SON DAKİKA

logo

Buğdayın, bulgur olma yolculuğu başladı

Adana’nın Tufanbeyli ilçesine buğday hasadının ardından kışlık bulgur için kazanlar kaynamaya başladı. Bin bir emek ile hazırlanan kışlık bulgurlar önce kazanlarda kaynadı ardından değirmende dövüldü.
Tufanbeyli ilçesine bağlı İstiklal Mahallesinde kendileri üreterek kışlıklarını hazırlayan vatandaşların zorlu mesaisi başladı. Sonbahar ile birlikte kışlık yiyeceklerini hazırlayan kadınlar bin bir emek vererek geleneksel hasatlarının ardından kazanda önce buğdayları kaynattılar, ardından kurumaya bıraktılar. Evlerin önüne konulan bakır kazanlarda bin bir güçlükle kaynatılan buğdaylar daha sonra yerlere serilen çadır ve hasırlar üzerinde kurutulmaya bırakılıyor. Kuruyan buğdaylar daha sonra bulgur olmak üzere değirmenlere gönderiliyor. Kimi vatandaş kendi kışlık yiyeceğini hazırlıyor, kimi vatandaş ise yaptığı bulgurları satarak ev ekonomisine katkı sağlıyor.
Kırsal kesimde oldukça yaygın olan ve geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilen bulgur kaynatma köylerde teknolojiden uzak doğal üretim ile hazırlanması dikkat çekiyor.
İstiklal Mahallesinde her yıl bulgur kaynattıklarını söyleyen Fatma Öztürk, "Adana’nın en ücra köşesi olan Tufanbeyli’de yaşıyoruz. Kış hazırlığımız yapıyoruz. Biz burada hem kendimize hem de akrabalarımıza yardımcı oluyoruz. Hasat edilen buğdayı önce yıkıyor temizliyor, kaynatmaya başlıyoruz. Akşama kadar sürekli karıştırarak kaynatıyoruz. Pişince kurumaya bırakıyoruz. Buğday hedik haline geliyor. 3 gün de çadır ve hasırlarda kuruyor. Çok zahmetli oluyor. Temizlikten sonra değirmene gidiyor. Orada nasıl yemek istersek ona göre çektiriyoruz. Yemesi güzel ama yapması çok zahmetli bulgur kaynatmak çok zor oluyor" dedi.
Yarım asırdır bu işle uğraşan Hatice Araz ise “58 yaşındayım 10 senesi çıkarırsak 48 yıldır bu işin içindeyim. Bu değirmene getiriyorlar ben de ona göre işimi yapıyorum. İyi bir yemek istiyorlarsa iyice seçip kurutacaklar ben de burada eski usul değirmenimde eleyeceğim sizlere hazır hale getireceğim. 230 TL ye çekimi yapıyoruz en iyi haliyle hizmet vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.17 18:51:57
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Esen’den çocuklara kitap

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, eğitim-öğretim dönemine ara verildiği bu süreçte çocukların evlerinde kitap okumalarını teşvik etmek amacıyla 8-12 yaş arasındaki çocuklara kitap hediye edeceklerini açıkladı.

‘Evde Yapacak Çok Şey Var’ sloganı ile Antalyalı vatandaşlara kitap okuma çağrısı yapan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in kampanyasına ilgi büyüyor. İlk etapta Konyaaltı Belediyesi’nin elinde bulunan 4 bin kitap kısa sürede vatandaşlara ulaştırıldı. Başkan Esen’in kitap okuma çağrısına yazar Burcu Bahar’dan da destek geldi. Yazar Burcu Bahar, çocuk kitaplarından ‘Atatürk ve Sihirli Gözlük’ ve ‘Kuklacı Çocuklar’ kitabının bin tanesini Konyaaltı Belediyesi’ne bağışladı. Başkan Semih Esen, Burcu Bahar’a kitap desteğinden dolayı teşekkür etti. Semih Esen, eğitim-öğretim dönemine ara verildiği bu süreçte çocukların evlerde kitap okumalarını teşvik etmek amacıyla talep eden çocuklara kitap hediye edeceklerini söyledi. Başkan Esen, kitap talebinde bulunan çocukların https://konyaalti.bel.tr/kitap-talep-formu adresinden yapabileceklerini belirtti.

KİTAP KAMPANYAMIZA DESTEK BÜYÜYOR

İzolasyon günlerinde yapılacak en güzel şeylerden birinin kitap okumak olduğunu söyleyen Başkan Esen, “Bu kampanyamız bir vatandaşımızın bizden kitap isteği ile başladı. Biz de vatandaşımıza kütüphanemizden bir kitap hediye ettik. Bunu duyan bir yayınevi sahibi belediyemize kitap bağışında bulundu. Belediyemizin elindeki kitaplarla birlikte kısa sürede 4 bin kitabı yurttaşlarımıza ulaştırdık. Tam kitaplarımızın bittiği dönemde, Burcu Bahar önemli bir katkı sağladı. 8-12 yaş arasındaki çocuklarımız için iki kitabından oluşan setten çok sayıda kitabı belediyemize bağışladı. Bizler de bu kitapları, çocuklarımıza dağıtacağız. Belediyemizin internet sitesi üzerinden isteyen çocuklarımıza bu kitapları ulaştıracağız.  Çok sayıda vatandaşımız bizden kitap talep ediyor. Bu kampanyaya kitap bağışında bulunmak isteyen herkese kapımız açıktır. Büyük bir memnuniyetle kitap bağışlarını bekliyoruz” dedi.

ÇOCUKLARIN HAYAL DÜNYALARINI RENKLENDİRELİM

Zorlu bir süreçten geçtiklerini söyleyen yazar Burcu Bahar ise, “Hepimiz evdeyiz, çocuklar dışarı çıkamıyor. Dışarı çıkamıyor olmaları onların başka insanlarla tanışmalarına, başka dünyalara yolculuğa çıkmalarına engel değil. Çocuklarımız bunları kitaplar sayesinde yapabilir. Konyaaltı Belediye’miz maske dağıtırken, ben de çocuklara bir faydam bulunsun diye kitaplarımdan bağışladım. Çocukların hayal dünyalarını renklendirelim. Semih Başkan’a böyle bir kampanya başlattığı için teşekkür ederim. Birçok yazar arkadaşımız bu kampanyaya destek verecektir. Hepimizin taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Çocuklar bu süreci en kolay, en rahat kitaplar ile atlatabilir” diye konuştu
Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2020.04.27 10:24:58
Son Düzenlenme Tarihi :





İRAP ( İl Afet Risk Azaltma Planı) çalışmasından : Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önem verilmiyor

Antalya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nce hazırlanan İRAP, İl Afet Risk Azaltma Planı’ nda yaşanabilecek afetler arasında deprem konusunda ortaya konan kentin güçlü, zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri içeren analizde, imar ya da yapılaşma gerçeğini net bir şekilde ortaya konulmakla kalmıyor, yerel yönetimlerin deprem konusuna gereken önemi vermediği de vurgulanıyor.

İl Afet Risk Azaltma Planı’nda  Antalya’da yaşanabilecek olası bir deprem afetinde güçlü ve zayıf yönler, fırsat ve tehditler için kalem kalem kağıda döküldü. Yapılan analizde aktif fay potansiyelinin düşüklüğü, 2000 sonrası yapılan malzeme  kalitesinin daha iyi olması, 2005 yılı sonrası özellikle jeofizik mühendisliği’nin zemin etütlerinde şart koşulması, Antalya’nın daha çok yeşil alana sahip olması, afet toplanma alanı bazında güvenli alanların olması ve çoğaltılabilecek olması kentin bir deprem anında kentin GÜÇLÜ yönleri olarak yer aldı. 
Olası bir deprem anında Antalya’nın ZAYIF yönleri ise şu şekilde dile getirildi:
* Yapı stoğu verisinin olmaması, 
* Kamu kurumlarının kendi yapılarının kaydını sağlıklı tutmaması, 
* Acil durumlarda ana arterlerde  trafiğin kilitlenmemesi için çalışma olmaması, 
* Falezlerde yapılaşmanın çok olması, 
* İl genelinde deprem riskli alanlarının belirlenmesi için çalışma yapılmaması, 
* 19 ilçeyi kapsayacak bütüncül çalışma yapılmamış olması, 
* Riskli yapı stoğunun fazla olması, 
* İlçelerde imara açılan  yerlerde denetimin az olması, 
* Kamu ve bazı okul binalarının yaşlarının oldukça eski olması, 
* İmar planına ve yapım usulüne uygun olmayan yapılar, 
* 2000 yılı öncesi yapılaşmanın plansız olması, 
* Mevcut yapıların tadilat projelerine denetim yapılmaması,
* Sıvılaşma potansiyeli olan alanlarla ilgili çalışma olmaması, 
* Yerel yönetimler bazında deprem konusuna gereken önemin verilmemesi, 
* Zemin etüdü şartını her belediyenin olması gereken kanunlar çerçevesinde uygulamaması, 
* Gerekli birimler bazında ilgili mühendislik çalışmalarını yapmıyor olmaları, ilgili mühendis istihdamını sağlamıyor olmaları.
ANALİZDE ORTAYA 
KONAN TEHDİTLER
Yapılan analizde olası bir depremde ; falez kaymalarının yerleşim birimlerini tehdit etmesi, hareketli, kırılgan, boşluklu ve dayanımı düşük falez ve traverten yapıların üzerine yapılan geniş tabanlı ve yüksek katlı yapılaşmanın son 20 yıl içerisinde ciddi boyutta yapılması ve devam etmesi, şehir nüfusun çok hızlı artması ve kamu arazilerinin işgal edilmesi ile kaderci toplum yapısı TEHDİT kategorisinde yeralıyor. * Erkin ÖZGÜNSÜR


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.02.24 08:50:56
Son Düzenlenme Tarihi :