SON DAKİKA

logo

Isparta’da, Gaziler Günü törenle kutlandı

Isparta’da 19 Eylül Gaziler Günü’nün 102’nci yıl dönümü düzenlenen törenle kutlandı.

19 Eylül Muharip Gazileri Anma Günü etkinlikleri çerçevesinde 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. Törende Isparta Valiliği, Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı ve Muharip Gaziler Derneği tarafından Atatürk anıtına çelenk sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Muharip Gaziler Derneği Isparta Şube Başkan Vekili Mustafa Ötmez yaptı. Çelenk sunma törenin ardından Vali Baruş ve protokol üyeleri Garnizon Komutanlığı’ tarafından düzenlenen müzeyi ziyaret etti.

Garnizon Şehitkiği’nde devam eden programda Kur’an-ı Kerim tilavetini takiben edilen dualar sonrasında Vali Aydın Baruş ve protokol üyeleri şehit ve gazi kabirlerini ziyaret ederek karanfil bıraktı. Ardından Asri Mezarlık’ta bulunan gazi kabirleri de ziyaret edilerek dualar edildi, çiçek bırakıldı. Program çerçevesinde son olarak Vali Baruş, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Garnizon Komutanı Albay Mustafa Kahraman; Cumhuriyet Başsavcısı Dr. Aydın Turhan, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Isparta Şubesi ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği Isparta Şubesi’ni ziyaret ederek, gaziler ve şehit yakınlarıyla bir araya geldi. Ziyarette mehter dinletisi de gerçekleştirildi.

Vali Baruş dernek ziyaretlerinde yaptığı konuşmada gazilere şükranlarını sunduğunu ifade ederek “Sizlerin de bildiği gibi gazilik, vatan, millet, din, namus, bayrak uğruna mücadele ederken yaralanmış ve bu fedakarlığı neticesinde de içinde bulunduğu toplumun fertleri tarafından saygı duyulması gereken yüce bir unvana kavuşmuş kişilerdir. Bizim dinimizde ve milli kültürümüzde gazilik çok kutsanmış bir değerdir. Bu fedakarlık gerçekten saygı duyulması gereken bir fedakarlıktır. Biz onları gördükçe vatan uğruna insanın neleri verebileceğini, neleri feda edebileceğini çok yakından görüyoruz. Ve onlara saygıda kusur etmeyerek, en azından bu vatana karşı olan minnet borcumuzu onların şahsında göstermeye çalışıyoruz ki bütün ülkemizin, Türkiye’nin bütün insanları bunu yapmak durumundadır. Çünkü bu vatan üzerinde bağımsız bir şekilde yaşayıp bayrağımızın göklerde özgürce dalgalanmasını, ezanımızı özgürce okunmasını istiyorsak hepimiz, gazilerimiz gibi şehitlerimiz gibi bu vatan uğruna bir gün canımızı feda edebileceğimizi hiç hayatımızdan çıkarmamamız lazım. Gaziler Günü münasebetiyle bir kez daha şehit yakınlarımıza, hayatta olan gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere hayatını kaybeden, tarih boyunca Türk milletinin şanı şerefi ve kutsal değerleri için fedakarlıkta bulunmuş tüm gazilerimizi de rahmetle anıyoruz” diye konuştu.
Kaynak : İHA
Ekleme Tarihi : 2023.09.19 20:13:09
Son Düzenlenme Tarihi :

Yorum Yap






Başkan Esen: Uncalı da ucuz dedikleri viyadükleri bile yapmadılar”

Antalya Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında Uncalı’daki kavşakların sorunları yine gündeme geldi. AK Parti grup sözcüsü Serhat Demir’in, okul başladığı için yoğun trafikten şikayet etmesi sonrasında, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yaşanan sıkıntıları ve süreci bir kez daha dile getirdi. Başkan Böcek’in konuşmasına Konyaaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’den de destek veren bir konuşma geldi.

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, söz konusu güzergahta viyadük değil, alt geçitlerin yapılması konusunu daha önce Karayolları Bölge Müdürü ile konuşmasında dile getirdiğini, ancak alt geçit yapmanın, viyadük yapımına göre daha maliyetli olduğunun iletildiğini ifade ederken, “ucuzu bile yapılmadı” dedi.
Uncalı yolu için görüşlerini açıklayan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, daha ucuz olacağı için viyadük yapmayı planladıklarını, tünel geçişin Antalya’ya daha yakışacağını ifade ederken, “Bahsedilen yol Akdeniz Üniversitesi’nin kuzeyinden  doğu-batı doğrultusunda devam eden yoldur. Hepimizce biliniyor ki bu yol Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğundadır. Göreve geldiğimizin 6. ayında, o zamanki Karayolları Bölge Müdürü ile görüştüm. Orada, tıpkı Çallı’da ve şehiriçinde yapılan diğer üstgeçitler gibi üstten geçilecek şekilde planlamanın yapıldığını söylediler.
Ben de genel kanaatimi ve kendi kanaatimi onlara aktardım. Şehir içerisine adeta Çin Seddi gibi bu tip viyadüklerin yapılmasını fayda kadar zarar da sağlayacağını, alt geçit planlanırsa mezarlığın batısındaki dereye su giderinin verilebilmesi açısından kot farkının yeterli olduğunu, alt geçitlerin hem kent estetiği hem de işlev açısında daha doğru olacağını paylaştım. Biraz daha araştırma yaptığımızda “viyadüklerin yapımının çok daha kolay, hızlı ve daha az maliyetli olduğu düşüncesi ile hareket edildiğini” öğrendim.
Antalya gibi bir kente biraz daha ucuz olanı, biraz daha kolay olanı tercih etmek yerine uygun olanı tercih etmenin doğru olacağını ikinci görüşmede beyan ettim. Konyaaltı ve Kepez gibi şehrin göbeğinde, böylesine güzel bir yerde bu tarz bir şeyin (viyadük) yapılması halinde benim belediye başkanı olarak kamuoyu oluşturacağımı ve karşısında duracağımı söyledim. Doğru olanın alt geçit olduğunu ifade ettim.
Fakat,kolay olanı da yapılmadı. Buradaki trafiğin nedenini, özellikle Sanayi Kavşağı ve Uncalı Kavşağındaki ışıklar ve bekleme olduğunu söylemek istiyorum. Bunun çözülmesi için de oraya uygun olan alttan geçişle planlanmış bir geçişin yapılması lazımdır.  
Bu sorumluk da Karayolları Bölge Müdürlüğü’ndedir. Orada bir sorun yaşandığını elbette biliyoruz. Sorumluluk, sinyalizasyondan sorumlu olan Büyükşehir Belediyesi’nde değidir. Hatta oradaki sorun çok küçük oranda sinyalizasyondan kaynaklanmaktadır. Orada trafiğin kesilmeden akması gerekiyor. Özellikle Şafak mahallesi ve bazı mahallelere ulaşımda bu yoldan sağlanmaktadır.
Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün biran önce sorumlu olduğu yolda viyadük değil, şehir estetiğini bozmayacak bir alttan geçişle soruna çözüm getirmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.*Kaynak: Toros Gazetesi

Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.09.14 10:02:00
Son Düzenlenme Tarihi :





Temizlik Yaparken Kimyasal Ürünlerden Gözünüzü Koruyun!

Ev temizliğinde kullanılan deterjan, lavabo açıcı gibi maddeler göze büyük zararlar veriyor. Yapılan temizliklerde yoğun olarak kullanılan bu kimyasal ürünlerin dozuna dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı” dedi.

Temizlik yaparken kullanılan kimyasal maddeler, yemek pişirilirken sıçrayan kızgın yağlar göz yaralanmalarına sebebiyet veren durumlardır. Dünya Göz Etiler Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, Ramazan Bayramı öncesi yapılan temizliklere dikkat çekerek kimyasal ürünlerin dozunda kullanılması gerektiğini söyledi. Bazı ev içi yaralanmalarında hemen hastaneye gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kubaloğlu, “Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak yapacağımız şey sadece yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir” dedi. 

“EV İÇİ YARALANMALARIN EN ÖNEMLİ NEDENİ KİMYASALLARDIR” 

Göz aciline müracaat eden hastaların yaklaşık olarak yüzde 10’unda göz yaralanması olduğunu söyleyen Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Bunun temel nedeni iş kazalarında, ev gibi ortamlardaki kimyasallara maruz kalmalarda veya çocukların oyun sıralarında yaralanmaları sonrası meydana gelen kazalardır. Ev içi yaralanmaların en önemli nedeni kimyasallarla meydana gelen kazalardır. Ya da çocukların oyun ortamında birbirlerine fırlattıkları şekilli cisimlerle meydana gelen göz kesilmeleri ve delinmeleri gibi yaralanmalarıdır. Kimyasallar genellikle iki gruptur ve ev ortamında da sıklıkla kullanırız. Bunlar bazik, alkali dediğimiz ajanlar özellikle temizleyici maddelerde amonyum içeren maddelerdir. Genellikle yüzey temizleyicileri, cam suyu, fırın temizleyicileri gibi maddeler bunları içermektedir. Bir de bahçemizde kullandığımız kimyasallarda gübrelerin içinde bu amonyum bulunur. İkinci grubu ise kostik sodalar oluşturur. Kostik soda çamaşır suyu, çamaşır açıcıları ya da boya açıcı gibi maddelerde kullandığımız kimyasallardır. Bunların da özellikle göze oldukça zararı vardır. Diğer bir grup da sönmemiş kireçtir. Bunlar bazik maddelerdir. Bazik maddelerin göze girişi çok hızlı olur. Hızla gözün tüm ön yüzeyini kaplar. Gözün şeffaf dokusundan içeri girer ve gözün ön tarafındaki tüm dokulara zarar verebilir. Bu bazik maddelerinden diğeri de lavabo açıcılarıdır. Lavabo açıcıların özellikle kontrolsüz uygulamalarında genellikle belli bir dozun üzerinde uygulandığında ve üzerine de farklı bir madde, özellikle asit gibi bir madde uygulandığında bir patlama şeklinde olup tüm göz ve cilt yüzeyini çok ciddi olarak etkileyebilmektedir. Diğer bir grup maddemiz ise asitler. Bunlar genellikle kezzap, tuz ruhu gibi ya da akülerin içinde bulunan sülfürik asit gibi oldukça tehlikeli maddelerdir” diye konuştu. 

“MUTLAKA DOKTORA MÜRACAAT ETMEK GEREKİYOR” 

Yaralanma olduğu zaman çocukların bunu genellikle söylemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Kubaloğlu, “Çocuklar korktukları ya da ailelerin izin vermediği bir şeye maruz kaldıkları için bunu saklama duygusu içindeler. Böyle bir duygu olduğu zaman çocukta daha ciddi bir hasar meydana gelebiliyor. Bu tür yaralanmalarda ya da çocukların kazalarında eğer gözde yaşarma, kanlanma, sulanma, ağrı ve görmeme hissi varsa mutlaka doktora müracaat etmek gerekiyor. Kimyasal maddelerle yaralanma normal göz hastalıklarında hastaların yüzde 3’ünü oluşturan ve körlüğe kadar gidebilen ciddi sonuçlu olan yaralanmalardır. Eğer çamaşır suyu, kezzap, lavabo açıcı gibi kimyasal bir maddeye maruz kalmışsak sadece yapacağımız şey yüzümüzü, gözümüzü bolca suyla yıkayıp bir an önce hastaneye gitmektir. Onun dışında evde bulduğu herhangi bir ilacı alıp ‘ben bunu damlatayım’ diye yaklaşmamak lazım. Çünkü bunların sonuçları körlüğe kadar gidebilmektedir. Diğer bazı yaralanmalarda ise özellikle evdeki tamirat gibi bir şeye maruz kaldığımızda göze bir yabancı cisim çarpabilir. Bu yabancı cismi çıkarmadan doktora gitmek lazım. Çünkü o cismin çıkarılması o sırada göze çok ciddi hasarlar verebilir. Bu tür durumlarda evde yapılacak hiçbir tedavi yoktur. Şüphe duyulduğunda mutlaka hastaneye müracaat edilmelidir” ifadelerini kullandı. 

“HASTANIN GÖZÜNÜ ÖZEL SOLÜSYONLARLA SAATLERCE YIKAYABİLİYORUZ” 

Göz yaralanmalarında hastanede uygulanan tedavi yöntemini anlatan Prof. Dr. Kubaloğlu şunları ekledi: 

“Hastayı muayene ettikten sonra eğer gözünde ciddi bir yaralanma varsa o hastanın gözünü özel solüsyonlarla saatlerce yıkayabiliyoruz. Ondan sonra hasarın ne derecede olduğunu anlıyoruz. İkinci aşamadaysa bazı testler yapıyoruz. Ama bu testler sadece o teşhise yönelik oluyor. Çünkü o durumlarda biz hastaya zarar vermemek açısından daha ileri bir değerlendirme yapmıyoruz. Bu değerlendirme yapıldığında eğer gözde bir kesilme, yaralanma varsa mutlaka onun tamir yoluna gidiliyor.” 

“HER ŞEYİ DOZUNDA KULLANMAK LAZIM” 

Ramazan Bayramına çok az kaldığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Anıl Kubaloğlu, “Hanımlar bayram dolayısıyla gerek tatlılar gerek ev temizliği gibi çok önemli bir hazırlık içindeler. Bu dönemde özellikle mutfakta yapabilecekleri en önemli şeylerden bir tanesi bir şey kızartırken, pişirirken mümkün mertebe koruyucu önlemler almalılar. Kimyasallarla yapılan temizliklerde ise her şeyi dozunda kullanmak lazım. Bunların kullanım talimatlarına çok iyi dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle çamaşır suyu, lavabo açıcıları gibi temizleyicileri çok fazla koymak daha iyi bir netice doğurmuyor. Bu kimyasal maddeler bazen patlayıp direkt gözümüze gelebiliyor. Temizlik maddeleri yerinde ve kararınca kullanılmalı. Özellikle buhar çıkaran maddelerden mümkün mertebe uzak durulmalı ve ilaçların gözdeki yakıcı etkileri ortadan kalkana kadar ortam havalandırarak temizlik yapılmalı. Güvenli bir şekilde temizliğin yapıldığı bir bayram hazırlığından sonra tüm vatandaşlarımızın sağlıklı huzurlu bir bayram geçirmesini diliyorum” dedi. www.dunyagoz.com/tr



Kaynak : Haber Merkezi
Ekleme Tarihi : 2023.05.01 18:57:11
Son Düzenlenme Tarihi :