SON DAKİKA

logo

Gastronominin de başkenti olacak!

Antalya Gastronomi Festivali, şehrin değerini dünya çapında artırıyor.
Antalya'nın cennet güzellikleri ve zengin turistik potansiyeliyle öne çıkan şehir olduğu bir gerçek. 
Ancak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, şehri sadece turizm açısından değil, aynı zamanda sanatın, tarımın ve gastronominin de başkenti haline getirmek amacıyla önemli adımlar attı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek, geçtiğimiz yıl düzenlenen ve büyük ilgi gören Uluslararası Antalya Gastronomi Festivali'nin ikincisini düzenlemek üzere bir araya geldi. 
Festival, sadece yerel mutfak kültürünü tanıtmakla kalmıyor, aynı zamanda Antalya'nın tarım ürünlerini ve zengin gastronomisini dünya çapında ön plana çıkarıyor.
Bu festival, sadece lezzetlerin buluştuğu bir etkinlik olmanın ötesinde, aynı zamanda Antalya'nın tarihini, kültürünü ve turizmini de dünya çapında tanıtma fırsatı sunuyor. 
Binlerce misafirin katılımıyla gerçekleşen festival, uluslararası yıldız şeflerin yanı sıra yöresel ürünlerin de sahne aldığı unutulmaz bir etkinlik haline geliyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, festivalin sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda Antalya'nın turizm ve ekonomi alanlarında daha fazla katma değer yaratma yolunda attığı önemli bir adım olduğunu vurguluyor. Yerel ürünlerin ve geleneksel yemeklerin dünya çapında tanıtılmasıyla Antalya'nın sadece güneş ve denizle değil, aynı zamanda eşsiz lezzetleriyle de anılacağına inanıyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Gastronomi Festivali'ni düzenlerken aynı zamanda yerel ürünleri ve kültürel mirası korumaya büyük önem veriyor. Başkan Böcek, bu festivalin Antalya'nın doğal kaynaklarını ve zenginliklerini gelecek nesillere aktarma ve kent hafızasını canlandırma amacını da taşıdığını belirtiyor.
Uluslararası Antalya Gastronomi Festivali, Antalya'nın geleceğine yönelik heyecan verici bir adım olarak öne çıkıyor. Başkan Böcek ve organizasyon komitesi, bu festival aracılığıyla Antalya'nın değerini dünya çapında artırmak, yerel ürünleri tanıtmak ve şehri turizmde daha cazip hale getirmek için kararlılıkla çalışmaya devam ediyor.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.16 14:26:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






ASAT Kemer’de su deposu inşa edip içmesuyu hatlarını yeniliyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kemer’in Beldibi Mahallesi’nde yeni su deposu inşaatına başladı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü Kemer ilçesinde sağlıklı ve verimli içme suyunu temini için çalışmalarını sürdürüyor. Verimli ve kesintisiz hizmet amacı ile Beldibi Mahallesi’nde 2 bin 500 metreküplük yeni deponun inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Su deposu Beldibi ve Göynük Mahallelerine hizmet verecek.

Çıralı’ya sağlıklı içme suyu
ASAT Genel Müdürlüğü ayrıca Kemer Çıralı’da içme suyu hattı yenilemesi yapıyor. Eskidiği ve ekonomik ömrünü tamamladığı için sık sık arızaya neden olan boruların değişimi yapılıyor. Yeni borular sayesinde bölgedeki içme suyu hizmeti daha yüksek kapasiteyle kesintisiz olarak sürdürülebilirken, su kaybı da önemli ölçüde önlenmiş olacak.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 12:36:13
Son Düzenlenme Tarihi :





Subaşı: AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı”

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı; 11 ilimizde yaşanan deprem felaketi ile ilgili TBMM’de yaptığı konuşmada sistemi eleştirerek, “Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık” dedi. Subaşı, bu felakette insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldığını söyledi.

    TBMM Genel Kurulunda deprem felaketi ile ilgili İYİ Parti adına konuşan Hasan Subaşı, ülkemizin gerçekten büyük felaketler yaşadığını belirterek; “Üst üste iki deprem sonucunda 11 ilimiz enkaz altında kaldı, on binlerce insanımızı kaybettik, şehir merkezlerinde büyük tahribatlar oldu. Ben, buradan, kaybettiğimiz insanlarımız için tekrar başsağlığı diliyorum, inşallah, bir daha ülkemizin bu tür felaketlerle karşılaşmamasını diliyorum” diye konuştu.

    Subaşı, bu felaket sırasında ilk başta, Cumhurbaşkanlığı sisteminde düğmenin yanlış iliklendiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

 Kızılay Holdingleşme sevdasına kapıldı

    “Sayın Cumhurbaşkanı ‘Devleti şirket mantığıyla yönetmeliyiz, kazan-kazan düsturumuz olmalı’ dedikten sonra tek tek bütün kamu kurumlarını maalesef kaybetmeye başladık ki bunların içinde en değerlisi 1868 yılında Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak kurulmuş olan Kızılay’dı. Kızılay da bu kazan-kazandan, şirket mantığından etkilenmek suretiyle bir holdingleşme sevdasına kapıldı, oysa bu yardım derneği, bizim baş tacımızdı. Dünya çapındaki Kızılay holdingleşme hevesiyle, depremde enkaz altında kalan insanlarımız ve şehirlerimiz gibi AFAD ve Kızılay da enkaz altında kaldı maalesef”

 Şirketler kar, dernekler yardımı amaçlar

    Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Cumhurbaşkanı’nın ‘şirket mantığı ile yönetim’ gereği 13 tane şirket kurulduğunu da belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devlet ve yardım kuruluşları kazan-kazan esasına dayalı olarak şirket mantığıyla yönetilecekse eğer, Türkiye’de de dünya ülkelerinde de çok tecrübeli, bu konuda yönetim kabiliyeti olan şirketler var. Oysa yardım dernekleri ve cemiyetleri yardımı amaçlar, şirketler ise sadece kâr amacıyla yönetilir.Bir cemiyeti, bir vakfı, bir yardım kuruluşunu şirket mantığıyla yönetmek mümkün olmamaktadır çünkü kazanmakla ilgili şirketlerin ciddi deneyimleri vardır ama siz bir yardım kuruluşunu bir şirkete dönüştürürseniz maalesef, kazanabilmek için afet bekler hale gelirler. Öyle ki bugün yaşandığı gibi, Kızılay afet sonrası atağa geçmiş afetzedelereçadır ve elindeki malları satmaya başlamıştır çünkü amacı kârdır”

 Göbeklitepe’de sütunlar bir milim oynamadı

    Hasan Subaşı konuşmasının son bölümünde Prof. Naci Görür’ün bir açıklamasını hatırlatarak; “Urfa şehri yıkılmıştır ama 19 kilometre ilerisinde, on iki bin yıl önceki yerleşim merkezi Göbeklitepe’de şehrin sütunlarında 1 milim dahi oynamamıştır, hareket olmamıştır. Yani, on iki bin yıl önce insan yaşamıyla ilgili yerleşim merkezlerinin ne kadar özenle yapıldığı orta yerdeyken biz, maalesef, bu konuda da toplum olarak sınıfta kaldık. Bir zihniyet devrimine gerçekten ihtiyaç var!..”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.17 11:13:50
Son Düzenlenme Tarihi :