SON DAKİKA

logo

Dışarıda bırakılan balık iğnesi ağzına batan köpek acı içinde kıvrandı

Antalya’da bir köpeğin ağzına batan misina iğnesi, köpeği acılar içerisinde bıraktı. Yardımına balıkçıların koştuğu köpeğin, iğnenin çıkarılmasının ardından kendini uzun süre sevdirmesi dikkatlerden kaçmadı.
Olay, sabah saat 05.00 sıralarında Antalya Balıkçı Barınağı’nda meydana geldi. Edinile..

Antalya’da bir köpeğin ağzına batan misina iğnesi, köpeği acılar içerisinde bıraktı. Yardımına balıkçıların koştuğu köpeğin, iğnenin çıkarılmasının ardından kendini uzun süre sevdirmesi dikkatlerden kaçmadı.
Olay, sabah saat 05.00 sıralarında Antalya Balıkçı Barınağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, müşterisini alarak barınaktan tekneyle denize açılmak isteyen Yusuf Kara, bir köpeğin acı içerisinde yerde yattığını gördü. Yapılan kontrolde köpeğin ağzına dışarıda bırakılan bir balık ağında bulunan misina iğnesinin battığı görüldü. Köpeğin ağzında bulunan iğne Yusuf Kara ve Alman müşterisi tarafından çıkarıldı. Yaşadığı acıdan kurtarılan köpeğin kendini uzun süre sevdirmesi dikkatlerden kaçmadı.
O anları kayda alan Yusuf Kara, "Ağları orta yere bırakıyorsunuz, böyle şeyler oluyor. Yazık, günah. Ağzında kocaman bir iğne var. Canımızı kurtardık" dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.11 17:26:28
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Türkiye’deki kadın rektör ve rektör yardımcıları Antalya’yı gezdi

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ev sahipliğinde Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen kadın rektör ve rektör yardımcıları Antalya’yı gezdi.

Türkiye Belediyeler Birliği ile Akdeniz Üniversitesi paydaşlığında ve Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Üçüncü Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması iklim, bilim, kadın konuları başlığında gerçekleştirildi. Çalıştay için Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden Antalya’ya gelen kadın rektörler ve rektör yardımcılarından oluşan heyet Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın ev sahipliğinde Antalya’yı gezdi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN BİR GÖSTERGESİ

Kurşunlu Şelalesi ile başlayan gezi programı, Düden Parkı, Akdeniz Üniversitesi kampüsü ve Kaleiçi ile devam etti. Konuklarını Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde Antalya’da ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyleyen Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Türkiye Belediyeler Birliği ile Akdeniz Üniversitesi paydaşlığında Üçüncü Yerel Yönetimler ve Kadın Liderler Çevre ve Kültür Politikaları: Akademi Buluşması iklim, bilim, kadın konuları başlığında değerli konuklarımızla bir araya geldik. Çok güzel ve verimli toplantıların gerçekleştiği çalıştayımızda iklim, gelecek, bilim, çevre, doğa, su ve dünyanın geleceği hakkında kadınların bakış açılarını ve bu iklim kriziyle nasıl savaşabileceğimize dair fikir alışverişlerinde bulunduk.” şeklinde konuştu. Etkinliğin ocak ayı olmasına rağmen güneşli bir günde gerçekleştiğini hatırlatan Rektör Özkan, “Bu tablo da yıkıcı olmasa da iklim değişikliğinin bir göstergesi. Riskinin farkına varmalıyız.” ifadelerini kullandı.

GENİŞ KATILIM

Açılışına Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de katıldığı Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğindeki çalıştay programına Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Sondan Feyiz, İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Canan Hecer, Arel Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ergül Berber, Düzce Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Yeğinoğlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytap Sezer, Bayburt Üniversitesi’nden Ümmügülsüm Erdoğan, Bursa Teknik Üniversitesi Ayşe Bedeloğlu, Kocaeli Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Sezer Şener Komşuoğlu, Sinop Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Turan, Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Kılıç, Marmara Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. K. Turay Yardımcı, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Neslihan Boyan, İskenderun Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Meltem Eken, İzmir Yüksek Teknoloji  Enstitüsü’nden Prof. Dr. Gamze Tanoğlu, Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Hülya Simga, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Başkent Üniversitesi’nden Nermin Yeniköse, Gebze Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Işıl Kurnaz, Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Elif Öğüt, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşegül Topal Sarıkaya, İstanbul Kültür Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir, Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Savaşer, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Şafak Hengirmen Tercan katıldı.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.01.23 15:54:50
Son Düzenlenme Tarihi :





Çocukları Obeziteden Nasıl Koruyabiliriz?

Vücutta aşırı yağ depolanması olarak nitelenebilecek duruma obezite denmektedir.Obezite çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, ebeveyn ve çocuk etkileşiminin de çocuklardaki obezite üzerinde büyük rolünün olduğunu düşünüyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzm. Prof. Alp Gürkan çocukları obeziteden korumanın yollarını açıkladı

Hızlı yaşam koşullarının getirdiği “fast food”lar, televizyon ile başlayan tüm gece atıştırmaları ve yiyecek alışkanlıklarımızda değişiklikle beraber tüm dünyada fazla kiloları da beraberinde getiriyor. Sağlıksız yeme alışkanlığı, kimyasal madde ve hormon içerikli gıdalar, günlük aktivitenin azalması vücutta giderek aşırı miktarda yağ depolanmasına neden oluyor. Özellikle ülkemizde çocukların katlanmak oldukları sınav maratonları, bilgisayar oyunları başında zaman geçirmeleri bu süreci artırıyor. Obez ailelerinin çocuklarının obez olması durumu normalden 2-3 kat daha fazladır. Anne ve babanın her ikisinin obez olması halinde çocuklarında % 80, biri obez ise çocuklarında %40, ikisi normal kilolu ise %10 oranında obez olma riski vardır.

2010 yılında yapılan Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 0-5 yaş arası çocuklarda %26,4 oranında; 6-18 yaş arası çocuklarda ise %22,5 oranında kilo sorunu olduğunu ortaya koymaktadır. Yaklaşık her 4 çocuktan birinde kilo problemi bulunmaktadır. Maalesef bu sorun yıllar içinde giderek derinleşmektedir. Beslenme-fizik aktivite bozukluğu dışında nadiren hormonal veya genetik faktörler de söz konusu olabilir. 

“Obezite Psikolojiyi de Olumsuz Etkiliyor”

Obezitenin yaratacağı çok ciddi ve çeşitli fiziksel sağlık sorunları dışında psikolojik rahatsızlıklara da yol açacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Görünüşleri nedeniyle arkadaş ortamından dışlanacaklardır. Buna fiziksel aktivite yetersizliği de eklenince bu kişiler giderek içine kapanırlar ve evden dışarı çıkmak istemezler. Bu da daha fazla psikolojik sorunlara yol açar. Kilolar verildikçe öz güvenleri yeniden artar, toplum yaşamına yeniden katılırlar ve depresyonları sona erer.

Obeziteyi Engellemek İçin Neler Yapılabilir?

Kalori alımının kısıtlanması ve günlük aktivitenin artırılması şeklinde özetlenebilecek yaşam biçiminin değiştirilmesi, obezite tedavisinin temelini oluşturmaktaysa da bunu uygulamak ve kalıcı hale getirmek çok kolay değildir. Her ne olursa olsun tıbbi tedavinin mutlaka endokrin veya metabolizma uzmanı ya da bu konuda deneyimli bir iç hastalıkları hekimi yanında diyetisyen ve psikolog desteğiyle yapılması gerekiyor. Hızlı kilo vermeye neden olan popüler diyet uygulamaları çocuklar için uygun değildir. Büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkilerler. Bunun yerine çocuğa doğru beslenme alışkanlıkları edindirmek önemlidir. 

Çocuğun diyetinde şu değişiklikler yapılabilir:

  • Beyaz ekmek, makarna pilav veya patates gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar yerine tahıllı ekmek, bulgur tüketilmesi,
  • Ara öğünlerde paketli işlenmiş gıdaların yerine meyve ve sebzelerin konulması, 
  • Gazlı ve şekerli içecekler yerine ayran, süt ve kefir içilmesi, 
  • “Fast Food” gıdalar yerine evde sağlıklı yöntemlerle hazırlanmış gıdalar tüketilmesi, 
  • Gidilecek yerlere mümkünse yayan veya bisikletle gidilmesi, 
  • Düzenli olarak yapılacak spor aktivitelerine yönlendirilmesi uygun olacaktır.

 Bunun dışında televizyon, bilgisayar veya telefonla geçirdiği vakte çocuğu da ikna ederek sınır konması yerinde olur. Burada ebeveynlerin çocuğa rol model olması çok önemlidir. Yiyecek tüketim alışkanlıklarına ebeveynlerin de uyması fiziksel aktivitelerini fazlalaştırmaları, günlük yürüyüşler, asansör yerine merdivenin kullanılması çocuğun bu alışkanlığını edinmesini kolaylaştıracaktır. 

Bir diğer dikkat edilmesi geren konu da uyku düzeninin sağlanmasıdır. Uyku süresinin yeterli ve zamanında olması hormonal dengeyi sağlayacağı gibi, açlık hissini de azaltacaktır. Günde 8-10 saat uyumak ve en geç gece 11’de uykuya gitmek çocuklar için en sağlıklı olanıdır. 

En önemli nokta; obezite oluşmadan önce çocuğa sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığının ve bilincinin kazanılması özellikle çocukluk döneminde mümkündür. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.03.07 07:56:52
Son Düzenlenme Tarihi :