SON DAKİKA

logo

Vatandaşlara ve turistlere dolandırıcıların yöntemleri tek tek anlatıldı

Antalya’nın Manavgat ilçesinde Toplum Destekli Polislik Büro Amirlikleri ekiplerince vatandaşlar ve rehber eşliğinde turistlere yönelik dolandırıcılık konusunda bilgilendirmeler yapıldı.
Ekipler, internet üzerinden tatil planlarken, online alışveriş yaparken, otomobil kiralarken, oto yedek pa..

Antalya’nın Manavgat ilçesinde Toplum Destekli Polislik Büro Amirlikleri ekiplerince vatandaşlar ve rehber eşliğinde turistlere yönelik dolandırıcılık konusunda bilgilendirmeler yapıldı.
Ekipler, internet üzerinden tatil planlarken, online alışveriş yaparken, otomobil kiralarken, oto yedek parçası alırken internet sitelerinin güvenilir ve orijinal internet siteleri olduğuna dikkat edilmesi, gelen mesajlar üzerinden; cep telefonu ve sosyal medyadan ‘hediye’ ya da ‘ödül’ kazandığınızı iddia ederek para ve hediye teklif eden, ‘hakkınızda icra takibi başlatıldı borcunuzu belirtilen hesaba gönderin’ gibi yanlış bilgilerde bulunan, mesaj ve eposta yoluyla ödeme talep eden, telefon üzerinden; sahte müşteri hizmetleri 444 veya 0 850 ile başlayan numaralardan arayarak bankacılık işlemleri için kimlik ve şifre bilgilerini isteyenlere, kendisini kamu görevlisi gibi tanıtıp telefon hattının terör örgütlerince kullanıldığını iddia ederek yapacakları operasyonda kullanmak için hesap numarası, para ve altın isteyen şahıslara itibar etmemeleri konusunda vatandaş, esnaf ve turistlere broşürle bilgilendirme yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.18 12:41:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Haploidentik kök hücre nakli tedavide önemli bir seçenek oluşturuyor

Prof. Dr. Can Boğa, Haploidentik kök hücre naklinin kötü huylu hastalıkları olan kişilerde kullanılan tedavi yöntemlerinde önemli seçeneklerden birini oluşturduğunu söyledi.
Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Hematoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Boğa, doku grubu uyumsuz nakillerin son yılların en önemli keşif ve güncel gelişmelerinden birisi olduğuna dikkat çekerek, “Lösemi, lenfoma gibi kötü huylu hastalıkların tedavisinde ilacın gücünden yararlanarak iki hedefe ulaşmak isteriz. İlk hedefimiz hastalığı iyileştirmek, ikinci hedefimiz ise bu hastalıkların tekrarlama ihtimalini azaltmaktır. Bu sonuca ulaşmak amacıyla ilacın gücünün yanında hücrenin gücünden yaralanıyoruz. Hastaların doku grubu tam uyumlu gönüllü bir vericisi varsa, vericiden tümörle savaşan hücreleri topluyoruz. Bu hücreler hastalıklı hücrelerle mücadele ederek, tekrarlanmasına engel oluyor. Kötü huylu hastalıklarda kemoterapi gibi hedefe yönelik akıllı ilaçlar hastalığı tedavi edebiliyor ancak tekrar etme ihtimalini ortadan kaldırmıyor. Naklin en büyük avantajının kür şansı tanıyarak hastalığı tamamen ortadan kaldırması olduğunu söyleyebiliriz. Değişik hastalık grubuna göre hastaların ortalama yüzde 50’si tam olarak iyileşme şansı yakalıyor’’ dedi.
Tam uyumlu kardeş vericisi olmayan hastalar için akraba dışı donör taraması yapılarak, iyi uyumlu donör vericiler bulunduğunu kaydeden Boğa, “Ancak hastaların yaklaşık yüzde 60’ı bu şansı elde edebiliyor. Geri kalan hastalara ne akraba ne de akraba dışı donör bulunamıyor. Bu durumda hastalara umut olan aile içi doku grubu uyumsuz bir donörden nakil tercihini kullanıyoruz’’ diye konuştu.

Ön değerlendirme süreci tedavide başarı oranını arttırıyor
Nakil sürecinin detaylarından bahseden Prof. Dr. Can Boğa, şunları ifade etti:
“Nakli kabul eden gönüllü donörler olsa bile bağışçıların enfeksiyon hastalıkları açısından nakile bir engel oluşturmadığı ön değerlendirme yapılarak tespit edilmektedir. Aynı şekilde hastanın da uygun olması gerekir. Nakil öncesinde hastalık yükünün az olması tedavide başarı şansını arttırıyor. Bunun için uygun tedavilerle hastalık yükünü azaltıyoruz. İlk hedefimize ulaştıktan sonra hasta ve donör güvenliği bakımından engel bir durum olmaması durumunda, özetle donör ve hasta uygunluğu değerlendirildikten sonra nakil sürecine geçiyoruz. Hasta ve donör nakil için hastaneye yatırılıyor ve ilaç tedavisine başlanıyor. Nakil öncesi ilaç tedavisindeki hedefimiz hastalık yükünü biraz daha azaltmak ve verilen hücrelerin yerleşmesini sağlamak. İlaç uygulamasından bir gün sonra ilaçlar vücuttan atılıyor ve donörden alınan hücreler, özellikle yetişkin hastalarda çoğu zaman kan vermeye benzeyen bir işlemle hastaya naklediliyor.’’

Nakil sonrası yan etkilerden korunmak için tedbirlere dikkat etmek gerekiyor
Prof. Dr. Can Boğa, nakilden sonra bazen vericinin savaşçı hücrelerinin yollarını şaşırdığını belirterek, “Hastanın kendi dokusunu yabancı olarak kabul edebiliyor ve hastaların yaşam kalitelerini etkileyebilen ciltte alerjiye benzeyen reaksiyonlara, enfeksiyona, karaciğerde veya sindirim sisteminde birtakım problemlere yol açabiliyor. Bunlardan korunmak için özellikle bağışıklık sistemini baskılayan ilaç rejimi uyguluyoruz. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları kullanmayı bırakana kadar da hastaların koruyucu ilaç kullanmak, sıkça kontrole gelmek, beslenmeye dikkat etmek gibi tedbirlere dikkat etmeleri gerekiyor’’ dedi.

"Merkezimizde kök hücre naklinde sağladığımız başarı, Avrupa başarı oranı ile yarışıyor"
2015 yılından sonra güncel gelişmelere paralel olarak Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde doku grubu tam uyumlu olmayan hastalara nakil yapmaya başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Can Boğa, “Avrupa Kan ve Kemik İliği Nakli Birliğinin her yıl gönderdiği karnelere göre kayıtlı 300’den fazla kemik iliği nakil merkezinin ortalama eğrilerine göre düzenli hasta takip etme derecesi yönünden merkezimiz ortalama eğrileri yüzde 90’ın üzerinde yer alıyor. Hastaların düzenli takibinde birkaç yıldır aynı performansın sürdüğünü görüyoruz. Merkezimizde kök hücre nakli ile ilgili FACT-JACIE uluslararası kalite yönetim sisteminin uygulanması, graft-versus-host hastalığı dediğimiz alerjiye benzeyen yan etkinin az olması ve takip için başka merkezlere yönlendirilmeden düzenli takip edilebiliyor olmaları, hastalara önemli bir avantaj sağlıyor’’ şeklinde konuştu.

"Orak hücre hastalarında uyumsuz vericiden nakil, tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir"
Prof. Dr. Boğa, özellikle Doğu Akdeniz Bölgesi’ne özgü hemoglobin anormalliğinin sıkça görülmesi ve orak hücreli hastalarda naklin başarı oranının önem taşıdığını ifade ederek, “Avrupa kayıtlarında tam uyumlu kardeş vericiden bugüne kadar yaklaşık 500 civarında yetişkin hastaya nakil yapıldı. Bu olguların 80’i merkezimizde yapılan nakilleri kapsıyor. Başarı oranı ise yüzde 90’ların üzerinde. Güncel bilgilerimize göre, hastalığı sadece nakil ortadan kaldırıyor. Ancak bu hastaların önemli bir kısmının vericisi yok. Orak hücre hastalığı dünyanın en sık rastlanan genetik hastalıklarından birisi ve hastaların yaşam kalitelerinin bozulmasına yol açtığı gibi, doku hasarı yaptığı için de hastaların yaşamlarını tehdit ediyor. Amerikan kayıtlarına göre orak hücre hastalığı olan yaklaşık 50 yetişkin hastaya uyumsuz vericiden nakil yapılmış. Bizim merkezimizde de bu program başladı sonuçları yakından takip ediyoruz. Olumlu sonuçlar alındığı takdirde özellikle kötü huylu hastalıklarda yaptığımız gibi uyumsuz vericiden bu hastalara nakil yapılabilmesi hastalar için büyük bir umut olacaktır’’ dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:57:12
Son Düzenlenme Tarihi :





Bayramlarda cıvıl cıvıl olan enkaz kent, iş makinesi seslerinin susmasıyla sessizliğe büründü

Depremin vurduğu Hatay’da Kurban Bayramı’nın 1. gününde sokaklar sessizliğe büründü. Sokakları sessiz bir halde gören vatandaşlar, hüzünlü anlar yaşadılar.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkım Hatay’da meydana geldi. Depremin ardından Antakya ilçesinde vatandaşlar, Türkiye’nin farklı şehirlerine göç etti. Antakya da geçtiğimiz Kurban Bayramlarının aksine bu bayram adeta terkedilmiş şehre döndü. Kentte bayram dolayısıyla hasarlı binaların yıkımına ara verilmesiyle de iş makinelerinin sesleri de aylar sonra kesildi. Bayram öncesinde vatandaşların alışverişlerini yaptığı tarihi Uzun Çarşı’da bayramın 1. gününde sessizliğe büründü.

“Memleketimizi bu durumda görmek bizi çok üzüyor”
Antakya’yı sessiz bir halde görmenin kendisini üzdüğünü belirten Mehmet Yılmaz, “Geçmişte buralar cıvıl cıvıl oluyordu. Deprem dolayısıyla insanlar şehir dışlarına gittiler. Buradan Mardin’e kadar kimse kalmadı. Burada kalanlar da kurbanlarını kesiyorlar, şimdi olmazlar. Memleketimizi bu durumda görmek bizi çok üzüyor” dedi.

“Bu bayram eski bayramlar gibi değil”
Bu yıl bayramda sokakların boş kaldığına dikkat çeken Nuri Başak, “Bu bayram eski bayramlar gibi değil. Çarşı pazarda kimse yok, bomboş. Bir de bayramın 1. günü ondan da pek kimse yok. Sokaklar tamamen sessiz. Arefe günü burası kalabalıktı, vatandaşlar çevre ilçelerden gelip buraya alışverişlerini yapmışlardı” şeklinde konuştu.

“Arkam yıkıntı enkaz, ben onlardan daha kötü enkazım”
Sokaklarda kimsenin olmadığını belirten İlker Siper ise, “Her yer bomboş. Evimden buraya gelene kadar karşıma sadece 1 tane hayvan çıktı. Kimse yok sokaklarda. Her yer cıvıl cıvıl olurdu. Bu bayram çok kötü. Arkam yıkıntı enkaz, ben onlardan daha kötü enkazım. Bu hal beni çok incitiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.29 12:40:10
Son Düzenlenme Tarihi :