ÖLÜMLERİN 3’TE 1’İNİN SEBEBİ KALP-DAMAR HASTALIKLARI
Dünya ve ülkemizde en önemli ölüm sebeplerden biri olan kalp ve damar hastalıklarının, ölümlerin 3’te 1’ine sebep olduğunu söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, 3’te 1’inin de 70 yaş altındaki kişilerde görüldüğüne vurgu yaptı.
Her yıl nisan ayının ikinci haftasında kalp ve damar hastalıklarına dikkati çekmek için düzenlenen “Kalp Sağlığı Haftası” nedeniyle açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp-damar hastalıklarının sebepleri hakkında açıklamalarda bulunarak, “İlk risk faktörü genetik nedenlerdir. Ailede kalp-damar hastalığı varsa, bu hastalığa yakalanma riski artmaktadır. İkinci faktör cinsiyet. Erkeklerde daha çok görülmekte ancak menopoza kadar şanslı olan kadın cinsiyeti menopozdan sonra kalp-damar hastalığı görülme oranları artmaktadır. Değiştirilemeyen üçüncü risk faktörü ise; yaşın ilerlemesidir. Yaş arttıkça kalp-damar hastalıkları görülme oranları da artmaktadır” dedi.
“YÜKSEK TANSİYON VE ŞEKER GÖRÜLME SIKLIĞINI ARTTIRIYOR”
Kalp-damar hastaları için değiştirilebilir risk faktörlerinin de var olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Değiştirilebilir risk faktörlerinin başında sigara ve her türlü tütün kullanımı gelmektedir. Yine kan kolesterol düzeylerinin yüksekliği, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık, hareketsiz yaşam tarzı, stres ve kişilik özellikleri de kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığını arttırmaktadır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisi önemli bir ekonomik yük oluşturmaktadır. Ülkemizde de en önemli ölüm nedeni olan kalp-damar hastalıklarıyla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi için her yıl Nisan ayının ikinci haftası, Kalp Sağlığı Haftası’dır” ifadelerini kullandı.
“TETKİKLERİN YAPILMASI MEVCUT HASTALIĞI, YIKICI BİR HASAR VERMEDEN TANINMASINA SEBEP OLABİLİR”
Kalp Sağlığı Haftası’nın kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacını içerdiğini belirten Prof. Dr. Okutan, “Bu öldürücü hastalık konusunda bilgilendirmek ve risk faktörlerinin bilinmesini sağlamak önemli bir nokta. Bireysel olarak riskli grupta yer alan insanların, hastalık başlamadan bu konuyla ilgili tanı ve tedavilere ulaşmasını ve bu konuda bir toplumsal bilinç oluşmasını sağlamalıyız. Kişisel olarak; “Ben de kalp-damar hastalığı olabilir mi?” sorusunu sormak ve risk faktörlerden ne kadar çoğunu taşıyorsak bunla ilgili doktora başvurmak önemlidir. Tetkiklerin yapılması, mevcut hastalığı yıkıcı bir hasar vermeden tanınmasına sebep olabilir” dedi.
KALP SAĞLIĞI İÇİN AKDENİZ TİPİ BESLENME
Kalp hastalıklarının görülme sıklığını düşürmek için sigara kullanımının bırakılmasını ve ideal kiloda olunmasını öneren Prof. Dr. Okutan, “Özellikle orta yaş ve üstündeki kişilere Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. Kırmızı etin haftada bir defa, balığın da menüde mutlaka bulunduğu bir diyet seçilmelidir. Kalp dostu beslenme de temel yağ, zeytinyağıdır. Yağ tüketiminin en az %80’i zeytinyağı olmalıdır. Kalan %20 tereyağı olarak kullanılabilir. Tam tahıl ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak, kalp dostu beslenme de önemlidir. Baklagiller menüde mutlaka bulunmalıdır. Mevsiminde sebze ve pozisyonuna dikkat ederek meyve, Akdeniz tipi beslenmeyi oluşturur” ifadelerini kullandı.
“KİŞİSEL SPOR, KİŞİSEL GİYSİ GİBİDİR”
Kalp sağlığını korumak için spor önerilerinde de bulunan Prof. Dr. Hüseyin Okutan şöyle devam etti: “Kişisel spor, kişisel giysi gibidir. Nasıl herkesin giysisi birbirine uymuyorsa, sporu da kendine özel olmalıdır. Spordan önce mutlaka kalp-damar muayenesi ve kan tetkikleri yapılmalı, bir kalp-damar hastalığı olup olmadığı anlaşılmalıdır. Hasta, yaşına ve klinik durumuna göre bir spor seçmelidir. Orta yaş üzerinde yarışmalı sporlar yerine, düzenli yürüyüş, yüzme, bisiklete binme ve kondisyonu arttırıcı sporlar seçilmelidir. Kalp hastalıkları faktörleriyle ilgili risk faktörlerinin gözden geçirilmesi ve beslenme spor yaşam tarzıyla ilgili değişikliklerin yapılması; kalp-damar hastalıklarının görülme sıklığını azaltacaktır.” -HABER MERKEZİ
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.15 14:48:14
Son Düzenlenme Tarihi :
Tıp Fakültesi’nden 278 öğrenci yemin ederek hekim oldu
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 278 öğrenci yemin ederek hekim oldu. Rektör Özkan, “Nobel alacak hekimler neden Akdenizli olmasın! Kendinize güvenin. Biz size inanıyoruz.” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Yemin Töreni düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nda düzenlenen törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Cengiz Toker, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
HEKİMLİK BİR MESLEK DEĞİL BİR YAŞAM BİÇİMİDİR
50’inci yılını dolduran Tıp Fakültesinden mezun olan 278 hekimi ülkeye kazandırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hekimlik mesleğinin kutsal görevini üstlenecek olan yeni nesil doktorlar olarak yemin edeceksiniz ve mesleğe başlayacaksınız. Hipokrat’ın zamanından beri tıp hekimleri, kendini adadıkları mesleğin ilkelerini korumak için yemin ettiler. Sizler de bu iki bin yıllık kadim geleneği devam ettireceksiniz. Şunu unutmayın ki bu yemin, toplumla yapılan bir sözleşme değil, kendi kendinizle yaptığınız bir anlaşmadır. Doğru ve yanlışın belirsizleştiği, birbirine karıştığı zamanlar olacaktır. İşte bugün ettiğiniz yemin meslek hayatınız boyunca sizin pusulanız olacaktır.” dedi. Kendisinin de bu fakülteden, bu üniversiteden mezun olduğunu söyleyen “Güzel ama bir o kadar da zorlu bir mesleğimiz var. Sizler eğitim hayatınız boyunca hep daha fazla çalışan, daha fazla fedakârlık yapan öğrenciler oldunuz. Bugün itibarıyla bunun son bulduğunu ve artık rahata kavuşacağınızı söylemek isterdim ancak ne yazık ki hekimlik mesaisi, emekliliği olmayan ve büyük bir sorumluluk gerektiren meslek. Çünkü aslında hekimlik bir meslek olmanın ötesinde bir yaşam biçimidir.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DEKİ TIP FAKÜLTELERİ ARASINDA İLK 10 İÇERİSİNDE YER ALIYORUZ
Hekim adaylarına doğru bir meslek tercihi ve doğru bir üniversite tercihi yaptıklarını söyleyen Rektör Özkan, “Tıp Fakültemizin 50’inci yılını dolduruyoruz. Bu yarım asra Türkiye’de ve dünyada imza attığı ilkleri, sayısız başarıları sığdıran fakültemiz, alanında çığır açmış akademisyenleri, nitelikli mezunları ile büyük bir aileye dönüşmüştür. Bugün bulunduğumuz noktada Türkiye’deki tıp fakülteleri arasında ilk 10 içerisinde yer alan tıp fakültesine ve başta organ nakli olmak üzere her alandaki yetkinliği ile Türkiye’nin referans hastanelerinden birine sahip olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu yıl, eğitimi daha kaliteli ve güncel hale getirmek için geçen yıldan bu yana hazırlıklarını yaptığımız iki yenilikçi eğitim modelini daha hayata geçirdik. 2022-2023 eğitim öğretim yılı başında tıp eğitim programının tümünde Ters Yüz Eğitim Modeli ve ikinci dönem itibarıyla da Semptom Temelli Eğitim Modelini hayata geçirdik. Yine bu yıl Mart ayında tıp eğitim programımız Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği tarafından 2023-2029 yılları arasında 3. kez akredite edilerek kalitesini bir kez daha tescillemiş oldu.” ifadelerini kullandı.
NOBEL ALACAK HEKİMLER NEDEN AKDENİZLİ OLMASIN
Velilere ve hocalara teşekkür eden Rektör Özkan, “Akdeniz Tıp Fakültesi olarak verdiğimiz eğitim ile de geleceğin tıbbında söz sahibi olacak genç hekimler yetiştirdiğimize inanıyorum. Her zaman söylediğim gibi Nobel alacak hekimler neden Akdenizli olmasın! Sizler de kendinize güvenin lütfen. Bu yolda liderliği, cesareti, öncü karakteri ile en büyük rol modelimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sizlere verdiği değer ve sorumluluğu da unutmadan ülkemiz ve geleceğimiz için çok çalışmaya devam edin. Dilerim yeni hayatınızda da hep böyle şanslı olursunuz. Hepinizi tekrar yürekten kutluyor ve yeni hayatınızda başarılar diliyorum. Ve şunu asla unutmayın ki sizler, her zaman bu ailenin birer parçası olmaya devam edeceksiniz, kapılarımız sizlere daima açık. Yolunuz, bahtınız açık olsun.” dedi.
50 YILDA 6 BİN 697 HEKİM MEZUN OLDU
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar ise “Tarihin en kutsal mesleğini icra edebilmek için gösterdiğiniz üstün gayretin sonucunu bugün fakültemizden mezun olarak tamamlıyor olmanız bizim için en büyük gurur kaynağıdır. 320’ye yaklaşan öğretim üyesiyle 6 yıl boyunca yaklaşık 5500’e yaklaşan ders saatini sizlerle birlikte geçirerek toplumun sağlık sorunlarını bilen, anlayan, doğru tanı koyarak sorunları çözen üstün niteliklerle sizleri mezun etmek bizim için en büyük gurur kaynağıdır. Ülkemiz tıp eğitiminde ses getiren yeni uygulamalar ile sizlere en iyi eğitimi vermeye çalıştık. Fakültemiz 12 yıldır Tıp Eğitim Programları Akreditasyon Derneği tarafından ve üniversitemizde son üç yıldır Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından akredite edilmiştir. Her iki akreditasyon belgesini de ülkemizde ilk alan kurumlardan birisi olarak sizleri çift akreditasyon belgesiyle mezun etmenin kıvancını yaşıyoruz. Her iki belgenin diplomamız dünyanın her yerinde geçerli olmasını sağladığını ve aldığınız eğitimin kalite ve niteliğini göstediğini tekrar hatırlatmak isterim.” dedi. 50 yılda 6 bin 697 hekimi mezun ettiklerini söyleyen Dekan Gürpınar öğretim üyeleri ve ailelere teşekkür ederek hekimlere yeni hayatlarında başarılar diledi.
ÖĞRETİM ÜYESİ KIZINA DİPLOMASINI VERDİ
Öğrenci temsilcisi Dr. Yasin Taha Tüncar, dönem birincisi Dr. Pınar Tufan da birer konuşma yaparak eğitim ve öğretim hayatlarında emeği geçen hocalarına ve ailelerine teşekkür ettiler. Konuşmaların ardından Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, mezun olan hekimlere Hekimlik Andını yaptırdı. Program mezun olan hekimlere başarı belgelerinin takdimi gerçekleştirildi. Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Terzioğlu mezun olan kızı Dr. Irmak Terzioğlu’na diplomasını verdi.
ÖĞRENCİLERDEN SÜRPRİZ BU GECE SON ŞARKISI
Törenin sonunda, mezunlardan şarkı sürprizi geldi. Kep attıktan sonra sahneye çıkan mezunlar, toplu bir şekilde "Bu gece son" şarkısını söyledi. Telefonların ışıklarıyla görsel bir şölen oluşturan mezunlara, tüm stadyum da eşlik etti. Şarkı sonrası mezunlara hitap eden Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ise “Bu gece son değil, güzel şeylerin başlangıcı, hayırlı, uğurlu olsun. Çok tebrik ediyoruz sizleri, iyi ki varsınız.” şeklinde cevap verdi. -AÜ BSN.