SON DAKİKA

logo

Batı Akdeniz ihracatı 2 milyar dolara yaklaştı

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, ihracatın 2 milyar dolara yaklaştığını belirtti. İhracatın 44 milyon 367 bin 204 dolarını maden ve metaller sektörü gerçekleştirdi.
Antalya, Burdur ve Isparta illerinden ihracat, 27 farklı sektörde durmaksızın devam..

Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, ihracatın 2 milyar dolara yaklaştığını belirtti. İhracatın 44 milyon 367 bin 204 dolarını maden ve metaller sektörü gerçekleştirdi.
Antalya, Burdur ve Isparta illerinden ihracat, 27 farklı sektörde durmaksızın devam ediyor. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) üyesi firmalar, bölgenin yüzlerce çeşit ürününü dünyanın dört bir yanındaki alıcılara ulaştırıyor. Bu çerçevede Antalya, Burdur ve Isparta illerinden 1 Ocak ila 31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen ihracat 1 milyar 741 milyon 616 bin 43 dolara ulaştı. İhracatta 1,5 milyar dolar rakamını geçen ay geride bırakan Batı Akdeniz, bir sonraki psikolojik sınır olan 2 milyar dolar rakamına doğru emin adımlarla ilerliyor. Öte yandan Batı Akdeniz’den sadece Ağustos ayında gerçekleşen ihracat ise 196 milyar 137 bin 146 dolar oldu.

"İhracatın 44 milyon 367 bin 204 dolarını maden ve metaller sektörü gerçekleştirdi"
Batı Akdeniz’den Ağustos ayında gerçekleşen 196 milyar 137 bin 146 dolar ihracatın 44 milyon 367 bin 204 dolarını maden ve metaller sektörünün gerçekleştirdiğini belirten Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, “Doğaltaş ağırlıklı bir ihracata sahip olan sektörümüz çok uzun zaman sonra yeniden listenin birinci sırasına yükselme başarısını gösterdi. Yaş meyve sebze sektörümüz ise Ağustos ayında 37 milyon 397 bin 654 dolar ile en fazla ihracat yapan sektörümüz oldu. Ağaç mamulleri ve orman ürünleri sektörümüz, 29 milyon 988 bin 281 dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Dördüncü sırada kimyevi maddeler ve mamulleri sektörümüz yer alırken, sektörümüzün Ağustos ayı ihracatı 23 milyon 107 bin 934 dolar olarak gerçekleşti. Listenin beşinci sırasında ise 7 milyon 607 bin 835 dolarla iklimlendirme sanayi sektörümüz yer aldı” dedi.

En fazla ihracatın yapıldığı ülke Çin
Bölgeden Ağustos ayında en fazla ihracatın yapıldığı ülkenin Çin olduğunun bilgisini veren Ümit Mirza Çavuşoğlu, “Çin’e gerçekleşen ihracat yüzde 60 gibi rekor bir seviyede artış gösterdi ve 24 milyon 926 bin 875 dolar oldu. Çin’i 14 milyon 374 bin 149 dolar ihracatla Almanya takip etti. Listenin üçüncü sırasında 13 milyon 751 bin 761 dolar ihracatla Rusya yer aldı. Listenin dördüncü sırasında 10 milyon 832 bin 266 dolar ihracatla Birleşik Devletler, beşinci sırada ise ihracatın yüzde 218,9 oranında arttığı ve 10 milyon 36 bin 780 dolar olduğu Türkmenistan yer aldı” ifadelerine yer verdi.

“Sektörümüzün ihracatı geçen yılın 8 aylık dönemine kıyasla yüzde 27,44 oranında artış gösterdi"
1 Ocak ila 31 Ağustos tarihleri arasında bölgede en fazla ihracatı 577 milyon 520 bin 69 dolar ile yaş meyve sebze sektörü gerçekleştirdiğini belirten Ümit Mirza Çavuşoğlu, “Sektörümüzün ihracatı geçen yılın 8 aylık dönemine kıyasla yüzde 27,44 oranında artış gösterdi. Listenin ikinci sırasında ise 303 milyon 203 bin 238 dolar ihracatla maden ve metaller sektörü yer aldı. Sektörümüzün ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15,76 oranında düşüş göstermesine rağmen bölgemizin en güçlü iki sektöründen birisi olmaya devam etti. Listenin üçüncü sırasında yer alan ağaç mamulleri ve orman ürünleri sektörümüzün ihracatı ise 208 milyon 473 bin 655 dolar oldu. Dördüncü sırada ise kimya sektörümüz yer aldı ve sektörümüz bu dönemde 168 milyon 680 bin 93 dolar ihracat gerçekleştirdi. Beşinci sırada yer alan demir ve demir dışı metaller sektörümüz ise 68 milyon 840 bin 662 dolar ihracat gerçekleştirdi. Ağaç mamulleri ve orman ürünleri ile kimya sektörümüz istatistiklere bakıldığında Bölgemizin en güçlü üçüncü ve dördüncü sektörü olma özelliğini bu dönemde de pekiştirdi” açıklamasında bulundu.
Ümit Mirza Çavuşoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bölgemizden 8 aylık dönemde en fazla ihracatın gerçekleştiği ülke 160 milyon 982 bin 409 dolar ile Almanya oldu. Almanya’ya gerçekleşen ihracat yüzde 20,33 oranında artış gösterdi. En fazla ihracat yapılan ikinci ülke ise Çin oldu. Çin’e yüzde 18,58 oranında artış ile 149 milyon 87 bin 902 dolar ihracat gerçekleşti. İhracatın ciddi oranda arttığı bir diğer ülke de üçüncü sıradaki Rusya oldu. Bölgemizden Rusya’ya bu dönemde 145 milyon 31 bin 99 dolar ihracat yapıldı. İhracatın yüzde 35,84 oranında arttığı Ukrayna’ya ise 8 aylık dönemde 89 milyon 245 bin 971 dolar ihracat gerçekleşirken, listenin beşinci sırasındaki Romanya’ya gerçekleşen ihracat ise 67 milyon 782 bin 756 dolar oldu.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.05 14:58:54
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.09.05 15:03:24

Yorum Yap






Dünyanın en modern su altı arkeoloji gemisi UPL ilk seferine çıktı

Antalya’da dünyanın en büyük ikinci en donanımlı su altı arkeoloji araştırma gemisi, suya inerek ilk seferini gerçekleştirdi. UPL isimli modern gemi ile Türkiye sahillerinin su altı gün yüzüne çıkarılacak. 25 arkeoloğun görev yapacağı gemi, 500 metre derinlikten üç boyutlu görüntü alabilecek.
..

Antalya’da dünyanın en büyük ikinci en donanımlı su altı arkeoloji araştırma gemisi, suya inerek ilk seferini gerçekleştirdi. UPL isimli modern gemi ile Türkiye sahillerinin su altı gün yüzüne çıkarılacak. 25 arkeoloğun görev yapacağı gemi, 500 metre derinlikten üç boyutlu görüntü alabilecek.
Antalya’da dünyanın en büyük ikinci en donanımlı UPL isimli su altı araştırma gemisi, yapımının tamamlanmasının ardından ilk seferini bugün "Yolun açık olsun UPL" lansmanıyla geniş bir katılımla gerçekleştirdi. Gemi ile Türkiye sahillerinin su altı gün yüzüne çıkarılacak. 25 arkeoloğun görev yapacağı gemi, 500 metre derinlikten üç boyutlu görüntü alabilecek. Ayrıca büyük ekranlı bilgisayar sistemlerinin yanı sıra, deniz tabanında gemi hareket halinde çalışırken, dip sonardan elde edilen görüntü büyük ekranda sürekli olarak 25 araştırmacı tarafından takip edilebilecek. Eğer bu görüntüler arkeolojik potansiyel içeriyorsa o derinliğe robot indirilip, görüntü elde edilebilecek.

22 bilim adamının çalışabileceği üst düzey bir altyapı bulunuyor
Gemi, Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle Akdeniz kıyılarında yapılacak su altı kazı ve araştırmalarında kullanılacak. İçinde 5 kişilik modern bir basınç odası, 500 metre derinlikte 3D görüntü alan multi beam sonar, XRF analiz cihazı gibi üst teknolojiler bulunan 38 metre boyundaki gemi, aynı zamanda kendi elektriğini ve sıcak suyunu üreten, deniz suyundan kendi suyunu elde eden yeşil gemi niteliğinde bulunuyor. Gemide toplantı salonu, denizden çıkan eserler için hazırlanmış özel bir laboratuvar ve 22 bilim adamının çalışabileceği üst düzey bir altyapı bulunuyor.

“10 yıldır Türkiye’de UPL ismi ile var olmaya devam ediyoruz”
Geminin ilk seferini yapmasından mutluluk duyduğunu belirten UPL Türkiye Ülke Müdürü Murat Yahyaoğlu, “İlk seferimizde çok değerli kişileri ağırladık, bizim için gurur verici oldu. Basınç odasından kamera izleme odasına kadar geminin tüm alanlarının tanıtımını yaptık. Umuyorum ki bu üstün özelliklerle, çevreye duyarlı gemiyle çok güzel buluşlara imza atacağız. UPL olarak çok farklı alanlarda faaliyetimiz var. Kendimizi farklı alanlarda bilinir kılmaya özen gösteriyoruz. Son 10 yıldır Türkiye’de UPL ismiyle var olmaya devam ediyoruz. Bilinirliğin artması anlamında güzel çalışmalara imza atıyoruz. Bu imkanların sağlanmasında CEO’muz Bay Jai Shrooff’un büyük katkısı var. Biz de bunu sahiplenerek olabildiğince değer katmaya ve bu değeri yaşatmaya devam ediyoruz. Tüm katılımcılara çok teşekkür ederim” dedi.

“Tarım sektöründen deniz altı arkeolojisine destekten dolayı çok mutluyuz”
UPL Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Halil köstekli ise konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“UPL dünyanın en büyük 5’inci gıda ve tarım sektörü olan bir firmadır. Bu sosyal sorumluluk projesinde UPL gemisinin isim sponsoru olmaktan gurur duyuyoruz. Dünya ve kültürel mirasa katkı vermekten mutluyuz. Bu gemi dünyadaki en eski batıkların araştırmalarını yapacak. Denizaltı araştırmaları son derece önemlidir. Tarımla olan ilişkisi ise bu denizlerde binlerce yıl tarım ürünleri ticareti yapılıyordu ve 4 bin yıl önceki batıklarda bile bakır külçeleri çıkıyor. Kıbrıs’tan çıkan bakırın Girit’e ve İyonya’ya ticaretinin yapıldığı anlaşılıyor buradan. Bakır sanayide kullanılıyor diye bilsek bile bakırı bitki sağlığında da kullanıyoruz. UPL olarak bizler, bakırlı biyoçözümlerimiz ile dünya lideriyiz. Günümüzde de Rusya ve Ukrayna savaşının olması ile yine tarım ürünleri ticareti var. Önemli olan yer altında hiç dokunulmayan tarihin kalıntılarını yeryüzüne çıkararak, bunun kültür mirasına kazandırılmasını hedefliyoruz. Tarım sektöründen deniz altı arkeolojisine destekten dolayı çok mutluyuz. Her şey bir hayalle başladı. Bu gemi dünyanın en modern ikinci büyük arkeoloji gemisidir. Dünyanın her yerinden öğrenci ağırlayacağız.”

“Gemimizde 25 su altı arkeoloğu konforlu bir şekilde konuk edebileceğiz”
Gemi hakkında bilgiler veren Akdeniz Üniversitesi Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz, “Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle Akdeniz kıyılarında araştırmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bizim en az 5 ayımız denizde geçiyor. Bu anlamda daha rahat çalışmalar yapmak ve daha ileri bir teknolojiye sahip olmak hepimizin hayaliydi. Yaklaşık 2.5 yıl önce tersanede bulunan bir geminin dış halini satın alarak işlemlere başladı. Geminin bitmesi için mücadele verdik. Gemimizde 25 su altı arkeoloğu konforlu bir şekilde konuk edebileceğiz. Gemimiz üst teknolojiye sahip, bilinen her türlü sonar teknolojisine sahiptir. 500 metreden üç boyutlu görüntü alabilecek, aldığı görüntüleri robotlarla inceleyerek kazı aşamasına gelecek. 5 kişilik basınç odası var. İlk araştırmamızı yarın itibarıyla Kemer açıklarında yapacağız. Gemimiz dünyanın en büyük ikinci, Avrupa’nın en büyük arkeoloji gemisi diyebiliriz. Bugün ilk seferi de gayet başarılı geçti” dedi.

“Gemi söylenilen kadar hem mekanik hem de donanım anlamında çok iyi”
Geminin kaptanı Gökalp Dinçalp, “Gemimiz çok donanımlıdır. Burada olmaktan büyük keyif alıyorum. İnanıyorum ki çok değerli çalışmalar yapacağız. Gemi söylenilen kadar hem mekanik hem de donanım anlamında çok iyi. Derin sularda arama yapabilecek. Basınç odamız var. Bu daha derin alanlarda çalışma yapmamıza imkan verecek” açıklamasını yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.02 17:25:40
Son Düzenlenme Tarihi :





Üniversite öğrencilerinden yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil

Mersin Üniversitesi (MEÜ) öğrencileri, makine mühendisi öncülüğünde yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil üretti. Proje çerçevesinde üretilen otomobil, TEKNOFEST’in bu yılki yarışmasında finalde yarışma hakkı kazandı.
MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi, projeler üretmeye devam ediyor. MEÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Sugözü ve MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Duygu Hıdıroğlu başkanlığında öğrenciler, yerli ve milli hidrojen yakıtlı otomobil üretti. Uzun süredir üzerinde çalışılan, bu yıl geliştirilen proje TEKNOFEST’te finale kaldı.

"Yarışmada ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz"
Yaptıkları çalışmayla ilgili bilgi veren MEÜ Genç Girişimci Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Duygu Hıdıroğlu, uzun yıllardır bu proje üzerinde çalıştıklarını belirterek, “Son aşamada artık bu yıl TEKNOFEST 2023’de finale kaldı. Bunu gururla söyleyebiliyoruz çünkü 50 başvuru olmuştu. Zaten hidrojen yakıtlı araçta çok az başvuru oluyor. Bu başvurular arasında finalde yarışmaya hak kazandık. Gençlerimizle gurur duyuyoruz. Ülkemiz birçok badireler atlattı. Bu süreçte sürekli uzaktan eğitim sistemiyle öğrencilerimiz derslerine devam etti. Fakat gerek üniversite yönetimimiz gerekse sponsor destekleri ve öğrencilerimizin emeğiyle bu gün son noktaya geldik. Yarışmada da başarılar diliyorum. Yarışmada ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz” dedi.

"Türkiye olarak bu elektrikli araç dönemini kaçırmamamız gerekir"
MEÜ Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Sugözü, 2017 yılından beri bu araç üzerinde çalıştıklarını kaydederek, “Bu pandemi ve birkaç olumsuz durumdan dolayı yarışmalara katılamadık. Geçen yıl çalışmalarımıza yeniden hız verdik. İlk önce aracımızın şase kısmı oluşturuldu. Daha sonra bir kalıp oluşturuldu. Hafif bir malzeme kullanılarak aslında kalıp ortaya çıkarıldı. Bunun elektrik motoru, batarya yönetim sistemi gibi bölgeleri bizim elektrikli araçlarda kullanılan alt yapıya sahip. Tek farkı üzerinde hidrojenli bir sistemimiz var. Çünkü dünyada baktığınız zaman daha fazla menzil sağlanabilmesi için farklı aksamlar ekleniyor. Bizde burada hidrojen enerjisi de bataryaları destekleyerek bir yakıt pili oluşturup, buradan daha fazla kilometre yapmasını sağlıyoruz. Tabi bu araç ilerleyen dönemde geliştirilebilir durumda. Türkiye olarak bu elektrikli araç dönemini kaçırmamız gerekir. İçten yanmaları motorlar döneminde biz maalesef yer alamadık. Fakat elektrikli araba dönemi güncel ve geleceği de parlak. Biz Türkiye olarak Togg’u yaparak elektrikli araçta bir adım atmış olduk. Bunun geliştirilmesi gerekiyor. İşte bu TEKNOFEST çerçevesinde yetiştirilen öğrencilerle birlikte daha kalifiyeli elemanlar ortaya çıkacaktır. Bunların hepsi fayda sağlayacak etkenler” diye konuştu.

"Ülkemize, milletimize yararlı bir birey olmak istiyoruz"
MEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi Muhammet Burak Birgül ise geçen yılın Eylül ayından beri bu aracı yapmak için gece gündüz çalıştıklarını vurguladı. Birgül, “Hiçbir zaman inancımızı kaybetmedik. Her zaman bize inananlara bu gururu yaşatmaya inandık. Her ne kadar zorluklarla karşılaşsak da çalışmalarımıza devam ettik. Şu anda TEKNOFEST’te finale kalma başarısı kazandık. Bunun için çok mutluyuz, gururluyuz. Araba çalıştığı an çok güzel bir duyguydu. Bu kadar zaman sonra bunu başarabilmek büyük bir mutluluktu. Burada asıl amacımız kendimizi geliştirip, ülkemize, milletimize yararlı bir birey olabilmek. Sadece mühendislik sonucu ortaya çıkan bir proje değil bu. Farklı bölümlerde okuyan arkadaşlarımız da var” ifadelerini kullandı.
Bu aracın kendisinin çok ilgisini çektiğini ifade eden MEÜ Gıda Mühendisliği öğrencisi Nur Yaren Menziş de, “Arkadaşlarımı uzun süreden beri tanıyordum. Onlara destek olmak için bu projede yer aldım. Hepimiz tek tek arabayı ilk sürdüğümüzde çok mutlu olduk. Çünkü çok yorulduk, çok uzun süreçti bizim için. Bizim için bu çok büyük bir gurur” şeklinde konuştu.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.25 15:02:06
Son Düzenlenme Tarihi :