SON DAKİKA

logo

Kapıların koçbaşıyla kırıldığı, çöplerin didik didik arandığı operasyonun detayları paylaşıldı

Antalya’da kapıların koçbaşıyla kırıldığı ve çöp poşetlerinin dahi didik didik aradığı uyuşturucu operasyonun detayları paylaşıldı. 75 ekip, 350 personelle 25 ayrı adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda 44 kilogram esrar (skunk) ele geçirildi, 23 şahsa işlem yapıldı.

Antalya Emniyeti Nar..

Antalya’da kapıların koçbaşıyla kırıldığı ve çöp poşetlerinin dahi didik didik aradığı uyuşturucu operasyonun detayları paylaşıldı. 75 ekip, 350 personelle 25 ayrı adrese eşzamanlı düzenlenen operasyonda 44 kilogram esrar (skunk) ele geçirildi, 23 şahsa işlem yapıldı.

Antalya Emniyeti Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretine yönelik Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Muratpaşa ilçesi Yeşildere Mahallesi (Zeytinköy) ile Aksu ilçesindeki 25 adrese eşzamanlı operasyon gerçekleştirildi. 3 özel harekat unsuru, 12 trafik ekibi, 5 narkotik arama köpeği olmak üzere helikopter destekli 75 ekip 350 personelle gerçekleştirilen operasyonda belirlenen adreslere şok baskınlar yapıldı. Bina giriş ve çıkışlarında güvenlik önlemi alınırken, Özel Harekat timleri kilitli olan kapıları koçbaşıyla kırarak içeri girdi. İkamet içerisindeki güvenliğin sağlanmasıyla adreslerde koku hassasiyeti olan narkotik köpeklerle yapıldı. Operasyonda çöp atmaya çıkan şahısların çöp poşetleri de didik didik arandı. Havadan helikopterle kontrolün sağlandığı operasyon akşam saatlerinde son buldu.

44 kilogram esrar ele geçirildi
İl Emniyet Müdürlüğü, operasyonun detaylarını paylaştı. 757 şahıs ve 361 aracın sorgulandığı uygulamalarda 2 aranan şahıs yakalandı, 67 araca cezai işlem uygulandı. Yapılan aramalarda ise 44 kilogram esrar (skunk), muhtelif miktarda metamfetamin ve esrar maddesi, 26 adet çeşitli ebatlarda kağıtlara emdirilmiş sentetik kannabinoid, 2 adet tabanca ve fişekler, 1 uzun namlulu silah, 3 hassas terazi ele geçirildi.

23 şahsa işlem yapıldı
Ekipler, 8 şahsa uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, 6 şahsa uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, 9 şahsa da kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek bulundurmak ve kullanmak suçundan işlem yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.01 22:09:57
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Hurda toplayarak geçimin sağlayan adamın sokak köpeği şefkati

Antalya’nın Serik ilçesinde geçimini hurda toplayarak sağlayan adam, hurdanın yanı sıra onlar için yiyecek de toplayıp biriktiriyor. Sokak hayvanlarına karşı oldukça şefkatli davranan hurdacı, hayvanları kirlenen eldivenlerini çıkartıp öyle seviyor.
Serik ilçesine bağlı Merkez Mahallesinde hurda toplayan Sabri Şahin, sokak hayvanları için de aynı zamanda yiyecek toplayıp biriktiriyor. Hayvanlara oldukça şefkatli davranan Şahin, onları kirlenen eldivenlerini çıkartıp öyle seviyor. Çalıştığı iş yerinde mesai bitiminde oğlunun rahat bir şekilde ders çalışması için babalık görevini yaptığını belirten Sabri Şahin, "Çöp topluyorum boş zamanlarımda. Mesela iş dönüşünde evde boş durmayayım diye. Evde çocuk var, rahat bir şekilde ders çalışsın diye evde durmuyorum. Delikanlı oldu, 15 yaşına geldi. Ona şöyle yap böyle yap dersen ona ayıp olur. Kendi haline bırakıyorum ve babalık görevimi bu şekilde yapıyorum" şeklinde konuştu.

"Sokak köpekleri dilsiz olabilir ama bizi anlıyorlar"
Sokak köpeğini sevmek için kirlenen eldivenleri çıkarak elleriyle şefkatini gösteren Şahin, "Sokak köpekleri dilsiz olabilir ama bizi anlıyorlar. Göz ardı etmeyelim. Bu canlıların yaradılışlarındaki sebeplerden birisi de yüce Allah’ı bize hatırlatmaktır. Bütün canlıların biz insanlara faydası var. Hurda topluyorum, yiyecekleri de sokak hayvanlarına veriyorum. Onlar bana alışmışlar, benim zenginliğime gelmiyorlar ama sevmişler. Allah razı olsun, ben de onları seviyorum. Allah bu sevgiyi vermiş, benim de onlarla paylaşmam gerekiyor. Ekmek verdiğim için mi, bilmiyorum benim yanıma geliyorlar" diye konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.16 11:54:30
Son Düzenlenme Tarihi :





Mark Dickey: "Keşfi tamamlamak istiyorum"

Mersin’in Anamur ilçesindeki Morca Mağarası’nda mide kanaması geçirerek mahsur kalan ve doktorların onay vermesiyle 9 gün sonra tahliye edilen ABD’li bilim adamı Mark Dickey’in tedavisi Mersin Şehir Hastanesi’nde devam ediyor. Dickey, başarılı bir şekilde mağaradan kurtarıldığını vurgulayarak, "Bu mağara keşfinin yapılmasının en önemli sebebi bilim. Mağarada hiç ümitsizliğe kapılmadım. Morca Mağarası’na yeniden girmeyi çok isterim. Amacım oraya geri girip yarıda bıraktığım keşfi tamamlamak istiyorum" dedi.
3 Eylül tarihinde Anamur ilçesindeki Morca Mağarası’na inen ve yaklaşık bin 276 metre derinlikte mide kanaması geçirdikten sonra yapılan tedaviyle doktorların kararı üzerine 12 Eylül’de tahliye edilen Mark Dickey’in tedavisi, helikopterle getirildiği Mersin Şehir Hastanesi’nde sürüyor. Dickey, tedavi gördüğü hastanede doktorların gözetiminde yaşadığı süreçle ilgili açıklamalarda bulundu.
Mersin Şehir Hastanesi Başhekimi Bahar Aydınlı, Türkiye’de değişik bir olayla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Hem kurtarılma operasyonu hem de sağlıkla yanımızda oturan Mark Dickey nedeniyle farklı bir olay yaşıyoruz. 12 Eylül sabaha karşı Mersin’in Anamur ilçesinde yer alan Morca Mağarası’ndan zorlukla yapılan bir kurtarma operasyonu sonucu helikopterle hastanemize getirilen Mark Dickey, acil serviste yapılan ilk kontrollerinin ardından yoğun bakıma yatışı yapıldı. Tetkik ve tedavileri tamamlandıktan 2 gün sonra da servise alındı. Tedavisi devam ediyor. Çok şükür sağlıklı, yanımızda oturuyor. Biz Mersin Şehir Hastanesi ve Sağlık Bakanlığı olarak sağlık tedavisini sonuna kadar yaptıktan sonra taburcu olmasını sağlayacağız. O zamana kadar kendisi bizim misafirimiz. Çünkü seyahat edeceği mesafenin uzun olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle sağlığının tam iyi olduğundan emin olduktan sonra taburcu olmasına izin vereceğiz" diye konuştu.

"Hayatta olduğum için şükran duyuyorum"
Konuşmasına Türkçe olarak "Merhaba Türkiye" diye başlayan ABD’li dağcı Mark Dickey ise Morca Mağarası’ndan başarılı bir şekilde kurtarıldığını vurgulayarak, "Hemen Mersin Şehir Hastanesi’ne getirildim. Düne kadar yoğun bakımda tedavi alıyordum. Bugün hayatta olduğum için büyük bir şükran duyuyorum. 11 gün boyunca yer altında sıkışıp kalmışken bir milletin beni izlediğini, ümit ettiğini ve dualarla desteklediğini öğrendim Türkiye. Aslında insanlar beni takip etmeye başlamadan çok önce Türk hükümetinin desteği başlamıştı. İlk günden itibaren hayatımı kurtaran, gerekli tıbbi malzemeyi bana ulaştırarak zorlu bir bin metrelik yolculuğu geri yapmak zorunda kalan, hızlı ve kararlı adımları için Türk hükümetine teşekkür etmek istiyorum. Bu hayatımın ilk kurtuluşu değildi, üç kurtulmadan biriydi. Sadece Türkiye değil, tüm dünya da beni takip ediyordu. Uluslararası mağara kurtarma ekipleri, birçok Türk hükümeti destekleriyle gerçekleştirilen operasyon son kurtuluşum oldu. Son kurtuluşumda Türk hükümeti ve yetkililerine dünyadan bütün kurtarma ekiplerinin gelmesine izin verdikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Kendilerini riske atan kurtarıcılar ve sağlık ekiplerine de ayrıca teşekkür ediyorum. Ben uluslararası mağaracılar kurtarma ekibinin bir parçasıyım. Bu sadece benim için değil, tüm dünyaya da bir örnek. Yani dünya olarak bir araya geldiğimiz zaman neler yapabileceğimizin bir örneği. Mersin Şehir Hastanesi’nde doktorların, çalışanların inanılmaz bir bakımı altında iyileşmeye devam edeceğim. Hem mesleki uzmanlıkları hem de kişisel ilgileri için onlara ne kadar teşekkür etsem azdır. Sadece benim için değil, buraya gelen her hastayla aynı şekilde ilgileniyorlar. Burası inanılmaz bir hastane" şeklinde konuştu.

"Oraya girmemizin en önemli sebebi bilim"
Mağaraya girme sebepleriyle ilgili soru üzerine Dickey, "Türkiye mağaracılar organizasyonu tarafından yürütülen bir keşif aslında. Bu mağara keşfinin yapılmasının en önemli sebebi bilim. Çünkü mağaralar insanların girmediği, insanların ulaşmadığı yerlerdir. Dolayısıyla oradan alınan örnekler, orada yaşayan canlılar bilim için çok önemli bir keşif oluyor. Aldığımız örneklerin bilime faydası oluyor" ifadelerini kullandı.

"Morca Mağarası’na yeniden girmeyi çok isterim"
Mağarada hiç ümitsizliğe kapılmadığının altını çizen Dickey, "Bulunduğun durumun gerçek anlamda farkına vardığın zaman ’Büyük ihtimalle öleceğim’ diyebiliyorsunuz ama yine de ümitsizliğe kapılmadım. Mağara keşiflerine de bundan sonra devam edeceğim. Çünkü aslında bu başına gelen tıbbi durum çok olan bir şey değil. Bu bir şanssızlık. İnsanların başına hayatın her alanında bir şey gelebilir. Baktığınız zaman mağaracılık birçok spor içinde daha güvenli diyebiliriz. Dolayısıyla devam edeceğim. Morca Mağarası’na da yeniden girmeyi çok isterim. Amacım oraya geri girip yarıda bıraktığım keşfi tamamlamak istiyorum. Mağaranın en alt tarafında bir gölet var. Orayı geçmek istiyorum. Geçen sene 100 metre tırmandım. Amacım o gölün karşısına geçmek" dedi.
Dickey, konuşmasını yine Türkçe olarak "Teşekkürler Türkiye" sözleriyle tamamladı.
Nişanlısı Jessica Van Ord ise Mark’ın hastalığında yanında olduğunu dile getirerek, "Hemen dışarı tırmandım. Beni ne bekleyeceğini bilmiyordum. Gerçekten Türk hükümetinin yardımı karşısında çok etkilendim. Onlar hemen bana yardım etti, ki ben de hemen inip Mark’a yardım ettim. İlk aşamada ben ona yaşayabilmesi için gerekil sıvıları verdim. Operasyon başladığında da herkese güveniyordum ve çok rahattım. Çünkü herkes inanılmaz eğitimliydi ve işini çok iyi yapıyordu. Birçok ülkeden mağara kurtarıcılarını buraya getiren Türk hükümetine de ayrıca teşekkür ediyorum. Burada hastanede de bize çok iyi bakıyorlar. Bu konuda da kendimizi çok şanslı hissediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 17:56:30
Son Düzenlenme Tarihi :