SON DAKİKA

logo

Direksiyon hakimiyetini kaybedip park halindeki araçlara çarptı, olay yerinden koşarak kaçtı

Burdur’da cadde üzerinde seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybedip park halinde bulunan otomobillere çarpan araç sürücüsü olay yerinden koşarak kaçtı.
Olay, Şirinevler Mahallesi Armağan İlci Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre sürücüsü bilinmeyen 07 BHS 380 plakalı otomobil, seyir halindeyken kontrolden çıkarak yol kenarında park halinde bulunan 15 AAF 766 ve 15 ACG 997 plakalı otomobillere çarptı. Meydana gelen kazada araçlarda ve aydınlatma direğinde hasar oluştu. Park halindeki otomobillere çarpan aracın sürücüsü ve yanında bulunan şahıs, kazanın ardından otomobilden inerek yaya olarak kaçtı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi.
Olay yerine gelen polis ekipleri yaptığı incelemeler sonrasında kaçan şahısları bulmak için çalışma başlattı. Kazada hasar alan otomobiller çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.31 17:31:25
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kent Konseyi’nden yüzme havuzlarıyla ilgili kritik uyarı

Yüzme havuzlarının temizliği ve denetimiyle ilgili rapor hazırlayan Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu, birçok hastalığın bulaşma riski bulunduğunu ve gerekli denetimin yapılmadığına işaret ederek, yasal düzenleme ve yeni uygulamalar için önerilerde bulund

Yaz mevsiminin başlamasıyla Antalya’da site ve otellerin yüzme havuzlarının temizlik ve denetim sorunu yeniden gündeme geldi. Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu, Haziran ayı toplantısında konunun uzmanlarıyla yüzme havuzlarının temizlik ve denetim sorununu görüştü. Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Ozan Uzkutmoderatörlüğündekitoplantının ardından “Havuzların temizliği ve denetimi” konulu bir rapor hazırlandı.

‘BİRÇOK HASTALIK BULAŞABİLİYOR’

Yüzme havuzlarından bulaşabilecek hastalıklara dikkat çekilen raporda, “Havuzdan geçebilecek lejyonella, el ayak hastalığı, sarılık, viral ve bakteriyel hastalıklar, bazı mantar hastalıkları gibi birçok hastalığı düşününce havuz denetimlerinde durumun ciddiliği çok daha önem kazanmaktadır. Havuzlar hizmet ettiği alana göre otel ve site/konut havuzları olarak ikiye ayrılmaktadır. Otel havuzları; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile ‘Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları Hakkında Yönetmelik’ kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Ticari amaçlı olarak kullanılmayan havuzlar bu Yönetmeliğin kapsamı dışında bırakıldığı için site/konut havuzları denetimi Sağlık Bakanlığının sorumluluğunda değildir. Belediyelerin ise havuzların denetlenmesi hususunda hiçbir yetki ve sorumlulukları bulunmamaktadır” denildi.

DENETİM İÇİN İMKANLAR KISITLI’

Denetim eksikliğine vurgu yapılan raporda, şu görüşlere yer verildi: “Site ve konut havuzları ise hiçbir kurum tarafından denetlenmemektedir. Site havuzları ile ilgili bütün sorumluluk site yönetimine verilmiştir. Havuzda oluşabilecek bir hastalıktan direkt site yönetimi sorumlu tutulup cezalandırılabilmektedir. Bu nedenle site yönetimleri havuzların temizliği için belirli aralıklarda numune aldırıp havuz analizi yaptırmak zorundadır. Türkiye’deki turizm yatak sayısının yarıya yakını Antalya’da bulunmaktadır.Türkiye genelindeki otel ve tatil köyündeki havuzların yarısı Antalya’dadır. Sağlık açısından otel havuzlarının denetimi büyük önem taşımaktadır. Antalya’daki havuz denetimler, Sağlık Müdürlüğünün imkânları dâhilinde yapılmaktadır. Sağlık Müdürlüğü; ölçüm ve denetim elemanı ihtiyacı, laboratuvar şartları, bina kapasitesinin yetmemesi gibi birçok ölçümün aynı laboratuvarda yapılması nedeniyle istenen sıklıkta denetim yapamamakta. Alınan numunenin kısa zamanda laboratuvara yetiştirilmesinde işletmelerin sorumlu olması, işletmeler açısından sıkıntılara neden olmakta, yeni koordinasyon ile alınan numunelerin laboratuvara ulaştırılması sağlanmalıdır.”

‘BU İMKANLARLA ÇÖZÜM ÇOK ZOR’

Bu imkanlarla denetim ve sorunların çözümünün çok zor göründüğünün kaydedildiği raporda, “Sağlığımız için etkin bir denetim yapılması önem arz etmektedir. Antalya için Sağlık Müdürlüğü tarafından akredite edilen ve denetlenen laboratuvarlarda bu ölçümün yapılmasına bir protokol çerçevesinde izin verilmesi değerlendirilmeli. Mevzuat gereği havuzların temizliği klor ile yapılmakta ve denetimlerde klor seviyesine bakılmakta. Başka ülkelerde havuz temizliği, klorun yanında ultraviyole ışınları ve ozonlama ile de sağlanmakta. Klorun, sıcak havalarda solunum yoluyla vücudumuza girip bizi hasta etme riski var” denildi.

‘HASTALIKLAR YAYILMADAN ÇÖZÜLMELİ’

Raporda şu öneriler yer aldı: “Havuzların temizliğinde klor kullanımı yanında, ultraviyole ışınları ve ozonlama tekniklerinin kullanımı için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Site havuzlarının kontrolü ve denetimi için yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Antalya’da bulunan bütün havuzların etkin denetimi için yeni bir uygulama geliştirilmelidir.İklim değişikliği nedeniyle kuraklık tehlikesine karşı, havuz yapımında belediyeler tarafından kriterler getirmelidir.Pandemiden çıktığımız ve yeni hastalıkların olası artışının olabileceği göz önüne alındığında bu sorunun hastalıklar yayılmadan çözülmesi gerekmektedir.”


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.06.23 10:58:27
Son Düzenlenme Tarihi :





TGK’nın, BİK Genel Müdürü Abdulkadir Çay’ı ziyareti üzerine !

Genel Başkan Nuri Kolaylı’nın başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’ndan bir heyet Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’ne atanan Abdülkadir Çay’a ‘hayırlı’ olsun ziyaretinde bulundular.

Bu ziyaretin sadece ‘hayırlı olsun’ dan ibaret olmadığını Genel Müdürü Çay’a sunulan ‘Basının Sorunları ve Çözüm Önerileri’ Raporundan anlarken, heyette Marmara Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı BİK Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ergün, Karadeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve BİK Genel Kurul Üyesi Erdoğan Erişen ile Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve BİK Genel Kurul Üyesi Kürşat Tuncel’in de bulunması, yine Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Müftüoğlu da görüş ve önerileriyle katkı sunması bana göre son derece verimli bir  ziyaret olmuştur, diye düşünüyorum.

Kasım ayının son haftasında toplanacak ve mevzuat değişikliklerini masaya yatıracak genel kurul öncesinde TGK’nın bu ziyaretinin gerçekleşmesi daha da önemli hale gelirken, sayın genel müdüre ‘Basının Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu’ da sunuldu.

Sözkonusu raporun içeriğinde her ne kadar neler olduğunu bilmeme rağmen, Bolu’da yapılan başkanlar kurulu ile ilgili federasyonun resmi sitesinden yapılan açıklamadan üç aşağı- beş yukarı neler olduğunu tahmin ediyorum.

Mesela; yerel gazetelere yönelik ‘güç birliği’ çağrılarının yerel gazeteler ve çalışanlar üzerindeki olumsuz sonuçlarının sayın genel müdüre aktarıldığını düşünüyorum.

******

Bu ‘güç birliği’nin sonucunda (aslında Antalya’da gazeteler güç birliği içine girmedi. 5 gazete, resmi ilan yayınlayan diğer 6 gazete tarafından para ödenerek ilandan düşürüldü) sadece en az 30 gazeteci işinden olmakla kalmamış, Antalya’da yayınlanan gazetelerin tamamına yakınını basan ve yine en az 30 kişinin çalıştığı matbaa da kapatılmak zorunda kalınmış, böylece toplamda sadece Antalya’da en az 60 kişi işsiz kalmıştır.

Matbaa kapanınca gazetelerin sadece baskı masrafları durduk yerden 3-5 bin lira arasında artarken,  umarım ilerleyen süreçte birde ‘tekelleşme’ süreci de yaşanmaz.

Basit bir hesapla devletin sadece Antalya’dan SGK kaybı en az  500 bin lira olduğunu da ayrıca not düşüyorum.

Bu durum Türkiye genelinde bir değerlendirme yapılarak ve istatistiki rakam verilerek sayın genel müdüre sunulan raporda yer almış olmalı.

*****

Basın İlan Kurumu’nun o dönemdeki genel müdürü sayın Cavit Erkılıç  ‘güç birliği’nin nihai hedeflerini, ‘bu yayınlarımızın artık yapması gereken kazandıkları ekonomik güçle insan kaynağına yatırım yapmalarıdır. Çalışan sayısını asgarinin üzerine çıkarmaları; kıdemli ve usta diyebileceğimiz gazeteci sayısını artırmaları gerekmektedir. Diğer taraftan teknoloji başta olmak üzere tüm alt yapı ihtiyaçlarını vakitlice karşılamalarıdır. Tüm bunların bir sonucu olarak baskı kalitesi ve sayfa sayısı yüksek, içeriği zengin, gündem belirleyen, nitelikli ve okunabilir gazetelere kavuşmaktır” diye açıklarken, bu hedeflerin bırakın tamamını 1’i bile yerine getirmemiştir.

Gazeteler  ‘aynı tas, aynı hamam’ mantığıyla yayınlarını devam ettiriyorlar.

Yani iyi niyetli amaçlanan nitelikli ve güçlü gazete  düşüncesi doğmadan ölmüştür.

******

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesinde her ne kadar internet haber siteleri başlığı altında ‘Yerel çeşitliliği koruyacak düzenlemeler yapılmalı, ilan dağıtımında çok sesliliği gözeten dengeleyici hükümler gözetilmeli” dense de...

Yazılı basında da yerel çeşitliliği koruyacak ve etkinliğini arttıracak düzenlemelere de acil ihtiyaç var.

Herşeyden önce daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi;

Basın İlan Kurumu’nun, Kasım ayında gerçekleştireceği ve mevzuatın yeniden şekillendirileceği genel kurulda resmi ilan dağıtımı kontenjanında yapılacak bir düzenlemeyle, merkez ve ilçelerin tamamına ulaşabilen, nitelikli ve etki gücü yüksek gazetelerin yayınlanabilmesi için teşvik edici, özendirici  kararlar mutlaka alınmalı.

Böyle bir kararın alınması halinde;

2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu  gereği ihalenin yapılacağı yerde çıkan gazetede yayınlanan ama işin ya da kiralamanın yapılacağı ilçeye ulaşmayan gazetede yayınlanan ihale ilanından o ilçedeki vatandaşların da haberi olur.

Bazı ilçelerde, resmi ilan yayınlama hakkına sahip gazete bulunmuyor. Bu ilanlar, o ilçeye ulaşmayan merkezdeki bir gazetede yayınlanıyor. Her ilçeye ulaşan gazetelerle artık o ilçede yaşayan vatandaşta, yapılacak ihaleden bilgi sahibi olur.

Bazı kurumlar tarafından birden fazla ilçeyi ilgilendiren ihaleler tek bir ilanda toplanıyor ve bu ilanlar genelde ilçelere ulaşmayan merkezde yayınlanan gazetede yayınlanıyor. Bazen bir ilçe gazetesinde de aynı anda 3-5 ilçeyi ilgilendiren ihale ilanları yayınlanabiliyor.

Sonuçta yine her ilçeye ulaşan gazeteler sayesinde o ihale ilanından da o ilçelerdeki vatandaşlarda haberdar olur.

Nitelikli ve etki gücü yüksek gazete ya da gazeteler yayınlanınca resmi kurumların bugün gazeteler için dillendirdikleri yarın ise internet haber siteleri için dile getirecekleri “ilanlar karşılığını bulmuyor, niye ilan veriyorum’ yönündeki söylemlerde sona ermiş olacak.

*****

İl ve ilçelerde yayınlanan gazeteler  tirajı 50 bin altı gazeteler kategorisine girerken,  ulusal diye bildiğimiz birçok gazetenin de bu kategoride yer aldığını, artık bir çok mahkemenin ilan tercihinde bu ULUSAL gazeteleri tercih ettiğini ve yerel gazetelerin bu konuda da ciddi bir maddi kayıp yaşadıklarını görüyorum ve bu konuda da bir girişime gerekli olduğunu düşünüyorum.

******
Sonuç olarak;

Genel Başkan Nuri Kolaylı’nın başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’ndan bir heyet Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’ne atanan Abdülkadir Çay’a ‘hayırlı’ olsun ziyaretinde bulunmasını ve sorunları içeren bir dosya sunmalarını önemsiyorum.

Keşke sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a  direk ulaşılabilinse. 

Elbette TGK tarafından her gazete sahibinin içeriğine katkı sunduğu ve detaylardan da bilgi sahibi olduğu dört dörtlük bir rapor hazırlandıktan sonra. *  Erkin ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2025.11.12 09:23:30
Son Düzenlenme Tarihi : 2025.11.12 09:45:53