SON DAKİKA

logo

Bir firma daha kendi enerjisini üretmeye başladı

CW Enerji, güneş enerjisi sistemi kurduğu firmalara bir yenisini daha ekledi. Firma, Balıkesir’de faaliyet gösteren bir fabrikanın çatısına 2,3 MWp güç üreten GES kurulumunu tamamladı.
CW Enerji güneş panelleri ile fabrikalar enerjilerini güneşten almaya devam ediyor. Firma, Balıkesir’de faali..

CW Enerji, güneş enerjisi sistemi kurduğu firmalara bir yenisini daha ekledi. Firma, Balıkesir’de faaliyet gösteren bir fabrikanın çatısına 2,3 MWp güç üreten GES kurulumunu tamamladı.
CW Enerji güneş panelleri ile fabrikalar enerjilerini güneşten almaya devam ediyor. Firma, Balıkesir’de faaliyet gösteren bir fabrikanın çatısını da güneş enerji santrali (GES) ile donattı. CW Enerji CEO’su Volkan Yılmaz, sürdürülebilir bir gelecek için yeşil enerji yatırımlarının giderek önem kazandığını söyledi. Geliştirdikleri çevre dostu ürünlerin yanı sıra hayata geçirdikleri projelerle de temiz bir geleceğe katkıda bulunduklarını ifade eden Yılmaz, “Maalesef günümüzde çevresel problemler ve iklim değişikliği gün geçtikçe daha büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Bu problemlerle mücadele etmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için artık birçok firma çevre dostu uygulamaları hayata geçiriyor. Bu çerçevede özellikle güneş enerjisi sistemlerine yatırım yapan firmalar hem çevreye karşı sorumluluklarını yerine getirmiş oluyor hem de kendi enerjisini üretebiliyor” dedi.

Firma kendi elektriğini üreterek tasarruf elde ediyor
Balıkesir’de faaliyet gösteren bir firmanın daha CW Enerji güneş panelleri ile kendi elektrik enerjisini üretmeye başladığını ifade eden Yılmaz, bu sayede firmanın kendi elektriğini üreterek tasarruf elde ettiğini kaydetti. Yılmaz, firmanın çatısına 2354,4 kWp gücündeki güneş enerji santrali kurulumunu tamamladıklarını dile getirerek, “Bu GES ile firma yılda 1 milyon 181 bin 234 kilogram karbondioksit eşdeğeri kadar emisyonun önüne geçecek ve 178 ağacın kurtarılmasını sağlayacak” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.18 12:40:05
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Amerika’dan getirilen tarihi eserler İsrailli çiftin kaçak koleksiyonundan çıktı

Türkiye’den geçmiş yıllarda ABD’ye kaçırılan ve yurda geri getirilen eserlerden bazılarının İsrailli çiftin 1980’lerden beri oluşturdukları kaçak koleksiyonda bulunduğunu belirten Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, “İsrailli Shelby White ve eşi Leon Levy çiftinin 1980’lerden beri koleksiyonlarını yasa dışı olarak kazılan kültür varlıklarından oluşturduklarını biliyoruz. Bunlar bizim daha önce de yaptığımız çalışmalarda sürekli üzerinde durduğumuz bir koleksiyon grubuydu” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı Kültür Varlığı Kaçakçılığıyla Mücadele ekipleri tarafından 1980 yılından bugüne kadar yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin Türkiye’ye iadesine yönelik çalışmalar çerçevesinde, ABD’ye kaçırılan 12 eser daha geçtiğimiz günlerde hava yolu ile yurduna geri döndü. Eserlerin yurduna geri dönmesinde ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI) tarafından gerçekleştirilen soruşturmalar önemli rol aldı.

Eserler müzede sergileniyor
Getirilen eserler arasında Bronz Baş, Bronz Septimus Severus Heykeli, Bronz Boğa Arabası Modeli, Roma Dönemi Askeri Diploma, Çatalhöyük Kökenli Taş Heykelcik, Hacılar Ana Tanrıça Heykelciği, Kiliya Tipi lider, Perge Kökenli Tetrarkh Heykel Başları (2 adet) Muğla, Milas, Hydai (Damlıboğaz) Antik Kenti Kökenli Vazo, Pişmiş Toprak Vazo, Boubon Antik Kenti Kökenli Bronz Kol yer aldı. Antalya Müzesi içerisinde sergilenen eserler ziyaret edilmeye devam ediyor.
Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, eserlerden bazılarının İsrailli Shelby White ve müteveffa eşi Leon Levy’in kaçak koleksiyonunda bulunduğunu açıkladı. 2022 yılında iadesi sağlanan Lucius Verus heykeli ile Perge kökenli lahitin de bu koleksiyonda yer aldığı öğrenildi. Diğer eserlerin ise Bronz Boğa Arabası Modeli, Roma Dönemi Askeri Diploma, Çatalhöyük Kökenli Taş Heykelcik, Hacılar Ana Tanrıça Heykelciği, Kiliya Tipi Öncü olduğu belirtildi.

"Bakanlık olarak kültür turizmi için de önemli çalışmalar yapıyoruz"
Antalya’nın turizmin olduğu kadar kültürün de başkenti olduğunu belirten Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Candemir Zoroğlu, “Bizim çok önemli kazı çalışmalarımız var. Bunun yanından Antalya’nın her bölgesinde müzelerimiz milyonlarca ziyaretçi ağırlıyor. Antalya müzesi içerisinde bulundurduğu eserler bakımından bizim için çok kıymetlidir. Biz Bakanlık olarak kültür turizmi için de önemli çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda hem Side’de hem de Olympos’ta iki tanıtım yaptık. Alanya’dan başlayarak Kaş’a kadar kültürel miras koridoru oluşturmak için planlı bir çalışma yürütüyoruz” diye konuştu.

"2021 yılında Bakanlığımız Amerika Birleşik Devletleri ile ikili bir protokol imzaladı"
Antalya Müzesi’ne her geçen gün yeni eserlerin kazandırıldığını belirten Zoroğlu, “Yurt dışından gelen eserleri sergilemeye devam ediyoruz. En son burada 2 lansman oldu. 15 eserin Amerika’dan iadesini sağladık. Bunlar çok önemli eserlerdir. Sadece tarihi öneminin dışında, kültür kaynaklarının ait olduğu ülkeye iadesine ilişkin çalışmalarda çok önemli bir adım attık. Bu adımları kolay atmadık. 2021 yılında Bakanlığımız Amerika Birleşik Devletleri ile ikili bir protokol imzaladı. Bu protokol çerçevesinde normalde hukuk yoluyla çözmemiz gereken davalar bürokratik yoldan çözüme ulaşıyor. Elbette hukuki bir süreç var ama bu protokol ile işler daha da hızlandı” açıklamasına yer verdi.

"İsrailli çiftin 1980’lerden koleksiyonlarını yasa dışı olarak oluşturduklarını biz biliyoruz"
Amerika’dan son gelen eserlerin önemli bir koleksiyondan getirildiğini belirten Zoroğlu, “Bu işle ilgilenenlerin iyi bildiği İsrailli Shelby White ve eşi Leon Levy çiftinin 1980’lerden beri koleksiyonlarını yasa dışı olarak kazılan kültür varlıklarından oluşturduklarını biz biliyoruz. Bunlar bizim daha önce de yaptığımız çalışmalarda sürekli üzerinde durduğumuz bir koleksiyon grubuydu. Bu atılan imzalardan sonra elimiz güçlendiği için Manhattan Bölge Savcılığı ile Bakanlığımız arasında yapılan çalışmalar neticesinde koleksiyonlarında bulunan eserlere el konmaya başlandı. Bakanlığımızın hem Avrupa’da hem de Amerika’da buna benzer çalışmaları devam ediyor. Geçen hafta Amerika’da incelemeler oldu. Birçok ülkede iade çalışması devam eden eserler var. Bu işler bir anda biten işler değil” ifadelerini kullandı.

"İçişleri Bakanlığımıza teşekkür etmek gerekir, omuz omuza çalışıyoruz"
Son zamanlarda tarihi eser kaçakçılığa yönelik yapılan başarılı operasyonlar hakkında da bilgi veren Zoroğlu, “İçişleri Bakanlığımıza teşekkür etmek gerekir, omuz omuza çalışıyoruz. Bunun yanında farkındalık çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Antalya’da ’Antalya’nın Kültürel Miras Koruyucuları’ adı altında bir proje hayata geçirdik. Ören yerlerinin yakınlarındaki okullarda müzedeki uzmanlarımız tarafından ’Kültür varlıklarını neden korumalıyız?, Nasıl korumalıyız?’ bunu anlattığımız bir proje oldu. Köy ve ilçe ziyaretleri gerçekleştiriyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Geçen yıl ören yerlerini 3,5 milyon kişi ziyaret etti"
Zoroğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamdı:
“Geçen yıl ören yerlerini 3,5 milyon kişi ziyaret etti. Biz bunun çok daha üzerine çıkmak istiyoruz. Daha gezilebilir ve daha keyifli alanlar oluşturmak istiyoruz. Turizmden gelen kaynakların kültüre aktarılması için çalışmalarımız var. Biz ziyaretçi sayısının artması için hem tur operatörleri ve seyahat acenteleri ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Her geçen gün gelen ziyaretçi artıyor, farklı etkinlikle yapıyoruz. Müzede konser ve tiyatrolar düzenliyoruz veya arkeoloji atölyeleri kuruyoruz, ziyaretçiler bunlara katılmak istiyorlar."

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.05 16:21:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Üniversite’de yurt muamması

Bir çok üniversiteli öğrenci yüz yüze eğitim talep ederek, Antalya’da Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarının depremzedelere tahsis edilenlerin dışında bazı yurtların boş olduğunu iddia etti. Yüz yüze eğitim görmek isteyen öğrenciler boş yurtları kullanmak istiyor.

Öğrencilerin isyanı nasıl başlamıştı
Çeşitli büyük kentlerden, öğrenci toplulukları, kulüpleri ve gençlik örgütleri, öğrenci topluluklarının çağrısıyla uzaktan eğitim ve KYK yurtlarının boşaltılmasına karşı “Yüz yüze eğitim koşulları sağlansın” başlıklı imza kampanyası başlatmıştı.
43 üniversiteden 487 öğrenci bileşeni kampanyaya imza atarken, birçok üniversitede açıklamalar yapılmıştı. Üniversiteli bazı öğrenci guruplarının taleplerine rağmen YÖK uzaktan eğitimde ısrar ederken, öğrenci toplulukları YÖK’e tepki göstererek, taleplerinin arkasında olduğunu yinelemiş, üniversitelerde tepkiyi sürdürme çağrısı yapmıştı.
Öğrenciler ve depremzedeler birarada
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem felaketinin ardından Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı öğrenci yurtlarının depremzede vatandaşlara tahsis edilmesine karar verildi. Üniversitelerdeki eğitim uzaktan devam ederken depremin yaraları sarılıp depremzede vatandaşlara çadır ve konteyner evler tahsis edilince KYK yurtlarının üniversite öğrencilerine tahsisi gündeme geldi.
Konuya ilişkin son açıklama ise Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'dan geldi. Bakan Kasapoğlu, KYK yurtlarının hem depremzedelerin hem de öğrencilerin hizmetinde olacağını açıkladı.
Eğitim Sen tepki gösterdi!
Eğitim Sen Antalya İl Başkanı Nurettin Sönmez, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)’ün yüz yüze eğitim ile ilgili aldığı karara tepki gösterdi. Başkan Sönmez; “Yükseköğretim Kurulu, (YÖK) en başından beri üniversiteler için uzaktan eğitim kararı ile en büyük hatayı yaptı. Uzaktan eğitim her zaman için problem teşkil ediyor. Bu örneği pandemi döneminde de yaşadık. Eğitimin her zaman yüz yüze devam etmesi gerekiyor” dedi.
“Başka bir yol haritası çizilmeli”
Sönmez; “Olası her türlü afetlerde afetzede ve Kahramanmaraş merkezli son yaşanılan ve 11 ilimizi etkileyen ve bizi derinden sarsan depremde zarar görmüş depremzede vatandaşlarımıza Devletin artık başka bir yol haritası çizerek, onların barınmasını sağlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Altyapı sorunu var”
Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Yüksek Öğretim Kurumu ile tüm yetkili kurumların koordinesiz iş yapması sonucu afetzede ve depremzedelerin büyük sorunlar yaşamakta olduğunu belirten Nurettin Sönmez; “Aynı zamanda bu sorunlardan depremzede olmayan öğrenciler de etkilenmektedir. Yurtların depremzedelere tahsis edilmesi milyonlarca öğrenciyi mağdur etti” dedi.
“Eğitimde eşitsizlik söz konusu”
Mevcut yüz yüze eğitim sisteminde ise eşit eğitimin olmadığını dile getiren Eğitim Sen Antalya İl Başkanı Nurettin Sönmez, “Özel yurtların açılması ve Devlet yurtlarının ise günümüzde faaliyet göstermeyerek bir çok öğrenciyi özel yurtlara teşvik etmesi eğitimde eşitsizliğe neden oluyor. En önemlisi eşit eğitimi sağlayabilmektir” ifadesinde bulundu.
“Başka çözümü olmalı”
Sönmez konuşmasının devamında; “Bir tarafta Devlet yurtlarının bazıları faal bir taarfta mağdur edilen üniversiteli öğrencilerimiz. Hala yurtsuz kalan öğrencilerimiz mevcut. Şu an depremzedeler ile iç içe yurtların paylaştırılması bile büyük sorun teşkil ediyor. Depremzede ve öğrenciler ayrı tutulmalı ve Devletin bir an önce başka çözüm bulması gerekiyor. Depremzedelere yeni bir yaşam alanı sunulmalı, konteynır kentler çoğaltılmalı, kalıcı çözüm odaklı alanların daha fazla oluşturulması gerekiyor. Bu ve buna benzer bir çok konuda sınıfta kaldık diyebiliriz, çözüm odaklı altyapı ve önceden belirlenmiş afet strateji planları olmadığı için bugün depremzede vatandaşlarımız ile öğrencilerimiz en zor dönemini yaşadı” dedi.
Alınan son karar ne olacak?
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’ün, üniversitede yüz yüze eğitim ile ilgili aldığı son kararı mı uygulayacağı yoksa yeni kararlarını mı açıklanacağı merak konusu haline geldi.
 Esin KÜMBETLİOĞLU Özel Haberi

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.06 19:24:14
Son Düzenlenme Tarihi :