Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim.." /> Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim.."> ATSO Başkanı Bahar: "(Orta Vadeli Program) Sıkı bir para ve maliye politikası ile bu hedeflere ulaşılabileceğine inanıyor ve bunları destekliyoruz” - Toros Gazetesi - Antalya'nın Gazetesi, Antalya'nın Haber Sitesi
SON DAKİKA

logo

ATSO Başkanı Bahar: "(Orta Vadeli Program) Sıkı bir para ve maliye politikası ile bu hedeflere ulaşılabileceğine inanıyor ve bunları destekliyoruz”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin, "Biz ATSO olarak sıkı bir para ve maliye politikası ile bu hedeflere ulaşılabileceğine inanıyor ve bunları destekliyoruz” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim..

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, açıklanan Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin, "Biz ATSO olarak sıkı bir para ve maliye politikası ile bu hedeflere ulaşılabileceğine inanıyor ve bunları destekliyoruz” dedi.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program’ı (OVP) değerlendirdi. Orta vadeli programların hedeflere ulaşmasının kamu kurumları, bakanlıklar ve ekonomi yönetimi tarafından sahiplenerek uygulanmasına bağlı olduğunu kaydeden Bahar, “Geçmişe dönüp baktığımızda kamu kurumlarının pek çok OVP’de konu edilen başlıklardaki sorumluluklarını ellerinden geldiği kadar yerine getirmeye çalıştıklarını görüyoruz. Devlet organlarının geçmişte düzenlenen 18 farklı OVP’nin çoğunda söz verdikleri vaatleri yerine getirdiğini gördük” diye konuştu.

"Belki de ilk defa OVP çalışması bu kadar kapsamlı bir şekilde yürütüldü"
Mevcut büyüme kompozisyonuna bakıldığında resmin çok net olduğunu dile getiren Bahar, “Büyüme bu yıl tamamen tüketim artışıyla gerçekleşiyor. Net ihracatın büyümeye katkısı negatif. Yani büyümeyi aşağı çekiyor. Çünkü ihracat yatay seyrederken, ithalatta çok yüksek artışlar gördük. Sanayi sektörü 9 aydır yani iki çeyrek boyunca küçüldü. Tarım çok zayıf. Hizmet sektörlerinde ise tüketim artışı nedeniyle canlı bir büyüme var” dedi.
OVP’nin hazırlanma tarzından ve kamuoyu ile paylaşılma şeklinden son derece memnun olduğunu kaydeden Bahar, “Belki de ilk defa OVP çalışması bu kadar kapsamlı bir şekilde yürütüldü. Her sektörün temsilcilerinden, STK’lardan bilgi ve önerileri alındı. Bu OVP’nin sahiplenilmesi adına güçlü bir göstergeydi. Diğer taraftan Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni dönem ekonomi politikalarına verdiği güçlü desteği bir kez daha ifade etmesi olumlu idi. Yine Cumhurbaşkanımızın ’dengeli büyüme’ ifadesini çok değerli buluyoruz. Hızlı büyüme hepimizin dileği” dedi.

"Sayın Cumhurbaşkanının ’OVP’nin arkasındayız’ mesajı bu defa daha güçlü bir program uygulanacağını gösteriyor”
Yapısal alanlarda gerçekleştirilmesi planlanan çalışmaları vizyoner ve inovatif bulduğunu belirten Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal İstikrar, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve Yatırım Ortamı konularında vizyoner ve inovatif bir anlayış görüyoruz. Sanayi üretiminin teknolojik yapısının güçlendirmesi, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik konuları bizler için çok önemli. Son olarak enflasyonu düşürmenin öncelikli konular arasında altının çizilerek vurgulanması ve Sayın Cumhurbaşkanının ’OVP’nin arkasındayız’ mesajı bu defa daha güçlü bir program uygulanacağını gösteriyor.”

Dengeli büyüme ve nitelikli üretim
Sanayi odaklı ve dengeli büyümeyi öngören bir OVP beklentisi içerisinde olduklarını dile getiren Bahar, “Bu gerçekleşmiş görünüyor. Özellikle ‘nitelikli üretim’ vurgusunu önemli görüyoruz. Herkesin yaptığını yapmak değil, katma değeri yüksek, inovatif bir sanayi üretimine yönelmemiz gerekiyor” dedi.
Para ve maliye politikasında OVP’de enflasyonu düşürmenin birinci öncelik olduğunu dile getiren Bahar, “Bu yılsonu için yüzde 65, gelecek yıl için yüzde 33 enflasyon öngörülüyor. 2025’te yüzde 15,2, 2026’da ise yüzde 8,5 hedefleri konulmuş. Bütçe açığının GSYH’ye oranının bu yıl ve 2024’te yüzde 6,4 olması bekleniyor. Bunda deprem sonrası kamu finansmanının önemli bir etkisi var. Sonraki yıllarda yine yüzde 3 ve altına inilecek gibi görünüyor. Biz ATSO olarak sıkı bir para ve maliye politikası ile bu hedeflere ulaşılabileceğine inanıyor ve bunları destekliyoruz” diye konuştu.

"Kurun yükselmesine izin verilmeli"
Cari açık konusuna ilişkin değerlendirmede bulunan Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yıl GSYH’nin yüzde 4’ü kadar açık bekleniyor. 2024 sonunda yüzde 3,1, 2025 sonunda yüzde 2,6 açık hedefleniyor. Seçici kredi politikaları ile tüketim malı ithalatını kontrol altında tutup, hammadde ve yatırım malı ithalatının devamı sağlanmaya çalışılacak. Burada önemli bir konu da kurun yükselmesine izin verilmesi. Son iki yılda ithalatta çok yüksek artışlar yaşandı. Kurun 2023’te ortalama 23,9, gelecek yıl ortalama 36,8 TL olacağı tahmin ediliyor. Yani beklentiler gerçekleşirse yüzde 54 civarında bir kur artışı olacak gibi görünüyor.”

İç talepte ani yavaşlama riski
Para politikasını sıkarken iş dünyasını rahatlatmanın önemine vurgu yapan Bahar, “Sıkı para politikasını destekliyoruz. Ancak bunu yaparken üretimi ve iç talebi düşünmek gerekiyor. Çok hızlı bir yavaşlama binlerce şirketi zor duruma sokabilir, borçlar ödenemez duruma gelebilir. Bu nedenle frene çok hızlı basmamak ve yolcuların yani işletmeler ve vatandaşlarımızın emniyet kemerlerini bağladığından emin olmamız gerekiyor. Benim sık sık ATSO meclisinde dile getirdiğim finansman konusu var. KGF limitlerinin artırılması konusu var. Geçtiğimiz günlerde sayın Hazine ve Maliye Bakanımız ’Bu limitleri artıracağız’ dedi. Nitekim geçtiğimiz günlerde ilgili mevzuat değişikliği de yapıldı. Bu olumlu bir adım. Sonuçlarını önümüzdeki haftalarda, aylarda izleyip göreceğiz” dedi.

Tarım reformu ve gıda politikası
Türkiye’de köklü bir tarım reformu yapılması ve ciddi bir gıda politikası uygulanması gerektiğine işaret eden Bahar, “Bu en az para politikası kadar önemli ve acil bir sorun. Açıklanan OVP’de bu konuda önemli çalışmalar yapılacağı ifade ediliyor. Örneğin nitelikli sera OSB’leri açılacağı söyleniyor. Bu ülkenin seracılıkta başkenti Antalya’dır. Ben de gıda sektöründe işletmeleri olan bir girişimciyim. Sektörün içinden biri olarak şunu net olarak ifade edebilirim. Bu ülkenin geleceği için tarım ve gıda üretimi en stratejik konulardan biridir” diye konuştu.

"Turizmde gelir artışı geride kalıyor"
Turizm gelirlerindeki beklentinin artışa yönelik olduğunu kaydeden ATSO Başkanı Ali Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turizm gelirlerinin bu yıl 55,6 milyar dolardan 2024’te yüzde 7’lik artışla 59,6 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Tabii bu önceki yıllara göre biraz ılımlı bir artış beklentisi. Sebebi ana pazarımız olan Euro Bölgesi’nin hala büyüme noktasında zayıf bir performans gösteriyor olması. Günübirlik evlerin turizme olumsuz etkisi devam etmekte. Kayıt dışı faaliyet gösteren günlük evler turizmin ekonomik dengesini maalesef olumsuz etkiledi. Baktığımızda gelen turist sayısı artıyor ancak turizm gelir artışı, turist sayısındaki artışın gerisinde kalıyor.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.08 14:13:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bina inşaat işleri yaptırılacaktır

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Destek Merkezi Tadilat İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecek olup, teklifler sadece elektronik ortamda EKAP üzerinden alınacaktır. 

Basın İlan Kurumu’nun ilan portalı ilan.gov.tr’de yer alan ilana göre İhale 15.03.2023 - 14:00'da: Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı Toplantı Salonu 7. Kat Dumlupınar Bulvarı Merkez Kampüs 07058 Konyaaltı/ANTALYA adresinde yapılacaktır. * DETAYLAR İÇİN TIKLAYIN



Kaynak : BİK.GOV.TR
Ekleme Tarihi : 2023.02.23 17:59:44
Son Düzenlenme Tarihi :





Bakan Ersoy: “2030 yılında tüm turizm tesisleri Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacak”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, şu ana kadar toplam belge ve sertifika alan işletme sayısının ise bin 584’e ulaştığını sözlerine ekledi.
Sürdürülebilir seyahat ve turizm için global standartları belirleyen ve bu standartların uygulanırlığını yöneten Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin (GSTC) her yıl farklı ülkede düzenlediği Sürdürülebilir Turizm Konferansı, Antalya’da başladı. Bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlenen ve GSTC’nin “imza etkinliği” niteliğindeki konferans, sürdürülebilir seyahat ve turizmin geliştirilmesi ve tanıtımına dahil olan tüm turizm paydaşlarını Akdeniz’in turizm cenneti olan Antalya’da buluşturdu.

"Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edilecek"
Konferansın açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, GSTC’nin imza etkinliği niteliğinde olan ve sürdürülebilir turizm alanında dünyanın en yetkin uzmanları ile kanaat önderlerinden oluşan konuşmacıları ve katılımcıları bir araya getiren bu önemli konferansın ilk kez Türkiye’de düzenlenmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Konferans ile sürdürülebilir turizmle ilgili dünya çapında çok önemli kazanımlar elde edileceğini ve böylece GSTC 2023 Küresel Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın tüm katılımcılar için değerli bir bilgi ve fikir alışverişi platformu olduğunu söyleyen Ersoy, konuşmasında Türkiye’nin COVID-19 salgını sırasında hayata geçirdiği Güvenli Turizm Sertifika Programı’na ve daha sonrasında GSTC ile imzalanan iş birliği anlaşmasına da yer verdi.

"Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısı 531’e yükseldi"
Türkiye’nin bu çalışmalarla global çapta örnek teşkil ettiğini belirten Bakan Ersoy, ülkenin sürdürülebilir seyahat ve turizm konusunda yaptıklarının bununla sınırlı kalmadığını da sözlerine ekledi. Ersoy, Türkiye’nin mavi bayraklı plaj sayısının 531’e yükseldiğini, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kayıtlı 19 miras alanı bulunduğunu, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne en çok unsur kaydettiren ilk 3 ülke arasında yer aldığını ve Bisiklet Dostu Konaklama Tesisi Sertifikası kriterlerini karşılayan 42 konaklama tesisine sahip olduğunu söyledi. Bakan Ersoy, sürdürülebilirlik konusunda atılan adımlara Türk mutfağını da ekleme gayretinde olduklarını belirtti ve ayrıca Rami Kütüphanesi, İzmir Kültür Sanat Fabrikası ile Adana Müzesi’nin Biosphere sertifikasına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.

2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm sertifikasına sahip olacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye’nin Ulusal Sürdürülebilir Turizm Programı çerçevesinde 2030 yılına kadar ülkedeki tüm turizm tesislerinin Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na sahip olacağını iletti. Bakan Ersoy, 8 Mayıs ise bin 382 işletmenin 1. Aşama Belgesi aldığını, 3. Aşama Belgesi alan işletme sayısının 202, toplam sayının bin 584 olduğunu ve program çerçevesinde yüzde 100 uygunluk belgesi almaya hak kazanan tüm tesislerin, Bakanlık ve TGA internet siteleri ile Türkiye’nin resmi turizm platformu GoTürkiye’de duyurulduğunu belirtti.

“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi”
Konferansın açılışında konuşan GSTC Başkanı Luigi Cabrini ise, sektörün küresel zorluklarla mücadele etmesinden duyduğu rahatsızlığı paylaşarak, şunları söyledi:
“Turizm büyümesini tehdit eden zorluklar değişmedi. İklim değişikliğinin etkileri giderek daha görünür hale geliyor, plastik okyanus ve nehirleri kirletiyor, su kıtlığı artarken, biyoçeşitlilik azalmaya devam ediyor. Turizm, sömürüyü önleme, insana yakışır işi teşvik etme ve erişilebilirliği artırma konusunda gelişmelidir. Toplumlara yarardan çok zarar getirdiği algılanan bir turizme geri dönemeyiz ve dönmek de istemiyoruz.”
Cabrini, Türk yetkililere de şükranlarını dile getirdi ve, “Türkiye’nin turizm yetkililerine yalnızca bizi davet ettikleri için değil, aynı zamanda ulusal sürdürülebilir turizm planı geliştirmek için gösterdikleri iddialı ve ileri görüşlü taahhüt için şükranlarımızı sunuyorum" dedi.

“Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz”
GSTC CEO’su Randy Durban ise GSTC’nin 2023 Küresel Konferansı için Türkiye’de ağırlanmaktan onur ve mutluluk duyduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, ulusal sürdürülebilir turizm programı ile cesurca hareket etti. Türkiye’de ve dünyada turizmi daha sürdürülebilir hale getirmenin zorluklarına yönelik çözümlerin paylaşılmasını teşvik etmek için küresel topluluğumuzu Antalya’ya getirmekten mutluluk duyuyoruz.”
GSTC Sürdürülebilir Turizm Konferansı’nın, kamu sektörü, oteller, tur operatörleri, şirketler, akademisyenler, kalkınma ajansları, online seyahat acenteleri ve sivil toplum kuruluşlarının dahil olduğu 45 ülkeden 300’de fazla kişinin katılımıyla düzenlenen ve 4 gün süren konferans programında, birçok eğitim, interaktif çalıştay, toplantı ve sosyal etkinlik yer aldı. Katılımcılar, konferans programı ile sürdürülebilir turizmin geliştirmesi ve tanıtımında uzmanların pratik deneyimlerinden faydalanma imkânı bulurken aynı zamanda Türkiye’nin seyahat cenneti Antalya’yı da keşfetme şansı elde etti.

GSTC sürdürülebilir turizmde küresel standartları belirliyor
Dünyanın en üst çevre ve sürdürülebilirlik platformu olan Global Sürdürülebilir Turizm Konseyi, GSTC Kriterleri olarak da bilinen seyahat ve turizm alanında sürdürülebilirlik sağlamak için oluşturulan küresel standartları düzenliyor ve güncelleyerek yönetiyor. Kâr amacı gütmeyen bağımsız kuruluş, bu kriterler ile sürdürülebilir turizme dair ortak bir anlayış oluşturmayı hedefliyor.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.05.10 12:57:47
Son Düzenlenme Tarihi :