Tatilcilerin yaya geçidi çilesi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yolun üst kısmındaki otellerde kalan turistlerin sahile gidebilmek için kullandıkları yaya geçidini kullanmak çileye döndü. Son yaşanan olayda yolun karşısına geçmeye çalışan baba ve küçük kızı önce hızla geçen otomobilden, sonra durduğu anda arkadan çarpan aracın sürüklediği cipten kurtuldu. Bölge esnafı, daha önce de ölümlü kazaların yaşandığı yaya geçidinde yayalara yol vermeyen araçlara isyan etti.
Manavgat Side Süleyman Demirel Bulvarı’nda Side-Kumköy sınırında bulunan yolun üst kısmındaki otellerde kalan turistler, yolun alt kısmındaki sahile gidebilmek için sık sık kazaların yaşandığı yaya geçidini kullanmak zorunda kalıyor. Bazı sürücüler, birbirine yakın üç ayrı yaya geçidinin bulunduğu bölgede yolun karşısına geçmek isteyen turistlere yol vermediği için sık sık yaralamalı, ölümlü ve maddi hasarlı kazalar yaşanıyor. Birçok büyük kazanın yaşandığı yerde dün yaşanan olay turistlerin sahile inebilmek için göze aldıkları tehlikeyi en açık şekilde gözler önüne serdi. Otelden çıkan baba-kız, yolun karşısına geçmek için yaya geçidine geldiklerinde hızla gelen ve kendilerine yol vermeyen bir otomobilden kurtulduktan sonra bu kez yolda makas atarak gelen ve aşırı hızlı olduğu gözlenen, kendilerine yol vermek için duran araçlara çarpmamak için refüje çıkan araçtan da son anda kurtuldu.
Yaşanan kazalara şahit olan esnaflar ise bu duruma tepki gösterdi. Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde deri mağazası bulunan Erkan Dursun, “Burada yaşanan kazalar nedeniyle bizim başvurmadığımız merci kalmadı. Ne yazık ki önlem alınmadı. Burada turistler yolun karşısına geçebilmek için adeta ölümü göze alıyor. Araç sürücüleri yayaları adam yerine koymuyorlar. Ben hala turistlerin buraya tatile gelmelerine anlam veremiyorum. Ben olsam gelmem. Yetkilileri daha büyük kazalar yaşanmadan önlem almaya çağırıyorum” diye konuştu.

Kaynak : İHA

Ekleme Tarihi : 2023.09.07 18:45:14

Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap

Hipertansiyona karşı 7 yaşam tarzı önerisi

Kan basıncı yüksekliği anlamına gelen hipertansiyon; kalp yetmezliği, kalp krizi, atriyal fibrilasyon gibi bazı ritim bozuklukları, kronik böbrek hastalığı gibi çeşitli rahatsızlıklar için önlenebilir risk faktörlerinin başında geliyor.

Kişide yüksek kan basıncı gelişimine zemin hazırlayabilecek birçok risk faktörünün bulunduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, “İlerleyen yaş ve ailede hipertansiyon hastası bulunması hipertansiyon gelişimi için riskli kabul edilen faktörler arasında yer alıyor. Bu durumlar dışında aşırı kilolu, fiziksel aktivite yapmayan ya da tütün kullanan kişiler de hipertansiyon gelişimi açısından riskli kabul edilen grup içerisinde değerlendirilir” açıklamasında bulundu.

Kişide kan basıncının yükselmesine neden olabilecek durumların birincil ve ikincil nedenler olmak üzere 2 grupta incelendiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen “Birincil hipertansiyon kişideki yüksek kan basıncının oluşmasına neden olabilecek durumun tespit edilememesi halinde kullanılan bir terimdir. Birincil hipertansiyon klinik olarak zaman içerisinde yavaş yavaş gelişme eğilimindedir. İkincil hipertansiyon ise kişideki yüksek kan basıncının belirli bir sağlık durumunun bir sonucu olarak ortaya çıkması anlamına geliyor. Birincil hipertansiyondan farklı olarak, bir neden sonucunda sekonder olarak gelişen yüksek kan basıncı ani olarak yükselir” açıklamasında bulundu.

Çeşitli rahatsızlıklar ve bazı ilaç veya maddelerin kullanımı sonrasında ikincil hipertansiyonun ortaya çıkabildiğini vurgulayan Dr. Ersin Özen, “Obstrüktif uyku apnesi, böbrek rahatsızlıkları, böbrek üstü bezi tümörleri, tiroit rahatsızlıkları, bebeğin anne karnında olduğu dönemde meydana gelen damar gelişimi ile ilgili anormallikler, doğum kontrol ilaçları, soğuk algınlığının tedavisinde kullanılan ilaçlar ve bazı ağrı kesicilerin kullanımı hipertansiyona sebep olabilir” diye konuştu.

Hipertansiyon belirtileri

Hipertansiyonun genellikle gelişme aşamasındayken sinsi ilerleyen ve kişilerde herhangi bir belirtiye neden olmadan varlığını sürdürebilen bir sağlık sorunu olduğunu dile getiren Dr. Ersin Özen, “Yüksek kan basıncına dair belirtilerin belirgin hale gelmesi bazı kişilerde hipertansiyon gelişiminden yıllar sonra ortaya çıkar. Kişide ciddi bir hipertansiyon varlığına işaret edebilecek birçok belirti ve bulgu var. Bunlar baş ağrısı, nefes darlığı, burun kanaması, kızarma, sersemlik, göğüs ağrısı, görme ile ilgili problemler, idrarda kan varlığı” dedi.

Hipertansiyonun uzun dönem tedavisinde yaşam tarzı değişikliği şart

Rutin fizik muayene esnasında hekim tarafından gerçekleştirilen kan basıncı ölçümlerinin normalden daha yüksek olarak tespit edilmesi ve bu durumun ilerleyen günlerde yapılan ölçümlerde de tespit edilmesi halinde kişide hipertansiyon varlığının ortaya konabildiğini söyleyen Dr. Ersin Özen sonrasında gerekli tedavilerin uygulanmaya başladığını dile getirdi.

Dr. Ersin Özen, hipertansiyonun uzun dönem yönetimi ve tedavisinde en önemli aşamalardan 7 yaşam tarzı değişikliğini şöyle paylaştı:

• Sağlıklı ve dengeli beslenme

• Düzenli fiziksel aktivite

• Vücut ağırlığının sağlıklı kabul edilen sınırlara çekilmesi

• Aktif ya da pasif olarak tütün dumanına maruz kalınmasının sonlandırılması

• Başarılı stres yönetimi

• Beslenmeyle birlikte alınan tuz miktarının kısıtlanması

• Kafein içeriğine sahip ürünlerin tüketiminin sınırlandırılması

* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi

Ekleme Tarihi : 2023.07.27 16:13:15

Son Düzenlenme Tarihi :

Erdem: "Döviz kazandıran tesisler de 5 puanlık indirimden faydalansın"

Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Eray Erdem, Alanya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (ALSMO) Başkanı Önder Kıvrak ve mali müşavirlerle ALTSO’da bir araya geldi. Erdem yapılan toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Ülkemize çok büyük bir döviz girdisi sağlayan turizmcilerin de ihracatçılar gibi TBMM’den geçmesi beklenen 5 puanlık kurumlar vergisi indiriminden faydalanmasını istiyoruz” diye konuştu.
ALTSO Başkanı Eray Erdem, ALSMO Başkanı Önder Kıvrak ve mali müşavirlerle ALTSO’da bir toplantı yaparak, turizmde yaşanan vergi yükleri, destek ve teşviklerin arttırılması gibi konuları değerlendirdi.
Turizmcilerin, ihracatçılar gibi ülkeye büyük bir döviz girdisi sağladığını belirten Başkan Erdem’in açıklaması şu şekilde:
“Geçtiğimiz günlerde temel gıda ürünlerinde uygulanan KDV ile ilgili talebimiz olmuştu. Yüzde1’lik ve yüzde 8’lik dilim arasındaki farkın direkt buradaki iş insanlarından, hizmet sektöründen ek yük olarak çıktığını belirtmiştik. Otelci ve restoran işletmelerinin satışlardan kaynaklı KDV oranlarının da temel gıdada olduğu gibi yüzde 1’e çekilmesini talep etmiştik. Buna artı olarak bu yıl uygulamaya konulan yüzde 2 oranındaki konaklama vergisinden bahsetmiştik. Bunlar turizmcilerin, bölgemizdeki iş insanlarının sırtında büyük bir yük olduğunu zaten pandemiden bu yana sektörün zor zamanlar geçirdiğine dikkat çekmiştik. Şimdi yüzde 2 oranında yeni bir artış daha oldu. Otelcilerin yükü biraz daha arttı.
Bunun yanında aldığımız duyumlara ve edindiğimiz bilgilere göre de tasarı halinde olan ve önümüzdeki günlerde meclise sunulması beklenen ihracatçılara verilmesi planlanan bir 5 puanlık kurumlar vergisi avantajı var. Biz de turizm bölgesi olarak otelcilerimiz başta olmak üzere hizmet sektöründe hizmet veren iş insanlarımızın işletmelerinin de bu avantajdan faydalanmasını talep ediyoruz. Çünkü konaklama tesisleri de ihracatçılar gibi ülkemize döviz girdisi noktasında katkı sunmaktadır. Turizmin en büyük paydaşlarından olan otelcilerin de bu manada onlar gibi bazı muafiyetlerden yararlanmasının önü açılmalı. Yetkililerimiz zaten turizme yapılan yatırımların dönüşümünün ne derece hızlı ve fazla olduğunu bilir. Çoğu tesis yüzlerce çalışanı ile bir fabrikadan daha fazla istihdam sağlıyor. Sanayici gibi yurt dışından hammadde alma zorunluluğumuz da olmadığı için belki birçok sanayiciden daha fazla ekonomiye katkı yapıyoruz."

"Yapılanlara da müteşekkiriz"
Erdem son dönemlerde Döviz Kurunun enflasyon oranında artmamasının da otelciler ve diğer turizm temsilcilerini zorladığı şeklinde iş insanlarının serzenişini de dile getirdikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Bugüne kadar zor dönemlerde devletimiz tarafından açıklanan destekler de oldu. Bunlara da müteşekkiriz. Ama şunu da belirtmeden geçemeyiz, pandemi süreciyle başlayan gerek dünyadaki global krizin, gerekse ülkemizdeki krizin etkileri halen turizm sektörü üzerinde devam etmektedir. Geçen yıl Ukrayna ve Rusya savaşı ile başlayan turizmin aldığı büyük bir darbe var. Bu yıl halen onun büyük oranda etkisini görmekteyiz. Bizim hükümetimizden, devletimizden talebimiz, ihracatçının faydalanmasını düşündükleri 5 puanlık kurumlar vergisi avantajının turizm sektörüne de tanınması, buna ek olarak belki SGK prim teşviklerinin devam ettirilmesi. Çünkü dediğimiz gibi pandemi ile başlayan ve turizmdeki etkisini halen sürdüren kriz maalesef devam etmekte. Bu anlamda otelcilerimiz ve iş insanlarımız ekonomik olarak büyük bir darboğazda. Bununla ilgili biz de önümüzdeki haftalarda Ankara’da ilgili bakanlıklarla ve daire başkanlıklarıyla bir görüşme yapacağız. Bugün toplantımıza katılan oda başkanımıza ve meslek erbaplarına çok teşekkür ediyorum. Bu konunun da her platformda takipçisi olacağız.”
Başkan Erdem’den sonra konuşan ALSMO Başkanı Önder Kıvrak ise şunları söyledi:
“ALTSO Başkanımız Eray bey ve meslektaşlarımızla turizm sektörünün sorunlarıyla ilgili değerlendirme yaptık. Otelcilerin, gelirlerinin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi ve kurumlar vergisinden onlara meclisteki 5 puanlık indirimin sağlanması gerektiğini konusunda ortak kanata vardık. Bölgemizde pandemi sebebiyle zarar gören pek çok işletme oldu. Hemen ardından Rusya-Ukrayna savaşı oldu, bu savaşın getirdiği sorunlar, kira artışlarındaki yükselişler ve nitelikli personel turizm sektörünün başlıca sorunları oldu.Bu sebeple personel istihdamının arttırılması ve nitelikli insanların gelebilmesi için turizmcilerimize sosyal güvenlik teşviklerini sağlanması ve bu bölgede KDV oranlarındaki artışlardan otelcilerimizin muaf tutulmasını talep ediyoruz."

SON DAKİKA