SON DAKİKA

logo

Kuruyemiş dükkanına giren acemi hırsızlar kucaklarında çerez çuvalıyla kameraya yakalandı

Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde camını kırarak girdikleri kuruyemiş dükkanından çerez ve çeşitli ürünler çalan 5 hırsız, güvenlik kamerasına yakalandı.
Olay, Kırıkhan ilçesinde meydana geldi. Sabah saatlerinde Turan İnci’ye ait iş yerinin camının kırk olduğunu gören vatandaşlar, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, camı kırarak iş yerine giren hırsızları yakalamak için çalışma başlattı. İş yerinden çerez başta olmak üzere sigara ve çeşitli ürünler çalan 5 acemi hırsızın kucaklarında çuvalla kaçtığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Ekiplerin kısa süren çalışmasıyla zanlılar ürünlerle birlikte yakalandı.
Çalışmalarından ötürü polis ekiplerine teşekkür eden Turan İnci, “Sabah 7 sıralarında komşularım beni aradılar. İş yerimin camının kırıldığını söylediler. Apar topar geldim. Geldiğimde kilidin kırılmış olduğunu gördüm, dükkanın camının kırıldığını gördüm. İçeriye girildiğini gördüm. Çerez ve çeşitli ürünlerin alındığını gördüm. Daha sonra polis ekipleri geldi ve çalışma yaptılar. Kısa bir zamanda da olayı aydınlattılar. Ürünlerin eksik olmasına rağmen bir kısmını teslim aldım. Rabbim emniyetimizden razı olsun” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.10 19:36:46
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






COP-16 toplantısına Antalya'da ev sahipliği yapacak

(İHA) - Türkiye’de biyokaçakçılıkla mücadele çerçevesinde 2007 yılından bugüne kadar 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında işlem yapılarak, yaklaşık 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı. 
  Dünyada biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla 22 Mayıs 1992 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin kabul edilişinin yıl dönümü olan 22 Mayıs, her yıl tüm dünyada Biyolojik Çeşitlilik Günü olarak kutlanıyor. 
  Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nde, yerkürenin doğal yaşam çeşitliliğinin korunması ve geliştirilmesi hedefiyle, BM tarafından her yıl belirlenen tema çerçevesinde etkinlikler düzenleniyor. 
  BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 15. Taraflar Konferansı, geçen yıl aralık ayında Kanada’da düzenlenmiş, Türkiye’yi toplantıda Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci temsil etmişti. COP-15 toplantısında, Çin ve Kanada'daki iki ev sahibi şehirden dolayı "Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi" adıyla sözleşme imzalanmıştı. Sözleşme ile üye ülkeler biyoçeşitlilik kaybını 2030'a kadar tersine çevirmek konusunda anlaşmaya varmıştı. İmzalanan bu çerçeve sözleşme, biyolojik çeşitliliğin korunmasının üye ülkeler nezdinde güçlü bir kabul görmesi sebebiyle tarihi bir başarı olarak kabul ediliyor. 
  BM, bu nedenle Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü’nün bu yılki temasını COP 15'te ulaşılan tarihi başarıya dayanarak “Anlaşmadan Eyleme: Biyoçeşitliliğin Yeniden İnşa Edilmesi” olarak belirledi. Kunming-Montreal Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi (Anlaşma) sebebiyle hızla eyleme geçilmesinin önemine dikkat çekilmesi amaçlandı. 
 
  Türkiye COP 15’e aktif katılım sağlamıştı 
  Bakan Kirişci'nin de bir konuşma yaptığı COP 15’e Türkiye aktif bir katılım sağlamıştı. 2024 yılında düzenlenmesi planlanan COP-16 toplantısına Antalya'da ev sahipliği yapacak. Türkiye, bu doğrultudaki çalışmalarını en üst düzeyde sürdürüyor. 
  Aynı zamanda Türkiye son yıllarda, biyoçeşitliliğin sürdürülebilir yönetimini ve sürdürebilir gelişmeyi ülke politikası haline getirerek, ekolojik zenginliği korumaya yönelik pek çok adımlar attı. Türkiye bir yandan her alanda kalkınma hamlelerini yaparken, bir yandan da biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliğini sağlayacak çalışmaları birlikte gerçekleştiriyor. 
  Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında, 2007 yılından bu güne kadar ülkemizde toplam 86 vakada 21 farklı ülkeden 156 kişi hakkında işlem yapılarak yaklaşık 5,6 milyon lira idari para cezası uygulandı. 
  Biyokaçakçılık vakaları özellikle Doğu Karadeniz, Güneydoğu ve Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgelerinde yoğunlaşıyor. Son beş yılda başta orkide (salep) türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler, böcek türleri, engerek türleri, semender türleri, turna gagası, kara kaplumbağası, meşe sürgünleri, defne, sandal ve bazı mantar türlerinin yurt dışına kaçırılmak istendiği tespit edildi. 
  Aynı zamanda, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımına hizmet edecek envanter ve izleme çalışmalarının ulusal düzeyde gerçekleştirilmesi, biyolojik çeşitliliğe ilişkin veri tabanları oluşturulması, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkı sağlayacak geleneksel kullanım yöntemlerinin tespiti ve geliştirilmesinin yanı sıra pek çok proje de hayata geçirildi. Bu projelerle ülkemizin biyolojik çeşitliliğindeki nice cevherler gün ışığına çıkarılacak. Uluslararası arenada da taraf olunan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, Türkiye'de 14 Mayıs 1997 yılında yürürlüğe girdi. Türkiye, biyolojik çeşitliliği uluslararası ölçekte koruma çabalarına katkı sağlamak bilinciyle, yükümlülüğünü en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde çalışmalar yürütüyor. 
  Bu çerçevede yürütülen önemli çalışmalardan bazıları şu şekilde: 
  Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi (UBENİS): UBENİS Projesi kapsamında, ülkemizin biyolojik çeşitliliği kayıt altına alınarak bugüne kadar yaklaşık 1 milyon 900 bin veri girişi Nuh’un Gemisi Veri Tabanı’na işlendi. 
  Biyolojik Çeşitliliğe Dayalı Geleneksel Bilginin Kayıt Altına Alınması Projesi: Bu proje kapsamında hem genetik kaynaklar hem de nesiller boyunca aktarılarak günümüze kadar gelen, kaybolmasına izin verilmeyen genetik kaynaklarla bağlantılı geleneksel bilgiler kayıt altına alınarak korunuyor. Projeden elde edilen çıktılar kısıtlı erişime tabi olarak “Geleneksel Bilgi Yönetim Sistemi”ne aktarılıyor. 
  Sistemde yaklaşık 105 bin biyolojik çeşitliliğe dayalı geleneksel bilgi kayıt altına alındı. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.22 11:53:48
Son Düzenlenme Tarihi :





Yenilenmiş ürün yönetmeliğinde değişiklik

Yenilenmiş ürünlern satışı konusunda bazı değişiklikler Resmi gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğin 5 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklendi :
Pil kapasitesi %85’in altında olan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmiş ürün olarak satışa sunulabilmesi için pillerinin değiştirilmesi zorunludur.
Yenileme merkezleri, ilgili standarda göre alınmış hizmet yeri yeterlilik belgesine sahip olması şartı ile ayrıca yenileme yetki belgesi almasına gerek olmaksızın yer alan tüm ürünler için yenileme yapabilir.
Yenileme merkezlerinin 13/6/2014 tarihli ve 29029 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği uyarınca yetkili servis istasyonu sıfatıyla faaliyet göstermelerine ilişkin olarak;
Yenileme merkezleri, ürünlerin üreticisi veya ithalatçısı ile yetkili servis sözleşmesi yapabilir.
Yenilenmiş olan bir ürün birden çok yenilemeye tabi tutulabilir.”
Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin on ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yenileme merkezlerinin şubelerine ilişkin olarak; Yenileme merkezi, bu Yönetmelik kapsamında yürütülen faaliyetlerin tamamının veya bir kısmının gerçekleştirilmesi için 8 inci maddedeki sermaye şartı dışında bu Yönetmelikteki diğer şartları sağlayan kendisine bağlı şubeler kurabilir.
Şubenin faaliyete geçebilmesi için Bakanlıkça veya Türk Standardları Enstitüsü tarafından şubeler için belirlenen düzenleme veya standartlarda yer alan özelliklere uygun olarak alınmış hizmet yeri yeterlilik belgesine sahip olması ve Bakanlığa bildirimde bulunması zorunludur.
Bu Yönetmelik kapsamında şubeler tarafından yürütülen faaliyetler bakımından şube ve bağlı oldukları yenileme merkezi müteselsilen sorumludur.”
Yönetmeliğin 17 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklendi: 
Yenilenmiş ürünlerin uzaktan iletişim araçları kullanılarak satışa sunulması halinde bu ürünlerin kullanılmamış mallardan ve diğer kullanılmış mallardan ayırt edilebilecek şekilde ayrı bir kategoride satışa sunulması zorunlu.
*-ESİN KÜMBETLİOĞLU

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.19 10:31:44
Son Düzenlenme Tarihi :