SON DAKİKA

logo

Büyükşehir’den Korkuteli Yukarıkaraman Mahallesi’ne kapalı devre sulama sistemi

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Korkuteli Yukarıkaraman Mahallesi’ne de Kapalı Sistem Sulama Tesisi yapılıyor. İlk etabı tamamlanan proje çerçevesinde mahalleye yaklaşık 5 bin metre isale hattı döşenerek damlama sulama sistemine geçilecek. Vahşi sulama sisteminin sona ermesiyle bölgede he..

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Korkuteli Yukarıkaraman Mahallesi’ne de Kapalı Sistem Sulama Tesisi yapılıyor. İlk etabı tamamlanan proje çerçevesinde mahalleye yaklaşık 5 bin metre isale hattı döşenerek damlama sulama sistemine geçilecek. Vahşi sulama sisteminin sona ermesiyle bölgede hem ürün çeşitliliğinin hem de çiftçinin ekonomik refahının artması hedefleniyor.

İklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık sorunuyla mücadele etmek ve vahşi sulamanın önüne geçmek için çalışmalarına devam eden Antalya Büyükşehir Belediyesi, kapalı sulama sistemleri kuruyor. Bu sayede su kaynaklarına sahip çıkarken, daha fazla alan sulanarak üretimin ve gelirin artmasına katkı sunuluyor. Bu çerçevede Korkuteli Yukarıkaraman Mahallesi’ne de Kapalı Sistem Sulama Tesisi yapılıyor. Kapalı devre sulama sistemiyle yıllardır vahşi sulama yöntemi ile sulama yapan, su yetersizliği nedeniyle çiftçilerin kâbusu haline gelen sulama suyu sırası beklemeleri son bulacak.

Kısa sürede verim arttı
5 bin metrelik hattın 2 bin metresi üç aylık bir çalışmayla tamamlanırken, çiftçiler de bahçeleri ve tarlaları için damlama sulama borularını döşedi. Sulama sisteminin etkilerini kısa sürede gördüklerini söyleyen üreticiler, sebze meyveleri ihtiyaç duyduğu an sulayabildikleri için verimin arttığına dikkat çekti.

5 bin metre isale hattı döşeniyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Tarımsal Yapılar ve Sulama Şube Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen proje hakkında bilgi veren Ziraat Mühendisi Merve Güneş Bahşi, “Yıllardır çözüme kavuşturulamayan vahşi sulama yöntemiyle sulama yapıldığı için bölgede aşırı su kaybı yaşanıyordu ve sulama suyu yetersizliği çiftçilerin adeta kâbusu haline gelmişti. Başkan Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma ilkeleri çizgisinde Korkuteli Yukarıkaraman köyü kapalı sistem sulama tesisi yapımına başlamış bulunuyoruz. Kapalı sistem sulama tesisi ile yaklaşık 5 bin metre isale hattı döşenerek 500 dekar tarım arazisinin sulama suyu ihtiyacını karşılamış olacağız” dedi.

Sulama suyu sırası son buluyor
Korkuteli Yukarıkaraman Muhtarı Faruk Bahşi yıllardır vahşi sulama ile çiftçilik yapmaya çalıştıklarını belirterek şöyle konuştu: “Muhittin Başkanımızın tarıma desteklerini çok iyi biliyoruz. Müracaat ettik sesimizi duydu. Bizim buralarda ilkel yöntemlerle sulama vardı. Bu proje bitti mi bunların hepsi geride kalacak. Bu sistem olmadan önce 15 günde bir sulama sırası geliyordu. Bu sürede de ürünlerde verim kaybı oluyordu. Şu anda herkesin ihtiyacı karşılanıyor. Sulama suyu sırası beklemeyeceğimiz için meyve ağaçlarına da sebzelere de ihtiyaç olduğu zaman su verebileceğiz. En büyük problemimiz suydu Başkan sesimizi duydu su problemimizi çözdü”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:48:50
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Define avcıları tarihi eser bulamayınca taklit eser üretiyorlar

Uluslararası Strateji Kalkındırma Araştırma Derneği (USKAD) Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, tarihi eser kaçakçılığını vatana büyük bir ihanet olarak değerlendirdiğini söyledi.
Türkiye ve komşu ülkelerde antik çağlar boyunca yaşamış medeniyetlerin bıraktığı kültürel mirasa ait eserlerden bazılarının özellikle Osmanlı Devleti’nin son döneminden itibaren değişik suç işleme teknikleri kullanılmak suretiyle çalınarak yurt dışına kaçırıldığını söyleyen USKAD Genel Başkanı ve Koruma ve Restorasyon Uzmanı Cemil Karabayram, “Ekonomik yönden ticari bir mal olarak kabul edilen kültür varlıkları; tarihi ve kültürel mekânlardan, sit alanlarından, ören yerlerinden, müzelerden, dinsel yapılardan, arkeolojik kazı alanlarından, koleksiyonculardan ve müzayede salonlarından çalınmış ve yurt dışına kaçırılmıştır” dedi.

Tarihi eser kaçakçılığı vatana ihanettir
Eser kaçakçılığının vatana ihanet olduğuna dikkat çeken Karabayram, “Eserini satan vatanını satar” açıklamalarının bazı çevrelerce ağır ve abartılı olarak görülse de, bu ifadelerle anlatmak istediklerini ve kaçakçılık faaliyetlerinin nelere sebep olduğunu şu şekilde açıkladı:
“Tarihi eser kaçakçılığını iki sınıfa ayırarak değerlendirebiliriz. Bunlar, meraklı define avcıları ve bu faaliyetleri ticaret amaçlı yapan ve terör örgütleri ile bağlantılı gruplardır. Define meraklısı bilinçsiz grupların faaliyetleri sonucunda yıllardır birçok arkeolojik alan ve eser büyük tahribatlara uğratılmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle bilinçli ticari faaliyet amacıyla yapılan tarihi eser kaçakçılığının ülkenin güvenliğine, birlik ve bütünlüğüne olumsuz anlamda tesir edebilecek birçok sonuçları ortaya çıkardığı görülmektedir. Yakın tarihlerdeki coğrafi komşularımızdan birisi olan ABD’nin operasyonunda Irak’ta İslami döneme ait eşsiz eserler ve müzeler tarumar edilip terör örgütleri tarafından yağmalanmıştır. Bu durum öyle bir boyuta ulaştı ki, özellikle terör örgütleri yağmaladıkları tarihi eserleri ticari bir hamle olarak kullandı ve elde edilen gelirler özellikle ülkemize karşı ekonomik ve silah gücü olarak kullanıldı. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki terör örgütleri tarihi eser kaçakçılığından önemli ölçüde beslenmektedir. Yine son yıllarda Suriye’de yaşanan iç savaş/karışıklık neticesinde Suriye kültür varlıklarının birbirleri ile savaşan gruplar tarafından yağmalandığı, yaşanan siyasi otorite boşluğu, savaş ve kargaşa ortamının Suriye topraklarında kültür varlığı yağmasına yol açarak eserlerin birçoğunun tahribatı kalanların ise çalıntı ve ticari faaliyetler sonucu terör örgütlerine ekonomik katkı sağlamasına sebep olduğu görülmüştür.”

"Devletimiz mücadele ediyor"
Türkiye’de kaçakçılık faaliyetlerine bilinçli ya da bilinçsiz şekilde dahil olan herkesin bu yapılan definecilik ve yağmacılığın büyük felaketlere çanak tutmak olacağını bilmesi gerektiğine dikkat çeken Karabayram, "Ülkemizin bu konuda, 1973 yılında yürürlüğe giren 1710 sayılı Eski Eserler Kanunu’ndan itibaren 1983 ve 2004’te kapsamı daha da geliştirilen ve değiştirilen 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu yürürlüğe konularak kültür varlıklarının korunması çalışmaları sürekli olarak devam etmiştir. Özellikle son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız ve Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğümüzün özverili çalışmaları ve kaçırılan eserlerimizin ülkemize geri kazandırılmasında gösterilen çabalar takdire şayandır. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın İç İşleri Bakanlığı ve bağlı polis/jandarma birimleri ile iş birliği içinde planladığı ve sürdürdüğü bu çalışmalar başarılı bir şekilde devam ettiği sürece, bu konuda atılan adımlara vatandaşların da bilinçlendirilmesi ve destek vermesi teşvik edilirse, ülkemizin kanayan yaralarından birisi olan kaçakçılık ve yağmacılık faaliyetlerinin son bulacağını umuyor ve gönülden inanıyorum” dedi.

"Gerçeğini bulamayınca taklidini üretiyorlar"
Definecilerin altın arama maceralarında boşluğa kürek sallayarak olmayacak hayaller peşinde birçok yapıyı tahrip ettiğini dile getiren Karabayram, define merakının kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Definecilerin altın bulma arzusunun, kumar oynayanların kazanma arzusuyla aynı olduğunu aktaran Karabayram, define avcılarının kazı başkanlarının düzenlediği panel ve sempozyumları kaçırmadıklarını söyledi. Bu kişilerin panellere katılma nedeninin bilimsel bilgi elde etmek olmadığını dile getiren Karabayram, katılış amaçlarının panelde verileri ve bölgeleri öğrenerek daha rahat kazı yapmak olduğunu kaydetti. Kaçakçıların dolandırıcılık yöntemi olarak gerçek eserleri yağmalama ve ticaretini yapma arzusunun yanında, taş üzerine belirli eskitme teknikleri ile orijinal eserlerin kopyalarını yaparak vatandaşları dolandırdıkları durumlarla da sıklıkla karşılaşıldığını söyleyerek, "Ayrıca, define avcıları define ve tarihi eser bulamadıkları durumlarda da taklit eser üretiyorlar. Bu da bir hastalık biçimidir” ifadelerine yer verdi.
Karabayram, son olarak internet sitelerinde definecilik faaliyetlerini özendiren ve teşvik eden paylaşım alanlarının kısıtlanmasının bu duruma çözüm olabilecek diğer bir husus olduğunu belirterek, internet sitelerinde yer alan detektör ve benzeri makine ve ekipmanların satışına kısıtlanma getirilerek gerekli önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.08.02 11:26:10
Son Düzenlenme Tarihi :





Aziz Çetin: Ayrılık da sevdaya dahil

Antalyaspor Kulübü Başkanı Av. Aziz Çetin, olağanüstü genel kurulda önemli açıklamalarda bulundu.Çocukluk hayali olan Antalyaspor Kulübü Derneği başkanlığını Dünya Antalyasporlular Günü olan 7 Temmuz 2022 tarihinde devraldığını hatırlatan Çetin, A.Ş'de ilk günden son güne kadar tutkuyla, hırsla ve büyük bir özveri ile çalıştığını belirten Çetin, “A.Ş'deki görevden ayrılışımın altında yatan sebep özellikle pusuda bekleyenler için muamma olarak kaldı. Bazıları gibi koltuğa yapışıp kalmayız. Bu bizim karakterimizde yok. Kulübümün menfaatleri neyi gerektiriyorsa öyle yaptım, yapmaya da devam edeceğim. İstifa sebebimi tek bir cümle ile özetlemek isterim; Ayrılıklar da sevdaya dahil” dedi.

 

TARİHİ BAŞARILAR ELDE ETTİK

 

Antalyaspor A.Ş. Başkanlığı döneminde yaptıklarını anlatan Çetin, “Yaptıklarımızın önemli bir kısmını Antalyaspor'umuzun tarihini okuyan gelecek nesiller bilecek. Nuri Şahin'i futbolculuktan teknik adamlığa getirmenin çılgınlık olarak değerlendirildiği ortamda bunu yaptık ve başarılı olduk. İşte o tarih kitapları hem bunu, hem de bu kararın ardından gelen unutulmaz yenilmezlik serisini altın harflerle yazacak” diye konuştu. Doğukan Sinik'i kulüp tarihinin rekor bedeliyle sattıklarını, transferde ülke gündemine oturacak Haji Wright'ın da yolda olduğunu belirten Başkan Çetin, “Biz geldiğimizde 11 milyon euro olan borcumuzu futbol ekonomisindeki bütün olumsuzluklara rağmen 9 buçuk milyon euro'ya düşürdük. Bu yılın sonunda da mevcut yönetimin özverisi ile borcun daha da düşeceğine inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.

 

PROJELER BİTME AŞAMASINDA

 

Antalyaspor'un başını hep dik tuttuklarını, kimseye ezdirmediklerini, kimsenin oyuncağı yapmadıklarını ve hele figüran hiç olmadıklarını belirten Başkan Aziz Çetin, “Projelerimizi hazırladık, yola çıktık. Bakanlıklarla, kurumlar arasında mekik dokuduk. Sabit gelir kaynağı sağlayacak GES projesi ve turizm yatırımları gibi birçok projelerimiz imza aşamasında. Bazı projelerimizi ise maalesef açıklayamıyoruz ve mümkün olduğunca gizli tutmaya çalışıyoruz. Neden biliyor musunuz? Çok acıdır ki projelerimize el konulabilir, çalınabilir ya da engellenebilir endişesi taşıyoruz. Çünkü biz rakiplerimizle mücadele ettiğimiz kadar Antalyaspor düşmanları ile de mücadele ediyoruz” dedi.

 

ARMAMIZ HER EVE GİRDİ

 

Yapılan projeleri sıralayan Başkan Çetin şunları söyledi: “Öğrencilerimize üzerlerinde armamızın bulunduğu kalem setleri dağıttık, her ilçedeki her eve girdik. Gençlerimiz için 2 kütüphane yaptırdık. Antalyaspor Dijital Kütüphane uygulamasını kurduk, dijital olarak da evlatlarımıza ulaştık. Antalyaspor resmi dergimizi ilçe ve köy okullarımıza gönderdik. Taraftarımızın sesine kulak verdik, aktif olmayan Antalyaspor Youtube kanalını, Antalyaspor TV olarak değiştirdik, birbirinden farklı içeriklerle hem dijital medya aracılığı ile taraftarımıza ulaştık, hem de diğer kulüpler arasındaki farkımızı ortaya koyduk. Bunları neden yaptık biliyor musunuz? Antalyaspor düşmanları azalsın, şehrinin takımına sahip çıkan yeni nesiller gelsin diye. Çünkü bu çalışmalar bizim için şampiyonluk kadar, hatta daha da değerli.”

 

AVRUPA BİRLİĞİNDE ÖRNEK PROJE

 

Başkan Danışmanı Ferda Ramanlı öncülüğünde, İspanya'nın ilk Pro-Lisanslı Türk teknik direktörü olan Erdem Erdal'ı başına getirdikleri Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Planlama birimi oluşturduklarını anlatan Çetin, “Güney Amerika'dan Asya'ya Avrupa'dan Afrika'ya kadar bir çok kıtada partner kulüplerimiz var. Johann Cruyff Enstitüsü, Antalya Bilim Üniversitesi ve Yakın Doğu Üniversitesi ile protokoller imzalandı, seminerler düzenlendi. Avrupa Birliği'ne antrenörlerimizin eğitimi ile ilgili proje sunuldu ve 536 proje arasında birinci seçildi. Balkanlardaki 4 futbol takımı ve 3 üniversite ile bu proje hayata geçirildi. Kulübümüzdeki tüm branştaki sporcuların gelişimlerini takip eden bir sistem kurduk ve veri tabanı oluşturduk. U13 ve U14 takımlarımızı Dubai ve Madrid'de uluslararası turnuvaları gönderdik” diye konuştu.

 

ULUSLARARASI ANLAŞMALAR YAPILDI

 

Başkan Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değerli Antalyasporlular camiamızın temel sorununu sizlere çok kısa şekilde anlatmak isterim. Örneğin 500 milyon borcumuzun olduğunu kim biliyor dersem hemen hemen hepiniz el kaldırabilirsiniz. Peki ya Güney Afrika'da Cape Town Antalyaspor adında bir kulübümüzün olduğunu, Atletico Madrid ile anlaşma yaptığımızı, İran'da Antalyaspor futbol okulu olduğunu, Belçika'da, Fildişi'nde, Arjantin'de, Özbekistan'da bize yeni yetenekler kazandıracak çalışmalar yaptığımızı, anlaşmalarımızı tamamladığımızı kim biliyor dersek, sanırım kalkan eller bir elin parmaklarını geçmez. Antalyaspor'umuzun bünyesinde dünya şampiyonu sporcularımız bulunduğunu, olimpiyatlara hazırlanan sporcularımız olduğunu bilen var mı peki? Çok acı ama söylemek zorundayım; kaostan beslenen, iyi şeyleri görmeyen bir camiamız var.”

 

BAŞKAN SABRİ GÜLEL'İN YANINDAYIZ

 

Antalyaspor Başkanlığının ateşten bir gömlek olduğunu, Sabri Gülel başkanlığındaki yeni yönetimin de işinin son derece zor olduğunu belirten Çetin, “Sayın Sabri Gülel'in yanında olmaya ve destek vermeye devam edeceğiz. Biz ise Antalyaspor Kulübü olarak projelerimize hız kazandıracağız. Bizden önce 10 olan aktif amatör branş sayısını atletizm, buz hokeyi, güreş, kick boks ve tekvandoyu ekleyerek 15'e çıkardık. Şu an için okçuluk branşının açılması için de son aşamadayız. Amatör branş sayısı 16'ya çıkıyor. Planlarımız arasında, daha önce kapatılan basketbol şubesi de var. Federasyon ve sporculara olan borçların büyük kısmı ödendi. Şehrimizi, özlem duyduğu basketbola kavuşturmaya da az kaldı. 1840 olan sporcu sayımız bugün itibarı ile 3 bin sporcu civarındadır. Bizden önce dernekten, dolaylı olarak yapılan ödeme toplamı 6 milyon 489 bin 505 TL iken bugün itibarı ile dolaylı olarak yapılan ödeme 29 milyon 950 bin TL ve 41 bin euro'dur” diye konuştu.

 

9 AYDA 14 MİLYON LİRA AKTARILDI

 

“Geçen dönemde Antalyaspor Kulübü Derneği tarafından doğrudan Antalyaspor A.Ş.'ye 1 milyon 224 bin TL aktarılmışken, göreve geldiğimiz 7 Temmuz 2022 tarihinden 20 Nisan 2023 tarihine kadar geçen 9 aylık süreçte 14 milyon 145 bin TL doğrudan aktarım yapılmıştır. Bu süreç içerisinde yaklaşık 4 aylık hafriyat gelirinin olmadığını da hatırlatmak isterim” ifadelerini kullanan Çetin, “Amatör branşların başarısını artırmak, modern şartlarda spor yapmalarının önünü açmak için yoğun bir çalışma içinde olduk. Sporcularımızın kaldıkları odalar tamamen değiştirildi, çalışma ofislerinin konforları artırıldı. Binamız tamamen yenilendi, jimnastik için yeni bir alan oluşturuldu. Atilla Vehbi Konuk Tesislerimizdeki neredeyse atıl duruma düşen spor salonu baştan yaratıldı, voleybol branşımızın hizmetine sunuldu. Türkiye'nin en iyi voleybol antrenman salonu haline getirildi. Voleybolda da kısa zamanda güzel bir sürprizi sizlerle paylaşacağız. HDI FİBA Emeklilik ile anlaşma yaptık. Taraftarlarımıza özel olarak Türkiye'de ilk sayılacak bir projeye imza attık. Buradan da kulübümüze ciddi bir gelir kaynağı olacaktır. Ülkemizin 6 Şubat'ta yaşadığı deprem felaketine camia olarak en hızlı refleksi biz verdik. Tesislerimizi depremzedelere açtık. 180 depremzedeyi 2 buçuk ay boyunca tesislerimizde ağırladık. 5 bine yakın depremzedeyi şehrimize, güvenli ortama taşıdık. 100'den fazla otobüs, kamyon ve TIR dolusu yardım malzemesini bölgeye gönderdik” şeklinde konuştu.

 

EN BÜYÜK ANTALYASPOR

 

Konuşmasının sonunda; “Antalya'nın evlatları olarak görevde bulunduğumuz süre boyunca, yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla birlikte Antalyaspor'un sportif ve mali başarısı için hiç durmadan çalıştık. Çalışmaya da devam edeceğiz. Hayalimizdeki Antalyaspor'u yaratmak için bundan böyle Antalyaspor Kulübü Başkanı olarak gücümün yettiğince hırsla, şevkle, azimle ve büyük gururla hizmetimi sürdüreceğim” diyen Çetin, “Armaya olan aşkımın katlanarak büyüyeceğine kimsenin şüphesi olmasın. En büyük Antalyaspor” diyerek sözlerini noktaladı. Genel kurul, bu konuşmanın ardından sona erdi.


Antalyaspor Basın


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.04.25 20:05:31
Son Düzenlenme Tarihi :