SON DAKİKA

logo

BRAF Genel Sekreteri Güçer: “Yalanın yayılma hızı gerçek bilginin dolaşımından katbekat fazla”

Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Platformu (BRAF) Genel Sekreteri Deniz Güçer, yalanın yayılma hızının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Yalanın yayılma hızının gerçek bilginin dolaşımından katbekat fazla olduğu bir gerçek” dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca düzenlenen ..

Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Platformu (BRAF) Genel Sekreteri Deniz Güçer, yalanın yayılma hızının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Yalanın yayılma hızının gerçek bilginin dolaşımından katbekat fazla olduğu bir gerçek” dedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nca düzenlenen Karadeniz Yayıncılık Düzenleyici Otoriteler Platformu (BRAF) 10. Yıllık Toplantısı ve "Uluslararası Dezenformasyon ve Dijital Medya Okuryazarlığı Çalıştayı", Antalya’nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesindeki bir otelde gerçekleşti. 2 gün sürecek olan ve uluslararası medyanın da yakından takip ettiği çalıştayın açılış konuşmasını yapan BRAF Genel Sekreteri Deniz Güçer, en son 2018 yılında Romanya’da yapılan toplantı sonrası BRAF olarak pandeminin gelmesiyle etkilendiklerini ve şu anda yapılan toplantıya da büyük önem verdiklerini kaydetti.

"Dikkat ve titizlikle yaklaşıyoruz"
Dezenformasyon konusundan bahseden Deniz Güçer, sözlüklerde “bilgi çarpıtma” olarak geçen dezenformasyonun bu çağda fazlaca ön plana çıktığını, olumsuz ve yıkıcı etkileri nedeniyle de tartışılması elzem hale geldiğini vurguladı. Dezenformasyonun baş kaynağı ya da en önemli aracının medya olduğunu kaydeden Güçer, “Radyo ve Televizyon Üst Kurulu olarak biz sorumluluk alanımız olan görsel ve işitsel medyada dezenformasyon konusuna dikkatle ve titizlikle yaklaşıyoruz. Medya mecralarının çeşitlenmesi ve dijitalleşmesiyle birlikte yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun ve mezenformasyonun hızla yayıldığını görüyoruz. Yalanın yayılma hızının gerçek bilginin dolaşımından katbekat fazla olduğu da bir gerçek. Dezenformasyon artık ülkelerin milli güvenlik meselesi haline geldi. Hatta ve hatta bunu da aşarak küresel bir güvenlik sorununa dönüştü” ifadelerine yer verdi.

“Dezenformasyonla uluslararası ortak mücadele edilmesi gerekiyor”
Yalan ve dezenformasyonun her türünü bertaraf etmek için ortak mücadele olması gerektiğinin altını çizen Güçer, şunları söyledi:
“Bunu hiç kimse ya da hiçbir kurum tek başına yapamaz. Dezenformasyonla mücadele; resmi kurumlar, teknoloji şirketleri, sivil toplum örgütleri, bilim insanları, medya kurumları ve gazetecilerin bir araya gelmesiyle ortak bir akılla ancak mümkün olabilir. Uluslararası iş birliğiyle dezenformasyonla ortak mücadele edersek kazanırız.”

“RTÜK olarak medya okuryazarlığını dijital okuryazarlığa çeviriyoruz”
Güçer, kişilerin dijital okuryazarlık seviyelerinin yükseltilmesi için de birlikte çalışılması gerektiğini ifade ederek, “RTÜK olarak medya okuryazarlığını dijital okuryazarlığa çeviriyoruz. Her birimiz sorumlu olduğumuz toplamlara yeni medya okuryazarlığı becerisini kazandırmalıyız” diye konuştu.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) Daimi Sekreteryası idari yetkilisi Alexei Nistrean ise dezenformasyonun insanlarda nefret yayılması ve şiddete neden olduğuna dikkat çekti. Ülkeler arasında yayılan bilginin milyonlarca insana ulaştığına işaret eden Nistrean, bunun davranışlara yansıdığını söyledi.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.19 11:15:33
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Bu yıl 5,5 ayda 302 orman yangını meydana geldi

Nisan ayında 9 orman yangını meydana gelirlen, orman alanı dışında 10 yangın meydana geldi. Bu orman yangınlarında 2 hektar orman alanı yandı.  Bu yangınlarda uçak, helikopter kullanılmadı.
Geçtiğimiz yıl aynı dönemde 105 orman yangını meydana gelirken, orman alanı dışında 93 yangın meydana gelmişti. Bu orman yangınlarında geçtiğimiz yıl aynı ayda 844 hektar alan yandı.
2023 YILINDA SON DURUM
Bu yıl 10 Nisan tarihine kadar 302 orman yangını meydana geldi. Orman dışı alanlarda ise 190 yangın meydana geldi. Meydana gelen yangınlarda 472 hektar orman alanı zarar gördü.
Bu yıl uçakla yangınlara yapılan müdahalelerde 92 sorti yapıldı. 230 ton su atıldı.
Geçtiğimiz 231 orman yangını, 183'de orman dışı yangın meydana geldi. Bu yangınlarda ise 918 hektar orman alanı yandı. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde yangın söndürme için hava araçları kullanılmadı.
2023 YILI HAVA GÜCÜ
Orman genel Müdürlüğü’nün hizmetinde bugün için 20 uçak, 55 helikopter ve 8 iha bulunuyor.
HABER: ABDÜLTALİP GÜNGÖR

Kaynak : Abdültalip GÜNGÖR
Ekleme Tarihi : 2023.04.11 10:52:15
Son Düzenlenme Tarihi :





Her pazar ’yangın’ korkusuyla uyanıyor, su dolu kovalarla nöbet tutup seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde koruma altındaki evlerde genellikle pazar günleri çıkan yangın, mahalleliyi isyan ettirdi. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü çıkan ve 2 kullanılmayan tarihi bina ile 1 müstakil evi küle döndüren yangın sonrası mahalleli su dolu kovalarla nöbet tutmaya başladı. M..

Antalya’nın tarihi Kaleiçi’nde koruma altındaki evlerde genellikle pazar günleri çıkan yangın, mahalleliyi isyan ettirdi. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü çıkan ve 2 kullanılmayan tarihi bina ile 1 müstakil evi küle döndüren yangın sonrası mahalleli su dolu kovalarla nöbet tutmaya başladı. Mahalle muhtarı Halil Ay, "Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Artık kovalarla nöbet tutup sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Ama bu olaya bir çare bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Atatürk Caddesi Haşimişcan Mahallesi’nde kullanılmayan ahşap tarihi evlerde son 2 yıldır özellikle pazar günleri yangın çıkıyor. Sebebi henüz bilinmese de, mahalleli yangınları madde bağımlıları ya da evsiz kişilerin çıkardığı yönünde görüş bildiriyor. Son olarak 13 gün önce yine pazar günü 2 katlı metruk evden çıkan yangında, alevler yan binalara sıçrayıp 2 kullanılmayan tarihi bina, 1 müstakil evi küle döndürmüş, 7 katlı bir apartmanın dış cephesine de zarar vermişti.

Kovalarla nöbet tutuyorlar
Çıkan yangınlardan sonra mahalle sakinleri tedirginlik yaşamaya başladı. Sokakların dar oluşundan dolayı itfaiyenin herhangi bir gecikme ihtimaline karşı kişisel tedbir almaya başlayan mahalle sakinleri, suyla doldurdukları kovaları yanlarında hazır bulunduruyor. Metruk binaların madde bağımlıları ile evsiz kişi ya da kişilerce yakıldığını iddia eden mahalleliler, sit alanı içerisinde yer aldığı belirtilen tarihi binalar için çözüm talebinde bulundu.

"Antalya’nın göbeğindeki mahalle metruk ve yanık evlerle dolu"
Son çıkan yangınla ilgili ‘içimiz, tarihimiz yandı’ diyen mahalle muhtarı Halil Ay, "Her pazar olduğu gibi yine pazar günü yangın çıktı. Bizim isteğimiz bu insanlar zarar görmesin. Antalya’nın göbeğinde olan mahalle, şu anda metruk ve yanık evlerle dolu. Bu evler yandıktan sonra nedense hiç kimse ne arıyor, ne soruyor. Burada insanlar yaşıyor. Bu evler eğer korunuyorsa, sit alanındaysa, değer veriliyorsa gerçek anlamda korumaya alınmalı. Artık insanlar zarar görüyor. Mahallede insanlar ve turistler kaçar oldu. Vatandaşın sesinin duyulmasını istiyoruz. Her birinin bu yangında 100’er bin liralık zararı oldu" ifadelerine yer verdi.

"Önlem alınmasını rica ediyorum"
Yangına uyuşturucu madde bağımlıları ve evsiz kişilerin neden olduğunu ileri süren Ay, "Polisimiz geliyor yardımcı oluyor ama hepsinin başına bir polis bırakamayız, vatandaş da duramaz. O girdiği zaman bir şeyler içiyor ve yangın çıkıyor. Yangın başlayınca burayı terk ediyor ama mahalleli kalıyor. Herkes gider biz kalırız ama buraya bir önlem alınmasını rica ediyorum. Kendilerini bizim yerimize koysunlar. Şu anda bunun gibi 5-6 tane daha evimiz var. Pazar günü her uyandığımızda bir yangın daha olacak diye korkuyoruz. Bizim mahallemiz eski valimizin ismini almış ve şu an onun kemikleri sızlıyordur" diye konuştu.

"Kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz"
Yangın tedirginliğinin vatandaşları nöbet tutmaya kadar götürdüğüne değinen Ay, "Son yangından sonra vatandaşlarımız korkudan dolayı nöbet tutar hale geldi. Daha önce de yapmıştık. Bazı sokaklarda yapmaya başladık çünkü baktık yangınlar bitmiyor, biz el atalım dedik. Biz artık kovalarla nöbet tutuyoruz ve bundan gocunmuyoruz" şeklinde konuştu.

"Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor"
Yangında evi zarar gören bina sakinlerinden Ayfer Beşibirlik, "Her an tedirginlik yaşıyorum. Yangın sonrası da göçme ya da çökme olayları oluyor diye korkuyoruz. Burayla ilgilenilmesi gerekiyor" dedi.
43 yıldır Haşimişcan Mahallesi’nde oturan Mehmet Ali Erdem de, 15 günde bir her pazar günü metruk evlerin yandığına dikkat çekerek, bölgedeki yanan evlerin tarihi evler olduğunu anlattı. Yangından dolayı tedirginlik yaşadıklarını belirten Erdem, "Metruk binada çıkan yangın, 7 katlı binanın 14 dairesine zarar verdi. Camları ve perdeleri kapalıydı. Eğer açık olsaydı apartman diye bir şey kalmazdı. Önlem alınsın istiyoruz" diye konuşurken, yine evi zarar gören vatandaşlardan İbrahim Tuluk ise, "İçeride bebeğim vardı. Yansak ne olacaktı. Balici, tinercilerden bıktık usandık. 2 yıldır isyan ediyorum, yetkililere durumu bildirdik ama henüz el atan olmadı. Yanan metruk yerlerin etrafını kapatmıştım, buna rağmen kırıp giriyorlar ve içeride yangın çıkartıyorlar. Her pazar aynı saatte bizim mahallemiz yanıyor. Bıktık" ifadelerini kullandı.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.30 12:41:07
Son Düzenlenme Tarihi :