SON DAKİKA

logo

Konyaaltı’nda geleceğin oyuncuları seçildi

Konyaaltı Belediyesi Tiyatro Akademisi Temel Oyunculuk Eğitimi seçmelerine katılan 200’ü aşkın kişiden, 17’si oyunculuk eğitimi almaya hak kazandı.
Konyaaltı Belediyesi bünyesinde hizmet veren Tiyatro Akademisi’nde Temel Oyunculuk Eğitimi için seçmeler yapıldı. Yetişkinlere yönelik verilecek e..

Konyaaltı Belediyesi Tiyatro Akademisi Temel Oyunculuk Eğitimi seçmelerine katılan 200’ü aşkın kişiden, 17’si oyunculuk eğitimi almaya hak kazandı.
Konyaaltı Belediyesi bünyesinde hizmet veren Tiyatro Akademisi’nde Temel Oyunculuk Eğitimi için seçmeler yapıldı. Yetişkinlere yönelik verilecek eğitimler için 200’ü aşkın aday ter döktü. Tiyatro Akademisi eğitmenlerinden oluşan jüri seçmelerde akademide 17 kişinin eğitim görmeye hak kazandığını açıkladı.
Sınavda adaylar önceden duyurulmuş olan bir komedi ya da dram türünde tiyatro sergilerken, bir şiir ve şarkıyı da ezbere okudular. Heyecanları gözlerinden okunan adaylar sınav boyunca jüri karşısında ter döktü. Eğitimlere katılacak 17 kişi, hafta içi 4 gün boyunca Konyaaltı Sanat Eğitim Merkezi’nde (KONSEM) bulunan Tiyatro Akademisi’nde eğitim görecek.
"Her yaşa"
Yetişkinler için açtıkları Temel Oyunculuk Eğitimi kursu ile geleceğin oyuncularını yetiştirmeyi hedeflediklerini dile getiren Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, “Tiyatro insana kendini tanıma ve sorgulama imkanı veren, birey ve toplum arasındaki bağı kuran en güzel sanat dallarından biridir. Bizler de bünyemizde kurduğumuz Tiyatro Akademimiz ile 7’den 70’e her yaştan bireye tiyatro sevgisi aşılamaya, onları tiyatroyla buluşturmaya çalışıyoruz. Akademimiz bünyesinde eğitim almaya hak kazanan 17 kişiyi seçme sınavımız ile belirledik. Sınavı kazanan yurttaşlarımıza başarılı bir dönem diliyorum. Dileriz öğrencilerimizi ileride birbirinden güzel tiyatro oyunlarında görebiliriz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.18 14:50:02
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Gitmek, görmek, en az bir gece kalmak ve havasını solumak...Kısaca ÇAMKUYU’yu yaşamak gerek

Elmalı Çamkuyu daha çok insan tarafından keşfedilmeyi, yaşanmayı bekliyor ki...

    Ne yazık ki Elmalı’nın 100 yıllık tarihi konaklarını halen turizmde değerlendiremediğimiz gibi eşsiz doğa güzelliklerini de sınırlı ölçüde olmak kaydıyla turizme kazandıramıyoruz. Her ne kadar resimde görüldüğü gibi yoğun bir insan seli yaşansa  mangalcılar iş başında olsa da bu sürekli yaşanan bir durum değil, bu Elmalı Çamkuyu’da.

Girişlerin özel izne tabi olduğu Çamkuyu’nun güzelliğini ve atmosferini anlatabilmek için önce gitmek lazım. Her ne kadar kötü bir yoldan ulaşım mevcut olsa da, tırmanışı fevkalade güzel öyle bir ortam içinde yapıyorsunuz ki çektiğiniz sıkıntıları unutup gidiyorsunuz. 

Çamkuyu’da en az bir gece kalmak lazım ki, bu doğa harikasının tadını daha iyi hissedebilesiniz. Sabah erken ya da akşam güneş batarken ağaçların kokusu ruhunuzda derin bir tad bırakırken, muhteşem ortam yaşamınızdaki tüm sıkıntılardan uzaklaşmanıza yetecek. 

Sonuç olarak. Elmalı Çamkuyu daha çok insan tarafından keşfedilmeyi, yaşanmayı bekliyor ki...

    Yazının girişinde de belirttiğim gibi burası turizm amaçlı değerlendirilmeli. Sadece mevcut tahta barakaların modernleştirerek sınırlı sayıda insanın konaklaması sağlanmalı. Tahta barakaların içinde var mı bilmiyorum ama bir mutfak, banyo ve tuvalet olmalı ki kısa süreli konaklamak amacıyla gelenler isterlerse yemeğini pişirebilmeli. Yemekte uğraşmak istemeyenler için ise bir lokanta hizmet vermeli. 

Turizm sadece deniz, güneş ve sahilden ibaret değil. Özellikle orta yaşlı turistler Antalya’yı çok sıcak oluyor gerekçesiyle yaz ayında tercih etmiyorlar. Orta yaş grubundaki turistlerin yanısıra sadece kafalarını dinlemek, şehrin gürültüsünden kaçmak, işinin stresinden kurtulmak için Çamkuyu gibi doğal bir ortamı tercih edecek o kadar çok Avrupalı turist var ki ?

    Sadece Avrupalı turist mi ? Daha yeni yeni önemi kavranan yerli turistlerde Çamkuyu’ya gelmek isteyeceklerdir. Sessizlik, bol oksijen, ağaçların kokusu...Bol bol dinlenme, kısa süreli yürüyüşler...

Elmalı için büyük bir fırsat...Daha doğrusu Antalya için.  Serpil ÖZGÜNSÜR

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2018.08.26 17:47:24
Son Düzenlenme Tarihi :





ÇİZGİLERİ EĞİK GÖRÜYORSANIZ SİZDE DE SARI NOKTA OLABİLİR

Gözün merkezi görmesinden sorumlu olan ‘makula’ ismi verilen bölgedeki yapısal bozulma sonucunda ortaya çıkan sarı nokta hastalığı (yaşa bağlı makula dejenerasyonu) zamanla görme kaybına neden olabiliyor. Yaşlanma süreci ve diğer nedenlere bağlı olarak başlayan sarı nokta hastalığı, erken dönemde hiçbir şikayet oluşturmadığı için çoğu zaman 2. ve 3. evrede teşhis edilebiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Selim Demir, sarı nokta hastalığı ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.


 

Sinir tabakasında ortaya çıkıyor


Gözün keskin görmesini sağlayan yaklaşık bir mercimek tanesi büyüklüğünde olan sinir tabakasında ortaya çıkan hastalığa sarı nokta hastalığı adı verilmektedir. Gözün en arka kısmında yer alan retina (sinir hücre) tabakasında sinir hücreleri her yerde eşit yoğunlukta değildir. Göze gelen ışıkların odaklandığı merkez ‘makula’ olarak adlandırılan ve keskin görmemizi sağlayan yerdir. Makulayı, lutein ve zeaksantin adlı göze özgü sarı pigmentler fazla ışık hasarından korumaktadır. Bu pigmentlerin rengi nedeniyle burası sarı nokta olarak adlandırılır. Bu bölge alan olarak retinanın neredeyse % 5’ini kapsamaktadır fakat görme işlevinin neredeyse % 95’inden sorumludur. Özetle küçük bir alanda çok yüksek metabolik aktivite vardır. Ömür boyu yoğun metabolik aktivite sonucu makula (sarı nokta) artık toksik artıklarını temizleyemez hale gelmekte ve retina hücrelerinin beslenmesi bozulmaktadır. Beslenemeyen sinir hücrelerinin fonksiyonlarını kaybetmesi ve ölmesine sarı nokta hastalığı denilmektedir.  

 

Yavaş yavaş görmeyi tehdit ediyor

 

Sarı nokta hastalığının, ‘kuru tip’ ve ‘yaş tip’ olarak adlandırılan iki farklı çeşidi vardır. Kuru tip en sık görülen sarı nokta hastalığıdır. Kuru tip olarak çok şükür ki yavaş ilerleme göstermektedir. Hastalık başlangıcı ile görmeyi çok ciddi etkileyecek ileri aşamaya gelmesi birçok hastada 10 yıldan daha fazla bir süre almaktadır. Kuru tipte sarı nokta altında temizlenemeyen metabolik artıkların birikmesi ile ‘druzen’ adlı beyaz-sarı renkli noktasal odaklar oluşur. Bunların artması ile sinir hücre tahribatı artar ve görme azalır. Hastalığın yaş tipi ise maalesef ciddi ve ani görme kaybına neden olmaktadır. Ortaya çıkan görme kaybı ağrısızdır. Yaş tip, sarı nokta bölgesinin beslenme bozukluğu sonucu salgıladığı damar büyüme faktörleri (VEGF) nedeniyle kontrolsüz anormal damarlar ve bu damarlardan kanama ve sızıntılar şeklinde gerçekleşmektedir. 

 

60 yaş üzerinde daha sık görülüyor

 

Bu hastalık bir ileri yaş hastalığıdır. Yaş ilerledikçe yapabildiğimiz birçok şeyi eskisi gibi yapamıyorsak, görme fonksiyonu da ileri yaşa bağlı azalmaktadır. Gözün en fazla çalışan bölgesi olan sarı nokta da yaşlanma ile eski performans kaybolmaktadır. Bu hastalık özellikle 60 yaş ve üzerindeki insanlarda daha fazla görülür. Genetik yatkınlık, güneş ışığına maruziyet, sigara kullanmak risk faktörleri arasındadır. Hastalık ilerleyici yapıda olduğu için erken dönemde daha hafif, belli belirsiz şikayetler olabilirken, ileri evrelerde şikayetler artmaktadır. 

 

Kitap okurken çizgiler eğik görülüyorsa...


Çizgilerin eğik görülmesi, cisimlerin olduğundan daha büyük veya küçük görülmesi hastalığın erken görülen şikayetleri arasındadır. Özellikle kitap okurken bazı bölgelerdeki yazıların çukurlaşması ya da eğilmesi sarı nokta hastalığının belirtisidir. Görme bulanıklığı, bakılan yerin merkezini net göremezken kıyıları seçebilmek daha ileri aşamada görülen tablolardır. Glokom (göz tansiyonu) hastalarında hasara bağlı görme alanın kıyılarda daralma görülürken sarı nokta hastalığında bunun tam tersi olmaktadır. Yani hastalar kıyıları görebilirken merkezi görmekte güçlük çekmektedir.





Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2022.07.25 11:26:06
Son Düzenlenme Tarihi :