SON DAKİKA

logo

Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Meclis Üyesi Ali Yılmaz : “Geceleri akaryakıt istasyonlarını kapatabiliriz”

ATSO Meclis üyesi Ali Yılmaz, akaryakıt sektörünün zor bir dönem yaşadığını, kar marjlarının çok düştüğünü ve bunun sonucunda bası kararlar alabileceklerini ifade etti.
Meclis toplantısında sektörü ile ilgili bir çok sorunu gündeme getiren Ali Yılmaz, “Her sektör zor durumda. Ama akaryakıt sektörü gerçekten son dönemde gelen zamlarla özellikle bizim karlarımız maktu olduğu için  inanın çok zor durumdayız. Bununla ilgili Antalya genelinde bazı kararlar almak mecburiyetinde kalabiliriz.
Önce bunları söyleyeyim.
Birincisi biz artık geceleri kapatacağız büyük ihtimal. Çünkü giderleri karşılayamıyoruz. 
Post komisyonlarını maalesef tüketiciye yüklemek zorunda kalacağız. Bununla ilgili düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. BBDK’mı, Ticaret Bakanlığı mı yapacak bilemem. 
ANA DAĞITICILARDA 24 SAAT AÇIK OLSUN
Bildiğiniz gibi biz zam gelene kadar ikmal yapmak mecburiyetindeyiz. Bu yasalar gereği de böyle. Ama ana dağıtıcı firmalar bize o ikmali yapmıyorlar. O nedenle bazen tüketiciyi mağdur edebiliyoruz. Bazı istasyon sahipleri yeteri kadar tedarik sağlamıyorlar. Ana dağıtıcılarında 24 saat açık olmasını talep ediyoruz.
BİZİM SEKTÖRE ARTIK KIZ VERMİYORLAR
Bizde sektör zor durumda. Birazda bizlere acıyın. Şimdi akaryakıtçıya kız vermiyorlar. Benim oğlana zor aldık. Çok yardıma ihtiyacımız var.
BELEDİYELERİN GÖZLERİ DOLAR GÖRÜYOR
Belediyeler akaryakıtçı geldiği zaman gözleri açılıyor. Dolarla parlamaya başlıyor. Yok böyle bir şey. Bizde böyle bir şey yok.
Bizim ilan reklam vergilerimiz en yüksek tarifeden. Bizz kötüyüz diyoruz ama belediyeler ilan reklam ücretlerini bize en yüksek tarifeden uyguluyorlar.
TÜPGAZ DEPOLAMA ALANI SORUNU ÇÖZÜMLENEMEDİ
Yine bizim grubumuzda olan tüpgazcı arkadaşlarımızın da sorunları çok büyük. Onlara bir depo alanı ayarlanacaktı. Yıllardır siyasiler söz veriyor ama yapmıyorlar.
BEN ŞEHİRDE YANLIŞ YAPILAN İŞİ GÜNDEME GETİRDİM
Diğer bir konu ATSO’nun kurumsal yapısı. Ben hiç yöneticilik yapmadım hep meclis üyesi oldum. Odalarla ilgili bana zor durumda bırakıldığı söylendi. Ben zor durumda bırakmadım. Neden ben şehirde yanlış yapılan bir işi burada gündeme getirdim.  Size Meslek odaları il koordinasyon kurulu sitem etmiş bir daha çalışmayacağız diye. 
BARONUN MÜTHİŞ BİR LOBİSİ VAR
Geçen meclis konuşmamda da söylemiştim. Arkadaşlar baronun müthiş bir lobisi var. Meclisin %30'u avukat. 15 bin 800 lira olmuş. A.Ş’lerin ödeyeceği para. Bilginiz olsun başkanım. Baroların bizden daha iyi bir lobi yapmaları da nasıl mümkün onu da anlayamıyorum. Kamu olarak sizde bu konuda çalışmalar yapıyorsunuzdur.
BAŞKAN GELMEMİ İSTEDİ, SONRA ELEŞTİRMEYİN
Sayın Ali Bahar beni aradı. Teşekkür ederim. Eski dostumdur zaten. Ali ağbi İtalya’ya gel dedi. Çok faydalı olacağı konusunda beni ikna etti. ben geçen konuşmamda İtalya’yı eleştirmiştim. Ballı gezileri çok sevmem. Ali Başkana söz verdim.  Sonra şaşırmayın. Hem eleştiriyorsun, hem gidiyorsun demeyin.
OTELİMDE MÜŞTERİDEN ÇOK KÖPEK VAR
Antalya’nın ticareti ve sanayisi ile ne alakası var demeyin. Demre’de bir otel işletmem var.  Demre’de otelde müşteriden fazla köpek var.  Antalya’nın en büyük derdi sokak köpekleri. Benim petrolün içerisinde arabadan fazla köpek var. Muratpaşa sınırlarında durum nasıl bilmiyorum. 
Antalya’da sokak köpekleri ile etkin bir mücadele yapılamıyor. Örneğin Demre  Belediyesi’ne gidiyoruz imkanlarımız yok diyor Gülsüm hanım. Barınak yaptıramıyoruz diyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yardım etmesi gerekiyor diyor.
Ben Güzeloba’dayım ve köpeklerden sokağa çıkamıyorum. Sokak köpekleri ile ilgili çözüm. Belediyelere bu konuda yazı yazmanızı rica ediyorum.
FİLENİN SULTANLARI İÇİN BİR ANIT YAPALIM
Bir de filenin sultanları var. Son günlerde çok gündemde. Sevenler var sevmeyenler var. Ben Ticaret Odası yönetimine şunu teklif ediyorum. Hiç olimpiyat şampiyonluğunu da beklemeden  lütfen filenin sultanları için bir anıt dikelim Antalya’ya. Gündeme alırsanız çok sevinirim” dedi.
4-5 YILDIR BU SORUNU GÜNDEME GETİRİYORUM
Ali Yılmaz’ın şirketlerin avukat ücretlerini gündeme getirmesi sonrasında kısa bir cevap veren ATSO Başkanı Ali Bahar, “Bunu da mecliste ilk gündeme getiren benim. 10 kusur yıldır 250 bin liralık rakam hiç mi yükselmez, enflasyona uğramaz diye bunu sadece bugün başkan olduğumda değil, 4-5 yıldır söylediğim, dile getirdiğim bir konu.” dedi.

Kaynak : Salih ÖZGÜNSÜR
Ekleme Tarihi : 2023.09.29 10:56:17
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Deri kanserindeki artış alarm veriyor

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, cilt kanserine yakalananların sayısındaki artışa dikkat çekerek, Antalya’da haftada artık 4-5 vaka gördüklerini söyledi. Prof. Dr. Ömer Özkan ise güneşin etkisine ve bağışıklık sistemindeki değişikliklere dikkat çekti.
Akdeniz Üniversitesi’..

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, cilt kanserine yakalananların sayısındaki artışa dikkat çekerek, Antalya’da haftada artık 4-5 vaka gördüklerini söyledi. Prof. Dr. Ömer Özkan ise güneşin etkisine ve bağışıklık sistemindeki değişikliklere dikkat çekti.
Akdeniz Üniversitesi’nde Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan ve Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan’ın katılımıyla alanında uzman hekimlerin ve asistan hekimlerin katıldığı melanoma bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, "BRAF+Adjuvan Melanom Tedavisinde Plastik Cerrahinin Rolü: Cerrahi Yaklaşımın Tedavideki ve Eksizyon Kriterleri" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Deri kanseri sıklığı arttı
Toplantıda Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yaptığı tespit dikkat çekti. Cilt kanseri sayısındaki artışa dikkat çeken Prof. Dr. Özkan, “Özellikle Antalya genelinde ben asistanken hafta bir görürken veya hiç görmezken bu vakaları şu an haftada 4-5 görüyoruz. Bunu merak ediyorum, bence deri kanseri (melanom) artışları incelenmeli" ifadelerini kullandı.

İlk şüpheli güneş etkisi
Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan ise artışta güneşin etkisine dikkat çekti. Prof. Dr. Özkan, “Bunda ozon tabakasının incelmesi ile insanların güneşten gelen UV ışınlarından daha fazla etkilendiği düşünülmektedir. Güneş ışığına maruz kalma deri kanseri oluşumunda en önemli sebeplerdendir. Yine bu nedenle deri kanseri en sık olarak baş, boyun, kollar gibi en fazla güneş gören bölgelerde gelişir. Açık tenliler, kolay çillenme olanlar, çok fazla sayıda nevüsü (beni) olanlar, nevüs boyut ve şeklinde değişiklik olanlar, ailesinde deri kanseri bulunanlar, çok fazla güneş ışığına maruz kalanlar,
iyileşmeyen yarası olan hastalar, radyoaktif ışın tedavisi alanlar daha çok risk taşımaktadır” dedi.

"İmmün sistemi değişmesi etkili olabilir"
Ancak vücutta güneş olmayan birçok yerde de melanomun göründüğünü söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, “Bu tespit de güneşe bağlamaktan ziyade daha çok immün (bağışıklık) sistemiyle ilgili bir şey gibi geliyor. Yediğimiz, içtiğimiz, yaşantımız immün sistemimizi etkiliyor. Artışta insanların immün sistemindeki değişiklik de etkili olabilir. Bildiğimiz mikrobiyal bir hastalık değil ama bakteri, virüs gibi anında kendisini değiştirebiliyor bence” ifadelerini kullandı.

Ciltteki değişikliğe dikkat
Deri kanserlerinin çok geniş bir spektrumda karşımıza çıkabildiklerini söyleyen Özkan, “Vücutta oluşan farklı lezyonlardan da kanser açısından şüphelenilmesi gerekmektedir. Bunlar pembe renkli küçük bir kitle şeklinde veya çukur şeklinde, beyaz renkli, üzeri pullu veya kabuklu biçimde, iyileşmeyen yara biçiminde de ortaya çıkabilmektedirler. Deride sonradan oluşan bu tür farklı lezyonların değerlendirilmesi gerekir. Daha önceden var olan bir nevüste ise sonradan ortaya çıkan büyüme, asimetri, kenar düzensizliği, renginde, kıllanmasında farklılık, kanama ve kaşıntı, kızarıklık ve kabuklanma dikkatten kaçmamalı ve kanserleşme açısından değerlendirilmelidir. Bu değişikliklerin olması benlerin cerrahi olarak çıkarılıp patolojide incelenmesi için sebep olarak kabul edilir” ifadelerini kullandı.

Erken teşhisin önemi
Bazal hücreli kanser (BCC), skuamöz hücreli kanser (SCC), malign melanoma (MM) ismiyle üç tipi olduğunu söyleyen Özkan, “BCC; en sık olarak görülen deri kanseri tipidir. İlerlemesi yavaştır, yıllar sürebilir, lokal olarak etrafındaki dokuya yayılır, metastaz yapmaz. SCC; sık rastlanan diğer bir deri kanseri tipidir. Dudaklar, yüz ve kulaklarda sık rastlanır. Hem etrafındaki dokulara doğru lokal olarak ilerleyerek hem de lenf bezleri yolu ile uzak organlara kadar yayılabilir. Erken teşhis önemlidir. Erken teşhis ile tamamen tedavi edilmesi mümkün iken tedavi edilmediğinde hayatı tehdit eder. MM; daha nadir görülen ancak deri kanserleri arasında en tehlikeli tiptir. Erken teşhis çok önemlidir, sadece erken evrede tespit edilirse tam olarak tedavi edilebilir. Bu sebeple vücutta MM şüphesi olan lezyonların gecikmeden biyopsi alınarak değerlendirilmesi önerilmektedir” şeklinde konuştu.

Tedavi yöntemleri
Güncel tedavi seçenekleri arasında cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapinin yer aldığını söyleyen Özkan, “Tedavi cerrahi işlemle kanserin vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Tedavinin kapsamı kanserin yerine, büyüklüğüne ve başka organlara yayılım olup olmamasına göre değişmektedir. Eğer küçük bir lezyon ise lokal anestezi ile sadece lezyonun çıkarılması yeterlidir. Eğer yayılım varsa daha geniş olarak lezyonun bulunduğu alanın çıkarılması, bazen kalan boşluğu doldurmak için doku nakli yapılması, radyoterapi ya da kemoterapotik ilaçlarla antikanser tedavisi gerekebilmektedir” şeklinde konuştu.
Toplantıda Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca "BRAF+ Adjuvan Melanom Hastalarında Tafinlar+Mekinist Tedavisi" başlıklı, Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Akman "BRAF+ Adjuvan Melanom Tedavisinde Dermatolojinin Rolü: Dermatolojik Muayene ve Ben Taramasının Önemi" başlıklı sunumlar gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karaca, “Malign melanom ülkemizde ve dünyada görülme insidansı artan kanserler içerisinde yer almakta olup, bu agresif seyirli cilt kanserine erken dönemde yakalanan hastalarda 5 yıllık sağkalım sonuçları oldukça yüz güldürücüdür. O yüzden kişiler ciltlerinde meydana gelen her türlü değişiklikte vakit kaybetmeden dermatoloji ve plastik cerrahi polikliniklerine başvurmaları gerekmektedir. Malign melanom isimli agresif seyirli cilt
kanseri çok hızlı yayılan bir cilt kanseri olmasına rağmen önce 2010 yılında akıllı hedefe yönelik tedavilerin daha sonra 2015 yılında immunoterapi tedavilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte bu ilaçlar bu kanser türünde çok aktif bir şekilde kullanılmakta, hastalarımız açısından da yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır” dedi.
Akdeniz Üniversitesi bünyesinde yer alan onkoloji merkezinde Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın kanser tedavisine verdiği önem neticesinde kurulan onkoloji genetik inceleme laboratuvarında malign melanom hastalarının önce genetik olarak ayrıntılı incelemesi yapılıp (NGS yöntemi ile), ardından uygun olan hastalara akıllı hedefe yönelik ilaç ya da immunoterapi ilaçları verildiğini söyleyen Karaca, “Merkezimizde de bu ilaçlar uzun zamandır uygulanmakta olup, yapılan başarılı nakiller ile organ naklinde dünyada sayılı merkezler arasında gösterilen üniversitemiz kanser hücrelerinin ayrıntılı genetik incelenmesine yönelik yapılan yatırımlar ile baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı onkoloji alanında da en yeni tedavilerin uygulandığı sayılı merkezler arasında yer edinmiştir” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.14 10:58:53
Son Düzenlenme Tarihi :





Ali Bahar : “Orta Vadeli Planın Planın disiplinli uygulanmasını bekliyoruz”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, “orta vadeli planın disiplinli bir şekilde uygulanmasını bekliyoruz” dedi.
“ Artık Türkiye'nin çok kısa aralıklarla ekonomik model değiştiren bir ülke görüntüsünden, çıkması gerekiyor” diyen Başkan Bahar, açıklamasında şunları söyledi : “Ülkemizin ve hatta dünyanın ekonomi gündemi çok sık değişiyor. Adeta bir uçtan başka bir uca savruluyoruz. Politikalar da kısa aralıklarla değişiyor. 
Öyle inanıyorum ki; hepimiz istikrarlı, tutarlı ve kalıcı bir ekonomi politikasını özledik; hepimiz böyle bir arayış böyle bir beklenti içindeyiz. Ülke olarak ekonomide yeniden bir atılım döneminin heyecanını yaşamak istiyoruz.
Ekonomi politikalarında tutarlılık ve devamlılığın makro finansal istikrar açısından taşıdığı önem hepimizin malumu. Artık Türkiye'nin çok kısa aralıklarla ekonomik model değiştiren bir ülke görüntüsünden, çıkması gerekiyor.
Son haftalarda Cumhurbaşkanı Yardımcımız, sürekli olarak Orta Vadeli Program çalışmalarını gündeme getiriyor, bu konuda istişare toplantıları gerçekleştiriyor. Ben şahsen kapsamlı bir çalışma ortaya konacağına yürekten inanıyorum ve bu istişare kültürünü de tebrik ediyorum.
Ancak asıl beklentimiz bunların hayata geçirilmesi. 
Biliyorsunuz, ekonomik istikrar çok zor ve uzun bir süreçte sağlanabiliyor; ancak bu çok kolay ve kısa sürede kaybedilebiliyor. Biz, iş dünyası olarak hazırlanan orta vadeli planın disiplinli bir şekilde uygulanmasını bekliyoruz. Bu planın içinde kamuda tasarruf önlemlerinin mutlaka yer almasını ve israftan kaçınılmasını istiyoruz. Orta vadeli planın Türkiye'nin yeni ekonomi yol haritası olmasını ve bu kısır döngü sürecine bir daha geri dönülmemesini diliyoruz. Yapısal reformların hızla hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığını bir kez daha buradan ifade ediyoruz.” dedi.

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.08.25 10:40:25
Son Düzenlenme Tarihi :