SON DAKİKA

logo

Göç yolundaki leyleklerin gökyüzündeki dansı

Türkiye’den Afrika’ya göç eden leylekler Hatay semalarında görsel şölen oluşturdu.
Yaz aylarını Türkiye’de ve Avrupa ülkelerinde geçiren leylekler kışı geçirecekleri Afrika’ya doğru yola çıktı.
Leylekler Hatay’ın Samandağ ilçesi semalarında görsel şölen oluşturdu. Hava akımını yakalayıp ahenkle süzülen leylekler kameraya saniye saniye yansıdı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.03 23:21:03
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Sürdürülebilir Beslenme Sağlık Veriyor ve İsrafı Önlüyor

Dünya nüfusu 2000 yılından bu yana sürekli artıyor ve 2050 yılında da büyük bir artış öngörülüyor. Türkiye'nin nüfusunun da 2050 yılında 100 milyonu aşması bekleniyor. Bu hızlı nüfus artışı, insanları besleme, su temini, enerji sağlama gibi temel ihtiyaçların karşılanması konusunda büyük zorluklara neden oluyor. Artan insan nüfusunun tükettiği enerji gerek besinlere gerekse iklimlere zarar verebiliyor. Sürdürülebilir beslenme ile nüfusun artan gıda talebi karşılanabiliyor. 
Akdeniz beslenme biçimi, Nordik diyeti, Çift piramit diyeti, vegan ve vejeteryan diyetlerle sürdürülebilir beslenme biçimleri karbon ve su ayak izini düşürmeye katkı sağlıyor. 
Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzman Diyetisyen Aslıhan Altuntaş, sürdürülebilir beslenmenin faydalarını ve yöntemlerini anlattı.
Artan nüfus gıda talebini artırıyor
Artan insan nüfusu, gıda talebini artırmakta ve gıda endüstrisini daha verimli olmaya yönlendirmektedir. Son 10 yılda gıda endüstrisindeki yenilikler ve gelişen teknolojiler, daha fazla gıda üretimi ve sürdürülebilirlik için önemli adımlar atılmıştır. Gıda endüstrisindeki yenilikler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, artan nüfusun beslenmesini karşılamak ve çevresel etkileri azaltmak için önemli adımlardır. Ancak, daha fazla çalışma ve yatırım gerekmektedir, çünkü nüfus artışıyla birlikte gıda güvencesi ve sürdürülebilirlik konularında hala önemli zorluklar vardır. Artan insan nüfusunun iklim ve çevreye etkisi oldukça büyük bir endişe kaynağıdır. Nüfus artışı, daha fazla enerji, su ve gıda talebi demektir, bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel baskılara yol açmaktadır. Bu durum ekosistem hizmetlerinin azalmasına ve doğal kaynakların tükenmesine neden olabilir.
Sürdürülebilir beslenmenin farklı çeşitleri bulunuyor
Artan insan nüfusuyla birlikte iklim değişikliği, çevresel bozulma ve kaynakların tükenmesi gibi sorunlarla mücadele etmek için sürdürülebilirlik odaklı politikalar ve çözümler gerekmektedir. Bu çözümlerden biri de sürdürülebilir beslenme çeşitleri olabilmektedir.
Sürdürülebilir beslenme çeşitleri;
Akdeniz beslenme tipi; taze gıdalar ve doymamış yağlar tüketilir. İşlenmiş ve paketli gıdaları tüketim oranı düşüktür. Ülkemiz için en uygun seçenek Akdeniz beslenme modeli olarak belirlenmiştir. Sürdürülebilir diyetlere çok kültürlü bir yaklaşım ile yerli veya yerel gıda sistemlerini anlayarak, gıdalar ve diyetlerle ilgili kültürel bilgideki çeşitliliği korumak için de fırsatlar sunabilmektedir. Aynı zamanda, yemek ve kültüre ilişkin geleneksel bilginin korunmasının önemini de gündeme getirmektedir. 
Ekolojik ayak izi bakımından beslenme modelleri incelendiğinde, Akdeniz diyetinin diğerlerine göre azot, karbon, su ve enerji ayak izinin daha küçük olması, dünyamızın sağlığına daha az olumsuz etki gösteren sürdürülebilir bir beslenme modeli olarak görülmektedir.
Nordik diyeti; İskandinav ülkeleri olan Danimarka, Finlandiya, Norveç, İzlanda, İsveç gibi ülkelerdeki geleneksel yeme biçimi Nordik diyetine dayanmaktadır. Akdeniz diyeti ile benzerlik göstermektedir. Zeytinyağı yerine kanola yağı kullanılması Akdeniz diyetinden en önemli farkıdır.
Çift piramit diyeti; klasik besin piramidinin yani Akdeniz beslenmesinin yanına besinlerin ekolojik ayak izleri sınıflandırılmaktadır. Hem bireysel hem de ekosistem açısından yeterli olacak besinleri göstermektedir.
Vegan ve Vejetaryen diyetler; kırmızı et, tavuk, balık veya peynir gibi hayvansal kaynaklı besinlerin elimine edildiği diyetlerdir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yürütülen “Live Well Plate for Low Impact Food in Europe” (LIFE) projesi’ne göre; sürdürülebilir bir diyetin 6 temel ilkesi bulunmaktadır.
- Sebze ve meyve tüketimini artırmak
- Besin çeşitliliğini sağlamak
- Et tüketimini makul seviyelere indirmek
- Gıda israfını önlemek
- Sertifikalı gıda satın almak
- Şeker, şekerli içecekler, yağ, tuz ve tuz içeriği yüksek gıdaların tüketimini azaltmak.
Meyve sebze tüketiminde her zaman mevsiminde olanları tercih etmek, mümkünse pazarlardan alışveriş yapmak önem kazanmakta.
Her gün mor, kırmızı, turuncu, sarı, koyu yeşil, açık yeşil, beyaz olmak üzere 7 farklı renkte sebze ve meyve her gün tüketilmelidir.  6 yumruk sebze ve 2 yumruk kadar meyve günlük minimum tüketim olmalıdır.
Günde 1-2 su bardağı yoğurt veya kefir, haftada 1 kez kırmızı et, haftada 1 kez balık veya haftada 1 kez tavuk ana yemek olarak tercih edilebilir. Diğer günlerde protein ihtiyacı bezelye, barbunya, nohut, kuru fasulye veya börülce gibi bitkisel proteinlerden gelebilir ve sebzeler de haftada en az 2 gün ana yemek olabilir.
Bu temel ilkeler uygulandığında karbon ayak izi düşürülmekte ve sürdürülebilir bir beslenme şekliyle hem sağlığa hem de doğaya faydalı olunabilmekte.
* MEMORİAL BASIN

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.16 15:42:28
Son Düzenlenme Tarihi :





1 Mayıs gerçek bir bayrama dönüşecek

İYİ Parti Antalya İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, “İktidarımız döneminde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü gerçek bir bayrama dönüşecek” açıklamasında bulundu. 

İYİ Parti İl Başkanı Afşin Karacan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. AKP iktidarı döneminde işçi haklarının gasp edildiğini aktaran Başkan Karacan, İYİ Parti iktidarı döneminde işçi ve emekçilerin yıllardır özlemini çektiği refah seviyesine kavuşturulacağını ifade etti. 

‘HAK ETTİKLERİ REFAH SEVİYESİNE ULAŞACAKLAR’
Millet İttifakı tarafından oluşturulan ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde işçilere yönelik beyanların, ‘Yolsuzlukla Mücadele, Şeffaflık ve Denetim’, ‘Ekonomi, Finans ve İstihdam’, ‘Sektörel Politikalar’ ile ‘ Çalışma Hayatı’ başlıkları altında açık bir şekilde ortaya koyulduğunu belirten Karacan, iktidara gelir gelmez ivedilikle söz konusu çalışmaların bir bir hayata geçirileceği bilgisini kamuoyuyla paylaştı. İşçi ve emekçinin tüm sorunlarını çözeceklerinin teminatını veren Karacan, “Sabahın ilk ışıklarından gecenin en geç saatlerine kadar, ailesini geçindirmek ve ülkemizi kalkındırmak için çabalayan tüm kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için yola revan olduk. Bu noktada, işçi kardeşlerimizin hiç endişesi olmasın ki alın terleri kurumadan hak ettikleri kazançlara ulaşarak, kendilerinin ve ailelerinin refah seviyesini yükseltecekler” diye konuştu. 

İŞÇİ VE EMEKÇİNİN HAKKI BÖYLE KORUNACAK
Karacan, işçi ve emekçilerin hak ettiği kazanca ulaşarak insanca yaşayabilmelerine olanak sağlayacak çalışmalardan bazılarını ise şu şekilde özetledi:
“İktidara gelir gelmez kamuda israfa son verecek kapsamlı bir program uygulayacağız, tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. Kamudaki tüm kaynakları tüm gücümüzle vatandaşlarımızın faydasına sunacağız. Enflasyonu iki yıl içinde tek haneye indireceğiz. TL’ye yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız. Kişi başı milli gelirimizi en az iki katına çıkaracağız. İş imkanı oluşturacak, işsizliği tek haneye indireceğiz. Çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta pirim yükünü indireceğiz. Kaçak ve yabancı işçilikle tavizsiz mücadele edeceğiz. Yasal sınırları belirlenen çalışma sürelerine ve fazla mesai düzenlemelerine uymayan işyerlerine ağır yaptırımlar uygulanacak. Sendikalaşmayı ve işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapılmasını destekleyeceğiz. Kaynaklarımızı kendimiz için ya da bir takım zümrelerin çıkarları için değil vatandaşlarımızın refah seviyesini arttırmak için kullanacağız.”  -iyi parti bsn.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.30 11:12:07
Son Düzenlenme Tarihi :