesi’nde kendilerine ait 3 katlı binada yaşayan Levent Koç, temmuz ayından itibaren velayeti kendisinde olan 4 yaşındaki oğlunu boşanma aşamasındaki eşi Ü.K.K., tarafından kaçırıldığını iddia etti. 6 aydır oğlu Y.K’nin annesi ile birlikte kayınpederinde kaldığını söyleyen Levent Koç, velayet çıktığı tarihten beri 1 aydır oğlundan haber alamadığını ifade etti.
Jandarmaya ve savcılığa müracat ettiğini kaydeden Levent Koç, çocuğunun bir gün beşiğinde yatmadığını, aldığı oyuncaklarla bile annesinin oynatmadığını söyledi.

"Saklıyorlar"
Baba Levent Koç, boşanma davası sürecinde eşi Ü.K.K.’nın psikolojik sorunları olduğunu ve bunların belgeleriyle kanıtlanarak mahkemede çocuğun velayetini aldığını iddia ederek şöyle konuştu: "Normal bir durumda küçük çocuk babaya verilmez, anneye verilir ama eşimin psikolojisi bozuk olduğu için bana verildi. Elimdeki görüntülerde eşim oğlumun kolunu sıkıyor. Oğlum ağlıyordu o sırada bende arkadan gizlice görüntü çekiyordum. Bunu anlayınca bana da saldırdı. Bunlar ispatlandı, velayetini aldım. Adliyeden memurlar çocuğumu almak için gitti, çocuğun olmadığını ve kaybolduğunu söylemişler. Ancak çocuk kayıp diye arama ilanı vermiyorlar. Eşimin akrabaları gizliyorlar ve kendilerininde bilmediklerini söylüyorlar. Madem bilmiyorlar neden bugüne kadar kızlarının ve torununun kayıp olduğuna dair jandarma yada savcılığa şikayette bulunmamışlar. Saklıyorlar".

"Babaannenin gözyaşları"
Kayıp çocuğun babaannesi Ümmühani Koç ise gözyaşları içinde, "Torunumun bulunmasını istiyorum. Onsuz yaşayamıyorum. Çocuğumu sağlıklı, huzurlu teslim almak istiyorum. Görenlerin haber versin"dedi.
Levent Koç eşinin ailesinin kendisine çeşitli iftiralar attığını dile getirerek, evindeki ambalajı açılmamış oyuncak, mutfak malzemeleri ve giyecekleri gösterdi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 15:30:39
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Muhittin başkan ne olacak bu Kaşlılar Sokağın hali ?

Halil Öztürk’ten umudu kesen ve yazı toz, kışı çamur içinde geçiren ve tozlu/ çamurlu bir baharı da geride bırakan Elmalı ilçesinin Karyağdı Mahallesi Kaşlılar sokak sakinleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e seslenerek, “Başkan ne olacak bu Kaşlılar sokağın hali? “ diye sordular.

2022 yılının Haziran ayında ASAT tarafından ilçenin Karyağdı Mahallesi’nde bulunan Avlan Villarından itibaren Kaşlılar sokağı da içine alacak şekilde bin 400 metre uzunluğunda  yeni kanalizasyon hattı döşendiğini hatırlatan ve kısa sürede de çalışmaların bitirldiğini kaydeden Kaşlılar Sokak sakinleri, “Bu çalışmalar sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı olarak size teşekkür etmiştik. Bugün sizi eleştiriyoruz. Çünkü, ASAT’ın çalışmaları sırasında sokağımızdaki kilitli parke taşları söküldü. Ne yazık ki yaklaşık 1 yıldır sökülen kilitli parke taşları tekrar döşenmedi. Bizi kışın çamura, yazın toza mahkum ettiniz. Bahar bitti, yaz kapıda. Bu yazı da toz içinde mi geçireceğiz, evlerimizin pencerelerini yine açamayacak mıyız ? Sağlıklı bir kent için yaptığınız çalışma önemli ama, keşke hiç ellemeseydiniz, diyecek hale geldik. Bu sorumluluk Elmalı Belediyesi’ne ait olsa bile onlar yapmıyorlar ve zaten Elmalı’da sadece bizim sokak değil, ana cadde ve üniversite yolu da benzer durumda.  Zaten bizde ASAT’ı, dolayısıyla sizi muhatap kabul ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi,  ASAT’ın bozduğu sokağın kilitli parkelerini eski haline getirmiyorsa, yaşanan sıkıntıyı görmemezlikten, duymamazlıktan geliyorsa, sokak sakinlerine çamur ve tozu layık görüyorsa sözün bittiği yerdeyiz” dediler. *Ferudun ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.13 10:28:05
Son Düzenlenme Tarihi :





Uzm. Dr. Erol: "Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin"

(İHA) - Bebeklerin ek gıdaya alıştıktan sonra ne kadar yemek istediklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinden Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, "Bebekler ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle kendileri ayarlar. Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin" dedi.
Ek gıdaya geçiş döneminde bebeklerin ihtiyaçlarına uygun ek gıdaların seçilmesinin ve hazırlanmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Uzm. Dr. Murat Çağlar Erol, bebeklerin gelişme ve sindirim sistemlerine uygun beslenme ipuçları hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Erol, anne sütünün önemine ve ek gıdaya geçiş dönemine değindi.

“En önemli besin anne sütü”
Anne sütünün öneminin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeklerin beslenmesinde yerine koyulamayacak en önemli besin anne sütüdür. Her bebek anne sütünden mümkün olduğunca faydalanmalı, anneler ve bakım verenler bu konuda desteklenmelidir. Bebeğin ilk 6 ayında sadece anne sütü hem sıvı hem kalori ihtiyacını karşılayabilecek kadar zengin içeriğe sahiptir. Bu dönemde demir ve D vitamini ile desteklenmenin dışında ek bir besin kaynağına genelde ihtiyaç duyulmamaktadır. Bazı özellikli durumlarda hekiminiz tarafından ek gıdalara başlamanız 4-6 ay arasındaki dönemde önerilebilir, fakat erken başlansa da temel kurallar hep aynıdır” ifadelerini kullandı.

“Ek gıda ile tanışmada aç olduğu dönem beklenmeli”
Bebeklerin ek gıda ile tanışma serüvenine değinen Uzm. Dr. Murat Erol, “6. aydan itibaren yavaş yavaş bebeğinizi ek gıdalar ile tanıştırmaya başlayabilirsiniz, bebeğe vereceğiniz tüm gıdalar temiz, taze ve katkısız olmalıdır. Kimyasal koruyucu içeren konserve ve katkı maddeli yiyecekler verilmemelidir. Bebek için her öğün mümkün olduğunca taze olarak hazırlanmalı, oda sıcaklığında uzun süre bekletilmeden tüketilmelidir. Bu dönemde ek gıdaları artırırken, anne sütünün devamlılığını sağlamaya özen gösterilmelidir. Bebeği ek gıda ile tanıştırmak için aç olduğu bir dönem beklenmeli, anne sütünün üzerine denenmemelidir. Miktar az başlanıp giderek artırılmalıdır. Öğünlere tuz ve şeker eklenmemelidir” diye konuştu.

“Sevmediği besinleri yemesi için zorlamayın”
Bebeklerin sevmedikleri besinler için zorlanamaması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Erol, “Sevmediği bir besini yemesi için zorlamayın. Bebeklerin de tat duyusu olduğu, onların da bazı besinlerin tadını sevmeyebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. 6’ncı, 7’nci aylarda mevsim sebzeleri ve meyveleri başlangıç basamağı olmalıdır. Her defada tek bir yeni besine başlanması ve 3 gün artan miktarlarda denenmesi gerekir. Dördüncü gün daha önce denenenler verilirken yeni bir ek besine daha başlanır. Ek besinler çocuk açken, emzirme öncesi, günde bir ya da iki öğün sunulmaya başlanır ve sonra yavaş yavaş iki öğün tamamen doldurulur” şeklinde konuştu.

“Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin”
Ek gıdaya alıştıktan sonra günlük alım miktarını genellikle bebeklerin kendilerinin ayarladığını vurgulayan Uzm. Dr. Erol, şu bilgileri paylaştı:
“Bu durum çocuğun yaşamı boyunca geçerli olacak kurallardan biridir. Menüye siz karar verin, ne kadar yiyeceğine çocuk karar versin. Ek gıdalarla birlikte bebeğinize su verme zamanı da gelmiştir. Suyu gün içinde arada bir teklif edin. İstemiyorsa gereksinimi yoktur. Bebeğinize verdiğiniz içme suyunu mümkünse 10 dakika kaynatın ve soğuduktan sonra verin. Kaynatılmış suyu cam şişede saklayın. Su öğün sonrası bebeğe verilir, bu ağız içi hijyeni açısından da katkı sağlar.”

“8 ve 12. ay arası beslenme”
8. ve 12. ay aralarında artık bebeğini anne sütünü kesmeden pütürlü gıdalara başlama zamanı olduğuna dikkat çeken Dr. Erol, “Bebek 8 aylık olduktan sonra parmakları ile kıskaç yapabilir ve lokmayı ağzına götürebilir. Bu aylarda parmakla yemenin desteklenmesi önemlidir. Çorbalara nohut, bulgur, bezelye, kuru fasulye mercimek, kıyma eklenerek zenginleştirme yapılmalıdır. Yumurta sarısına, kıyma içeren sebze çorbasına, beyaz etli balıklara, köfteye, tuzu alınmış pastörize peynire ve beyaz tavuk etine iyice ufalamak koşuluyla başlayabilirsiniz” açıklamasında bulundu.

“Bebeğiniz sizinle birlikte yemek yemeli”
Bebeklerin artık öğünlerini aile üyeleri ile birlikte yemelerine gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Erol, “Bebeğinizin öğünlerini yavaş yavaş çeşitlendirin. Yedinci ayından sonra tel süzgeçten vazgeçin. Yemeklerini çatalla ezerek verin. Dokuz ay civarında küçük lokmalar halinde yumuşak besinleri vermeye başlayabilirsiniz. Dokuzuncu ayla birlikte çocuğunuzun sofrada sizinle oturmasını ve elleriyle yemesini destekleyin. Bu aylarda taklitle öğrenme çok fazladır ve siz yemek yerken öğreneceği çok şey vardır. Bu nedenle bebeğiniz de sizinle birlikte yemek yemeli, size yavaş yavaş sofra arkadaşı olmalıdır” dedi.

“Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir”
Yeni gıdaların bebeklerin sindirim sistemi için bir test olduğundan bahseden Uzm. Dr. Erol, “Bir yaşa doğru sizin yediğiniz tüm besinleri birkaç istisna dışında yiyebilir. İnek sütünü ve sütle hazırlanmış muhallebileri doktorunuz tarafından önerilmediği sürece on sekizinci aya kadar vermemek daha uygundur. Yeni gıdalarla karşılaşmak bebeğin sindirim sistemi için bir testtir, beklenmedik durumlar ve özellikle alerji ile karşılaşmanız halinde çocuk hekiminizin görüşünü almanız çok önemlidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 14:37:34
Son Düzenlenme Tarihi :