SON DAKİKA

logo

İhracat yasağı zeytinyağ fiyatlarını düşürüyor

Ticaret Bakanlığı’nın dökme zeytinyağına 1 Kasım tarihine kadar ihracat yasağı getirilirken, iç piyasada yasaklama kararı olumlu bulunurken, uzun vadede ise üreticiye zarar vereceği ifade edildi.

Antalya Ticaret Borsası 4. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Zafer Tan, yasağı değerlendirdi.
Geçtiğimiz yılın 7 aylık döneminde 29 bin ton zeytinyağı ihraç eden Türkiye’nin  bu yılın aynı döneminde 107 bin ton zeytinyağı ihraç ettiğini belirtirken, bakanlığın zeytindeki %50'lik  rekolte kaybını dikkate alarak yasak kararı aldığını söyledi.
Yasakla birlikte iç piyasada zeytinyağı fiyatının gerilediğini belirten Tan, “Fiyatlar geriledi. Bu kez çiftçi elindeki ürünü satamıyor. Satsa zarar edecek, satmasa elinde kalma riski ile karşı karşıya kalacak dedi.
İhracat yasağından sonra zeytinyağının litre fiyatınının 140 liraya kadar gerilediğini ifade eden  Tan, “ Taban fiyat gelirse üreticide kar zarar hesabını yaparak ürününü ona göre piyasaya arz eder. Zeytinyağı’nda markalaşmaya yönelmeliyiz. Markalı olarak yurt dışına ürün gönderirsek, Türk zeytinyağı olarak satarız” dedi.
* ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.09.04 19:03:10
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






523 yıllık tarihi çarşıda ekonomi küllerinden doğdu

Kahramanmaraş’ta 523 yıllık tarihi ile kentin en eski ticaret alanı olan Tarihi Maraş Kapalı Çarşı, deprem sonrası toparlanarak eski canlılığına kavuşurken, esnaf ise artan ticari canlılıktan ötürü gelecek günlerden dolayı umutlandı.
Kahramanmaraş’ın tarihe tanıklık eden ve yüzyıllardır orijinalliğini yitirmeden ayakta kalmayı başaran 523 yıllık tarihi Maraş Kapalı Çarşı, 6 Şubat tarihinde yaşanan depremlerde hasar almış, sarsıntılardan dolayı bazı dükkanlarda çatlaklar oluşmuştu. Ayrıca tarihi çarşı çevresinde bulunan taş ve ahşap iş yerleri de yıkılmıştı.
Tarihi kaynaklarda 15’inci yüzyılın sonlarında inşaatına başlandığı bilinen ve yüzyıllardır canlılığını koruyan Tarihi Maraş Kapalı Çarşısı, içerisinde barındırdığı Saraçhane, Köşkerler, Bakırcılar, Kuyumcular, Semerciler Çarşısı gibi çeşitli iş kolları ile tekrardan eski canlılığına dönmeye başladı.
Depremin üzerinden 5 ay 20 gün geride kalırken, esnaf yaralarını hızlı bir şekilde sararak işlerinin başına döndü. Hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğramaya devam eden çarşıda giyimden gıdaya, yöresel lezzetlerden geleneksel el sanatlarına kadar çok sayıda işletmenin bulunduğu çarşıya gelen vatandaşlar alışveriş yaparak ticaretin canlanmasına neden oldu.

“Bu zor günleri atlatacağız”
Tarihi Kapalı Çarşı’da uzun yıllardır esnaflık yapan Ahmet Yorgun, “Depremden çıktık, şu an normale dönüyoruz. Yavaş yavaş kapalı çarşı ve esnaflarda canlılık var. İnşallah bu zor günleri de atlatacağız. Ekonomi şu anda biraz sıkıntılı ama gelenler yine alışverişini yapıyor. Bu zor günleri atlatacağız, ilerisi çok daha iyi olacak inşallah, gelecekten de umutluyuz” dedi.

“Düzeleceğine eminiz”
Bir diğer Kapalı Çarşı esnafı Harun Korkmaz ise, “Devlet elinden geleni yapmaya çalışıyor, yavaş yavaş ticaret de rayına oturmaya başlıyor. Cumhurbaşkanımızın dediğine göre 2 senede bütün şehirlerimiz ayağa kalkacak deniyor, beklentimiz de o. Daha önce verdikleri sözü yerine getirdikleri gibi bunu da en kısa sürede atlatırız. Esnaflar olarak durumlar biraz kritik ama düzelmesini bekliyoruz. Tabi düzeleceğine de eminim” diye konuştu.

“Küllerimizden yeniden doğacağız”
Esnaftan Samet Zılkara da, “Yavaş yavaş toparlanmaya ve düzelmeye başlıyoruz. Yeni yeni işlerimiz açılıyor, insanlarımız yeniden Kapalı Çarşı’yı tercih etmeye başladılar. Gelecekten umutluyuz, geleceğimiz güzel olacak inşallah. Yıkılan yerlerimiz kentsel dönüşüm ile tekrardan yapılacak. Biz yeniden Kapalı Çarşı esnafı olarak küllerimizden yeniden doğacağız” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 21:58:52
Son Düzenlenme Tarihi :





ZİRAAT ÖĞRENCİLERİ GÜBRE ÜRETİMİNİ İNCELEDİ

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri öğrencileri Merkez Anadolu Kimya ve Biomarket gübre fabrikalarını ziyaret ederek gübre üretimini yerinde incelediler.

    Dr. Öğr. Üyesi Halil Demir tarafından hazırlanan gezide gübre üretim sorumlusu Zir. Müh. Burak Gürbüz gübre üretiminin aşamaları, ambalajlama, organik üretim, tescil gibi konularda önemli bilgiler aktardı.
     Kompoze gübre üretiminde hammadde kaynağının önemine vurgu yapan Gürbüz “Gübre üretiminde kalite ve güvenirlik çok önemli. Kalite olunca da hammadde ön plana çıkıyor. Dünya’nın farklı ülkelerinde hammaddeler var. Bunlara göre de aynı içerik olsa bile gübrelerin kalitesi değişiyor. Kaliteye göre de fiyatlar değişiyor. Ayrıca hammaddeye göre gübrelerden karışım elde etmek kolay gibi düşünülmesin. Kalite için işinizi iyi yapmanız gerekiyor.” dedi. Kompoze gübreden, sıvı gübreye, yaprak gübrelerinden organik gübrelere kadar farklı üretimler yaptıklarını belirten Gürbüz sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimyasal gübrelerin yanında organik gübre üretimimizde var. Mikrobiyal gübreler denilen bu ürünler %100 yerli üretim. Ülkemiz topraklarından elde edilen farklı yararlı bakterilerin kullanıldığı bu ürünler, ülkemizin ilk tescilli Türk malı ürünlerdir. Bu ürünlerin elde edilmesinde sterilizasyon ve ürün kalitesi çok önemli. Hem tarla bitkilerinde hem de sera alanlarında iddialıyız. Ülke tarımımıza büyük katkıları olacaktır.”
    Dünya’nın farklı ülkelerine çok miktarda gübre ihracatı yaptıklarını vurgulayan Gürbüz, akdeniz meyve sineğine karşı da %90-95 etkili feromon tuzağa sahip olduklarını belirterek iç tüketimden dış satıma kadar tarımın hizmetinde olduklarını ifade etti. İnceleme sonra Dr. Demir tarafından firma yetkililerine teşekkür edildi. 

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.11.19 09:45:05
Son Düzenlenme Tarihi :