SON DAKİKA

logo

Huzur uygulamasında aranan 12 kişi yakalandı

Antalya’da 905 personelin katılımı ile gerçekleştirilen huzur uygulamasında aranan 12 kişi yakalandı.
Genel asayiş ve kamu düzeninin devamının sağlanması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde yurt genelinde eş zamanlı olarak vatandaşların yoğunlukla bulundukları yerlerde başta asayiş,..

Antalya’da 905 personelin katılımı ile gerçekleştirilen huzur uygulamasında aranan 12 kişi yakalandı.
Genel asayiş ve kamu düzeninin devamının sağlanması amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde yurt genelinde eş zamanlı olarak vatandaşların yoğunlukla bulundukları yerlerde başta asayiş, terör ve narkotik olayları olmak üzere suç işleme amacındakilerin caydırılması, aranan şahısların yakalanması, varsa suç delillerinin ele geçirilmesine yönelik “Türkiye güven huzur uygulaması” gerçekleştirildi. Antalya’da uygulamaya Asayiş, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, Narkotik Suçlarla Mücadele, Özel Harekat, Trafik, Bölge Trafik, İnsansız Hava Araçları, Çevik Kuvvet ve Deniz Limanı Şube müdürlükleri başta olmak üzere ilçe emniyet müdürlük/amirlikleri ve diğer birimlerden 905 personelin yer aldığı toplam 298 ekip katıldı. Uygulamada 4 bin 805 şahıs sorgulandı, arandığı tespit edilen 12 şahıs yakalandı. Bin 325 araç kontrol edilen uygulamada 92 araca cezai işlem uygulanarak, 12 araç trafikten men edildi. Ayrıca 21 iş yeri ve 9 AVM denetlendi, 49 okul çevresi, 105 park ve bahçe ile 68 metruk bina kontrol edildi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.30 12:19:37
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kanadalı bilim insanları felaketin boyutunu ve izlerini inceledi

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine gelen Kanada’nın British Columbia Üniversitesi’nde (The University of British Columbia) görev yapan bilim insanları, 6 Şubat’taki depremin merkez üssü olan kentte felaketin boyutunu ve geride bıraktığı izleri inceledi.
Kanada’nın British Columbia Üniversitesi’nde görevli Prof. Tony Yang, Prof. Carlos Estuarado, Türk kökenli Prof. Alemdar Bayraktar ve inşaat mühendisliği dalındaki ekibi ile birlikte Elbistan’ı ziyaret etti. Kanadalı bilim insanlarının Elbistan’daki ilk durağı, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Elbistan Temsilciliği oldu. Burada İMO Elbistan Temsilcisi Özgür İspir’den deprem ve sonrasında yaşananlara ilişkin bilgiler alan Kanadalı bilim insanları, özellikle aynı lokasyonda olmalarına rağmen ağır hasar alan ya da hasarsız durumdaki binalarda teknik analiz ve ölçümler yaptı.
Hacı Esat Efendi Caddesi ve Malatya Caddesi başta olmak üzere birçok binayı inceleyen Kanadalı ekip, lazerle ölçümler yapıp depremin etkilerini tespit etmeye çalıştı. İki adet özel sensör yardımıyla depremin binalar üzerinde bıraktığı izler belirlendi, binaların mühendislik özellikleri de analiz edilerek depreme dayanıklılık açısından yanlış ya da yetersizliğine ilişkin notlar alındı. Heyetin teknik incelemelerinin sonuçlarını, dünyanın diğer bölgelerindeki depremlerle ilgili de tecrübeleri ekleyerek rapor haline getireceği bildirildi.
Teknik inceleme sonrasında British Columbia Üniversitesi heyetinin ziyaretine ilişkin değerlendirme yapan İMO Elbistan Temsilcisi Özgür İspir, bilim insanlarının Elbistan’la ilgili yeni yapılaşma ve şehirleşmeyle ilgili tespit ve önerilerinin çok kıymetli olacağını belirtti.
Heyette yer alan Profesör Tony Yang ise, depremin inşaat mühendisliği alanına giren sonuçları ile yakından ilgilendiklerini vurguladı.
Elbistan’da ve felaketin vurduğu diğer yerleşim alanlarında eski ve yeni binaların depreme gösterdiği direnci ve tepkiyi ölçmek istediklerini anlatan Prof. Yang, Japonya örneğini verdi.
Üç kıta arasında sıkışmış bir konuma sahip bulunan Anadolu yarımadasının Avrasya, Afrika ve Arap Levhaları bitişiğinde yer aldığına değinen Yang, “Japonlarla yakın çalışıyoruz. Japonya’da insanlar depreme çok iyi hazırlanıyorlar. Çok iyi bir bina yönetmelikleri var. İnsanlar gelecek olan depremler için düzenli olarak hazırlıklar yapıyorlar. Japonya’da sürekli deprem oluyor. Diğer ülkelerde büyük depremler oluyor. Çin, Şili gibi yerlerde oluyor. Onlar, bunu dikkate alarak yeni yüksek teknolojiler geliştiriyorlar. Binalar, köprüler, barajlar büyük deprem için güvenli hale getiriliyor” dedi.
Elbistan’da aynı cadde ya da sokak üzerinde tüm binaların yıkılmasına rağmen bir ya da birkaçının ayakta kalmasının nedenlerine odaklandıklarını söyleyen Yang, “Elbistan’daki incelemelerimizde en çok dikkatimizi bu konu çekti. Bazıları yıkılmış. Bazıları yıkılmamış. Bunu anlamak istiyoruz. Eski binalarda ve yeni binalardaki hasarın nedenlerini tespit edip sonuçlarını paylaşacağız. Şu an sensörler yerleştirerek bunu anlamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 14:27:36
Son Düzenlenme Tarihi :





Temeli kayıp çatlayan evlerde korku içinde yaşıyorlar

Antalya’da seneler önce su kanallarının geçtiği zeminin doldurulması sonrası yumuşak zemine inşa edilen gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca ortaya korkunç görüntüler çıktı. Evlerde bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluşurken, Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz, “Allah korusun burada ..

Antalya’da seneler önce su kanallarının geçtiği zeminin doldurulması sonrası yumuşak zemine inşa edilen gecekondular zamanla yan yatmaya başlayınca ortaya korkunç görüntüler çıktı. Evlerde bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluşurken, Mahalle Muhtarı Mustafa Yılmaz, “Allah korusun burada deprem olsa, en ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi” dedi.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde, ’Yediarıklar’ diye bilinen bölgeden geçen su kanallarının kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zeminde yapılaşma başladı. Zemindeki çökmeler nedeniyle alanda bulunan 200 civarındaki gecekondudan birçoğu, göçükten etkilenerek yana ve öne doğru yatmaya başladı. Zaman ilerledikçe evlerdeki eğim de artarak neredeyse yıkılacak duruma geldi. Bir bölümü tapu tahsis belgeli olduğu belirtilen gecekondulardaki vatandaşlardan bazıları evlerinde oturmaktan vazgeçti, bazıları ise hayatını sürdürmeye ediyor.

Kolun girebileceği çatlaklar oluştu
Çökme nedeniyle tek katlı gecekonduların birçoğunda çatlaklar oluştu. Bazı gecekondularda bir kolun girebileceği büyüklükte çatlaklar oluştu.

“En ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi”
Bölgede 200’e yakın gecekondu olduğunu belirten Kızıltoprak Muhtarı Mustafa Yılmaz, yaklaşık 50 gecekonduda oturulmadığını kaydetti. Daha önce bölgede 7 su kanalının olduğunu ve zamanla vatandaşların bu kanalları doldurarak üzerine gecekondu yaptığını aktaran Yılmaz, “Zamanla o toprak oturunca evler yan yattı. Evler göçüyor ve çatlaklar oluşuyor. Allah korusun burada deprem olsa, en ufak sarsıntıda yerle bir olur hepsi. İçinde yaşayanlar da kendini kurtaramaz. Buradaki vatandaşlar tapu istiyor. Bazılarının tapu tahsis belgeleri var. Tapuları olmadığı için bir şey de yapamıyorlar. İmar planında günü birlik mesire alanı görünüyor. En az 60-70 yıllık evler var burada. Kimse buraya çözüm bulamıyor” diye konuştu.

“Burada kalmak büyük cesaret ister”
Burada kalmanın çok tehlikeli olduğunu belirten Yılmaz, “Yan yatmış, çamura batmış. Elinizi soktuğunuz zaman çatlaklardan içeriye giriyor. Burada kalmak mümkün değil. Ateş üstünde yatmak bu. Burada kalmak büyük cesaret” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, bölgedeki vatandaşların mağdur edilmeden toplu konutlara geçmesi gerektiğini ve belirtilen alana millet bahçesi yapılabilir düşüncesinde olduğunu da sözlerine ekledi.

“Su çekilince evler yan yattı”
Bölgedeki gecekondularda uzun süredir yaşayan Kemal Çetin de, “Su çekilince evler yan yattı. O günün zamanında kafamızı sokacak bir yer lazımdı, bu zamana kadar bu şekilde geçti. Bizimkinde çok şükür çok fazla bir şey yok ama başka yerlerde var. Bunlar tek katlı, yüksek katlı olsaydı daha tehlikeli olurdu” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.10 18:18:26
Son Düzenlenme Tarihi :