SON DAKİKA

logo

Depremzede esnafın umudu yeniden yeşerdi

Asrın felaketinden etkilenen 70 esnaf, Coca-Cola tarafından hibe edilen konteyner iş yerleriyle yeniden hayata tutundu.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde etkisini hissettirmiş ve binlerce insan hayatını kaybetmişti. Depremde yüz binlerce konut ve iş yeri de zarar görmüştü. Asrın felaketinin etkili olduğu illerde vatandaşlar, evlerini ve iş yerlerini kaybetmişti. Depremzede vatandaşların umudunu yeşertense dünyaca ünlü içecek firması oldu. Coca-Cola Türkiye, Anadolu Vakfı ve Toktut Derneği iş birliğinde depremden etkilenen 4 ilde “Yeniden Yaşam Projesi” ile toplam 70 bakkal-market ve yeme-içme konteynerleri üretip hibe edilmesini sağladı. Proje çerçevesinde depremden en çok etkilenen 4 ilde 21 metre kare alana sahip; 53 adet bakkal-market konteyneri, 17 adet yeme-içme konteyneri vatandaşların ekmek teknesi oldu.
Öte yandan Coca-Cola Türkiye, depremin ilk gününden itibaren bölgeye yüzlerce tır su desteği, bölgede kurulan onlarca mutfağa Ramazan ayı boyunca 1 milyon öğünün üzerinde yemek desteği, 5 bin haneye erzak desteği ve yine depremin ilk günlerinde Kızılay’a 30 milyon TL tutarında yardım gerçekleştirildi.

“Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz”
Depremzede esnaf Seval Güç, asrın felaketinin ardından yeni bir iş yerine sahip olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek “Depremden önce çok güzel bir hayatım vardı. Eşimle beraber mini market işletiyorduk. Mahalleyle iç içeydi, çok güzeldi anlatamam. Depremde; evimiz, iş yerimiz yıkıldı ve her şeyimizi kaybettik. En çok da beni acıtan komşularımı kaybetmek oldu. Coca-Cola sayesinde yeni bir iş yerine sahip olduk. Yeniden ayağa kalktık, ayakta durmaya çalışıyoruz” dedi.

“Depremden önce marketim vardı, şu anda Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum”
Coca-Cola sayesinde yeni iş yeriyle hayatına devam ettirmeye çalıştığını ifade eden depremzede esnaf Özlem Coşar, “Çok büyük bir felaketti, rabbim bir daha yaşatmasın. Çok günler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Depremden önce marketim vardı, şuan da Coca-Cola sayesinde devam ettirebiliyorum. Bize çok yardımcı oldu, çok nadir firmalar böyle destek oldu. Onların sayesinde ayakta durmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz”
Hatay’ın yöresel lezzetlerini konteyner kasabında devam ettirdiğine değinen Nuri Başak, “Benim fırınlı kasap dükkanım vardı. Depremde evimiz ve dükkanım yıkıldı. Sağ olsun Coca-Cola ailesi destek çıktı. Sayelerinde tekrardan çarkımızı döndürmeye devam ediyoruz. İş yerimizi açtık. Her şeyle yöresel lezzetleri üretmeye devam ediyoruz. Lezzetlerimiz olan; tepsi kebabı, kağıt kebabı, mangal, kuşbaşı, kıyma, lahmacun ve mezelerimiz ile devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.31 17:50:40
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İnternet haber siteleri ile ilgili yaşanan süreçte; "YAŞAYARAK GÖZLEMLEDİĞİM SIKINTILAR"

    Antalya’da gazetelere ait 16 haber sitesinden 14’ünün 1 Ekim itibariyle resmi ilan yayınlama hakları durduruldu. 

    Google search vb. trafiğinin görüntülenebildiği Semrush gibi platformlarda yeralan verilere dayanarak ‘bazı  haberlerin kısa sürede 500 binden fazla  tıklandığını gözlemlendiğimiz bir süreçte bu trafiğin denetlenip denetlenmediği, bu tıklamaların BİK analitiğine yansıyıp- yansımadığı, yansıdıysa ne kadarının yansıdığını bilemezken, 
    
    Gazete sahiplerinden, gazeteciler federasyonlarına, gazeteciler derneklerinden gazeteciler cemiyetlerine, basının içinde olduğu her kesimden gelen  “Ziyaretçi trafiğinde istenilen bu rakamlara Anadolu basını ulaşamaz, bir çok site süreç sona erdiği zaman ilan alamaz, bu rakamlar aşağıya çekilmeli” uyarısına rağmen; 
    
    Basın İlan Kurumu yönetiminin “ısrarcılığının” bir sonucu olarak bugün  KDV hariç en az 1,2 milyon liralık reklam pastası Antalya’da iki internet haber sitesi tarafından paylaşılmaya başlandı.

    Başka bir ifade ile yine Basın İlan Kurumu sayesinde Antalya gibi birçok ilde 2-3 internet haber sitesi ‘çok kazananlar, köşe dönenler” listesine dahil oldu.

    Televizyonda yayınlanmış bir proğramın  ve altına eklenen bir haberin kısa sürede yüksek trafik sağladığını da gözlemlendiğimiz bu süreçte sözkonusu trafiğin BİK analitiğine yansıyıp, yansımadığını, yansıdıysa ne kadarının  yansıdığını bilemezken, ilgili kurum tarafından günlük olarak paylaşılmaya başlanan trafik verilerinin de detaysız olması yanında otokontrolü sağlayacak diğer paydaşlarında (internet haber sitelerinin) verilerinin paylaşılmaması bana göre büyük yanlıştı.

    Sadece twitterden paylaştığımız ve 60-70 bin etkileşim alan haberlerimizin ziyaretçi trafiğini GOOGLE analitiğinde ( BİK analitiğinde göremiyoruz) 1000’leri aşamadığını,

    Bazı haberlerimizi  sosyal medya platformlarında çok cüzi bir rakamla reklama çıkmamıza rağmen aldığımız ziyaretçi trafiğinin tahmin ettiğimizin çok altında kaldığını görürken,
    Sosyal medya hesapları, youtube, dailymotion gibi video hesaplarının trafik oluşturacak gibi kitleye sahip olmamasına, haber paylaşımlarına ilişkin gösterim verilerinin çok çok düşük seyretmesine rağmen ilan yayınlamaya devam eden bazı haber sitelerinin
    Hangi haberlerle, en az 20 bin tıklanmaya, 20 binin yüzde 15’i kadar doğrudan ziyaretçiye ve yine en az 60 bin görüntülemeye ulaştıkları ve ziyaretçinin sitede nasıl 1 dakikadan az kalmamalarını sağladıkları merak uyandırıyor.

    Ne yazık ki yaşanan süreçte

     Google arama motorunda site adının aratılması ile sitenin adresine giriş direkt giriş sayılıyor mu ? Ya da sosyal medya hesabındaki profil linkine tıklama direkt giriş sayılıyor mu ? 

    Ziyaretçi trafiği şartlarından birini ya da ikisini sağlayamayanlardan resmi ilan yayınlama hakkını kazanan haber sitesi oldu mu ?

    Basın İlan Kurumu Genel Kurul üyesinin iddia ettiği gibi, sosyal medya üzerinden haber linkine erişim sağlayan bir ziyaretçinin ziyareti sayılıyor mu, yoksa ziyaretçi başka bir haberi daha ziyaret ettiği zaman mı ilgili giriş sayılıyor ? 
    
    Soruları halen aklımda.

    Sayın genel müdüre yazdığım mektupta da ifade ettiğim gibi ziyaretçi trafiği ile ilgili süreç uzatılsaydı ve zorunlu ziyaretçi trafiği rakamları yeniden güncellenseydi, 

    Antalya bazında örnek veriyorum; 

    Yazımın girişinde de belirttiğim gibi ( KDV ve Basın İlan Kurumunu’nun aldığı yüzde 15 komisyon düşüldükten sonra) en az 1 milyon 120 bin lira gibi bir rakam  sadece 2  internet haber sitesi tarafından (Gazete başına 560 bin lira) paylaşılmayacak,
    
    14 haber sitesinde çalışan en az 112 basın emekçisi ekmeğinden olma endişesi taşımayacak, 

    Rekabet  ve denetim mekanizması kendiliğinden oluşacak, 

    ‘Çok seslilik” gerçek anlamda yerini bulacak 

    Sonuçta da DOĞRU olan internet haber sitelerinde resmi ilan yayınlanması uygulaması da amacına ulaşmış olacaktı.

    Olmadı...

    Tepkiyi aza indirmek  isteyen Basın İlan Kurumu her ne kadar ilan yayınlamamaları kaydıyla aynı şartları yerine getirmeye devam eden internet haber sitelerinin 6 aylık süre  içinde ziyaretçi trafiği ile ilgili 4 şartı kazanmaları halinde tekrar ilan yayınlayabilecekleri kararını alırken, para girişi olmadan aylık en az 100 bin lira harcamaya kaç gazete sahibinin gücü yetecek, bu da ayrı bir konu.

    Bana göre de GAZ almanın bir yolu.

    Sonuç olarak...
    
    Her ne kadar Antalya bazında söylesem de Antalya gibi aynı kategoride yeralan illerde de benzer sonuç beklediğimin altını çizerek;

    Eğer  Antalya’da 16 internet haber sitesinden sadece 2’si,  1 Ekim’den sonra ilan alıyorsa, Basın İlan Kurumunu’nun talep ettiği ziyaretçi trafiği rakamları ile ilgili gazete sahipleri, gazeteciler cemiyetleri, gazeteciler federasyonları kısaca camia,  dillendirdikleri endişeler konusunda haklı çıkmıştır.

    Son söz:

    Yazılı basının içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı biliyorduk ve yaşıyorduk.
    
    Ciddi anlamda güç kaybettiğinin de  farkındaydık.
    Basın İlan Kurumu’nun ziyaretçi trafiğinde istediği rakamları, güçlü bir yazılı basının kararlı ve ortak tutumuyla yeniden değerlendirmesini sağlayabilirdik.
    Sağlayamadığımıza göre, demek ki yazılı basın BUGÜN üstüne bir kürek toprak atılacak halde...
    
    Yani yazılı basının ruhuna el fatiha..
    Türkiye Cumhuriyeti  İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un bu gelişmelerden haberdar olup olmadığını, haberdarsa düşüncelerini öğrenmek isterim. * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.10.11 16:49:46
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.10.12 10:10:35





Küçük afacanlar ortalığı birbirine kattı, polisi 20 kilometre peşlerine taktı

Antalya’da yaşları 12 ila 15 arasında değişen 3 afacan, polisin ‘dur’ ihtarına uymayıp kullandıkları arkasında ahşap palet yüklü açık kasa kamyonetle kaçtı. Kaldırımlara çıkıp bazı araçlara da zarar veren afacanlar, yaklaşık 30 dakikada 3 ilçede ortalığı birbirine kattı, 20 kilometrelik kovalamaca..

Antalya’da yaşları 12 ila 15 arasında değişen 3 afacan, polisin ‘dur’ ihtarına uymayıp kullandıkları arkasında ahşap palet yüklü açık kasa kamyonetle kaçtı. Kaldırımlara çıkıp bazı araçlara da zarar veren afacanlar, yaklaşık 30 dakikada 3 ilçede ortalığı birbirine kattı, 20 kilometrelik kovalamaca sonucu durdurulabildi. Araçtaki 2 çocuk yaya olarak kaçıp izini kaybettirirken, araçtan inmeye fırsat bulamayan en küçük çocuk polis ekiplerince yakalandı.
Polisi alarma geçiren olay, Konyaaltı, Muratpaşa ve Kepez ilçelerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, yaşları 12 ila 15 arasında değişen 3 afacanı, arkasında ahşap palet yüklü 11 EH 864 plakalı açık kasa kamyonetle gezdikleri sırada polis durdurmak istedi. İhbara uymayıp kamyonetle kaçmaya başlayan afacanların peşine motorize ve otomobilli trafik ekipleri takıldı. Kaçış sırasında zaman zaman kullandıkları kamyonetle kaldırıma çıkan küçük çocuklar, bazı araçlara da zarar verdi. Yaklaşık 20 kilometre süren kovalamaca sonucunda aracı Güvenlik Mahallesi 266 Sokak’ta durduran küçük sürücü ve yanındaki diğer arkadaşı yaya olarak kaçıp izini kaybettirirken, kaçmaya fırsat bulamayan en küçükleri M.B. (12) polis ekiplerince yakalandı.
Oldukça korktuğu gözlenen M.B. ekiplerce polis merkezine götürülürken, araç çekiciye yüklenip otoparka çekildi.
Olayı gören mahalle sakinlerinden Ayşe Günay, “Bağırışlara çıktım, 12-13 yaşlarındaydılar. Akılları ermiyor ama böyle araç kullanmaları iyi değil. Afacan hem de nasıl afacanlar” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.03 15:58:04
Son Düzenlenme Tarihi :