SON DAKİKA

logo

Kireçlenmesi olan hastalar için 9 öneri

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamaların..

Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.
Tam anlamıyla tedavisi mümkün olmayan, kişiye yaşamı boyunca eşlik eden romatizmal hastalıklar özellikle yol açtıkları hareket kısıtlılığı nedeniyle hayat standardını düşürüyor. Hastalığın ileri aşamalarında hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile zorlukla yerine getirebiliyor. Romatizmanın yol açtığı olumsuz etkilerle olabildiğince geç karşılaşmanın yolu ise yaşam alışkanlıklarını değiştirmekten geçiyor. Memorial Antalya Hastanesi Romatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Erdal Gilgil, romatizma hastalarına önerilerde bulundu.

“Kireçlenme de romatizmal bir hastalıktır”
Kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağlarda ağrı ve hareket kısıtlılığına, bazen de şişlik ve şekil bozukluğuna neden olan hastalıklara genel olarak romatizma denildiğini belirten Prof. Dr. Erdal Gilgil, “Romatizmal hastalık her yaş, cinsiyet ve ırktan insanda gelişebilir. Birkaç farklı romatizmal hastalık şekli vardır ve bazı insanlar bazılarına diğerlerinden daha duyarlıdır. Hastalığa genetik ve çevre faktörleri, cinsiyet ve yaşın etkili olduğu bilinmektedir. Romatizmal hastalıklar genel olarak iltihabi olanlar ve olmayanlar olarak sınıflandırılabilir. Halk arasında bilinen, kireçlenme olarak isimlendirilen artroz hastalığı iltihabi olmayan romatizmadır” dedi.

“Kireçlenmede ilk belirti; ağrı”
Kireçlenme kalça, diz, ayak bileği, omuz gibi büyük eklemlerin yanı sıra el parmakları gibi küçük eklemlerde de olabileceğine işaret eden Gilgil, “Kadınlarda erkeklere göre daha fazladır. Hastalığın asıl nedeni eklem kıkırdağının zamanla incelmesi, aşınması ve sonunda yırtılmasıdır. Kireçlenmede hastalar öncelikle ağrıdan yakınırlar. Ağrı başlangıçta uzun aktiviteler sonrası başlar, dinlenince ve basit ağrı kesicilerle geçer. Zamanla ağrı daha kısa aktivitelerle başlar ve daha uzun sürer. Daha da ilerleyince ağrı sürekli bir hal alır ve hiçbir ilaç ile kontrol edilemez. Ağrıyla birlikte eklemlerde tutukluk oluşur ve hastaların hayat standardı düşmeye başlar. Kireçlenme ilerledikçe hastalar zorunlu ihtiyaçlarını bile güçlükle giderirler” ifadelerini kullandı.

9 öneri
Son olarak romatizma hastalarına önerilerde bulundu Gilgil, şunları söyledi:
“Hastaların ideal kilolarına inmesi, ekleme binen yükleri azalttığından hem hastalığın ilerlemesini azaltır hem de uygulanan tedavi yöntemlerinin etkinliğini ve süresini arttırır. Eklem kireçlenmesinden korunmak için eklemleri zorlayıcı egzersizlerden kaçınmak gerekir. Bu rahatsızlıkta düşük yoğunluklu egzersiz, yürüyüş, yüzme ve bisiklet gibi aktiviteler önerilirken, ağırlık kullanılarak yapılan sporlar ve uzun mesafe koşuları önerilmez. Su, eklemlere binen yükü azalttığı için yüzme ve yürüyüş en uygun sporlardandır. Egzersiz düzenli olarak yapılmalıdır. Ağrılı durumlarda eklemler baston, dizlik ya da korse kullanılmalı ve eklem üzerine binen yük azaltılmalıdır. Eklem bölgesinde ısı artışı olduğu dönemlerde sıcak uygulamalardan kaçınılarak lokal soğuk uygulamaları yapılmalıdır. Kronik dönemde ise sıcak su torbaları, sıcak havlular faydalıdır. Diz kireçlenmesini önlemek için, çömelme ve diz çökmeden kaçınmalı, bele binen yükü azaltmak için ağırlık kaldırmaktan kaçınılmalıdır; öne eğilen hareketler yapılmamalı, oturuş şekline dikkat edilmeli, el ve omuz kireçlenmesini engellemek için mümkün olduğu kadar titreşimli alet kullanılmamalı, ağırlık tek elle taşınmamalıdır. Ayrıca omuz artrozu olan hastalar baş üstü aktiviteleri uzun süre yapmamalıdır. Kireçlenmeden korunmak için hafif ve ortopedik tabanlı ayakkabılar giyilmeli, düz ve yüksek topuklu ayakkabı kullanılmamalıdır. Katı yağlardan kaçınılmalı, zeytinyağının ve sebzelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz diyetine geçilmelidir. Omega-3’ten zengin yağlı balıklar sıkça tüketilmeli, ancak bu yüksek dozda Omega-3 içeren ilaçların kullanılması gerektiği anlamına gelmez. D vitamini alımı ihmal edilmemelidir.”
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 11:25:08
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Atölyeler, kafeler, inşaatlar, plajlar ve tesisler ÜRETEN BELEDİYE MURATPAŞA

Muratpaşa Belediyesi, kurduğu atölyeler, bitki üretim tesisleri, asfalt plenti, aşevi gibi üretime yönelik çalışmalarıyla bugün ilçe sakinlerine sunduğu hizmetlerin yüzde 80’ini özkaynaklarıyla üreten bir noktaya geldi. Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Üretmeye hazır olmanın pandemi döneminde kıymetini daha iyi anlıyoruz” dedi.

    Antalya’da Muratpaşa Belediyesi, Başkan Ümit Uysal’ın “Üreten Belediye” hedefiyle büyük bir dönüşüm yaşadı.

    Park ve Bahçeler, Temizlik İşleri ve Fen İşleri müdürlükleri bünyesinde kurulan atölyelerde kent mobilyalarından yeraltı çöp konteynerlerine üretimi kendi bünyesinde gerçekleştiren Muratpaşa Belediyesi, 35 dönüm alana yayılan bitki üretim tesisinde parklarında kullandığı her türlü çiçeğin üretimini de gerçekleştiriyor.Belediyenin iş makineleri başta olmak üzere sahip olduğu tüm taşıtların bakım ve onarımı da belediye bünyesinde gerçekleştirilirken, mahalle mahalle devam eden cadde ve sokak yenileme çalışmalarında kullandığı asfaltı da yine kendisi üretiyor. 

    Ziya Gökalp ve Erdal İnönü kent parkları içinde bulunan kafeleri, yaz aylarının vazgeçilmezi falez plajlarını bir belediye işletmesi olarak Antalyalılarla buluşturan Muratpaşa Belediyesi, bugün ilçe sakinlerine sunduğu hizmetlerin yüzde 80’ini özkaynaklarıyla üreten bir noktaya geldi.

    Başkan Uysal, pandemi döneminde siperlikli yüz maskesi üretimi ve devamında mısır, devamında buğday üretimiyle bu sürecin devam ettiğini söyledi. Muratpaşa’nın “Üretim” mesajının Türkiye’ye yayıldığını dile getiren Başkan Uysal, şöyle konuştu:

    “Şu anda buğdaylarımız yeşerdi.Önemli olan üretim fikrini ayakta tutmak. Bütün makine parkımızı kendimiz tamir ediyoruz. Dal atıklarından gübre yapıyoruz, yer altı konteynerlerimizi, asfaltımızı, park mobilya ve bitkilerimizi kendimiz üretiyoruz. Boş bıraksak,işgallere uğrayacak kafelerimizi kendimiz işletiyoruz. Üretmeye hazır olmanın pandemi döneminde kıymetini daha iyi anlıyoruz. Bank üreteceğiz, hemen sosyal mesafeli bankları üretiyoruz. Aşevimiz, günlük 5 bin kişiye yemek çıkaracak bir kapasiteye ulaştı.”

    Başkan Uysal, bununla birlikte Metin-Nuran Çakallıklı Anadolu Lisesi spor salonu ve Şirinyalı Mahallesi’nde temeli atılan belediyenin yeni kreş inşaatının da yine belediyenin öz kaynak düzeni içinde gerçekleştirildiğini söyledi.  


Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2021.01.05 06:51:28
Son Düzenlenme Tarihi :





"Dünya Otizm Farkındalık Günü" etkinliklerinde çocuklar doyasıya eğlendi

Dünya Otizm Farkındalık Günü nedeniyle Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda etkinlikler düzenlendi.
Burdur Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde otizme farkındalık oluşturabilmek adına Cumhuriyet Meydanı’nda çeşitli etkinlikler düzenlendi. Etkinlikte otizm konulu bildiri okunurken, öğrenciler tarafından müzik dinletisi sunuldu. Çocuk oyunları oynanması, lavanta fidesi ve kuş yuvası dağıtımı, parmak basma etkinliği, gelen çocuklara mavi balon dağıtma, mavi yaka kurdele dağıtım, broşür dağıtımı, el yüz boyama etkinlikleri düzenlendi.
Burdur Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Vekili Canan Yüksel, Dünya Otizm Farkındalık Günü etkinlikleri ile ilgili olarak, "Farkındayız, yanınızdayız" dediği konuşmasında, "2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık oluşturabilmek ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla Dünya Otizm Farkındalık Günü olarak ilan edilmiştir. 2 Nisan’da başlayan Otizm Farkındalık Ayı çerçevesinde, dünyada otizm ile ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması, erken teşhis, tedavi ve eğitimin yaygınlaşması hedeflenmiştir. Otizm, erken çocukluk çağlarında belirtilerin gözlendiği önemli bir nöro-gelişimsel bozukluktur. Otizm belirtileri, üç alanda incelenerek gözlemlenir. Yinelenen davranışlar, iletişim ve sosyal etkileşim ile tespit edilen belirtilerdir. Otizmde en önemli adım erken tanı ve eğitimdir. Unutulmamalıdır ki otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Farklılıkların bir eksik olmadığını anlamaya çalıştığımızda, çok farklı yeteneklerin ortaya çıkabileceği, kişiye özgü yaklaşım tarzı ile hareket edildiğinde, olumlu anlamda fark oluşturabileceğimizi unutmamalıyız. Otizmli çocuklarımızın ve ailelerimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz. Farkındayız, yanınızdayız" dedi.
Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.

Kaynak : İHA
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.04.03 17:35:36
Son Düzenlenme Tarihi :