SON DAKİKA

logo

Epilepsi cerrahisi ile nöbetlere son

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyi..

Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisinin bazen fayda sağlayamadığını belirterek, "Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır" dedi.
Memorial Antalya Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, epilepsi cerrahisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Akyüz, beyindeki anormal elektrik aktivitesi sonucu gelişen nörolojik bir hastalık olan epilepsinin nöbetler şeklinde meydana geldiğini söyledi.
Normalde, beyin belirli bir düzende sürekli olarak küçük elektriksel uyarılar üretirken, epilepsi nöbetinde genellikle elektriksel işleyişindeki geçici bir değişikliklerin ani davranış bozukluğu olarak ortaya çıkabildiğini dile getiren Akyüz, 1 yıl ilaç tedavisinden fayda göremeyen hastalarda epilepsi cerrahisinin yüzde yüze yakın iyileşme ile yüz güldürebildiğini kaydetti.

"Cerrahi tedaviye geçilebiliyor"
Epilepsi bir yere uzun süre dalma, geçici kafa karışıklığı, kolların ve bacakların kontrol edilemeyen sarsıntı hareketleri, vücudun sertleşmesi, bilinç veya farkındalık kaybı, solunum problemleri, bağırsak veya mesane kontrolünün kaybı ve belirgin bir sebep olmaksızın aniden düşme gibi belirtilerle ortaya çıkabildiğini aktaran Akyüz, "Hastaların hayat konforunu olumsuz yönde etkileyen epilepside ilaç tedavisi bazen fayda sağlamamaktadır. Epilepsi cerrahisi, geçirilen nöbetlerin şiddetini ve sayısını durdurmak veya azaltmak için yapılan bir beyin ameliyatıdır. Epilepsinin ilk tedavisi ilaçla tedavidir. Eğer epilepsi dirençli hale gelirse yani ilaçla tedavi edildiği halde iyileşme görülmezse monoterapi ve politerapiye geçilir. En az 1 yıllık çoklu ilaç tedavisine rağmen nöbetler durdurulamazsa cerrahi tedavi söz konusu olabiliyor" ifadelerine yer verdi.

"Hastalar konseyde değerlendiriliyor"
Epilepsi cerrahisi için hastaların beyin, sinir ve omurilik cerrahisi, nöroloji, radyoloji ve nükleer tıp uzmanlarının oluşturduğu bir konseyde değerlendirildiğine değinen Akyüz, "Konseyde hastanın hangi cerrahi tipine uygun olup olmadığı belirlenir. Epilepsi cerrahisinde çoğunlukla 2 farklı yönteme başvurulur. En yaygın olarak gerçekleştirilen rezektif cerrahi yönteminde beynin küçük bir bölümü çıkarılır. Bu ameliyatta genellikle bir tümör beyin hasarının olduğu yer veya malformasyon bölgesiyle, nöbetlerin meydana geldiği beyin bölgesindeki beyin dokuları alınır. Rezektif cerrahi çoğunlukla görsel hafızayı, dil anlama ve duyguları kontrol eden bir alan olan temporal loblardan birinde gerçekleştirilir. En çok fayda görülen rezektif cerrahide başarı oranları yüzde yüzlere kadar çıkabilmektedir. Rezektif cerrahi, uygun olan her hastada ilk tercih edilecek cerrahi yöntemdir. Mezial temporal skleroz (MTS), hipokampus, kortikal displazi, düşük evreli glial tümörler, AVM, damar yumakları epilepsi nöbetlerine neden olabilmektedir. Bu gibi durumlarda rezektif cerrahiye başvurularak beyinde bulunan nöbete yol açan yapılar çıkarılarak iyileşme sağlanması planlanır. Rezektif cerrahi ile çıkarılacak bir tümör yapısı veya odak bulunamazsa palyatif cerrahi adı verilen yöntemlere başvurulur. Vagus sinirine pil takılması, kallozotomi en sık kullanılan palyatif cerrahi türleridir. Kallozotomi ameliyatında beynin her iki yarım küresini birbirine bağlayan korpus kallozumunun birbirinden ayrılması sağlanır. Böylelikle nöbetin bir taraftan diğerine geçişi engellenir ve hastaların nöbet sıklığı azalır. Yüzde yüz bir iyileşme sağlanmasa da nöbet sıklıklarının azalması ile belli oranda bir fayda görülüyor" diye konuştu.

"Dirençli epilepsi tanısı alır almaz hastalar değerlendirilmeli"
Epilepsi cerrahisinin ne kadar süreceği hangi tip ameliyatın uygulandığına göre değiştiğini ifade eden Akyüz, "Örneğin pil takılma ameliyatının süresi ortalama 1 saatken rezektif cerrahi 10 saatlere kadar çıkabilmektedir. Vagus sinirine pil takılması 3 yaşından itibaren uygulanabilmektedir. Diğer cerrahi seçenekleri 18 yaşından itibaren mümkün olduğu kadar erken devrede yapılmalıdır. Çünkü dirençli epilepsilerde nöbet sıklığı IQ gerilemesine neden olmaktadır. Bu da hastaların sosyal yaşantılarında zorluklar yaşamasına yol açmaktadır. Bu nedenle dirençli epilepsi tanısı alır almaz hasta değerlendirilmeli, cerrahi için uygun bir durum söz konusuysa zaman kaybetmeden cerrahiye başvurulmalıdır. Vagus sinirine pil takılması işlemi, cerrahisinde şah damarının hemen arkasında yer alan vagal sinirine elektrot takılmasıdır. Bu elektrot sarmalı skapulanın altında bir bölgeye pil yerleştirilir. Pilden vagus sinirindeki elektrota bir uyaran gider. Böylelikle beyindeki parasempatik aktivite diye adlandırılan bir takım alanlara uyarı gönderilerek nöbetin ortaya çıkış mekanizması baskılanır. Pilin tipine göre uyaran devamlı olarak veya aura denilen dönemde, taşikardi durumlarında hızlı bir şekilde gönderilerek beyindeki nöbet aktivitesi bloke edilir. Bu sayede nöbetin ortaya çıkma sıklığında azalma görülür" açıklamasında bulundu.

"Cerrahinin ardından dikkat edilmesi gerekenler"
Akyüz, epilepsi cerrahisinden sonra dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Epilepsi cerrahisi olan hastalar nöbet geçirmeye eğilimli hastalar olarak değerlendirilmelidir. Ateşlenmek bu hasta grubu için tehlikelidir. Bu nedenle ateşli hastalığa yakalanmamaya çalışmak, ateşli hastalık söz konusu olduğunda da zaman geçirmeden tedavi olmak önemlidir. Çok sıcak havalarda, güneş altında bulunulmamalı, güneşin etkili olmadığı zamanlarda dışarı çıkılmalıdır. Rakımı yüksek olan yerlere çıkılmamalıdır. Aşırı aç ve susuz kalınmamalıdır. Radikal diyetler yapılmamalı, düzenli ve dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır".
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.25 13:15:35
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Kaza yapan sürücü aracını olay yerinde bırakıp gitti

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde kaza yapan otomobil sürücüsü aracını olay yerinde bırakıp gitti.

Kaza, saat 17.30 sıralarında İstiklal Mahallesi Rasih Kaplan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Beyobası Mahallesi’nden Gazipaşa Toptancı Hali istikametine seyir halinde olan 07 UB 672 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi soncu kontrolden çıktı. Yolun dışına savrulup ters dönen aracın sürücüsü, aracını olay yerinde bırakıp kaçtı. Kazayı görenlerin 112 Acil Çağrı Merkezine haber vermesi üzerine, olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Aracın plaka sorgusunu yapan ekipler, aracın Mehmet Ç.’ye ait olduğunu tespit etti. Görgü tanıkları sürücüsünün olay yerinde aracı bırakıp gittiğini söyledi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.07.22 20:24:20
Son Düzenlenme Tarihi :





"Yerimiz var, bekliyoruz"

Grand Akca Otel sahibi Antalyalı turizmci Ersin Erdoğan, turizm sektörüyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Turistik tesislerin tamamen dolu olduğu haberleri gerçek değil. Bunu şuradan anlayabiliriz. Çok yoğun bayram kampanyaları var. 5 gece öde 6 gece kal ya da 4 öde 5 gece kal. Bu da işlerin iyi gitmediğini gösteriyor.
RUSLAR GELMEDİ
Ruslarla çalışan bölgelerde ciddi sıkıntılar var. Örneğin Kemer bölgesi. Ruslar gelmeyince yerli pazara ve alternatif pazarlara yöneldi. Fiyatları kırarak çok ciddi kampanyalar yapıyorlar. 
Eğer Rus pazarı açılmazsa sektör sıkıntıya girecek. Temmuz-Ağustos sıkıntılı geçerse, turizm sektörünün bu maliyetlerle toparlama şansı yok. 
MISIR’A YÖNELDİLER
Mısır’ın ucuz olması bizi zorluyor. Örneğin beş yıldızlı otelde bir haftalık Türkiye tatili 100 bin lira iken, Mısır’da 25 bin liraya da tatil imkanı var. Türkiye’deki tatilci bile şu anda Mısır’a gidiyor. Ruslar, Almanlar, Hollandalılar, İngilizler Mısır’ı tercih ediyorlar. Mısır, Türkiye’ye göre ortalama yüzde 50 daha uzuz.
TÜRKİYE PAHALI, EURO 40 TL OLMALI
Türkiye’de döviz baskılandığı için Euro, Dolar kuru çok düşük. Bu yüzden Türkiye yabancıya pahalı geliyor. Euro en az 40 TL olmalı. Turizmci de ihracatçı da rekabet edemiyor.
EMEKLİYE VE MEMURA ZAM YAPILSIN
Asgari ücretin yüksek olması, emekli ve memur maaşlarının yeterince artmaması da bizi zorluyor. Personel giderlerinin turizm giderleri içindeki payı çok yüksek. Emekli ve memura da tatil yapabilmesi için asgari ücret oranlarında zam yapılmalı. 
SAHTE TESİSLERE DİKKAT
Beş yıldızlı otel gibi görünen ama gerçekte böyle olmayan tesisler bin liralara kadar düştü. Otellerin fotoğraflarına aldanıp giden turistler hayal kırıklığına uğruyor. Bunlar sektörde ciddi sıkıntıların olduğunun göstergesi.
* HABER MERKEZİ

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.06.28 11:35:38
Son Düzenlenme Tarihi :