SON DAKİKA

logo

Kahramanmaraş’ta narkotik uygulaması

Kahramanmaraş’ta yapılan narkotik uygulamasında iki hükümlü yakalandı.
Edinilen bilgiye göre İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, il geneli ‘Müşterek Narkotik Uygulaması’ çerçevesinde 240 aracı kontrol etti. Ekiplerin kontrol ettiği 5 bin 608 kişiden, 8 yıl 8 ay ve 5 yıl 17 ay 15 gün hapis cezası ile aranan iki hükümlü ile farklı suçlardan aranan 6 kişiyi yakalandı.
Yapılan uygulamada 1 tabanca ve şarjör ile çeşitli miktarlarda uyuşturucu ele geçirildi.
Uygulamada 13 uyuşturucu kullanıcısı ve satıcısı hakkında adli işlem başlatıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.24 19:03:14
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






İnşaat işçisi babasının yanında işe başlayan genç sıcak çarpmasıyla komalık oldu

Antalya’da inşaat işçisi babasının yanında çalışarak para biriktirmek isteyen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi, sıcak çarpması sonucu komalık oldu. Gazetecilik bölümü okuyan genç adam yoğun bakımdaki tedavisiyle yaşama tutunduktan sonra, “Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk” dedi. 30 yıldır in..

Antalya’da inşaat işçisi babasının yanında çalışarak para biriktirmek isteyen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi, sıcak çarpması sonucu komalık oldu. Gazetecilik bölümü okuyan genç adam yoğun bakımdaki tedavisiyle yaşama tutunduktan sonra, “Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk” dedi. 30 yıldır inşaatlarda çalışan baba, oğlunun durumuna ilişkin “İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum” diye konuşurken, uzman isim güneş çarpması ile sıcaklık çarpmasının birbirinden ayrı olduğuna dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
Olay, Kemer ilçesinde 21 Temmuz Cuma günü meydana geldi. 19 Mayıs Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Okan İğden (21), okul bitimi sonrası iş kurabilmek için inşaat işiyle uğraşan babası Arif İğden’in yanında çalışmaya başladı. İlk üç gün sıcak hava etkisiyle mide bulantısı, baş dönmesi ve kusma şikayetleri yaşadı. Dördüncü gün ise yine aynı şikayetlere şuur kaybı eklendi ve İğden baygınlık geçirdi. Kemer Devlet Hastanesi aciline kaldırılan İğden, ardından Memorial Antalya Hastanesine sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan genç adam, tedavisinin ardından yaşama tutundu.

“Eşyalarla konuşup kavga ediyordum”
Normal servise alınan Okan İğden, başında geçenleri şu sözlerle anlattı:
“Geçici olarak inşaat şantiyesinde çalışıyordum. Şapka ve onun altına atletimi korumalık yapmıştım. İlk gün işe başladığımda kusma durumu yaşadım. Öğle molasından klimalı odaya geçince biraz rahatladım. Ardından saat 16.00’ya kadar çalıştım. İkinci günde de sendeleyerek çalıştım. Dördüncü gün baygınlık geçirmişim. O sırada etrafımdaki eşyalarla konuşup kavga ediyordum. Haber yapmak nasip olmadı, haber olduk.”

“30 yıldır çalışıyorum, böyle bir şey görmedim”
Gencin babası Arif İğden de, oğlunun 4 gün boyunca sıkıntı yaşadığını ancak bunun farkına sonradan vardığını söyledi. İğden, “Mezun olduktan sonra beraber gazete bürosu gibi bir yer açmayı düşünüyorduk. 4-5 ay beraber çalışıp bu parayı ayarlarız diye düşündük. Yanımda çalışmaya başladı. Üçüncü gün başını tutmaya başlayınca, ‘Hasta mısın oğlum’ deyince ‘Yok baba biraz güneş etkiledi’ dedi. Dördüncü gün ise çok istifra etmeye başladı. Sonradan dinlendiği sırada şuuru yerinde olmadığını gördüm. 30 yıldır bu işte çalışıyorum, böyle bir şey görmedim. Aşırı sıcaklıktan dolayı olmuş. ‘Ben dayanıyorsam, oğlum da dayanabilir’ diye bencillik yapılmayacağını gördüm. ‘Bu olayı yaşayınca çocuğumu bu sıcağa niye getirdim’ diye pişman oldum. Allah doktorlarımızdan razı olsun. Çocuğumun başını bırakmadılar” ifadelerine yer verdi.

“Vücudu kendini soğutamadığı için dokularında bu olumsuz durum meydana gelmiş”
Vakanın kendilerine ulaştığına komada olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Girişimsel Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Elif Sarıönder Gencer, ilk başta epilepsi, zehirlenme, kafa tramvası veya beyin damar tıkanıklığı yönünde düşünceleri olduğunu ancak muayene ve labarotuvar bulgularına bakılınca sıcak çarpması teşhisini koyduklarını bildirdi. Uzun süre sıcağa maruz kalmanın, vücut ısı dengesini bozarak dokulara ağır hasar verdiğine vurgu yapan Gencer, “Kan akışkanlığını bozuyor, beyin ödemine neden olabiliyor. Küçük damarlarda tıkanıklık ya da kanamaya yatkınlık gösterebiliyor. Başlarda kendini terleme sorunu, garip ve anlamsız konuşmalar olarak gösteriyor. Hastada baş dönmesi, bulantı, kusma ve baş ağrısı olabiliyor. Daha sonra şuur bozukluğu komaya kadar gidebiliyor. Ardından beyin ödemine bağlı epileptik nöbetler ortaya çıkabiliyor. Biz de hastayı bu tabloda yakaladık. Açık alanda çalışmış ve 42-44 derece güneşe maruz kalmış. Vücudu kendini soğutamadığı için dokularında bu olumsuz durum meydana gelmiş. Asit-baz dengesi bozulmuş ve nöbeti devam ediyordu. Karaciğer ve böbrek değerleri, hem kalp atışı hem solunum sayısı sorunluydu. Ağır yoğun bakım hastası durumundaydı. Bunun uzaması kalıcı hasarı arttırır, beyin ödemi daha tehlikeli hale gelir, kandaki damar tıkanıklık ve kanamaya yatkınlık daha ağır hale gelir, kalp krizi geçirebilir ve ölüme neden olabilirdi” ifadelerini kullandı.

“Bedenleri soğutacak şekilde güvenli ortamlara geçmeleri ve bol su içmeleri gerekiyor”
Güneş çarpması ile sıcak çarpmasının farklı şeyler olduğunun altını çizen Gencer, özellikle risk gurubundaki çocuklar, ileri yaş hastalar, tansiyon ve kalp ilacı kullananların dikkatli olması gerektiğini söyledi. Gencer, “Güneşte kalmasalar bile aşırı ısıya maruz kalırlarsa böyle tehlikeli durumla karşılaşabilirler. Aşırı sıcak ortamında bulunanların bedenleri soğutacak şekilde güvenli ortamlara geçmeleri ve bol su içmeleri gerekiyor” dedi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.25 11:25:11
Son Düzenlenme Tarihi :





İNSAN OLMANIN OLMAZSA OLMAZLARININ BAŞINDA GÜVENİLİR OLMAK GELİYOR

AHENK Projesi kapsamında okul ziyaretlerine hız kesmeden devam eden Vali Ersin Yazıcı, 65’inci okul ziyaretini Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gerçekleştirerek öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi.

Vali Ersin Yazıcı, AHENK (Antalya’da Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma) Projesi kapsamında, 65’inci okul ziyaretini Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gerçekleştirdi. Ziyarette öğretmen ve öğrencilerle bir araya gelen Vali Yazıcı’ya Kepez Kaymakamı Nusret Şahin ve İl Milli Eğitim Müdür Emre Çalışkan eşlik etti.

Prof. Dr. Tuğgeneral Cevdet Demirkol-Ayhan Demirkol Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ziyareti kapsamında Çocuk Gelişimi ve Hasta-Yaşlı Bakımı bölümünden yaklaşık 100 öğrenci ile bir araya gelen Vali Yazıcı, öğrencilerle yalan, kitap, dostluk ve hayaller üzerine bir sohbet gerçekleştirdi. Öğrencilerden gelen soruları büyük bir keyifle yanıtlayan Vali Yazıcı; nasıl vali olduğu gibi öğrenciler tarafından merak edilen tüm soruları yanıtladı.

Sohbet Etmek Ve Merak Ettiklerinizi Cevaplamak İçin Buradayım 
Gençlerle bir arada olmaktan büyük keyif aldığını ve sık sık öğrencilerle bir araya geldiğini ifade eden Vali Yazıcı; “Gençlerle ve eğitimle ilgili konular beni hep heyecanlandırıyor ve ilgimi çekiyor. Bugün de geleceğimizin teminatı siz gençlerimizle birlikteyiz. Sizlerle sohbet etmek için buradayım. Bana merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. Her şeyi konuşabiliriz. Tek bir şartım var salondakilerin büyük çoğunluğunun konuşmasını istiyorum.” dedi. 

Benim Hayalim İstanbul'da Üniversite Okumaktı
Öğrencilere hayalleri hakkında da sorular soran Vali Yazıcı, kendi hayallerinden örnekler vererek; “Biliyorum, birçoğunuzun hayalleri var. Benim de sizlerin yaşındayken çok farklı bir hayalim vardı. Benim hayalim İstanbul'da üniversite okumaktı. Doğru bir şey olduğu için değil gerçek olduğu için söylüyorum, bölüm ne olursa olsun İstanbul'da üniversite okumak istiyordum. Bence hayalleriniz bir müddet sonra hedeflerinize dönüşmeli. Benim hayalim bir müddet sonra hedefe dönüştü ve ben bu hedefimi başararak İstanbul'da üniversite kazanıp okudum.” ifadelerini kullandı.

Düzceliyim Ama Burdur’un Bende Özel Bir Yeri Var
Öğrenciler ile sohbette lise yıllarını Burdur’da okuduğunu söyleyen Vali Yazıcı; “Burdur’u seviyorum. 6 sene Burdur’da okudum. Sonra da ilk Kaymakamlık görevim yine Burdur’un Karamanlı ilçesine çıktı. Düzceliyim ama Düzce’den çok Burdur’da kaldım. Şuanda torunum, oğlum ve gelinim de Burdur’da yaşıyor. Burdur hep hayatımızda ve bizim ailemiz için özel bir yeri var.” diye konuştu.

Büyük Devletlerin Büyük Hedefleri Olur
Öğrenciler tarafından Türkiye’nin geleceğine yönelik sorulan soruyu büyük bir içtenlikle yanıtlayan Vali Yazıcı; “Vatanımı ve milletimi çok seviyorum. Biz büyük bir millet, büyük bir devletiz. Başım her zaman dik. Bir dönem dünyaya hükmetmiş bir milletin torunlarıyız. Osmanlı torunuyuz. Osmanlının dünyaya hükmettiği dönemde dünyada adalet vardı. Tarih boyunca büyük devlet olma sorumluluğunu, bugün de omuzlarımızda hissetmekteyiz. Büyük devletlerin büyük hedefleri olur. Bizler de inşallah bu hedeflerimize sizler sayesinde ulaşacağız. Gençlerimize güvenim tam. Sizlerin gelecek hedefleri ve çalışmalarınız hem bizleri daha iyi bir toplum yapacak hem de daha da ileriye bir seviyeye taşıyacak. Bu yüzden iyi eğitim almanız, kendinizi yetiştirmeniz bizim en büyük kazancımız olacak.” şeklinde konuştu.

Yaşamımızı Karşılamak İçin İhtiyaçlarımızı Karşılamak Zorundayız
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi hakkında öğrencilerle sohbet eden Vali Yazıcı; “Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi var. Bunu bazılarınız duymuştur. Bu hiyerarşiye göre insanların yeme, içme, barınma ve akabinde güvenlik gibi ihtiyaçları vardır. Yaşamımızı devam ettirebilmek için bu ihtiyaçları karşılamak zorundayız. Hepimiz yaşamımızı devam ettirmek için birtakım meslekleri seçiyoruz. Aslında bütün insanlar aynı amaç için çabalıyor. Hayatta kalabilmek için. Meslek seçimini de bu yüzden yapıyoruz. Bu okuldan mezun olduğunuzda bir mesleğiniz, bildiğiniz bir iş olacak. Bu çok önemli. Bu sizler için çok büyük bir avantaj olacaktır.” şeklinde konuştu.

Kendimize Yapılmasını İstemediğimiz Şeyi Başkasına Yapmamalıyız
Öğrencilerle karşılıklı soru-cevap şeklinde devam eden etkinlikte onları en çok neyin rahatsız ettiğini soran Vali Yazıcı; “Şimdi geldik ziyaret ettiğim her okulda yaptığım ankete. Ankette ‘Sizi en çok sinirlendiren şey nedir?’ sorusunu soruyorum. Bu yaptığım ankette genellikle %80 oranında yalan söylenmesi, dedikodu ve iftira geliyor. Bizler bu konulardan rahatsız oluyoruz. Hem yalan söylüyoruz hem de rahatsız oluyoruz. Kendimize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına da yapmamalıyız diye düşünüyorum. Yalan konusunda başka bir soru daha sorayım size. Kime ya da kimlere yalan söylerken daha az vicdan azabı çekiyorsunuz? Bunun cevaplarından biri tanımadığımız, sevmediğimiz, bir daha görmeyeceğimiz kişiler. İkinci cevabı ise bize yalan söyleyen kişiler. Birine yalan söylersek ona da bize karşı yalan söyleme hakkı vermiş oluruz. Ben bu hakkı kimseye vermedim, vermiyorum, akıl sağlığım yerinde olduğu sürece de vermeyeceğim. Çünkü biz birine yalan söylersek o da istediği zaman istediği boyutta bize yalan söyleme hakkına sahip oluyor. Dolayısıyla ben yalanı yaşamıma hiçbir şekilde sokmuyorum.” dedi.

En Yakın Dostlarınızdan Biri Kitap Olsun
Öğrencilere dostla arkadaş arasındaki farkı soran Vali Yazıcı; “Benim en iyi dostum kitap. Sizlerin de dostlarınızdan biri mutlaka kitap olsun. Size asla ihanet edip yanlış yapmaz. Sizi asla üzmez. Kendi bildiğini söyler. Zor zamanlarınızda sizi başka dünyalara götürür. Bunu düzenli kitap okuyan birisi olarak söylüyorum. Size bir Vali amca nasihati olsun. Lütfen ama lütfen dostlarınızdan biri kitap olsun.” ifadelerini kullandı.

Tatilinizin Hakkını Verin
Gerçekleştirilen sohbetin ardından Vali Yazıcı öğrencilere bir ricada bulunarak; “Eve gittiğinizde anne ve babanıza bugün Vali amcayla sohbet ettik deyin. Onlara selamlarımı iletin. Bugün sizlerle gerçekleştirdiğimiz sohbeti ailenize anlatıp onlarla da konuşmanızı istiyorum. Ben Vali amcaya söz verdim bundan sonra dostlarımdan biri kitap olacak deyin. Bugünkü ziyaretimden ve sizlerle sohbetimden büyük bir keyif aldım. Tatil vakti geldi. Tatilinizin hakkını verin ve güzel bir tatil geçirip bol bol dinlenin. Sevgili çocuklarım hayatı çok abartmayın. Bugün konuştuğumuz tüm konuların sonucu insanların güvenilir olmasına geldi. Bu kararı siz verdiniz. İyi bir insan olursunuz, olmazsınız bu sizin vereceğiniz bir karar. Ama dost olmak için de iyi bir iş sahibi olmak için de iyi insan olmak için de birinci kural güvenilir bir insan olmaktan geçiyor. Size güvenilmiyorsa hâkim, savcı, polis, öğretmen olmanız hiçbir şey ifade etmiyor. İnsan olmanın olmazsa olmazlarının başında güvenilir olmak geliyor. Ben inanıyorum ki buradaki herkes güvenilir olmayı arzu ediyordur ve inşallah bu arzusunu da gerçekleştirirsiniz. Hepinize başarılar diliyorum. Gönlünüzden geçenlerin gerçekleştiği bir hayatınız olsun. Sağlıcakla kalın. İyi tatiller.” dedi.
Öğrencilerle sohbetinin ardından okulda görevli öğretmen ve idarecilerle de bir araya gelen Vali Yazıcı, okulun genel durumu ve faaliyetleri hakkında bilgiler aldı. Vali Yazıcı, öğretmenlere AHENK Projesinin önemini anlatarak projenin başarıya ulaşması noktasında desteklerinin çok önemli olduğunu söyledi. -Valilik Bsn.


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.08 16:03:33
Son Düzenlenme Tarihi :