Başkan Ali Bahar’dan başpehlivana ‘El ense’
ATSO Başkanı Ali Bahar, 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Başpehlivan olan Yusuf Can Zeybek’i ağırladı. Başkan Bahar, altın kemer sahibi başpehlivana ‘El ense’ çekerek, ‘Nasıl sert mi güçlü mü denemek istedim. Sertmiş, tutulacak gibi değil” diyerek espri yaptı.
Ata sporumuz olan yağlı ..
ATSO Başkanı Ali Bahar, 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Başpehlivan olan Yusuf Can Zeybek’i ağırladı. Başkan Bahar, altın kemer sahibi başpehlivana ‘El ense’ çekerek, ‘Nasıl sert mi güçlü mü denemek istedim. Sertmiş, tutulacak gibi değil” diyerek espri yaptı.
Ata sporumuz olan yağlı güreş sporunda Antalyalı yörükleri temsil ederek 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan unvanını alıp altın kemeri Antalya’ya kazandıran Yusuf Can Zeybek, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar’ı ziyaret etti. Ziyarette başpehlivana anasponsoru Veli Demir ile birlikte Ali Demir, Atilla Uğur, Mustafa Batu Güreç ve Osman Ayas eşlik etti. Buluşmada ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Totoş ve Mustafa Yayla’da yerini aldı.
Ziyaret sırasında ata sporumuz yağlı güreşlerin gençlere ve çocuklara özendirilmesi konusundaki hassasiyete dikkat çeken Başkan Bahar, yapılabilecek çalışmaları özetledi. Yusuf Can Zeybek bir Antalyalı yörük olarak ismini er meydanına yazdırmıştır bununla da gurur duyuyoruz diyen Başkan Ali Bahar, “Yusuf Can Zeybek, Kırkpınar’da gücünü göstererek Altın Kemer’i Antalya’mıza getirdi. Tarihi Kırkpınar’da mücadele eden bütün güreşçilerimize, ata sporumuzun yaşatılması ve geleceğe taşınmasında verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür ediyorum ve Yusuf Can kardeşimi bir kez daha kutluyorum” dedi.
“ATSO ve OSB olarak ata sporumuzu destekliyoruz”
Antalya olarak gündemimizde spor var üstelik sporların en güzeli olan ata sporumuz yağlı güreş var diyerek konuşmasını sürdüren ATSO Başkanı Ali Bahar, “Başpehlivanımızı ağırlıyoruz. Çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Ata sporumuz güreşe ne tür yatırımlar yapabiliriz sorusunu kendimize soruyoruz. Gerek ATSO gerekse OSB olarak gençlerimizi yetiştirebiliriz, çocuklarımızı bu spora özendirebiliriz üzerine sohbet gerçekleştirdik. Yusuf Can Zeybek kardeşimin destekçisi olan Veli Demir’i de buradan kutlamak istiyorum. Yağlı güreşe gönül veren ve katma değer kazandıran bir isim” diye konuştu.
Pehlivana ‘el ense’
Buluşmada başpehlivan Yusuf Can Zeybek ile şakalaşarak, bir güreş terimi olan ‘El ense’ çeken ATSO Başkanı Bahar, “Ben denemek istedim yeterince iyi mi diye, ama fena değilmiş” diyerek yaptığı espri gülüşmelere neden oldu.
“Cumhuriyetin 100. yılında başpehlivanlığı kuşanmak onur verici”
ATSO Başkanı Ali Bahar’ı ziyareti sırasında konuşan altın kemer sahibi Başpehlivan Yusuf Can Zeybek, “Çok mutluyum. Cumhuriyetin 100. yılında başpehlivanlığı kuşanmak benim için onur ve gurur verici. Buradan başkamıza da teşekkür ediyorum. Ata sporumuz güreş için güzel projeler ortaya koyacağını düşünüyorum” dedi.
“Antalyalı Yörüklerin temsilcisi”
Yusuf Can Zeybek inşallah üç kez üst üste alarak altın kemeri alarak Antalya’mıza kazandırır diyen Veli Demir, “Acizane bir yörük beyi olarak başpehlivanımızın beyefendi duruşunu bozmadan bir Antalya yörüğünü temsil ettiğini unutmadan başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu.
Ata sporumuz olan yağlı güreş sporunda Antalyalı yörükleri temsil ederek 662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde başpehlivan unvanını alıp altın kemeri Antalya’ya kazandıran Yusuf Can Zeybek, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar’ı ziyaret etti. Ziyarette başpehlivana anasponsoru Veli Demir ile birlikte Ali Demir, Atilla Uğur, Mustafa Batu Güreç ve Osman Ayas eşlik etti. Buluşmada ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Totoş ve Mustafa Yayla’da yerini aldı.
Ziyaret sırasında ata sporumuz yağlı güreşlerin gençlere ve çocuklara özendirilmesi konusundaki hassasiyete dikkat çeken Başkan Bahar, yapılabilecek çalışmaları özetledi. Yusuf Can Zeybek bir Antalyalı yörük olarak ismini er meydanına yazdırmıştır bununla da gurur duyuyoruz diyen Başkan Ali Bahar, “Yusuf Can Zeybek, Kırkpınar’da gücünü göstererek Altın Kemer’i Antalya’mıza getirdi. Tarihi Kırkpınar’da mücadele eden bütün güreşçilerimize, ata sporumuzun yaşatılması ve geleceğe taşınmasında verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür ediyorum ve Yusuf Can kardeşimi bir kez daha kutluyorum” dedi.
“ATSO ve OSB olarak ata sporumuzu destekliyoruz”
Antalya olarak gündemimizde spor var üstelik sporların en güzeli olan ata sporumuz yağlı güreş var diyerek konuşmasını sürdüren ATSO Başkanı Ali Bahar, “Başpehlivanımızı ağırlıyoruz. Çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Ata sporumuz güreşe ne tür yatırımlar yapabiliriz sorusunu kendimize soruyoruz. Gerek ATSO gerekse OSB olarak gençlerimizi yetiştirebiliriz, çocuklarımızı bu spora özendirebiliriz üzerine sohbet gerçekleştirdik. Yusuf Can Zeybek kardeşimin destekçisi olan Veli Demir’i de buradan kutlamak istiyorum. Yağlı güreşe gönül veren ve katma değer kazandıran bir isim” diye konuştu.
Pehlivana ‘el ense’
Buluşmada başpehlivan Yusuf Can Zeybek ile şakalaşarak, bir güreş terimi olan ‘El ense’ çeken ATSO Başkanı Bahar, “Ben denemek istedim yeterince iyi mi diye, ama fena değilmiş” diyerek yaptığı espri gülüşmelere neden oldu.
“Cumhuriyetin 100. yılında başpehlivanlığı kuşanmak onur verici”
ATSO Başkanı Ali Bahar’ı ziyareti sırasında konuşan altın kemer sahibi Başpehlivan Yusuf Can Zeybek, “Çok mutluyum. Cumhuriyetin 100. yılında başpehlivanlığı kuşanmak benim için onur ve gurur verici. Buradan başkamıza da teşekkür ediyorum. Ata sporumuz güreş için güzel projeler ortaya koyacağını düşünüyorum” dedi.
“Antalyalı Yörüklerin temsilcisi”
Yusuf Can Zeybek inşallah üç kez üst üste alarak altın kemeri alarak Antalya’mıza kazandırır diyen Veli Demir, “Acizane bir yörük beyi olarak başpehlivanımızın beyefendi duruşunu bozmadan bir Antalya yörüğünü temsil ettiğini unutmadan başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.14 10:48:07
Son Düzenlenme Tarihi :
ABD’de yaşayan Hilal toplanan 2 milyon TL’lik yardımı depremzedelere ulaştırdı
ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Hilal Tokat, sosyal medya üzerinden başlattığı yardım kampanyasında toplanan 2 milyon TL’lik yardımı Nef Vakfı aracılığıyla depremzede vatandaşlara ulaştırdı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye hızla ulaşan ve altı aydır aralıksız çalışmalarına devam eden Nef Vakfı, konteyner yardımı ve psikolojik desteklerinin yanı sıra ayni ve maddi yardımlarına devam ediyor. Bölgede yaraların sarılması için birçok sivil toplum kuruluşu ile işbirliğine giden Nef Vakfı, İnisiyatif Merkezi Derneği ile de Hatay’da aşevi kurdu. Günde yaklaşık 12 bin kişiye üç öğün yemek verilen aşevine bir destek de kilometrelerce uzaktan geldi.
Ailesi ile birlikte ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Kapadokyalı Hilal Tokat, ülkesindeki yüzyılın afetine kayıtsız kalmadı. Ailesini ve çevresindekileri deprem bölgesine yardım etmek için ikna eden Tokat, "Hilal’s Soup Kitchen-Hilal’in Aşevi" adlı yardım kampanyası başlattı ve toplanan bağışları Nef Vakfı’na ulaştırdı. Türk kızı Hilal’in örnek davranışıyla toplanan yaklaşık 2 milyon TL, Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi Derneği işbirliği ile depremzedelere ulaştı.
“Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türk kimliğimizi koruyoruz”
Ziyaret ettiği Hatay’da depremzedelerle bir araya gelen Hilal Tokat, “Ailem Nevşehirli ama Amerika New Jersey’de yaşıyorum. Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türklüğümüzü çok korumaya çalıştık. Deprem haberlerini aldığımızda çok hüzünlendik. Ben kendimce bir şeyler yapmak istedim. Nef Vakfı’nın bir aşevi projesi varmış. Ben de onu gerçekleştirmek için çok gayret gösterdim. Amerika’da para topladım ve buraya getirdim. 65 bin dolar topladım. Ailemle buradayım, bugün geldik. Birkaç gün buradayım ama hep destekliyorum. Hatay aşevine destek için çalışmalarıma devam edeceğim" dedi.
“Bütün gençlere örnek olması gereken bir girişim Hilal’in yaptığı”
Nef Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Burcu Yılmaz, Amerika’dan Hatay’a yardım ulaştıran Hilal’in tüm Türk gençlerine de örnek olduğunu belirterek, “Nef sosyal bir şirket, paylaşım ekonomisine dayalı inovatif çözümlerle gayrimenkul sektöründe fark oluşturan katma değerli işlere imza atıyor. Nef markamızın kuruluş felsefesi aldığımız her nefeste borçlandığımız yaşama; yaşamı her an daha iyiye doğru geliştirmek üzere çalışarak katkıda bulunmak. Nef Vakfı da 2015 yılında kuruldu. Eğitim, sağlık, spor, afetler alanında birçok çalışma yapıyor. Milletçe hepimizin çok derin üzüntüyle karşıladığımız deprem afeti nedeniyle de 6 Şubat’tan beri sahadayız. Bugün burada olmamızın önemli bir sebebi var. Çünkü Amerika’da bağış toplayarak Hatay’da İnisiyatif Merkezi Derneği ile kurduğumuz aşevine destek olan Hilal kardeşimizin projesi gerçekleşti. Hilal’in bölgeye nefes olma hayalleri gerçek oldu. Biz de Nef Vakfı aracılığıyla Hilal’in bağışlarını bölgede bizzat aşevinde depremzedelere ulaştırdık. Bütün gençlere örnek olması gereken bir durum Hilal’in yaptığı. Hilal bir Türk kızı, Amerika’da okuyor ama vatanını, milletini unutmuyor ve oradaki bağışları Türkiye’ye getiriyor. Hilal’in gönüllü bağış toplama çabasını tüm Türk gençlerine de örnek olduğu için takdirle karşılıyoruz. Hatay’da depremin yaraları halen sarılmaya çalışılıyor. Bu sebeple de aşevine yapılan yardımların devam etmesi büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
"Çalışmalara 171 gündür devam ediyoruz"
Nef Vakfı yöneticisi Ercüment Arabacı, depremin ilk gününden itibaren sahada çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Depremin ilk dakikasından itibaren insani yardım, psikososyal destek, konteyner kent ve tüm insani yardım ve aşevi çalışmalarına tam 171 gündür devam etmekteyiz. Şu an bulunduğumuz nokta Hatay, Antakya Expo alanındayız. Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi işbirliğiyle Hatay’da bulunan 8 konteyner kente ve bu alanda bulunan afetten etkilenmiş kişilere günde üç öğün, öğünlük 12 bin kişiye tekabül edecek şekilde sıcak yemek desteği sağlanmakta. İlk günden bugüne gerek konteyner kent, gerek mobil tuvalet, gerek çadır kent, gerek aşevi ve gerek insani yardım, sosyal yardım depolarımızla deprem bölgelerinde var gücümüzle ihtiyacı olanlara nefes olmaya devam ediyoruz” şeklinde konuşu.
Depremzede Gamze Doksöz, emeği geçen vatandaşlara teşekkürler ederek, “Şu an biz Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin Expo alanındayız. Her zaman olduğu gibi hayırsever vatandaşlarımızın, insanlarımızın, duyarlı insanlarımızın yardımı aracılığıyla kısıtlı imkanlarımızdan kaynaklanan ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz. Çok şükür. Gerçekten emeği geçen herkes, gelen, ilgilenen, düşünen herkesten Allah razı olsun. Şu zor zamanlarda her kim ki birimizi düşünüyorsa bile bin kere Allah razı olsun ondan” dedi.
Depremzede Abdullah Yusufoğlu, teşekkürlerini dile getirerek, “Bizi yalnız bırakmadıkları için herkese teşekkür ederiz. Aylardır bize burada yemek veriliyor. Ben buna şahidim. Allah razı olsun, ne diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye hızla ulaşan ve altı aydır aralıksız çalışmalarına devam eden Nef Vakfı, konteyner yardımı ve psikolojik desteklerinin yanı sıra ayni ve maddi yardımlarına devam ediyor. Bölgede yaraların sarılması için birçok sivil toplum kuruluşu ile işbirliğine giden Nef Vakfı, İnisiyatif Merkezi Derneği ile de Hatay’da aşevi kurdu. Günde yaklaşık 12 bin kişiye üç öğün yemek verilen aşevine bir destek de kilometrelerce uzaktan geldi.
Ailesi ile birlikte ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Kapadokyalı Hilal Tokat, ülkesindeki yüzyılın afetine kayıtsız kalmadı. Ailesini ve çevresindekileri deprem bölgesine yardım etmek için ikna eden Tokat, "Hilal’s Soup Kitchen-Hilal’in Aşevi" adlı yardım kampanyası başlattı ve toplanan bağışları Nef Vakfı’na ulaştırdı. Türk kızı Hilal’in örnek davranışıyla toplanan yaklaşık 2 milyon TL, Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi Derneği işbirliği ile depremzedelere ulaştı.
“Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türk kimliğimizi koruyoruz”
Ziyaret ettiği Hatay’da depremzedelerle bir araya gelen Hilal Tokat, “Ailem Nevşehirli ama Amerika New Jersey’de yaşıyorum. Biz Amerika’da yaşamamıza rağmen Türklüğümüzü çok korumaya çalıştık. Deprem haberlerini aldığımızda çok hüzünlendik. Ben kendimce bir şeyler yapmak istedim. Nef Vakfı’nın bir aşevi projesi varmış. Ben de onu gerçekleştirmek için çok gayret gösterdim. Amerika’da para topladım ve buraya getirdim. 65 bin dolar topladım. Ailemle buradayım, bugün geldik. Birkaç gün buradayım ama hep destekliyorum. Hatay aşevine destek için çalışmalarıma devam edeceğim" dedi.
“Bütün gençlere örnek olması gereken bir girişim Hilal’in yaptığı”
Nef Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Burcu Yılmaz, Amerika’dan Hatay’a yardım ulaştıran Hilal’in tüm Türk gençlerine de örnek olduğunu belirterek, “Nef sosyal bir şirket, paylaşım ekonomisine dayalı inovatif çözümlerle gayrimenkul sektöründe fark oluşturan katma değerli işlere imza atıyor. Nef markamızın kuruluş felsefesi aldığımız her nefeste borçlandığımız yaşama; yaşamı her an daha iyiye doğru geliştirmek üzere çalışarak katkıda bulunmak. Nef Vakfı da 2015 yılında kuruldu. Eğitim, sağlık, spor, afetler alanında birçok çalışma yapıyor. Milletçe hepimizin çok derin üzüntüyle karşıladığımız deprem afeti nedeniyle de 6 Şubat’tan beri sahadayız. Bugün burada olmamızın önemli bir sebebi var. Çünkü Amerika’da bağış toplayarak Hatay’da İnisiyatif Merkezi Derneği ile kurduğumuz aşevine destek olan Hilal kardeşimizin projesi gerçekleşti. Hilal’in bölgeye nefes olma hayalleri gerçek oldu. Biz de Nef Vakfı aracılığıyla Hilal’in bağışlarını bölgede bizzat aşevinde depremzedelere ulaştırdık. Bütün gençlere örnek olması gereken bir durum Hilal’in yaptığı. Hilal bir Türk kızı, Amerika’da okuyor ama vatanını, milletini unutmuyor ve oradaki bağışları Türkiye’ye getiriyor. Hilal’in gönüllü bağış toplama çabasını tüm Türk gençlerine de örnek olduğu için takdirle karşılıyoruz. Hatay’da depremin yaraları halen sarılmaya çalışılıyor. Bu sebeple de aşevine yapılan yardımların devam etmesi büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
"Çalışmalara 171 gündür devam ediyoruz"
Nef Vakfı yöneticisi Ercüment Arabacı, depremin ilk gününden itibaren sahada çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Depremin ilk dakikasından itibaren insani yardım, psikososyal destek, konteyner kent ve tüm insani yardım ve aşevi çalışmalarına tam 171 gündür devam etmekteyiz. Şu an bulunduğumuz nokta Hatay, Antakya Expo alanındayız. Nef Vakfı ve İnisiyatif Merkezi işbirliğiyle Hatay’da bulunan 8 konteyner kente ve bu alanda bulunan afetten etkilenmiş kişilere günde üç öğün, öğünlük 12 bin kişiye tekabül edecek şekilde sıcak yemek desteği sağlanmakta. İlk günden bugüne gerek konteyner kent, gerek mobil tuvalet, gerek çadır kent, gerek aşevi ve gerek insani yardım, sosyal yardım depolarımızla deprem bölgelerinde var gücümüzle ihtiyacı olanlara nefes olmaya devam ediyoruz” şeklinde konuşu.
Depremzede Gamze Doksöz, emeği geçen vatandaşlara teşekkürler ederek, “Şu an biz Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin Expo alanındayız. Her zaman olduğu gibi hayırsever vatandaşlarımızın, insanlarımızın, duyarlı insanlarımızın yardımı aracılığıyla kısıtlı imkanlarımızdan kaynaklanan ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz. Çok şükür. Gerçekten emeği geçen herkes, gelen, ilgilenen, düşünen herkesten Allah razı olsun. Şu zor zamanlarda her kim ki birimizi düşünüyorsa bile bin kere Allah razı olsun ondan” dedi.
Depremzede Abdullah Yusufoğlu, teşekkürlerini dile getirerek, “Bizi yalnız bırakmadıkları için herkese teşekkür ederiz. Aylardır bize burada yemek veriliyor. Ben buna şahidim. Allah razı olsun, ne diyebiliriz” şeklinde konuştu.

