SON DAKİKA

logo

Kontrolsüz kavşaktan geçmek için 2 dakika 50 saniye beklediler ama ölümden kaçamadılar

Antalya-Fethiye Karayolu Korkuteli Çevreyolu’nda meydana gelen ve yaşlı çiftin hayatını kaybettiği kazanın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Kavşağa gelip 2 dakika 50 saniye boyunca bekleyen Memiş Günal idaresindeki otomobil, hareket ettikten sonra hızla gelen otomobilin çarpması sonucu ..

Antalya-Fethiye Karayolu Korkuteli Çevreyolu’nda meydana gelen ve yaşlı çiftin hayatını kaybettiği kazanın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Kavşağa gelip 2 dakika 50 saniye boyunca bekleyen Memiş Günal idaresindeki otomobil, hareket ettikten sonra hızla gelen otomobilin çarpması sonucu çarpan otomobille birlikte yolun dışına savruldu. Kazada Memiş Günal hastanede, eşi Ünzile Günal ise olay yerinde hayatını kaybetti. Günal çiftinin çocukları Emrah Günal ve Ayşenur Kara, "Sürücü Doğan Can K.’nin olaydan 12 gün sonra tahliye edilmesi bizim acımızı daha da büyüttü" dedi.
15 Temmuz akşamı Antalya-Fethiye Karayolu Korkuteli Çevreyolu’nda meydana gelen trafik kazasında anneleri Ünzile Günal (63) ve babaları Memiş Günal’ı (68) kaybeden Emrah Günal ve Ayşenur Kara, "Sürücü Doğan Can K.’nin olaydan 12 gün sonra tahliye edilmesi bizim acımızı daha da büyüttü" ifadelerini kullandı.
Anne ve babalarının kontrolsüz kavşaktan geçerken hayatını kaybettiğini, kazada aşırı hızdan kaynaklı karşı araç sürücüsünün de kusuru olduğunu ve fren izi dahi bulunmadığını belirten Emrah Günal ve Ayşenur Kara, kazanın ardından yürütülen savcılık talebi ile sürücü Doğan Can K. hakkında mahkemece tutuklama kararı verildiğini söyledi. Emrah Günal ve Ayşenur Kara, "Bu tarihten 12 gün sonra bu şahsın tahliye edilmesi bizim acımızı daha da artırdı. Biz kazada anne ve babamızı kaybettik. Bir gecede hem yetim hem öksüz kaldık. Ölenler insan evladı, kazada sokak hayvanı değil ölenler. Ölen 2 canın bedeli 12 gün içeride kalması mıdır? Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıyız. Biz yüce Türk adaletine sonuna kadar güveniyoruz. En azından 1 ay tutuklu kalması gereken karşı araç sürücüsünün sebep olduğu 2 canın bedeli 12 gün içeride kalmak olmamalı" dedi.
Kaza, Fethiye Karayolu Korkuteli İmrahor Mahallesi Çevreyolu’nda 15 Temmuz gecesi saat 22.00 sıralarında yaşandı. Fethiye istikametinden Antalya istikametine giden Doğan Can K. yönetimindeki 34 FOU 524 plakalı otomobil, Memiş Günal idaresindeki taziye ziyaretine giden ve tali yoldan karşı yola geçmeye çalışan 07 RP 950 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada 07 RP 950 plakalı araç içinde bulunan sürücü Ünzile Günal olay yerinde, Memiş Günal ise hastanede hayatını kaybetti. Diğer otomobil sürücüsü Doğan Can K. ve Memiş Günal yaralı olarak Korkuteli Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Güvenlik kameraları görüntüleri yeni ortaya çıkan kazada, Günal çiftinin bulunduğu otomobilin kontrolsüz kavşaktan geçmek için 2 dakika 40 saniye boyunca sabırla beklediği, hareket eder etmez de kazanın yaşandığı anlar kayıt altıda alındı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.14 19:03:07
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Yumurta dondurma yöntemi, ileri yaşta anne olma imkanı sunuyor

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Şafak Olgan, günümüzde kadınların eğitim ve kariyer planları nedeniyle ileri yaşta evlendiği için bebek sahibi olmayı ertelediğini belirterek, bu noktada yumurta dondurma işleminin kişinin doğurganlığının korunmasına önemli bir katkı verdiğini ..

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Şafak Olgan, günümüzde kadınların eğitim ve kariyer planları nedeniyle ileri yaşta evlendiği için bebek sahibi olmayı ertelediğini belirterek, bu noktada yumurta dondurma işleminin kişinin doğurganlığının korunmasına önemli bir katkı verdiğini belirtti.
Memorial Sağlık Grubu Antalya Hastanesi’nden Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Şafak Olgan; yumurta dondurma, gebelikte yaşın önemi ve sigaranın bu sürece etkileri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Olgan, günümüzde çocuk sahibi olamayan çiftlerin sıklığında bir artış olduğuna değindi ve çiftlerin evlendikten sonra belli bir süre korunmasız cinsel ilişkide bulunduktan ve ancak bu süre sonunda gebelik olmadığında hekime başvurduğunu dile getirdi.
Geçmiş dönemde çocuk sahibi olmada güçlük çeken kişilerin oranının 10 hastadan 1 iken, günümüzde neredeyse her 6 çiftten 1’e düştüğünü ifade eden Olgan, “Artık eskisi kadar doğal beslenmiyoruz, fast food hayatımıza girdi. Hareketsiz yaşantı gittikçe arttı ve obezite önemli bir problem haline geldi. Bunlara bir de kötü alışkanlıklar da eklenince hem yumurta hem de sperm kalitesinin bozulması söz konusu oldu. Yumurta ve sperm hücreleri normalde üreme hücreleridir. Yani çocuk sahibi olmak için sağlıklı bir yumurta ve sağlıklı bir sperme ihtiyaç vardır. Dolayısıyla kalitesi bozulmuş bir yumurta ve spermden bebek olma şansının azaldığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Gebelikte yaşın önemli olduğuna değinen Olgan, günümüzde çiftlerin 20’li yaşlarda evlenmediğini, evlenenlerin de çocuk sahibi olmayı düşünmediklerine dikkat çekti.

"Kadınların üreme potansiyeli yaşla azalıyor"
Gebeliğin 40’lı yaşlara kadar ertelendiğini dile getiren Olgan, “Son yıllarda kadının toplum içerisindeki rolünün artması, kariyer planları, eğitim faaliyetlerine daha önem vermesi gibi durumlar, evlilik ve çocuk sahibi olma planını ertelemektedir. Ancak şöyle bir durum söz konusudur. Kadınlarda üreme hücreleri yani yumurtalar daha anne karnında bebekken ve bir sefere mahsus oluşuyor ve yaşla birlikte kademeli olarak da azalıyor. Yani bir kadın 30 yaşında iken yumurta hücresi de 30, 40 yaşında iken yumurta hücresi de aynı yaş oluyor. Bu azalmayı mevcut teknolojiyle engelleme olasılığımız olmadığı gibi yumurta sayısını arttırma şansımız da yok. İleri yaşta çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin bu durumdan dolayı gebe kalma şansı da azalıyor. Bir de genetik olarak problemli yumurtaların sıklığı artarken, bir yandan da eldeki yumurta sayısı azalıyor. O yüzden kadınlar için yaş göz ardı edilmemesi gereken önemli bir faktör” dedi.

"Ülkemizde başarıyla uygulanıyor"
Evli olmayan bekar kişilerin doğurganlık potansiyelinin günümüz teknolojisiyle korunabileceğini ifade eden Şafak Olgan, “Yumurta dondurma işlemi ilk olarak bekar bir hastada 1986 yılında Avustralya’da yapıldı. Sonrasında 2000’li yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle vitrikasyon denilen daha güncel, daha başarılı yaklaşımlar kullanılmaya başlandı. 2010’dan sonra Avrupa’da, Amerika’da yaygın olarak bu işlemler başarıyla uygulandı ve bu tedaviler deneysellikten çıktı. Türkiye’de de 2014 yılından itibaren bu tedavi başarıyla yapılıyor. Ülkemiz dünya standartlarında üremeye yardımcı tedaviler açısından çok başarılı bir noktadadır” ifadelerine yer verdi.
Olgan, 2014 yılından bu yana yumurta dondurma işleminin Türkiye’de yasal olarak uygulandığını bildirdi.

Yumurta dondurma işleminin yapıldığı kişiler
Her hastaya yumurta dondurma işleminin yapılmadığını işaret eden Olgan, "En önemli faktörlerden bir tanesi kanser hastalarıdır. Genç yaşta kadınlarımız kanser olabiliyor. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi, radyoterapi gibi ilaçlar kanser hücrelerini öldürürken yumurtalık dokusuna da zarar veriyor. Bu nedenle kadının üreme potansiyeli azalıyor. Meme kanseri gibi toplumda çok sık karşılaşılan kansere yakalanmış genç kadınlar eğer primer hekimleri tarafından yardımcı üreme tedavisiyle ilgilenen bir merkeze yönlendirilirse, bu hastaların kanser tedavisi başlamadan yumurtaları dondurabilir. Bu sayede de bebek hayalleri için gelecekleri garantiye alınmış olunur. Kanser tedavisinden sonra tedavi gören kadın çocuk sahibi olmak istediğinde halihazırdaki dondurulmuş yumurtaları kullanılabilir. Kanser hastaları dışında ailesinde anne, teyze, kız kardeşte eğer erken menopoz öyküsü varsa bu da o kişiyi riskli gruba sokar. Bu grup hastalarda da yumurta dondurma tedavisi yapılabilir. Ayrıca her iki yumurtalığında kist olan ve cerrahi operasyonla alınması gereken hastalarda, operasyon esnasında yumurta gücü ciddi derecede azalacağından, cerrahi öncesinde yumurta dondurma işlemi büyük avantaj sağlamaktadır. Ancak tüm bunların dışında yumurta dondurma işleminin yapılması gereken diğer bir grup da yumurta gücü azalmış hastalardır” dedi.

"Yumurta rezervinin azaldığı nasıl anlaşılır"
Bir kadının yumurta rezervinin azalıp azalmadığını nasıl anlayacağı hakkında da bilgiler veren Olgan, "Ultrasonografi yapıldığında yumurtalıklar içerisindeki yumurta sayımını hekimler yapabilir veya hormon tahlilleri istenebilir. Kadınların yumurta gücü azaldığı zaman adet düzenlerinde bir sıklaşma olur. Kişi 28-30 gün arasında düzenli olarak adet görüyorsa bu kademeli olarak 27 ,26, 25, 24’e doğru kısalır. Dolayısıyla adetlerin başlangıç aralıklarında bir kısalma olması, yumurta gücünün azalması olarak yorumlanabilir” bilgisini verdi.

"Yumurta dondurma süreci"
Yumurta dondurma tedavisinin süreci hakkında bilgiler veren Olgan, “Yumurta dondurma tedavisi tüp bebek tedavisinden farklı değildir ve benzer uygulamalar yapılır. Hastalara adet döneminde kan tahlilleri yaptırılır. Ultrasonografi kontrolleriyle yumurtalıkların içerisindeki yumurta sayımları yapılır ve enjeksiyonlara başlanır. İnsülin iğnesine benzer çok küçük, hastaların kendilerinin de yapabildiği 8-10 günlük bir iğne tedavisi uygulanır. Yumurta kesecikleri büyüyünceye kadar bu işlem sürer ve ardından ameliyathane ortamında maske anestezi ile çok basit cerrahi bir işlem uygulanır. Vajinal yoldan bir iğne aracılığıyla o su keseciklerini çekilir ve sıvılar içerisindeki yumurtalar ayrıştırılır ardından embriyologlar tarafından yüksek teknoloji cihazlarla dondurma işlemi sağlıklı yumurtalar için gerçekleştirilir” dedi.

"Yaş ne kadar gençse yumurta o kadar sağlıklı"
Yumurtanın kalitesi ve sayısının yaştan etkilendiğinin altını çizen Olgan, yaş ne kadar gençse yumurtaların sağlıklı olma olasılığının o kadar yüksek olduğuna ve ayrıca dondurulan yumurta sayısının da önemli bir faktör olduğuna dikkat çekti.
35 yaşın altındaki hastalarda 8 ile 10 yumurta elde etmenin makul oranlarda gebelik sağlayacağını vurgulayan Olgan, “Ancak yaş ilerledikçe elde edilecek yumurta sayısının artması gerekecektir” dedi.

"Tedavide yaşın önemi"
Yumurta dondurma işleminin tüp bebek tedavisine göre avantajından bahseden Olgan, “Tabii farklı hastalar için farklı faydaları olabilir. 36 yaşında bir kadının yumurta gücünde azlık saptandıysa, hasta eğer bir sene içinde evlenecekse, evlendikten sonra klasik tüp bebek tedavisi belki bu hastaya daha faydalı olabilir. Ancak gelecek öngörülemez olduğu için planda bir evlilik yoksa bu hastaya yumurta dondurma tedavisi yapılması çok daha uygun olacaktır. Aynı hasta 3 ila 5 sene içinde evlenmez ise 40’lı yaşlarını aşmış olacak ve 36 yaşında faydalı olabilecek olan tüp bebek tedavisinin başarısı da 40’lı yaşlarında ciddi oranda düşmüş olacaktır. Bu durumda da yumurta dondurmanın avantajı ortaya çıkar. Dolayısıyla burada tedaviye başlama yaşı hem yumurta dondurma açısından hem de klasik tüp bebek tedavileri açısından çok önemli bir faktör” ifadelerine yer verdi.

"2-3 ay önce sigara bırakılmalı"
Yumurta dondurma tedavisi öncesi ve sırasında dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Şafak Olgan, “Üreme hücreleri genel sağlık durumunu yansıtır. Yani bir kişi beslenmesi ve genel sağlık durumu üreme hücrelerinde yani kadının yumurtasına ve erkeğin sperminin fonksiyonuna etki eder. Bu nedenle sağlıklı beslenme çok önemlidir. Yine önemli faktörlerden bir tanesi sigara ve alkol tüketimidir. Sigara ve alkol tüketiminin özellikle bu tarz tedavilere başlanılmadan neredeyse 2- 3 ay öncesinde bırakılması gerekir” dedi.

"Sigara içen kadınların yumurta gücü hızlı tükeniyor"
Sigara konusuna ayrı bir parantez açan Olgan, “Sigaranın iki önemli etkisi var. Sigara içen kadınların yumurta gücü daha hızlı tükeniyor. Örnek verilecek olursa Türkiye’deki menopoz ortalaması 49 yaştır Avrupa’da ise 51’dir. Sigara içen bir kadının normal yaş ortalamasının birkaç sene altında adetten kesilme riski olur. Dolayısıyla sigara içmek kadınların çok kıymetli olan yumurtalık bankalarının erken tükenmesine neden oluyor. Sigaranın ikinci etkisi de anlık olarak yumurtalara zarar veriyor olmasıdır. Dolayısıyla yumurta gücünü azaltmasının yanı sıra tedavide toplanan yumurtaların kalitesini de bozabiliyor. Özellikle bu tarz yumurta dondurma işlemleri öncesi ve hatta kendi kendine çocuk sahibi olmak için planlama yapan çiftlerin hem erkek hem kadının sigarayı bırakması gerekiyor” dedi.

"Sınırsız değil"
Kadınların gebelikte yaşı önemsemesi gerektiğinin altını çizen Olgan, “Son dönemlerde 30’lu yaşlarda kadınlar üreme potansiyellerinin sınırsız olduğunu düşünüyor ve kariyere bağlı olarak çocuk istemlerini öteliyor ya da uygun adayı bulamadıkları için bekar kalmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle çocuk sahibi olmayı 40’lı yaşlara doğru tercih ediyorlar. Abla veya anneleri 40’lı yaşında çocuk sahibi olduysa buna da güvenerek kendilerinin de ileri yaşta gebe kalabileceğini düşünüyorlar. Ancak maalesef yumurta sayısı kişiye özel olduğu için yaş yine en önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor. Kişinin yakınları şanslı olmuş olsa da yaş ilerledikçe kadının doğurganlığı ciddi oranda azalıyor ve yaşa bağlı problemlerde her zaman tüp bebek tedavisi başarılı olamıyor. Bu nedenle çocuk istemi 38, 39 yaşların sonrasına bırakılmamaya çalışılmalıdır. Özellikle riskli hastalar, ailesinde erken menopoz öyküsü olan, daha öncesinden yumurtalık cerrahisi geçirmiş olan kadınlar veyahut da hekimleri tarafından halihazırda yumurta gücünün düşük olduğu belirtilmiş hastalar bu konuyu çok daha fazla önemsemeli. Özellikle bekar hastalar için yumurta dondurma işleminin de bir seçenek olduğu bilinmeli ve unutulmamalı” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.23 10:45:11
Son Düzenlenme Tarihi :





İtfaiyenin zamanında müdahalesi yangının iş yerlerine ulaşmasını engelledi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde boş arsaya atılan sünger ve mobilya malzemelerinin tutuşması sonucu çıkan yangın, itfaiyenin zamanında müdahalesiyle söndürüldü. Aynı yerde daha önce yolun karşısında sık sık hurdaların dökülerek yakıldığı arsanın etrafının tel örgüyle çevrildiği, bundan dolayı geliş..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde boş arsaya atılan sünger ve mobilya malzemelerinin tutuşması sonucu çıkan yangın, itfaiyenin zamanında müdahalesiyle söndürüldü. Aynı yerde daha önce yolun karşısında sık sık hurdaların dökülerek yakıldığı arsanın etrafının tel örgüyle çevrildiği, bundan dolayı gelişigüzel hurda atılamadığı gözlendi.
Yangın, Sanayi Mahallesi’nde ek bloklar olarak adlandırılan 2054 ve 2069 Sokak üzerinde boş alanda çıktı. Alınan bilgiye göre; sünger ve diğer yanıcı maddeler kimliği belirsiz kişiler tarafından yakıldı. Yangın, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Manavgat Birimine bağlı ekiplerin zamanında müdahalesiyle yakında bulunan iş yerlerine ulaşmadan söndürüldü.
Son 1 ay içerisinde atılan yanıcı maddelerin yakılması sonucu 2-3 kez yangın çıkan boş arsanın çevresinin tel örgülerle çevrildiği gözlenirken, bu kez de yolun karşısındaki boş alana atılan hurda koltuk, sünger ve benzeri malzemelerin kimliği belirsiz kişiler tarafından yakıldığı gözlendi.
Yanıcı hurda malzemeler dökülmesine ve sık sık yangın olayı yaşanmasına rağmen bölgede herhangi bir önlem alınmamasına vatandaşlar büyük tepki gösterirken, yangının meydana geldiği yerin yakınında bulunan bir beyaz eşya deposu yetkilileri emniyete giderek şikayette bulundu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.15 13:52:42
Son Düzenlenme Tarihi :