SON DAKİKA

logo






Kahkahanıza güvenin

Modern güvenlik sistemlerinin vazgeçilmez bir öğesi halini almış biyometrik tanımlama teknolojisi artık günlük hayatımıza da işlemiş durumda. Bunun belki de en iyi örneği, cep telefonlarımızın parmak izimizi tanıyarak kilidini otomatik olarak açması. 
Yakın çevremizde olmasa da filmlerde ve kitaplarda bunun daha ilginç örneklerini de görüyoruz: retina taraması, DNA eşleştirmesi, ses tonu doğrulaması gibi. International Journal of Biometrics’te yayımlanan bir araştırma ise, biraz daha farklı bir yaklaşımın mümkün olduğunu kanıtlıyor: kahkaha tanıma.
Biyolojik ölçüm anlamına gelen biyometrik, bireylerin kendine has fiziksel özelliklerini tanımlıyor. Bu özellikler ise otomatik sistemlerle algılanarak çeşitli güvenlik bariyerleri oluşturmakta kullanılıyor. Parmak izi bunun en yaygın örneği olmakla beraber, bu amaçla kullanılabilecek oldukça çeşitli özgün fiziksel özelliklerimiz var:
DNA’mız (Gattaca), yüz hatlarımız (Beşinci Element), gözlerimizdeki iris ve retina (Azınlık Raporu), yürüyüş şeklimiz (Görevimiz Tehlike 5), avuç yapımız (Yaratık), kokumuz, kulağımızın şekli, klavyede yazı yazma şeklimiz ve bunların arasına yeni katılmış olan kahkaha atma biçimimiz.
Araştırmacılar, bir insanın kahkaha atarken çıkardığı ses frekanslarının istatistiki analizini kullanarak, o kişinin kahkahasına has bir dijital iz oluşturmayı başarmış. Hazırladıkları prototip tanıma algoritması ise %90 oranında başarılı olmuş. Geleneksel ‘‘normal dağılım’’ (Gauss dağılımı) modelinin %65’lik başarı oranına kıyasla epey isabetli olduğu da iddia ediliyor. Böylece, bir kişinin kahkahasını tanımlayabilen yapay zekâ sistemlerinin çeşitli uygulamalarda yer bulabileceği düşünülüyor.
Parmak izi, günümüzde kullanılan en yaygın biyometrik olsa da bu özelliği kullanan güvenlik sistemlerini aldatmanın yolları bulunuyor. Örneğin, güvenlik izni olan bir kişinin parmak izi, diş hekimlerinin kullandığı bir kalıp sayesinde alınarak oyun hamuruna aktarılabiliyor ve böylece cep telefonlarının kilidi, biraz uğraştırsa da açılabiliyor. Tabii ki dijital güvenlik firmaları da bunun farkında ve bu tip güvenlik önlemlerinin aşılmasını engelleyecek çeşitli teknolojiler geliştiriyor. Kahkaha izi yakın gelecekte bunlardan biri olur mu bilmiyoruz, fakat cep telefonumuzun kilidini kahkaha atarak açmak oldukça eğlenceli bir yöntem olmaz mıydı?
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 22:04:57
Son Düzenlenme Tarihi :





Organ nakli gönüllüsü Mehmet Şahan vefat etti

Türkiye’nin ilk böbrek nakli hastalarından olan ve yaşamını bu alanda farkındalık çalışmalarına adayan Mehmet Şahan vefat etti. Akdeniz Üniversitesi Camisi’nde kılınan cenaze namazına Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan da katıldı.

Akdeniz Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu tarafından 14 Kasım 1979 tarihinde yapılan böbrek nakli ile hayata tutunan ve yaşamını organ nakli gönüllüsü olarak devam ettiren Mehmet Şahan vefat etti. Mehmet Şahan’ın cenazesi Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği’nin önünden uğurlandı. Mehmet Şahan’ın cenazesi Akdeniz Üniversitesi Camii’nde kılınan ikindi namazı sonrasında Duacı mezarlığında defnedildi. Cenaze namazına Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Turhan, Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, başhekim yardımcıları, Genel Sekreter Ali Evren İmre, ailesi, kurucusu olduğu Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneği üyeleri ve Akdeniz Üniversitesi personeli katıldı.

NAKİL BEKLEYENLERİN DESTEKÇİSİYDİ

Mehmet Şahan’ın organ nakli mucizesinin bir kanıtı olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hocamız Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu’nun yaptığı nakille hayata tutunan ve ona olan vefa borcunu organ nakli hastaları için çalışarak ödemek isteyen Antalya’nın en büyük organ nakli gönüllülerinden Mehmet Şahan’ı kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Yaşamını organ nakli konusunda farkındalık yaratmaya adadı. İnsanları organ bağışı konusunda teşvik etti ve nakil bekleyen hastalara destek oldu, umut verdi. Antalya ve Akdeniz Üniversitesi yaptığı hizmetler için kendisine müteşekkirdir. Kendisine Allah’tan rahmet ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.” ifadelerini kullandı.

YAŞAMINI ORGAN NAKLİ KONUSUNDA FARKINDALIK OLUŞTURMAYA ADAMIŞTI

Böbrek iltihaplanması olarak bilinen "nefrit" teşhisi konulan Şahan, 23 yaşındayken dayısı Ahmet Saygılı'dan alınan böbrekle Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu tarafından gerçekleştirilen nakille hayata tutundu. Operasyonu gerçekleştiren ve 2020 yılında vefat eden Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu'nun ilk hastalarından olan Şahan, doktorunun görev yaptığı Antalya'ya yerleşerek Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde çalıştı. Şahan, Prof. Dr. Karpuzoğlu'nun girişimleriyle 26 yıl önce Akdeniz Böbrek Hastaları ve Organ Nakli Sosyal Yardımlaşma Derneğini (AKBÖHONDER) kurdu. Burada kendini organ nakli bekleyen hastalara ve ailelerine adayan Şahan, bir yandan da organ bağışı farkındalığı oluşturmak için etkinlikler düzenleyerek hayatını organ nakli için bilinçlendirme çalışmalarına adamıştı. -AÜ BSN.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.11 12:17:21
Son Düzenlenme Tarihi :