SON DAKİKA

logo






Birileri para kazanacak, sıkıntısını Ahatlı Mahallesi sakinleri çekecek !

Elmalı Ahatlı Mahallesi sakinleri, bir GES firmasının Dutyaka mevkii Kümeevler bölgesindeki yolu kullanarak yer altından elektrik kablosunu merkeze kadar indirmek istemelerine tepki gösterdiler. 35-40 kadar evin çalışmalardan olumsuz etkileneceğini ifade eden Ahatlı Mahallesi Muhtarı Mehmet Tavalı, mahalle sakinleriyle birlikte açıklamalarda bulundu.

     Mahalle sakinleri, yolun kazılması halinde mahalle sakinlerinin çok büyük mağduriyet yaşayacaklarını, yoldan su hattı geçtiğini, sağlı - sollu evler bulunduğunu ve yine aynı yol üzerinde birde kaynak suyu olduğunu ve bu sudan bölgede oturanların yararlandığını ifade ettiler.
    Kimsenin işine ekmeğine karşı olmadıklarını, sadece çalışmanın mahalle içindeki sokaklarda değil, kendilerinin önerdiği ama daha uzun olan diğer alternatif yolda yapılmasını, elektrik kablolarının oradan geçirilmesini istediklerini ifade eden Ahatlı Mahallesi sakinleri, sorunu Elmalı Kaymakamına aktardıklarını, yolun dar olması nedeniyle çalışmanın yapılamayacağını ifade ettiğini, Belediye Başkanının ise önce ‘hayır yapılamaz’ dediğini, sonra kararını değiştirdiğini, ASAT’ın da yapılamaz dediğini ifade ederlerken, “Bu yol üzerinde 35 ASAT abonesi var. 35 eve bu yolun altında bulunan hattan içmesuyu veriyor. GES projesi var. Yukarda güneş panelleri yaptılar. Elektrik hattı projesini mahallenin içinden geçirmişler ve ona göre de izin almışlar. Halbuki yan tarafta çevre yolumuz var. Bu yolda çalışmalar için herhangi bir engel yok. Çalışmalar sırasında vatandaşa sıkıntı verecek bir durumda yok. Ama mahallede yapılacak çalışmalar için aynı şeyleri söylememiz mümkün değil. Mahallenin yolu dar. 3-4 metre genişlikte olan yerde var, 2 metre genişliğinde olan bölümlerde var. İçmesuyu boruları geçiyor. Evler bu borulardan sularını alıyor” dediler.    
     “Şu anda ziraat zamanı. Çiftçilerin, vatandaşların, tarım yapanların evlerine giriş çıkış yapmaları, araçlarıyla gelmeleri, zirai aletlerine ulaşmaları imkansız hale gelecek” diyen muhtar ve mahalle sakinleri tepkilerini sürdürmeye devam ettiler.

25 GÜN ÖNCE KAZILAN
YER BİLE KAPATILMADI !
    Şu anda a 25 gün önce kazdıkları yerin halen kapatılmadığını kaydeden mahalle sakinleri, yetkiliye sordukları zaman Burdur’dan ‘kum gelecek, öyle kapatacağız’ dediğini kaydettiler.

VATANDAŞ TARLASINA ULAŞABİLMEK İÇİN
ARTIK DAHA UZUN MESAFE KATEDiYOR !
“Vatandaş tarlasına anason ekti çapasına gidemiyor” diyen Ahatlı mahallesi sakinleri, 1 kilometrelik yolu 2 kilometre dolaşmak zorunda kaldıklarını iddia ederlerken, kablo hattının mahalle içinden geçmesine razı olmadıklarını tekrar ifade ederlerken, “Bizim sokaktan geçerse 700 metrelik bir çalışma yapacaklar. Çevre yolundan geçerse de 1.6 km kabloyu yer altına alacaklar.
Kendilerinin yapılmasını istediği yol ile bizim önerdiğimiz yol arasında 600-700 metre fark var. Tamam orası daha uzun. Ama biz mağdur olacağız. Yatırım yapmışlar Biz yatırıma mani değiliz. Mahalle içinden geçmesine karşıyız. Bizim sokağımızdan geçerse vatandaş mağdur olacak. Yaz günündeyiz. Altyapıda patlak olduğu zaman depodaki suların boşalması gerekiyor. Deponun dolup yeniden evlere suyu gelmesi ise 2 günü buluyor. Deponun boşalmasından sadece biz değil, aşağıda Merkez köy var ve bu köyünde suyu buradan gidiyor ve onlarında suyu kesilecek. Çok büyük mağduriyet yaşanacak. “ dediler.
Buraya kadar gelen yetkililer de elektrik yeraltı kablosunun diğer yoldan geçmesinin bir engeli olmadığını kendilerine söylediklerini kaydeden Ahatlı Mahallesi sakinleri şöyle devam ettiler:
     “Yolumuzun bir kısmı kadastroda işlenik ama bir kısmı da işlenmemiş. Onlarda kadastroda yol yok diyorlar. Aylarca harap olacağız. ASAT ben sürekli burada ekip bulunduramam, sizin arızalarınıza anında müdahale edemem diyor. Bizim doğal çeşmemiz var. Herkes evlerinin önüne kadar buradan su aldı, hepsi ortadan kalkacak. Burada bir deprem olmuş olacak.
Yolu ne kadar sürede bitirecekleri konusunda da süre vermiyorlar. Aşağıda yaptıkları çalışmada 25 gün olmasına rağmen kapatmadılar.
Muhtar Tavalı konuyu Ak Parti İlçe başkanına da ilettiklerini ama oradan da sorunlarına çözüm bulacak bir yanıt alamadıklarını ifade etti.
* FERUDUN ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.06.02 11:40:03
Son Düzenlenme Tarihi :





İstilacı dikenli zehirli deniz kestanesi popülasyonunda toplu ölümler yaşanıyor

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Gökoğlu, kayalık alanlarda turizm sezonunda ciddi yaralanmalara neden olan istilacı dikenli zehirli deniz kestanelerinin popülasyonunda ciddi azalma olduğunu bildirdi. Gökoğlu, daha önce koloni olarak görüntüledikleri bölgelerde kestanelerin olmadığını ve toplu ölümlerin yaşandığına dikkat çekti.
Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonu konumundaki Antalya sahillerinde son yıllarda zehirli dikenlere sahip istilacı tür deniz kestanelerinin yoğunluğu gözlemleniyordu. Süveyş Kananı aracılığıyla Akdeniz kıyılarına gelen istilacı zehirli türün özellikle Antalya’da hızla popülasyonu artıyordu. Bu popülasyonu Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Gökoğlu ve öğrencileri yaptıkları eğitim dalışlarında sık sık görüntüledi. Özellikle falezler, kayalık ve taşlık bölgelerde koloni halinde görüntülenen dikenli zehirli deniz kestanelerinin, son günlerde toplu şekilde öldükleri görüldü. Gökoğlu ve ekibi kestanelerin koloni halinde yaşadıkları yerde olmadıkları, bulabildikleri kestanelerin ise ellerinde öldüğünü belirtti.
Kızıldeniz orjinli uzun dikenli deniz kestanesinin Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz’e geçen türlerden biri olduğunu kaydetti.
Akdeniz’de ilk önce Kaş daha sonra Konyaaltı bölgesinde tespit edildiğini dile getiren Gökoğlu, “Hızlı bir şekilde yayılıp Marmara Denizi’ne kadar girip dağılımını batıya doğru genişletti. İtalya’ya kadar ulaştı. Bu türün bu kadar hızlı çoğalması ilginçti. Denize girenler için risk oluşturuyordu. Dalganın olmadığı yerde ayağın basıldığı yere kadar yükselebilen bir türdü. Kayalık olmayan bölgeler için risk yoktu ama kayalık olan alanlarda ayağa batma riski vardı. Öldürücü değil ama acı veren bir zehir içeriyordu. Son zamanlarda türün çok yoğun görüldüğü Konyaaltı falez başlangıcında olmadığını gördük” dedi.

"Koloni halinde yaşadıkları yerlerde ölümler"
Deniz kestanesiyle ilgili Bodrum Sahillerinde toplu ölümlerinin olduğu bilgisine ulaştıklarını aktaran Gökoğlu, “Kemer Üç Adalar bölgesinde de ölümlerin olduğunu gördük. Antalya’da yaşanan fırtınanın ardından ulaşabildiğimiz bir kaç bireyin ölmek üzere olduğunu gördük. Son dalışımızda bir tane dahi deniz kestanesi göremedik. Konyaaltı falezler altında yaklaşık 15 dönümün üzerinde alanı taradık bir tane bile kestaneye ulaşamadık. Kayaların altına baktık, kestanenin yaşayabileceği tüm yerleri inceledik. Daha önce o bölgede koloni halinde yaşıyorlardı. O kadar çoklardaki belirli alanı kaplamışlardı. Son dalışımızda bir tane bile göremedik” diye konuştu.

"Ölüm nedenleri"
Deniz kestanelerinin toplu ölümleri hakkındaki düşüncelerini paylaşan Gökoğlu, “Fırtınadaki dalga ve akıntı nedeniyle dikenleri etkilenmiş olabilir. Bunun yanında viral bir salgın olabilir. Bir parazit, bakteriyel bir hastalık olması da çok güçlü bir neden. Bu tür canlılar yeni bir ortama geçtiği zaman çok çabuk kırılganlaşabilirler. Bunun nedenlerini araştıracağız. Sıçan Adası etrafında da bir araştırma yaptık, orada da ölümler vardı. Turizm açısından güzel haber, risk kalktı. İşgalci bir türün şuan riski kalkmış gibi görünüyor. Bodrum ve Ege tarafına da bakmak lazım. Bizim kıyılarımızda şuan yok denecek kadar az, çok büyük ölümler var. Bu ölümlerin nedenini bulup raporlamalıyız” ifadelerine yer verdi.
Aralıklarla bölgeleri incelemeye devam edeceklerini belirten Gökoğlu, izlenimleri paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 11:20:50
Son Düzenlenme Tarihi :