SON DAKİKA

logo

Midibüs şoförü ile yavru köpeğin inatlaşması mutlu sonla bitti

Antalya’dan Kemer ilçesine yolcu taşıyan midibüse durakta zorla binmek isteyen yavru köpekle şoförün inatlaşması sosyal medyada gündem oldu. Yüzleri gülümseten olay, minik yavrunun taşıma firması tarafından sahiplenilmesiyle sonuçlandı, şoför ise “Zorla kendini sahiplendirdi” dedi.
Yüzleri gül..

Antalya’dan Kemer ilçesine yolcu taşıyan midibüse durakta zorla binmek isteyen yavru köpekle şoförün inatlaşması sosyal medyada gündem oldu. Yüzleri gülümseten olay, minik yavrunun taşıma firması tarafından sahiplenilmesiyle sonuçlandı, şoför ise “Zorla kendini sahiplendirdi” dedi.
Yüzleri gülümseten olay, 21 Eylül Perşembe günü Konyaaltı ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde yaşandı. İlçeler arası toplu taşıma yapan bir firmaya ait midibüsün şoförü Ümit Kor, yolcu almak için durakta durduğu sırada küçük bir yavru köpeğin araca binmeye çalıştığını fark etti. Kor, minik yavruyu midibüsten uzaklaştırmasına rağmen araca tekrar girdiğini gördü. Yaklaşık 3 dakika boyunca devam eden inatlaşma sonrası Kor, yavruyu yoldan uzak bir güvenli bir bölgeye koyup koltuğa koşarak geçti ve yoluna devam etti. Yavru köpeğin sevimliliğini unutamayan şoför, arkasından yolcusuz gelen firma arkadaşını aradı ve köpeği almasını istedi. Aynı bölgeye gelen diğer şoför köpeği alıp Kemer ilçesine götürdü. Burada sahiplenilen küçük yavru, firmada çalışanların maskotu oldu.

“Zorla kendini sahiplendirdi”
Yaşadıklarını anlatan şoför Ümit Kor, “Kemer’e giderken duraktan yolcuları alıyordum. Motosikletli bir arkadaş otobüsün önünde küçük bir köpek olduğunu söyledi. Yolcuların arasından geçip otobüse binmek istedi. Sağlık açısından köpeği otobüse ilk başta almak istemedik. Ancak çok sevimli hareketler sergilediği için, arkamızdan gelen arkadaşımıza rica ettik. Kemer ilçesine getirttik. Aşılarını, tüm eksikliklerini tamamladık ve sahiplendik. Zorla kendini sahiplendirdi, biz de onu kırmadık” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.24 11:49:15
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kalça kireçlenmesinin başlıca 3 belirtisi

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa..

Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görünmediğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, belirtilerini şu şekilde sıraladı: "Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı."
Kalça kireçlenmesinde, toplumdaki yaygın inancın aksine, kalça eklemine içeriden bakıldığında çaydanlığın dibinde görüldüğü gibi bir kireçlenme tablosu görülmüyor. Kireçlenmelerde her iki yüzeyin arasında bulunan kıkırdak aşınarak, iki kemiğin birbirine sürtmesine neden oluyor. Kalça ekleminde de iki kemiğin birbirine uzun süreli sürtüşü sonucunda koksartroz yani halk dilinde kalça kireçlenmesi meydana geliyor. Kalça kireçlenmesine erken müdahale edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi planlanabiliyor. İleri evrede cerrahi kaçınılmaz oluyor ama günümüzde kullanılan seramik protezler ile başarılı sonuçlar elde diliyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

"Travma olan gençlerde de görülebilir"
Kalça kireçlenmesi kalçada özellikle femur başı diye adlandırılan topuz kısımda, kıkırdakta aşınma veya yıpranmanın neden olduğu bir durum olarak tarif eden Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça eklemi, yapısı nedeniyle beslenmesi diğer eklemlerin beslenmesinden daha azdır. Bu bölgeye kan akışı diğer eklemlerdeki gibi olmamaktadır. Dolayısıyla ilk sorunlar kalça ekleminde görülebilir. Kalça kireçlenmesi genellikle dizde kireçlenme görülen veya belinde bir rahatsızlık olan hastalarda görülür. Kalça kireçlenmesiyle eğer genç yaşlarda bir travma söz konusu değilse, 55-60 yaşından sonra karşılaşılır” sözlerine yer verdi.

"Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir"
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin özellikle şu kişiler ve durumlarda görüldüğünü açıkladı: “Belde ve dizde sorunu olan kişilerde, ileri yaşta, doğuştan kalça çıkığı olanlarda, kalça ekleminde problem olan hastalarda, uzun süre steroid kullananlarda, erken dönemde destek tedaviler fayda sağlıyor. Kalça kireçlenmesinde dinlenirken ağrının olması ve yürürken ağrının artması önemli belirtilerdir. Kalça kireçlenmesinde genelde hastalar ilaç tedavisi ve fizik tedaviye başvururlar. Erken dönemde fark edilen kalça kireçlenmesinde kök hücre tedavisi, PRP, kolajen ve diğer destek tedavilerden fayda sağlanır. Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir. Cerrahide kalça protezi yapılır.”
Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesinin belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: “Kalça eklem hareketleri ile birlikte ağrının olması, kasığa vuran ağrı, sağdan sola dönerken, oturup kalkarken özellikle kalçada hissedilen ve bacağa yayılan ağrı”

“Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır”
Kalça protezi ameliyatının hareket özgürlüğü sağladığına dikkat çeken Op. Dr. Murat Baloğlu, “Kalça ekleminin yüzde 50’sinden daha azını tutan bir problem varsa o zaman kurtarıcı ameliyatlara başvurulur. Kurtarıcı tedaviler olarak yüzey artroplastisi ya da kıkırdak/kemik nakli uygulanır. Kalça protezi cerrahisi gerekliyse hastaya ergonomi sağlayan seramik protezler tercih edilir. Bunlar aşınması daha az olan protezlerdir. Kalça protezi ameliyatından sonra hasta hastanede 3 gün yatış yapmakta ve 3. günün sonunda yürüyerek gidebilmektedir. Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır. 1 buçuk 2 ay sonrasında ise hasta günlük yaşantısına bir kısıtlama olmadan dönebilmektedir. Ameliyattan sonra da hastanın kilo kontrolü, fizik tedavi ve uygun spor ile gerekli kasların güçlendirilmesi çok önemlidir” dedi.

“Protez hiç yokmuş gibi”
Ameliyattan sonra hastaya bir yaşam tarzı belirlendiğini sözlerine ekleyen Op. Dr. Murat Baloğlu, “Tuvalet eğitimi dahil, hastanın oturuş kalkışının nasıl olmasının gerektiği öğretilir. 3 aya kadar doktorun önerdiği şekilde hareket etmesi istenir. Ancak 3 aydan sonra hastaya pek bir kısıtlama yapılmamaktadır. Özellikle kas düzeyi iyi olan ve genç hasta gruplarında kalça protezi yüz güldürücü bir ameliyattır. Protez hiç yokmuş gibi hastalar hayatlarına devam edebilmektedirler” ifadelerine yer verdi.

“Ameliyattan sonra tüm vücudu güçlendirici sporlara yönelin”
Kalça protezi ameliyatından sonra sadece kalça eklemini korumanın yeterli olmadığını belirten Op. Dr. Murat Baloğlu, uyarılarını şöyle sıraladı: “Aynı zamanda bel ve dizi de koruyacak egzersizlere yönelmek gerekir. Ayrıca vücuttaki kasları da güçlendirmek çok önemlidir. Kalça eklemini ilgilendiren bütün egzersizlerde bel güçlenmezse olmaz. Dolayısıyla yüzme, aletli pilates gibi tüm bedeni çalıştıran, belli bir bölgeye ağırlık yüklemeyen ve kas güçlenmesini sağlayan sporlar yapılmalıdır. 25 derece ile bisiklet sürmek (ayakların ucu ucuna pedala yetiştiği) de faydalı olmaktadır.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.12 14:54:24
Son Düzenlenme Tarihi :






Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.07.12 10:46:08
Son Düzenlenme Tarihi :