SON DAKİKA

logo

313 bin öğrencinin ders başı yapacağı enkaz kentin eğitim yuvası, velilerin içini ferahlattı

Depremin vurduğu Hatay’da 313 bin 960 öğrenci ile 25 bin 916 öğretmen 11 Eylül’de ders başı yapılacak. Eğitim dönemi öncesi evlatlarını okula yazdıran veliler, tadilattan geçen eğitim yuvasının durumunu görünce rahat nefes aldı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasar Hatay’da meydana gelmişti. Hatay’da asrın felaketini; 399 okul az hasarla, 160 okul orta hasarla, 210 ağır hasarla ve 636 okulda hasar almadan atlattı. Yeni eğitim dönemi öncesi 313 bin 960 kayıtlı öğrencinin bulunduğu Hatay’da 25 bin 916 öğretmen yeni eğitim döneminde görev alacak. Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi’nde evlatları Ertuğrul Gazi İlkokulu’nda eğitim alacak olan veliler, eğitim yuvasını gezerek idarecilerden bilgi aldılar. Okulun gerçekleştirilen tadilat sonrası eğitim yuvasının durumunu gören veliler, rahat nefes aldılar.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, okulların yeni eğitim öğretim dönemine hazır hale gelmesi için çalışmaların aralıksız sürdüğüne dikkat çekerek, “11 Eylül itibariyle de okullarımızı açacağız. Yeni eğitim öğretim yılına başlayacak olmamız bizim ana gündem maddelerimizden bir tanesi. Bu konu başlığı altında da özellikle depremden zarar gören okullarımızın hasar durumuna göre tadilatlarının yaptırılması, konteyner sınıflar kurularak ilimizin yeni eğitim öğretim yılına hazır hale gelmesi yönünde çalışmalarımız devam ediyor. Devletimizin ve hayırseverlerimizin iş birliğiyle, gerek prefabrik gerekse betonarme, okul çalışmalarımız, okul yapım çalışmalarımız da devam ediyor” dedi.
“Çok şükür burası sağlam ve güzel, hasarsız olması da bizi sevindirdi”
Evladının okul ortamında yaşadığı psikolojiyi geride bırakacağına inandığını ifade eden Figen Kahraman, “Bizim kaldığımız konteyner kentin hemen yan tarafı oluyor. Burayı görünce içimiz ferahladı, sevindik. En azından çocukların yaşadıkları psikolojiyi atacaklarına eminim. Çok şükür de burası sağlam, güzel, hasarsız olması da bizi sevindirdi. İnşallah güzel olacak. İnşallah Antakya’mızda eski günlerine döner. Allah emeği geçen herkesten razı olsun. Çok teşekkür ederim. Oğlum konteynerden nasıl okula giderim diye düşünürken okulu görmesi çok iyi oldu ve şimdi sevindi. İnşallah pazartesi günü ilk öğretim gününe başlar” dedi.
“Çok sevindim okulun bu kadar sağlam olduğuna”
Okulun sağlam olmasının kendisini sevindirdiğini ifade eden Abdullah Teksöz de, “Çocuğumu okula getirdim, yazdırmaya. Çok sevindim okulun bu kadar sağlam olduğuna. Yani o konteynerlerde kalıyorlar, olmuyor. Yani eğitimde çok geri kaldılar bu yıl. Şu an çok mutlu oldum. Yani çocuğum da çok mutlu oldu. Enkazdan zaten çıkmış, psikolojisi bozulmuş” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.09 17:27:28
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Emniyetin ‘delil avcısı’ Ayşe polisi suçluların kabusu oldu

Antalya’da Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Ayşe Akman, işlenen suçlarda titizlikle tespit ettiği izleri ekip arkadaşlarıyla birlikte delil haline getirerek, suçluların yakalanmasında büyük rol oynuyor. "Her temas bir iz bırakır" diyen Akman, suçlunun bu izden tespit edile..

Antalya’da Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Ayşe Akman, işlenen suçlarda titizlikle tespit ettiği izleri ekip arkadaşlarıyla birlikte delil haline getirerek, suçluların yakalanmasında büyük rol oynuyor. "Her temas bir iz bırakır" diyen Akman, suçlunun bu izden tespit edilememesinin imkansız olduğunu vurguladı.
Antalya İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görevli 2 çocuk annesi Ayşe Akman (43), kadın olma ve titizlik ile dikkat konusundaki avantajını mesleğinde de gösteriyor. 17 yıldır Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünde görev yapan Akman, suçluların bıraktığı izleri titizlikle tespit ederek, ekip arkadaşlarıyla birlikte delil haline getiriyor. Mesai arkadaşlarıyla birlikte büyük bir özveriyle çalışan Akman, suçluların yakalanmasında büyük rol oynuyor.

“Erkeklere nazaran biraz daha avantajlı olabiliriz”
Polis memurluğunun küçüklüğünden bu yana hayali olduğunu belirten Ayşe Akman, bu konuda ailesinin kendisine büyük destek verdiğini söyledi. Polisliğin kadın erkek fark gözetmeksizin özveri isteyen bir meslek olduğunu aktaran Akman, “Dikkat ve titizlik isteyen bir meslek. Bu noktada erkeklere nazaran biraz daha avantajlı olabiliriz” diye konuştu.

“Her temas bir iz bırakır”
“Her temas bir iz bırakır. Dokunulan her yüzeyde bir iz kalır. Bunun tespit edilmeme durumu söz konusu değildir” diyen Akman, emniyetin 80 milyon civarında veri tabanı olduğuna dikkat çekti. Akman, “Sahibi ve karşılığı bulunmayan olay yeri izlerinin veri tabanımıza girişini yapıyoruz. Veri tabanı da bize ihtimalli adayları getiriyor. Bu adayların içerisinden biz son kontrollerimizi yaparak aradığımız belirli karakteristiklerin uyuşması halinde ‘bu iz bu şahsa aittir’ diyebiliriz.
Fakat, sistemin getirmiş olduğu adaylar arasında ‘kesinlikle bu buna aittir’ diye bir şey söz konusu değil. Son kararı biz veriyoruz ve bunda yanılma payı yok” şeklinde konuştu.

Mesai dışında da aklında ’iz’ var
Başarılı polis memuru, mesai saati dışında alışveriş yaparken iz bırakma konusunda bazı anlarda tedirginlik yaşadığını belirterek, “Alışverişe gidince dokunmuş olduğum yüzeyler olunca ‘Acaba buraya izimi bırakır mıyım?’ diye bir düşünce oluşuyor. Normalde olay yerlerindeki incelemelerimizi eldivenlerle yapıyoruz. Fakat mesai saati dışında alışverişe gittiğimde çıplak teninizle her yere dokunduğumuz için izinizi bırakıyorsunuz. İşimiz gereği ister istemez burada bir olay yaşanırsa ‘izim kalır mı’ diye sürekli kafamızda sorular dolaşıyor” ifadelerine yer verdi.
Akman, kendisini en çok etkileyen olayı ise şu sözlerle anlattı:
“Engelli 1,5 yaşında bir bebeğin fethi kabir işlemi vardı. Mezar tekrar açılmıştı ve bu safhada biz görev yapıyorduk. Aynı bebeğin otopsisine de girdim. O dönemde benim oğlum da aynı yaşlarda olduğundan dolayı bu olay meslek hayatımda iz bıraktı. Her zaman da hatırlarım ve beni en çok etkileyen olaydır diyebilirim.”

Komiser Dikenova: “Delile olan güven, devlete olan güven”
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü’nde görevli Komiser Abdulkadir Dikenova da, olaylara ‘delile olan güven, devlete olan güven’ anlayışıyla ilk günkü heyecanla gittiklerini söyledi. Olayın gerçekleşmesiyle ekibin bölgeye hızlı bir şekilde hareket ettiğini aktaran Dikenova, “Ardından olay yerinin ve bulgu güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının kontrolü yapılıyor ve gerekli saha çalışmasına uzman ekiplerimiz başlıyor. Bu çalışmalar akabinde toplanan bulgular şubemize intikal ediyor. Şubede ise kendi alanında uzman ve donanımlı personelimizle alınan bulguların delil vasfına dönüştürülmesi için gerekli çalışmalar yapılıyor. Laboratuvara alınan bu materyaller belirli kimyasallar uygulanarak izi görünür hale getirip, ardından diğer veri tabanındaki izlerle karşılaştırma yapılarak şüpheliyi tespit etmeye çalışıyoruz” dedi.

“Uluslararası standartların üzerinde olduğumuzu söyleyebilirim”
İl Emniyet Müdürlüğü ve Kriminal Daire Başkanlığı’nın eğitimler planlayarak personelleri uluslararası standartlara ve üstüne çıkarmaya çalıştığını ifade eden Dikenova, “Kendimizi sorguladığımız zaman uluslararası standartların üzerinde olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. İstatistikler de bunu destekler nitelikte” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 11:30:47
Son Düzenlenme Tarihi :





Elmalı’nın 5 yöresel yiyeceği GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR !

İşte o beş yemek: Kırmızı Sulu Et, Arap Aşı, Gaziler Helvası, Sulu Salata ve Dığan Katmeri

Elmalı Kaymakamı Faruk Erdem’in  konuya ilişkin hassasiyetiyle, Elmalı’nın bugüne ve yarını için oldukça önemli bir proje olan  ilçeye  özgü yö­re­sel ürün­le­re coğ­ra­fi işa­ret alın­ma­sı ile ilgili ça­lış­ma­lar hızla devam eder­ken, geç­ti­ği­miz hafta sonu 5 yö­re­sel ye­me­ğin yapımı ve sunumu tarihi Kan­dil­za­de Hasan Sıtkı Bey Ko­na­ğı’nda kayıt altına alındı.

El­ma­lı İlçe Tarım Mü­dü­rü Dilek Bo­ğa­ti­mur, “To­ros­la­rın ete­ğin­de do­ğa­nın ve ta­ri­hin iç içe geç­ti­ği Kadim El­ma­lı’dayız. Bu­ra­da yörük kül­tü­rü­nün be­re­ket­li top­rak­la­rın ve ge­le­nek­sel lez­zet­le­rin bu­luş­tu­ğu Kan­dil­li­za­de Hasan Sıtkı Bey Ko­na­ğı’nda bu ye­mek­le­rin us­ta­la­rı ha­nım­lar ve be­ye­fen­di­ler­le be­ra­be­r “Kır­mı­zı sulu et”imizi, “Ga­zi­ler Helva”mızi, “Dığan Kat­me­ri”mizi, kış ge­ce­le­ri­nin vaz­ge­çil­me­zi “Arap Aşı” çor­ba­mızı ve “Sulu Sa­la­ta”mızın yapılmasını kayıt altına alırken “bu ürün­le­ri­mi­ze Coğ­ra­fi İşaret almak ge­lecek ne­sil­le­re ta­şı­mak is­ti­yo­ruz” dedi.

El­ma­lı’nın kültür elçisi Sü­ley­man Er­tuğ­rul yemeklerin tarihi, yapılışı ve özellikleri konusunda bilgilerini  İlçe  Coğrafi   İşaretler  Komisyonu  üyeleri  ile paylaşırken, 5 ürünün yanısıra  Gilevgi  Sarımsağı Geçmen Nohutu, Müren Pekmezi, Acıkara Üzümü, Tilki Kuyruğu Üzümü, Söğle Peyniri, Çobanisa Fasülyesi, Kış Kabağı Dolması, Susamlı Çörek Helva ve Elmalı Yağ Çökeleği içinde coğrafi işaret  alınması için çalışmalar başlatıldı. * Ferudun ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.08.22 10:36:05
Son Düzenlenme Tarihi :