SON DAKİKA

logo

Adrenalin tutkusu yasak dinlemiyor

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili üzerindeki varyant seyir terası, yasak olmasına rağmen adrenalinsever yamaç paraşütçülerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Paraşütçülerin sert rüzgar karşısında kalkış anında zorlandıkları görüldü.
Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili varyant seyir terası, ..

Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili üzerindeki varyant seyir terası, yasak olmasına rağmen adrenalinsever yamaç paraşütçülerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Paraşütçülerin sert rüzgar karşısında kalkış anında zorlandıkları görüldü.
Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili varyant seyir terası, sabah akşam farklı manzarasının yanında yamaç paraşütçülerine de ev sahipliği yapıyor. Temmuz ve Ağustos ayında düşük rüzgar nedeniyle tercih edilmeyen teras, sonbaharın gelmesi ve rüzgarın artmasıyla sporcuların yeniden mekanı oldu. Genelde öğleden sonra terasa gelen sporcular, yerli ve yabancı turistlerin bakışları arasında yamaç paraşütü açıp kendilerini tekli ve ikili olarak gökyüzüne bırakıyor. Adrenalin tutkunu sporcular, denizden gelen güney rüzgarlarının falezlere çarparak, alttan bir rüzgar dalgası ile deniz seviyesinden 200 metre yükselip, denize paralel olarak 500 metrelik bir alanda sağa ve sola uçuş gerçekleştiriyor.
Rüzgarın şiddetli olması nedeniyle sporcular kalkış ve inişlerde zorluklar yaşadı. Bir sporcu birinci denemede iniş alanını pas geçerken, ikinci de inebildi. Macera severlerin kalkış ve gökyüzünde süzülmelerini vatandaşlar cep telefonu kamerasıyla ölümsüzleştirdi. Çok sayıda gelen ihbarın ardından varyanta polis ekipleri geldi. Polisler nedeniyle varyantta iniş yapmayan sporcular ceza yememek için başka noktalara iniş yaptı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.10.06 21:50:18
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Afetlerin yaralarını hep birlikte sardık"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Kahramanmaraş başta olmak üzere depremden etkilenen bölgelerimiz afetlere karşı en dirençli bölgelerimiz olacaktır” dedi.
Yılmaz, 6 Şubat tarihinde yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından TOKİ tarafından Kahramanmaraş’ta inşa edilen deprem konutlarını yerinde inceledi. Dulkadiroğlu ilçesindeki Gaffarlı Mahallesine inşa edilen konutlar hakkında yetkililerden bilgi alan Yılmaz, hazır hale getirilen örnek dairelerin birine girerek yapılan çalışmaları yakından gördü.
TOKİ uygulama alanında yaptığı incelemeler sonrasında açıklamalarda bulunan Yılmaz, devlet ile milletin el ele vererek büyük afetin yaralarını hızlı bir şekilde sardığını söyledi.
“En kısa sürede tamamlayıp, hak sahiplerine teslim edeceğiz”
Deprem konutlarının afetlere karşı dirençli bir şekilde inşa etme gayretleri içerisinde olduklarını söyleyen Yılmaz, “Kahramanmaraş’ta sahada incelemeler yapıyoruz ve şu anda depremden sonra inşasına başlanmış bölgedeyiz TOKİ’nin gerçekleştirdiği projelerden birini az önce inceleme imkanı bulmuş oldum. Depremin yaralarını hızlı bir şekilde sarıyoruz ama depreme dirençli bir şekilde yapılarımızı inşa etme gayretindeyiz. Burada gördüğümüz yapılar sağlam zemine, zemin etütleri yapılarak afetlere karşı en iyi teknik olan tünel kalıp yöntemi ile gerçekleştirilen yapılar. TOKİ, biliyorsunuz 11 ilde 133 binden fazla konut inşa etmişti ve depremde iyi bir imtihan verdi TOKİ. Bu konutlarda bir can kaybı yaşanmadı, depreme karşı iyi bir testten geçmiş oldular. Yine burada TOKİ’nin tekniği ile inşa edilen binaların olduğu mahallemizdeyiz. İnşallah en kısa sürede buradaki yapıları tamamlayıp hak sahiplerine tahsis edeceğiz. Bir taraftan da yeni alanlarda yeni inşaatlar başlayacak. Toplama baktığımızda 650 bin konuttan bahsediyoruz. Köy evleri, depolar, ahırlar derken 850 bin civarında yeni yapılar inşa edilecek. Bu tabii büyük bir hadise ama devletimiz güçlü. Devlet ile millet el ele inşallah bu yükün altından hep birlikte kalkacağız” dedi.
“Deprem bölgelerinde afetin yaralarını en kısa sürede saracağız”
Geçmiş yıllarda yaşanan afetlerde yaraların hızlı bir şekilde sarıldığını söyleyen Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız afetin ilk anından beri süreci yakından takip ediyor. Bakanlarımız, kurumlarımız herkes sahada çalışmaları devam ettiriyor. Yerel yönetimler, STK’lar yine aynı şekilde depremin ilk anından itibaren gayret sarf ediyorlar. Afetler, millet olarak sınandığımız zamanlar devlet olarak ve millet olarak da bu imtihandan inşallah alnımızın akı ile çıkacağız. Geçmişe afetler yaşadık, bu afetlerin yaralarını hep birlikte sardık. Van’da, Malatya’da bunları yaptık. Bu bölgelerimizde de depremin yaralarını en kısa sürede saracağız” diye konuştu.
“Kahramanmaraş afetlere karşı en dirençli bölge olacak”
Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremler sonrasında asrın dayanışması yaşandığını dile getiren Cevdet Yılmaz, şunları ifade etti: “Bir taraftan geçici barınma alanlarından kalıcı konutlara geçişi sağlarken, diğer taraftan altyapı ile ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz. Diğer yandan ekonomiyi canlandırmaya dönük çalışmalar yapıyoruz. Özellikle sanayici ve esnaflarımızın toparlanması için ekonomik hayatı canlandırma gayreti içerisindeyiz. Çok boyutlu bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu bölgelerimizde ilerleyen zamanlarda daha iyi bir yaşam ortamı sağlanacaktır. Yüzyılda bir yaşanan hadise bu döneme denk geldi bu anlamda yapılan yapılar bu tarz afetlere dirençli hale getiriyor. Allah korusun ilerleyen zamanlarda yaşanacak afetlere karşı daha fazla direncimiz var artık. Kahramanmaraş başta olmak üzere depremden etkilenen bölgelerimiz afetlere karşı en dirençli bölgelerimiz olacaktır. Devlet olarak bizler elimizden gelen bütün gayretler gösteriyoruz. Bu asrın felaketine asrın dayanışması olarak karşılık verdik. İnşallah önümüzdeki bayramlarda bu afetin yaralarını büyük oranda sarmış olarak daha farklı bir şekilde önümüzdeki bayramları yaşamayı temenni ediyorum.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.30 13:35:07
Son Düzenlenme Tarihi :





Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanından ’Titan’ açıklaması

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gere..

Titanic’in enkazını ziyaret etmek isteyen milyarderleri taşıyan deniz aracı Titan’ın Atlas Okyanusu’nda kaybolması konusunda açıklamalarda bulunan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması, yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Batan denizaltı 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.
Antalya’nın Alanya ilçesinde turistik hedefli Nemo Primeroo adlı denizaltının kaptanı, Deniz Kuvvetlerinde uzun süre görev yapan Emekli Albay Önder Küçükbozbaş ve emekli Seyir Astsubayı Alpay Dalgıç, Titan denizaltısının batma nedenleri hakkında açıklamalarda bulundu. 19 yıl Deniz Kuvvetleri’nde denizaltı komutanlığı görevlerinde bulunduğunu söyleyen Emekli Albay Önder Küçükbozbaş, yaşanan olayın üzücü olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bu denizaltı keşif araştırma denizaltısı. Bizim Alanya’da şu anda kullandığımız denizaltı ise turistik hedefli. Bu denizaltının maksimum dalış derinliği 100 metre. Batan denizaltı ise maksimum 4 bin metreye kadar dalabilir. Bildiğiniz gibi Titanic gemisi 3 bin 800 metrelerde battı."

“Maksimum seviyeye dalmak büyük risk”
Denizaltıların imalat esnasında yetkili kurumlarca ne kadar derinliğe kadar dalabilir diye incelendiğine dikkat çeken Küçükbozbaş, "Bir denizaltının batabilmesi için sızdırmazlığını kaybetmiş olması yangın ya da patlama gibi bir olayın oluşması gerekir. Benim şahsi fikrim sızdırmazlığı ile ilgili bir sorun yaşadığını değerlendiriyorum. Şöyle örnek verebilirim arkamda bulunan denizaltı 100 metreye kadar dalabilir. Biz ise bu turistik denizaltı olduğu için imalat derinliğinin üçte biri olan 30 ile 35 metreye dalıyoruz. Batan denizaltı ise 4 bin metre test derinliği ile imal edilmiş. Bu nedenle 2 ya da 3 bin metreden daha fazla dibe inmemesi gerekiyordu. Sızdırmazlık kaybetmesi ihtimali bu aşamada daha ön plana çıkıyor" dedi.

"4 bin metreye dalarak büyük risk almışlar"
24 yıl denizaltılarda seyir astsubaylığı görevi yapan Alper Dalgıç ise denizaltıların maksimum dalış derinliğinin yüzde 60’ından daha derine inmemesi gerektiğini vurguladı. Dalgıç, "Eğer buna uyulmazsa enteresan kazalar olabilir. Titan denizaltısı için maksimum derinlik test aşamasında 4 bin metre olarak belirlenmiş. Eğer maksimum derinlik 7 ya da 8 bin metre olarak belirlenmiş olsaydı 4 bin metreye dalmasında herhangi bir risk olmazdı. Bu aşamada 4 bin metre büyük risk ve her türlü kazaya açık durumda imiş denizaltı. Bizim Alanya’da turistik hedefli kullandığımız tekne 100 metre dalış derinliği olmasına rağmen 30 ila 35 metreden aşağıya risk olur diye dalmıyoruz. Ayrıca dalış esnasında önde ve arkada birer dalgıç bulunmakta. Her ihtimale karşı yine 2’şer adet dev hava balonları var. Tehlike anında altta bulunan ağırlık kurşunları da denizaltının içinden bir kol ile bırakılabiliyor. O zaman denizaltı otomatik olarak kendiliğinden su üzerine çıkabilir" şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.06.25 13:49:45
Son Düzenlenme Tarihi :