SON DAKİKA

logo

Ojeli tırnaklarıyla oto yıkamacı oldu, hedefi daha çok kadın istihdamı

Antalya’da yaşayan Burçin Başol, 7 yıl önce arkadaşının tavsiyesiyle korku içinde devraldığı oto yıkama işini başarıyla yapıyor. Ojeli tırnaklarıyla oto yıkama, oto kuaför ve pasta cila işi yapan Başol’un en büyük hedefi ise iş yerini büyüterek daha fazla kadına istihdam sağlamak.
Muratpaşa il..

Antalya’da yaşayan Burçin Başol, 7 yıl önce arkadaşının tavsiyesiyle korku içinde devraldığı oto yıkama işini başarıyla yapıyor. Ojeli tırnaklarıyla oto yıkama, oto kuaför ve pasta cila işi yapan Başol’un en büyük hedefi ise iş yerini büyüterek daha fazla kadına istihdam sağlamak.
Muratpaşa ilçesinde 7 yıldır oto yıkamacı işleten 37 yaşındaki Burçin Başol, erkeklerin ağırlıklı olarak yaptığı oto yıkama, oto kuaför, pasta cila işini başarıyla yapıyor. Öğrenim hayatını yarıda bıraktıktan sonra çeşitli işlerde çalışan ve işletmecilik hakkında tecrübe sahibi olan Başol’a, 7 yıl önce bir arkadaşından oto yıkama işletmesini devir alması yönünde teklif geldi. Hiçbir bilgisi olmaması nedeniyle korka korka bu alana giren Başol, kendini geliştirdi ve işi öğrendi. ’Herkes arabasını yıkatıyor’ sloganı çerçevesinde 7 yıldır ojeli parmaklarıyla oto yıkama, oto kuaför ve pasta cila işi yapan Başol, girişimcilik yapmak isteyen kadınlara da örnek oluyor. Evdeki kadının temizliğini araçlara yansıtan Başol’un en büyük hedefi ise iş yerini büyüterek birçok kadına istihdam sağlayabilmek. Başol, ücretsiz vale sistemi ile de sektöre farlılık katıyor.

"Kendini geliştirdi"
Burçin Başol, eğitim hayatını yarıda bıraktığını ve küçük yaşlardan itibaren iş hayatına atıldığını söyledi. 7 sene önce bir arkadaşının tavsiyesi üzerine oto yıkama işletmesini korka korka devraldığını anlatan Başol, “Arkadaşım işletemediği için bana, ‘sen yaparsın’ diyerek devretti. Ben de ilk başlarda çok korktum, makineyi bilmiyorum, elektrik çarpar mı diye düşündüm. Ama hepsinin tekniğini öğrendim. 7 sene oldu vazgeçemedim. Kendimi bu alanda geliştirdim, sadece yıkama işine bağımlı kalmadım. Otomobillerin parlatılması, pasta seramik, folyo kaplama eğitimleri alıyorum. İşimi severek yapıyorum. İlk bu işi yapamayacağım diye içimde bir korku vardı. Çocukluğumdan beri arabalara ilgiliydim.7 sene içinde kendimi geliştirdim” dedi.

"Yıkadığıma inanamıyorlar"
Bugüne kadar yaptığı işlerin içinde kendisini en mutlu edenin oto yıkama sektörü olduğunu dile getiren Başol, “Gelen misafirlerimizin hepsi, ’Bu işletmenin sahibi siz misiniz, siz mi yıkıyorsunuz, inanamıyoruz’ diye güzel sözler söylüyorlar. Ben de doğru yolda olduğuma inanıyorum. Güzel olumlu tepkiler alıyorum. Bütün kadınlarımıza da tavsiye ediyorum. Zaten temizlik işi kadınlarındır. ‘Biz yapamayız, edemeyiz’ diye bir şey yok. Görüldüğü gibi tazyik tutabiliyorum, içi zaten ev temizliği gibi. Evi nasıl süpürüyorsak, arabanın içini o şekilde süpürüyoruz. Kadınların bu anlamda daha titiz olduğunu düşünüyorum. Kadınların bu işi yapmasını çok isterim. İşi kendiniz bilmiyorsanız zor bir iş. O nedenle ben kendim öğrendim. Sıkıntı olduğu zaman veya işler arttığı zaman yıkama yapıyorum. İki personelimiz var, benimle 3 kişiyiz. Patron olsam da çalışıyorum” diye konuştu.

"Daha çok kadına iş sağlamak istiyor"
En büyük hedefinin iş yerini daha da büyüterek sadece kadınların çalıştığı bir yer haline getirmek olduğunun altını çizen Başol, “Kadınlara özellikle aileleri, ‘Oto yıkamada çalışma, erkek işi o’ gibi şeyler söylüyorlar. Kadınların bu işi yapabileceğini göstermek istiyorum. Sloganım’ Herkes arabasını yıkatıyor’. Kadın müşterilerim çok mutlu oluyorlar. Geliyorlar, çay kahve içiyorlar, kadın olduğum için ekstra bir güven var. Bir kadının araçlarını yıkıyor olması çok hoşlarına gidiyor. Benim elimin değmediği arabaları bile müşteriye teslim edilmeden önce son kontrolünü yapıyorum” ifadelerine yer verdi.
Başol, vale sistemiyle iş yerlerinden kişinin aracını aldığı geriye ücretsiz şekilde bıraktıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 10:44:36
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Reklam aracı güvenli yere YAYA, araç yoluna

Başkan makamdan ayrılmıyor, dolayısyla kapalı pazar yerin önündeki caddede olabilecek tehlikeyi de görmüyor. Yayalar, semt pazarına güvenle gelip, alışveriş ettikten sonra yine güvenle ayrılmayı beklerken, dubaların arkası firmalara reklam alanı oldu

 Elde edilen gelirle Elmalı Belediyesi’ne ciddi katkı sağlanır  mı bilemiyoruz ama araçlarla aynı caddeyi paylaşan vatandaşların Belediye Başkanı Halil Öztürk’e tepkisi de çığ gibi büyüyor. Yaşanan sıkıntı ve olası tehlike gazetemizde sürekli dile getirilmesine rağmen   Başkan Halil Öztürk’ün “tehlike” yokmuş gibi davranması da eleştirilirken, bundan sonra da konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.02.23 10:39:23
Son Düzenlenme Tarihi :





EKONOMİ AŞUREYİ DE VURDU!

Ülke genelinde Muharrem ayının onuncu günü olarak kutlanan Aşure Günü, Hazreti Adem'den itibaren peygamberlerin hayatında önemli hadiselerin yaşandığı, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi olarak değerlendiriliyor. Ancak bu yıl yüksek malzeme fiyatları, aşurenin yapımını vatandaşlar için zorlaştırıyor ve dini gelenekleri etkiliyor.

Her yıl kutlanan Aşure Günü'nün, bu yıl 28 Temmuz 2023 Cuma gününe denk gelmesiyle birlikte, vatandaşlar aşure yapımı için gerekli malzemelerin fiyatlarındaki yükselişle karşı karşıya kalıyorlar. Aşurenin içine giren onlarca malzeme, aralarında kuruyemiş, meyve, tahıl ve şeker gibi temel unsurların da bulunduğu için, alım gücünün düşmesiyle birlikte vatandaşların aşureyi yapabilme olanakları azalıyor.

Geleneksel olarak aileler ve komşular arasında dağıtılan aşure, bereket ve dayanışma ruhunu yansıtan önemli bir dini etkinlik olarak kabul ediliyor. Ancak bu yıl, malzeme fiyatlarının yüksek olması nedeniyle bazı vatandaşlar aşure yapma geleneğinden vazgeçme durumunda kalabilirler. Yüksek maliyetler, aşure yapımının yanı sıra, sosyal yardımlaşma kuruluşlarının dağıttığı aşurelerin hazırlanmasını da olumsuz etkileyebilir.

Vatandaşların ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bu dönemde, aşure geleneğinin sürdürülebilirliği için hükümetin ve ilgili kurumların fiyat artışları konusunda önlemler alması önemli bir adım olacaktır. Aynı zamanda, toplumun dayanışma duygusunu güçlendirecek sosyal yardımlaşma faaliyetlerine daha fazla destek sağlanması, aşure gününün anlam ve önemini kaybetmemesi açısından önem arz etmektedir.

Bu zorlu dönemde, insanların birlik ve beraberlik ruhunu canlı tutmak için çeşitli çözümler ve dayanışma faaliyetleri geliştirilmesi, toplumun ortak değerlerine sahip çıkma konusunda büyük önem taşımaktadır. -ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.07.26 14:40:14
Son Düzenlenme Tarihi : 2023.07.26 14:41:46