SON DAKİKA

logo

Merve öğretmen depremin izlerini müzikle silmeye çalışıyor

Hatay’da okul öncesi öğretmeni olarak gören yaparken depreme yakalanan Ispartalı Merve Can, depremin izlerini müzik yaparak unutmaya çalışıyor. İzinden döndüğü gün Hatay’da yakalandığı deprem anlarını unutamadığını söyleyen Merve öğretmen, "Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime ’Şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan’ dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada" dedi.
6 Şubat’ta 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde birçok kişi hayatını kaybetmiş ve milyonlarca kişi etkilenmişti. Depremin üzerinden geçen 7 ayın ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor. 6 yıl önce Hatay’a okul öncesi öğretmeni olarak atanan 29 yaşındaki depremzede Merve Can, memleketi Isparta’da yaptığı müzikle depremin izlerini unutmaya çalışıyor. Deprem anında yaşadığı felaketi güçlükle anlatan Merve Can, “Televizyondan izlediğiniz gibi ya da duyduğunuz gibi bir olay değil, yaşaması oldukça güçtü. Ben yeni yıl tatilinden yeni dönüş yapmıştım Hatay’a. O gece zor uyudum, tam uykuya daldıktan sonra bir sarsıntı yaşadık. Telefonumu almışım, o anı hatırlamıyorum. Direkt yatağımın kenarına geçerek pozisyon almaya çalıştım ama asla pozisyon alamadım, o kadar şiddetli bir depremdi. Büyük bir gürültü vardı. Ben beşinci katta oturduğum için çıkma şansım yoktu. Zaten çıkmayı düşünmemiştim, depremin bitmesini bekledim ama biteceğini düşünmemiştim, artık binam yıkıldı ve ben enkaz altında kaldım diye düşünüyordum. 90 saniye geçmişti, tabii biz yaşarken farkında değildik. Deprem gürültüsü kesildiğinde ben çığlıkları duymaya başladım ve o an kendime şu an bir sarsıntı yok ama biliyorum ki deprem devam ederse çıkamayacağım binadan dedim. Bir şansını dene diyerek o sırada kapımı çekip çıktım. Tabii biz o an kıyameti yaşadık orada, merdivenlerim çökmüştü zaten. Atlayarak iniyorduk ve herkes birbirinin üstüne düşüyordu o sırada. Dışarı çıktığımda çok şiddetli bir yağmur vardı ve ben olayın şokundaydım. Her yerde insanlar vardı ve herkes çığlık atıyordu. Binadan uzaklaşmam gerektiğinin bile farkında değildim. Hiç tanımadığım, ismini bilmediğim bir komşum o sırada ’Burada durmayın’ dedi ve ben onun arabasına bindim. Biz arabaya geçtiğimizde hala sarsıntı, deprem devam ediyordu” dedi.

“Yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım”
Ailesinin Isparta’da olması sebebi ile 6 Şubat gecesini arkadaşının ailesinin yanında geçirdiğini belirten Can, “Arkadaşım ve ailesi beni almaya geldi. Ortam zifiri karanlıktı. Biz olayın büyüklüğünün farkında değildik ve arabanın içinde ne yaşadığımızı anlayamamış bir şekilde günün doğmasını bekledik. Çok ilginçtir o gün güneş doğmadı Hatay’da, çok karanlıktı. Gündüz olduğunda olayın ciddiyetinin farkına vardık. Kurtuldum demeye, sevinmeye fırsat olmadan yaşamaya utandığım manzaralarla karşılaştım” dedi.
Yakıt olmadığı için üç gün Hatay’da kaldıklarını söyleyen Can, “Artık evler kalmamıştı, girecek bir yer yoktu. Arkadaşımın ailesi ve akrabalarıyla bildiğiniz sebze seralarından kendimize çadır yaptık ve orada barınmaya çalıştık. Birçok kişi ile beraber üç günüm orada geçti ama su yok, yiyecek yok. Isınmak için sadece arabaları kullanıyorsunuz. Arabaların yakıtı yok. Birilerinin bize ulaşmasını bekledik. Telefonlar çekmiyordu, birkaç gün sonra ufak sinyaller alabildik. Dışarıdan gelecek arkadaşlarım bana ulaşmaya çalıştı. Onlardan tek istediğim şey yakıt oldu. Çünkü çıkmamız gerekiyordu oradan. Depremlerin arkası kesilmiyordu. Üçüncü günün sonunda yakıt bularak Hatay’dan ayrıldık. Ben Isparta’ya altıncı günün sonunda gelebildim” şeklinde konuştu.

“6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum”
Küçüklüğünden beri müzikle hobi olarak ilgilendiğini ve depremin izlerini müzikle unutmaya çalıştığını belirten Merve Can, “Amatör olarak şarkılar söylemeye çalışıyorum. Bu ilkokuldan itibaren devam ediyor benim hayatımda. Ben bu depremde bana sadece bir kapı değil, bütün kapılar kapanmıştı diye düşünmüştüm. Artık yaşadığımı hissetmiyordum ve tutunacak bir şey bulamıyordum bu hayatta kendime ama hayat ve arkadaşım Özcan bana çok büyük bir fırsat sundu ve böyle bir projede buluştuk. Onunla birlikte şarkı yaptık. 6 Şubat’tan sonra ilk defa mutlu olduğumu hissedebiliyorum. Bir laf vardır ’sevgi paylaştıkça çoğalır.’ Acı da paylaştıkça azalıyor, gerçekten sanat iyileştirir, müzik iyileştirir, ben de müziğe tutundum. Dediğim gibi depremden sonra en güzel anlarımı yaşıyorum. Ben bir daha gülemem, mutlu olamam zannediyordum ama o günden sonra yeni hayatımda, yeni yaşantımda benim tutunduğum tek şey müzik oldu” dedi.
Depremde ağır hasar alan evi kontrollü şekilde yıkılan Merve öğretmen, önümüzdeki hafta Hatay’daki görevine geri dönmeye hazırlanıyor.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.28 16:53:21
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Burdur’da çimento fabrikasında kaza: 1 işçi hayatını kaybetti

Burdur’un Bucak ilçesinde bulunan bir çimento fabrikasında çalışan işçi yaşanan iş kazası sonucu hayatını kaybetti.

Olay 21.30 sularında Burdur’un Bucak ilçesi beldesinde bulunan bir çimento fabrikasında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre çimento fabrikasında kırıcı bölümünde işçi olarak çalışan Hasan Hüseyin Yılmaz (47) taşın ilk döküldüğü çukur tıkanması nedeniyle tekrar açmak amacıyla çukura indi. Çukur içerisini temizlediği esnada tıkanan yerin bir anda açılmasıyla yukardan gelen malzemenin altında kaldı.

İş arkadaşlarının kazayı görüp 112 Acil Çağrı Merkezine yaptığı ihbar üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde Hasan Hüseyin Yılmaz’ın hayatını kaybettiği belirlendi.

Hayatını kaybeden Hasan Hüseyin Yılmaz’ın cenazesi savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması yaptığı incelemeler sonrasında Bucak Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.08 16:31:18
Son Düzenlenme Tarihi :





Zeminde sıvılaşma iddiaları

CHP Antalya Milletvekili Aliye Coşar, yıllardır söz verildiği halde yapımı beklenen ve bir türlü bitirilemeyen Yeni Manavgat Devlet Hastanesi’ni verdiği yazılı soru öneresi ile TBMM gündemine taşıdı. 
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle verilen önerge sonrası yaptığı yazılı açıklamada CHP’li Coşar şu ifadeleri kullandı;
“Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan mevcut Manavgat Devlet Hastanesi ilçe nüfusu dikkate alındığında yetersiz kalmaktadır. Yaz turizm sezonunda nüfusun daha da arttığı ilçede mevcut hastanenin fiziki yetersizliği, bazı branş ve servislerdeki doktor ve sağlık personeli eksikliğinden dolayı vatandaşlarımız yeterli derecede sağlık hizmetinden yararlanamamaktadır. Vatandaşlar Antalya merkez veya komşu ilçelerdeki hastanelere gitmek zorunda kalmaktadır.  
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında yapılacağına dair söz verdiği yeni devlet hastanesi ancak geçen zamana rağmen yapılmamış, ihalesi iki yıl sonra yapılabilmiştir, bu gecikme Manavgat halkının beklentilerini giderememiştir. 
Turizm ve tarımsal üretim ile ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayan Manavgat, ne yazık ki kamudan istediği en temel yatırım olan sağlık yatırımını dahi alamamakta, adeta cezalandırılmaktadır.
“YENİ MANAVGAT DEVLET HASTANESİ İNŞAATINDA ZEMİN SIVILAŞMASI İDDİASI”
Manavgat halkına söz verilen 500 yataklı yeni hastane, yeni ihalede 300 yatak kapasitesine düşürüldü, kapasite azlığı ve hastanenin yapılacağı alanın seçimindeki fiziki yetersizliklere yapılan itirazlar bakanlık tarafından dikkate alınmadı. 
Mevcut alandaki hastane inşaatındaki gecikme üzerine, CHP Manavgat İlçe Başkanımız Oykun Başar'la birlikte inşaat alanında yerinde yaptığımız incelemede görülmüştür ki inşaat çalışması seçim öncesi dönemdeki hâli ile durmakta ve aylardır hiçbir faaliyet yapılmamıştır. Bu durumun sebebinin ise kamuoyundan saklanan zemin sıvılaşması olduğu iddiaları oluşturmaktadır. Bu sebeple yeni hastane yeri bakılacağı iddiaları gündemdedir. Yeni hastanenin kötü bir zemine inşasının oluşturacağı riskleri yakın zamanda Hatay’daki devlet hastanelerinin depremde yıkılması ile yaşadık. 
Olası doğal afetlerde hastane binasının hasar görmesi telafisi mümkün olmayan acılara yol açar. Sağlık Bakanı Koca ve bakanlık bürokrasisi bu iddialara yanıt vermelidir. Bu iddialar doğru ise halkın sağlığı kadar halkın can güvenliği de tehlike altındadır. Mevcut hastane yerinin seçiminde bir başka etkeninde rant olduğu iddia edilmektedir, fiziken yetersiz bu arsada ısrar edilmesinin bir başka sebebinin de hastane inşaatının çevresindeki komşu arsaların AKP’ye yakın kişilere ait olduğu iddia edilmektedir, bakanlık sağlıkta dönüşümü, rantsal dönüşüme çevirmekten vazgeçmelidir.”
CHP’li Coşar verdiği soru önergesinde ayrıca şu sorulara yer verdi;
Manavgat Devlet Hastanesi’nin yetersizliği nedeniyle söz verilen ancak temeli dahi seçim döneminde atılan yeni hastane ne zaman tamamlanacaktır? 2021 yılında söz verilen ancak inşaatına o dönem başlanılmayan yeni hastanenin olası planlamaya göre 2025 yılında hizmeti girmesi beklenmektedir, bu gecikmenin sebebi nedir?
Artan döviz kuru, artan maliyetler ve yüksek enflasyon nedeniyle inşaat firmalarından dolayı Yeni Manavgat Devlet Hastanesinin inşaatının geciktiği iddiası doğru mudur?
Manavgat’a yapılacak yeni hastanenin daha önce söz verilen 500 yataktan, 300 yatak kapasitesine düşürülme sebebi nedir? Hastane için tercih edilen arazinin küçük olmasının bu değişiklikte etkisi var mıdır? Var ise yeni arazilerde 500 yatak kapasiteli bir hastane neden planlanmamıştır?
Manavgat’ın mevcut nüfusu ve turizm dönemindeki artan nüfusu dikkate alındığında yeni yapılacak hastanenin 300 yatak kapasitesi yeterli olacak mıdır?
Mevcut hastanedeki eksik branşlar yeni hastanede giderilecek midir?

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.30 14:01:54
Son Düzenlenme Tarihi :