SON DAKİKA

logo

Serebral palside erken teşhis hayat kurtarıyor

Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için ..

Serebral palside erken teşhisin hayat kurtardığını belirten Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, “Serebral palside erken teşhis önem taşıyor. Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor” dedi.
6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü için açıklamalarda bulunan Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, serebral palside erken teşhisin önemine dikkat çekerek ailelerin çocuklarının gelişimsel hareketlerini incelemesinin önemine değindi.

“Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli”
Serebral Palsi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serdal Güngör, “6 Ekim bizim için önemli bir gün, çünkü Dünya Serebral Palsi Günü. Serabral palsili çocuklar bizim için çok önemli. Türkiye’de çok sayıda serebral palsili çocuk var. Serabral palsi gelişmekte olan beyinde doğum öncesi veya doğum sonrası dönemlerde ortaya çıkabilecek zedelenmeler sonucunda çocukta kalıcı ancak beyine ilerleyici bir hastalık şeklinde olmayan bir hastalıktır. Çocuklardaki karşılığı, motor fonksiyonlarında kayıplar ve hareketteki bozukluklardır. Hastalar farklı bulgular ile karşımıza gelebilirler. Aileler tarafından fark edilen bulgular, çocuğun yürümesinde aksaklıklar, gelişim basamaklarındaki gecikmeler en önemli faktörler içerisinde yer alır” diye konuştu.

Serebral palsi nedenleri
Hastalığın ortaya çıkış sebeplerine değinen Prof. Dr. Güngör, “Serebral palsi için önemli risk faktörleri var. Beyin anne karnında gelişmeye başlar ve doğumdan sonra da gelişmeye devam eder. Bu süreçler içerisinde herhangi bir şekilde yaşanan sorunlar hastalığı tetikleyebilir. Doğum öncesi annedeki enfeksiyonlar, çoğul gebelikler, travmalar, kronik hastalıklar gibi birçok faktör önemli riskler oluşturur” dedi.

“Bakım şartlarına dikkat”
Bakım şartlarının iyileştirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Doğumun iyi şartlarda yapılmasının yanı sıra, gebe takibinin de iyi yapılması gerekir. Sadece gebelik döneminde değil, gebelik sonrası süreç de büyük önem taşıyor. Doğum sonrası herhangi bir dönemde, bebeğin geçirdiği travmalar, kafa içerisinde meydana gelen kanamalar, enfeksiyonlar, doğum sonrası bebekte tekrarlayan kan şekeri düşüklüğü, beyinde oluşturacağı sorunlar serebral palsiye neden olabilir” şeklinde konuştu.

“Erken teşhis önem taşıyor”
Serebral palside erken teşhisin önemine değinen Prof. Dr. Güngör, “Çocukları üzerinde gözlemci olan aileler, sorunu erken dönemde fark edebiliyor. Erken fark etmek, tedavinin de erken başlamasını sağladığı için önem taşıyor. Çocuğun tedavisi, çocuğun ihtiyaçlarına göre hazırlanıyor. İpuçlarına dikkat etmek lazım. Erken bebeklik döneminde bebeklerde aşırı ağlama, emme ve yutma bozuklukları, gıdaları diliyle dışarı doğru itme, hareketlerde değişiklikler varsa dikkatli olunmalı. Örneğin, bebekler çok hareketlidir. Eğer bir bebek bir tarafını hareket ettirirken diğer tarafını ettirmiyorsa bizim için bir sorun var demektir. Bebeklerin bezleri değişirken zorluk yaşanıyorsa, bacaklar içe doğru çapraz duruyorsa, bu soruna işaret eder” dedi.

“Tedavi, hastaya göre belirleniyor”
Hastalıkla birlikte eşlik eden sorunlar ve tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. Serdal Güngör, “Bu tür bebeklerde görüntüleme yöntemleri bize sadece beynin hangi alanlarının etkilendiğini gösterir. Klinik bulgular da çok önem taşır. Tedavi, hastadan elde edilen bulgulara göre şekillenir. Bu hastalarda eşlik eden sorunlar, motor fonksiyon bozuklukları, kas sertlikleri, ortopedik sorunlar, epilepsi nöbetleri, beslenme problemleri ortaya çıkabilir. Bunları takiben kabızlık, uyku bozuklukları, işitme engelleri gibi sorunlar doğabiliyor. Tedavideki temel amacımız multidisipliner bir yaklaşımla gitmek, her şeyden önce erken teşhis ve doğru tedaviyle sorunları en aza indirgeyip birçok problemin önlenmesini sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:48:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






"Atmayın Voyyn"

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Uluslararası Kıyı Temizliği Günü’nde Konyaaltı’da deniz dibi temizliği ile Lara sahilinde kıyı temizliği yaptı. Konyaaltı’nda deniz dibinden çıkan atık maddeler sahilde sergilenirken Lara’da belediye ekipleri, toplanan atıklarla sahile Yörük şivesiyle ‘Atmayın Voyyn’ yazdı.

Büyükşehir Belediyesi kıyıların ve denizlerin korunmasına yönelik farkındalık oluşturma amacıyla dünyada her yıl Eylül ayının 3. Cumartesi günü kutlanan Uluslararası Kıyı Temizliği Günü (International Coastal Cleanup) kapsamında dünyaca ünlü Konyaaltı ve Lara  plajlarında kıyı ve deniz temizliği etkinliği düzenledi. Etkinliğe Antalya Büyükşehir Belediyesi, Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı, Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Yunus Dalış Kulübü ve birçok çevre gönüllüsü destek verdi.

DENİZLERİN VE KIYILARIN KORUNMASI ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ

Denizlerin ve kıyıların korunması Antalya’nın en öncelikli konularından biri olduğunun altını çizen Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu Başkanı Lokman Atasoy, bu anlamda büyükşehir olarak sorumluluk alanları içinde yer alan tüm kıyı şeridinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Atasoy, “Büyükşehir Belediyesi olarak sorumluluk alanları içerisinde deniz araçlarının denetimi ve takibi, deniz suyu kalitesinin izlenmesi kanalizasyon ve alt yapı çalışmalarının yanı sıra denizlerin korunması yönünde çevre eğitimi bilinçlendirme çalışmalarına önem veriyoruz. Bugün de 19 Eylül Uluslararası Kıyı Temizliği Günü kapsamında Lara ve Konyaaltı plajlarında etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Konyaaltı Plajı’nda deniz dibi temizliği, Lara plajında kıyı temizliği yaparak buradan çıkarılan atıkları sergileyeceğiz” dedi.

DENİZLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM

Büyükşehir Belediyesi Çevre Kurulu Başkanı Lokman Atasoy, Antalyalılar ve Antalya’ya gelen ziyaretçilerin doğanın korunması konusunda daha bilinçli ve hassas olmaları gerektiğini ifade ederek, “Denizlerimiz sadece turizm, ulaşım, beslenme alanında bize ekonomik olarak katkı sağlamaz aynı zamanda çevre ve sağlık açısından da büyük değer katar. Antalyamızın özellikle şehirle iç içe olan bu denizlerin temiz kalması, bu yoğunluğa rağmen gelecek nesillere de aktarılabilmesi en büyük sorumluğumuzdur. Bu anlamda hem ilgili kurumların hem de burayı kullanan bütün ziyaretçilerin bu sorumluğu üstlenmesi son derece önemlidir. Denizlerimize sahip çıkalım” diye konuştu

MASKE KİRLİLİĞİ

Etkinlik kapsamında Konyaaltı Plajı’nda dalgıçlar ile deniz dibi temizliği, Lara Plajı’nda da kıyı temizliği yapılarak, toplanan çöpler sahilde sergilendi. Konyaaltı’nda yapılan dalışta deniz dibinden şişelerden naylon poşetlere, küçük sandal tonozundan demir parçalarına denizi kirleten atıklar çuvallarla sahile çıkarıldı. Deniz dibinde göremediğimiz kirlilik yaratan unsunlar kıyıda sergilenerek plaj kullanıcılarının daha bilinçli olması yönünde mesaj verildi. Ayrıca çıkan çöpler arasında son dönemde pandemi dolayısıyla kullanmak durumunda kalınan maskelerin denize atıldığı dikkat çekti.

LARA’DA TORBALAR DOLUSU ÇÖP

Öte yandan eş zamanlı olarak Lara Plajı’nda da belediye personeli tarafından yapılan sahil temizliğinde torbalar dolusu atık toplandı. Plaj kullanıcıları tarafından gelişi güzel atılan çöpler tek tek toplanarak, sahil temizlendi. Kıyı temizliği etkinliği sonunda çöp dolu torbalarla Lara Birlik Sahili’ne Antalya Yörük şivesiyle “Atmayın Voyyn” yazılarak, farkındalık oluşturuldu.

 

 


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.09.19 13:13:59
Son Düzenlenme Tarihi :





Komşularının duvarlarına tehdit içerikli yazılar yazdı, çöp atıp ve ateş yakarak kabus yaşattı

Antalya'da komşularının duvarlarına tehdit içerikli yazılar yazıp, çöp atan ve ateş yakarak kabus yaşatan İran uyruklu kadın tekrar aynı apartmana geldi. Asansör kapısına dışkı süren kadının komşuları, hem çocukları hem de kendileri için tedirgin olduklarını söyledi.
  Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Antalya’nın Alanya ilçesi Oba Mahallesi'nde bir apartmanda yaşayan İran uyruklu kadın, komşularına adeta kabusu yaşattı. A.Y.'nin, binaya çeşitli tehdit ve hakaret içerikli yazıların yanı sıra komşularının kapılarına dışkı sürdüğü ve ateş yakarak çöp attığı görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Hakkındaki şikayetlerin ardından gözaltına alınan A.Y.'nin, yapılan işlemlerin ardından sınır dışı edildiği söyleniyordu. Yapılan tetkiklerin ardından psikolojik sorunları olduğu belirlenen A.Y.’nin Türkiye’de 2 ay boyunca tedavi edildiği ve tedavisinin ardından evine gönderildiği belirtildi. Tekrar apartmana gelen A.Y., bina içerisinde adeta terör estirmeye devam ediyor. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde A.Y.'nin asansör kapısına dışkı sürdüğü, bir başka görüntüde ise idrarını komşularının kapılarına döktüğü görüldü.

  "Çocuklarımız için çok tehlikeli"
  Apartmandaki bina sakinlerinin farklı ülkelerden olduğunu ifade eden Rus uyruklu Natalia Bolshekova, Türkiye’nin kendilerine yuva olduğunu kaydetti. Kendilerini rahatsız eden durumun İranlı komşuları olduğunu vurgulayan Bolshekova, "Bizim yaşantımıza çok rahatsızlık veriyor. Biz bu problemi çözemiyoruz. Çocuklarımız var. Çocuklarımız için çok tehlikeli. Bizim için de çok tehlikeli. Bize sınır dışı edildiği bilgisi verildi. İki ay sonra geri geldi. Aslında sınır dışı edilmemiş. Hastaneye götürülerek 2 aylık tedavinin ardından evine geri gönderilmiş. Her daireye rahatsızlık veriyor. Bu kadın birkaç sefer yangın çıkardı. Kendisi hiç aidat ödemiyor. Bizim düzenli ödediğimiz aidat bu kadının verdiği zararlara gidiyor" dedi.
  Psikolojik sorunları olduğu belirlenen A.Y.’nin ne yapacağını bilemedikleri için korkuyla yaşadıklarını ifade eden Anastasiya Makarova, "Geçenlerde bir gece komşusuna verdiği rahatsızlık nedeniyle polise şikayet edildi. Bu konuda polisin yapabileceği bir şey yok. Lütfen bize yardım edin. Biz çok durumdayız. Çocuklarımız için endişeliyiz. Ne yapacağını bilemediğimiz için sürekli korku içerisindeyiz" şeklinde konuştu. -İHA

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.13 10:03:33
Son Düzenlenme Tarihi :